ASGARİ ÜCRET YERİNDE SAYMIŞ

ASGARI ÜCRET YERINDE SAYMIS

Türkiye Devrimci Isçi Sendikalari Konfederasyonu Arastirma Enstitüsü’nün (DISK-AR) asgari ücretin son 32 yildaki (1978 yilindan bu yana) seyrini arastirarak hazirladigi rapor ortaya çarpici sonuçlar çikardi.

32 yilda Gayri Safi Milli Hasila (GSMH) sabit fiyatlarla 3.19 kat artarken, asgari ücretin neredeyse yerinde saydigi görüldü. Arastirmada, “12 Eylül askeri cuntasi ile büyük bir darbe alan asgari ücret, geçen 30 yillik süreç zarfinda 32 yil öncesindeki seviyelerini ciddi bir biçimde asma sansini bulamamistir” denildi.

DISK-AR, Sali günü Türk-Is’te toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapacagi asgari ücret zammina dikkat çekmek için Asgari Ücret Aralik Dönem Raporu 2’yi yayimladi. Raporda, “32 yillik bir dönem dikkate alindiginda GSMH sabit fiyatlarla 3.19 kat artarken, asgari ücretin neredeyse yerinde saydigi görülmektedir. 12 Eylül askeri cuntasi ile büyük bir darbe alan asgari ücret, geçen 30 yillik süreç zarfinda 32 yil öncesindeki seviyelerini ciddi bir biçimde asma sansini bulamamistir” ifadelerine yer verildi.

1978 SEVIYESINE ANCAK 2004 YILINDA ULASTI

Raporda, 1999 yilina kadar 1978 yilindaki ekonomik gücüne ulasamayan asgari ücret, bu yilda ulastigi düzeyi, hiper enflasyon ortaminda yasanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybetmistir denilerek, asgari ücretin 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yilinda yeniden ulasabildigi belirtildi. 2005 yilindan bu yana ise asgari ücretin yerinde saymaya devam ettigi ifade edildi.

Ögün basina sadece 2.3 TL gida harcamasi yapabilen asgari ücretlinin Türkiye’nin ayibi oldugu belirtilen Raporda, “Diger Avrupa ülkeleri ile karsilastirildiginda en uzun çalisma sürelerine ve en az ücretli izin hakkina sahip olan isçilerimize layik görünen bu ücretin yetersiz oldugu, yapilan bilimsel çalismalarla da görülmektedir” denildi. Rapor söyle devam etti:

“Buna karsin ortalama asgari ücretin degeri, torba yasada yapilmasi düsünülen ve 16-18 yas arasi gençlerin fiili olarak ücretlerinin düsürülmesini amaçlayan düzenleme ile asagi çekilmek istenmektedir. Yine bölgesel asgari ücret uygulamasi ile asgari ücretin az gelismis bölgelerde düsürülmesi amaçlanmaktadir. Hâlbuki asgari ücret ekonomik büyüme oraninda bir artis kaydetseydi bugün brüt 2 bin 324 TL olacakti. Komsumuz Yunanistan’da asgari ücret bin 764 TL düzeyindedir. Açlik ve yoksulluk sinirinin altinda sefalet ücreti olarak belirlenen asgari ücret, insanca yasanacak bir ücret düzeyine getirilmelidir.”

ASGARI ÜCRETE BÜYÜMEDEN PAY YOK

Türkiye ekonomisinin, 2009 yilinda yüzde 4.6’lik küçülme ile dünya ekonomisi içerisinde krizden en fazla etkilenen ülkeler arasinda yer aldiginin dile getirildigi Rapor’da “2010 yili için bu olumsuz tablonun dünyadaki diger ülkelerde oldugu gibi degismeye basladigi görülmektedir. 2010 yilinin üçüncü döneminde gayri safi yurtiçi hasila degeri bir önceki yilin ayni dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 5.5 artis göstermistir. 2010 yilinin ilk dokuz aylik döneminde ise bu oran yüzde 8.9’dur” ifadeleri kullanildi.

Kriz öncesinde, ya da kriz sonrasinda yasanan ekonomik gelismenin halka yansimadiginin ifade edildigi raporda, bu durumun üretilen katma degerin (toplumsal kaynaklarin) adil bir biçimde dagilmadiginin bir göstergesi oldugu dile getirildi.

Isveren ve sermaye temsilcilerinin belirleyiciligi altinda alinan Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararlarinda, isçilerin ‘sözde geçim seviyesi’ ve enflasyon hedeflerinin esas alinmakta oldugunu, ekonomik gelismenin bu kararlara yansitilmadigini ifade eden DISK-AR, “Dolayisi ile ekonomik refahin paylastirilmasi açisindan en önemli araçlardan biri durumunda olan  asgari ücret, ciddi bir baski altindadir” dedi.

INSANI BIR BÜYÜME, ADIL BÖLÜSÜM

Ekonomik büyümenin, ekolojik dengeyi tahrip eden, ‘toplumsal kaynaklarin yagmalandigi, gelir dagiliminin bozuldugu, issizligin arttigi’ bu biçimiyle sürdürülmeye çalisilmasinin, insani ve sosyal gelisme açisindan son derece tehlikeli oldugunu dile getiren DISK-AR, “Birlesmis Milletler Insani Gelismislik Indeksine göre Türkiye, insani gelismislik açisindan 169 ülke içerisinde 83. siradadir. Oysa dünyanin en büyük ekonomisine sahip ilk 20 ülke arasinda olmaktan gurur duyulmaktadir. Iran, Rusya, Sirbistan ve Suudi Arabistan’dan insani gelismislik anlaminda geri olmamiz bu tabloya karsin nasil açiklanabilir” ifadelerini kullandi.

Büyüme ve kalkinmanin, herkesin zenginlestigi, kaynaklarin adilce bölüsüldügü, çevreye dost, insana yakisir bir çalisma yasaminin hâkim oldugu bir büyüme olmasi gerektiginin dile getirildigi raporda, “yoksa servetin birilerinin elinde hizla toplandigi, çalisma kosullarinin agirlastigi, çevrenin tahrip edildigi, haksizliklar üzerine yükselen bir büyüme degil” denildi.

ASGARI ÜCRET TESPIT KOMISYONU’NDAN SAGLIKLI BIR SONUÇ ÇIKMAZ

DISK Arastirma Enstitüsü Müdürü Serkan Öngel, Türkiye açisindan çalisma kosullarinin son derece agir olduguna dikkat çekerek, insanlarin bu agir çalisma kosullarina ragmen, üretimden hak ettikleri payi alamadiklarini, bunun anlasilabilir bir sey olmadigini söyledi. Türkiye'de asgari ücretlilerin sayisinin oransal olarak son derece fazla oldugunu ifade eden Öngel, 12 Eylül kalintisi yasakçi yasalarin, isçilerin hak alma kanallarini tikadigini, sendikalarin önünü kestigini, isçilerin neredeyse sahipsiz kilindigini, bu nedenle ortalama ücretlerin asgari ücret seviyesi üzerinde baski yapar hale geldigini ifade etti. Öngel sözlerine söyle devam etti:

“Asgari ücret uygulamasi emekçilerin haklari açisindan bir direnç noktasi durumundadir. Refahin adil bir biçimde paylasilmamasi sonucunda çikan bu tablonun asilmasi, sendikal özgürlüklerin, isçilerin daha kuralli ve güvenceli çalismasinin önünün açilmasi ile mümkündür. Bilesenleri itibari ile son derece anti demokratik olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu içerisinden saglikli bir sonuç çikmasi olasi degildir. Toplantilar kamuoyuna açik yürütülmüyor. Içeride ne gibi pazarliklarin sürdügünü bilmiyoruz. Isçinin esit bir biçimde sürece dahil olmasi için gerektiginde üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri bir yapi olusmali. Ortalama ücretler, asgari ücrete degil, asgari ücret, ortalama ücretlere asagidan basinç yapabilmeli. Yoksullugun Türkiye'nin rekabet avantaji kilinmasina karsi durmak gerekiyor.”

viratrabzon