Rusya Türkiye'nin ilk nükleer santralini kuruyor
Rusya Devlet Baskani Dmitry Medvedev’in Türkiye ziyaretinin iki amaci oldugu söyleniyor. Medvedev bir yandan Türkiye ile ekonomik baglar kurmayi diger yandan da Türkiye’nin ilk nükleer santralini kurmayi kapsayan enerji anlasmalari ile ülkesine dönmeyi umuyor.
Rus kaynaklari, nükleer santral anlasmasinin sadece Rusya’nin santral yapimiyla sinirli degil, isletmesini de yapmasi gerektigine dikkat çekiyorlar. Su an bu rüya gerçeklesti, çünkü Rusya Türkiye ile Mersin Akkuyu’da bir nükleer santral yapilmasi için anlasma imzaladi.
Santralin insasi yedi yil sürecek. Rusya’nin bir süredir bu kontrati eline geçirmeye çalistigini düsünürsek, anlasmanin imzalanmasiyla Rusya önemli bir zafer kazanacak. Geçen yil bir Türk mahkemesi, Rus bir sirketler birliginin kazanmis oldugu bir ihaleyi geçersiz saymisti.
Rusya Türkiye’nin temel gaz tedarikçisi, ayrica Gazprom’un da yeni kontratlar elde etmeye çalisacagi düsünülüyor. Rusya, Ukrayna’dan geçerek Avrupa’ya dogru yeni bir gaz hatti olusturmak için Karadeniz üzerinden yeni bir güney kolu boru hatti insa etme istegini gizlemiyor.
Medvedev bugün hem Basbakan Tayyip Erdogan’la hem de Cumhurbaskani Abdullah Gül ile görüsecek.
Fakat Türkiye’de çevreciler ve köylüler nükleer santral yapma fikrini kabul etmiyorlar. Güney Kore Elektrik Enerjisi Birligi’nin (KEPCO, devlet kontrolü altinda bir kamu hizmeti saglayicisi) nükleer santral için fizibilite ve teknik çalismalarina basladigi Karadeniz kiyisindaki Sinop’ta protesto ve gösterilerle karsilasmislardi.
Karadeniz Bölgesi’nin 1986’daki Çernobil nükleer santral patlamasindan zaten fazlasiyla zarar gördügünü söylüyorlar. Fakat son birkaç gün içerisinde Türkiye Güney Kore ile Istanbul’daki Türkiye-Güney Kore Is Forumu’nda Karadeniz plani ile ilgili bir isbirligi anlasmasi imzaladi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Taner Yildiz, anlasmanin çalisma grubu yaratacagini ve anlasmayi üç dört ay içerisinde olgunlastirmak için çalisacaklarinin altini çizerek, “Belli noktalarda anlasmaya varabilirsek ve üretilen elektrik için bir hedef fiyat olusturabilirsek, ortaklik daha da iyi gelisecektir” dedi.
Yildiz, ayrica Güney Kore’nin nükleer santraller alanindaki 40 yillik deneyiminin 20 nükleer santral ve hala yapim asamasinda olan 8 santral daha oldugunu ve enerjisinin en az yüzde 55’inin 2020 itibariyle sadece nükleer santralden saglanacagini söyledi. Yildiz, “2020 itibariyle toplam enerji tüketimimizin yüzde 10’luk kismini nükleer enerji ile saglayabilecegimizi umuyoruz” ifadelerini kullandi.
“Sinop bizim” planlanan nükleer enerji santraline karsi uzun süredir bir imza kampanyasi yürütüyor. “Gizli bir gündem olan, bu hükümetin nükleer yanli kampanyasina karsi, vatandaslar nükleer santralin riskleri ve baglantili tehlikelerle ilgili halki bilgilendirmek için karsi bir kampanya baslatti. Sözde barisçi nükleer enerjinin, uranyum çikarildigi andan itibaren nasil bir ölüm çemberi yarattigini sürekli olarak açiklamamiz gerekiyor” seklinde konustu.
Kampanyacilar, radyoaktif materyali içeren her evrede dogaya ve insan sagligina karsi büyük bir risk oldugunu belirtiyor.
Her yil tonlarca radyoaktif nükleer atik, nerdeyse ebediyen ölümcül olan atik depolama bölgelerine transfer ediliyor; her inçteki nükleer enerji devri, hiç duyulmamis insan hastaliklarina yol açiyor.”/ANF
Bu haber 899 defa okunmuştur.