NIETCHE 'YI  OKURKEN...

Son günlerde Nietzsche ‘ yi daha fazla okur oldum.

Bence beyninde çarpisan düsüncelerin , karmasasini gidermekte yardimci oluyor. Yani bir anlamda çivi çiviyi söküyor… Onun ters bakis açilariyla getirdigi uyari ve dogrudan söylem daha hizli karar vermede yardimci oluyor.

Kitap kurdu bir dostum Nietzsche ‘ ye fazla dalinmamasi gerektigini der , onun karmasasinin kafa karistirabilecegini söyler ki çok ta haklidir. Ancak bazen bir dügümü çözerken , tekrar dügüm olmamak için daha kati bakmak gerekebilir.

Duygularimiz olumlu veya olumsuz olsun , ruhumuzu etkiler ve dogrudan davranislarimiza yansir.Bazi insanlara pozitif , bazilarina negatif düsünceli denilmesi bundandir.Bu bir kisilik yapisidir ve hayati algilama biçimidir.Ancak burada görünüm etkenini de unutmamak gerekir özelliklede gözlerimiz düsüncelerimizin egilimini gösterirken kizmayi ve gülümsemeyi de bilirler. Ifade yok bosluksa hizla kaçin orada tehlike sinyali var…

Sabahtan aksama kadar tüm gün mesaide olan bir beynimiz var , komuta merkezi agir isçi sartlarinda çalisan bir komutan .

Yani sizi bilmem ama benimki öyle , tüm organlari idare et bir de akil yürüt , düsün , tasarla , üret , konus , yaz , çiz , izle bu arada yürürken takildigin tasi geç fark edersen burada da onu suçlama.Çok isi var düsünen insan biraz dalgin oluyor , hosgörün. Taslari da yolumun üzerine koymasinlar ne yapiyim.

Saka bir yana düsünmek , farkinda olmak , çözüm için emek vermek ve nerede nasil durdugunu bilmek dogru olandir ve böyle olmalidir.

‘’Güçleri duygularinin derinliginde olan insanlar – bunlara genellikle derin insanlar diyoruz – beklenmedik her olay karsisinda nispeten dingin ve kararlidirlar , zira , ilk anda onlarin henüz yüzeyde olan duygulari ancak sonradan derinlesir.’’ Nietzsche ‘’ derin insanlarin ‘’ beklenmedik olaylar karsisinda sus pus olma sebeplerinin de ,aslinda böyle olmasini bekledikleri kisi ve olaylar kaynaklidir diye açiklar. Bu durumda böyle kisilere öngörüsü güçlü kisiler de denilebilir. Ben bunu akil ve duygu yogunlugu olarak görüyorum , her ikisi de algilamaya bir anlamda hizli ögrenme ve uygulamaya geçirme de önemli etken. Yaygin söylemle pratik zeka sahibi , yani su çözüm insanlari dikkat edin bakislari etkili kisilerdir. Yine bir baska dostumun savundugu tezindeki gibi ‘’duygulari aldirmak ‘’ olasi mi? Bence degil ,alinmis gibi dursalar da , beyin onlarin gitmesine izin vermiyor.Olmadik bir anda eski sürece dönüyor. Sorumluluklar ve düsünen insan olma bilinci öncelikli olarak sizi tetikliyor…varligim duygularimla bir bütün bunu için gülümseyebiliyorum…

Biz varsak , duygularimiz da var , yeter ki en çok kendimizi sevmeyelim , sevgimizi paylasabilelim ki çogalsin. Bu arada sevgimizle de öldürmeyelim. Çünkü en çok kimde kendimizi bulursak onlari daha çok severiz.Bazen sevgimiz kontrol duygumuzu öylesine tetikler ki o artik aci verir…

Özdemir Asaf ‘ in dizelerinde ki gibi ;

BENMISIM Bana yakin geldin dedi , Sevdi . Bana yakin geldin dedi , Vurdu. Adlarini sordum , Insan dediler. Sevgi insan ruhunun çoskulu hali , kocaman bir açidan uzaklari görebilen bir pencere… Sevgisiz olunamiyor , tüm duygular tatile çikmis olsa bile…

Sevgiyle kalin…