NATO'nun yeni hedefi Asya

NATO'nun yeni hedefi Asya

NATO Lizbon'da bir yandan ittifaka üye veya 'dost' ülkeleri nükleer silahlarla donatmayi, bir yandan emperyalist egemenlige zarar veren ülkelerdeki nükleer füzeleri etkisiz hale getirmeyi karar altina aldi. Türkiye ise bu planin heri ki adiminda da önemli bir yer tutuyor.

NATO'nun Portekiz'in baskenti Lizbon'da 19-21 Kasim tarihleri arasinda düzenledigi toplanti Asya ve Ortadogu'da nükleer silahlarin da kullanilacagi yeni savaslarin habercisi. Ittifak bir yandan üyesi ülkeleri ve 'dostlarini' nükleer silahlarla donatirken, bir yandan da milyarlarca dolar akitacagi Füze Kalkani Projesi ile emperyalist tahakküme engel olusturabilecek ülkelerin elindeki nükleer veya nükleer olmayan bütün füzeleri etkisiz hale getirmeyi hedefliyor. Türkiye ise bu planin her iki adiminda da bulunan, kilit bir ülke.

Rusya'nin destegi nereye kadar?

Lizbon toplantisinin en önemli adimi Rusya ve NATO arasindaki buzlarin kirilmasi ve iki tarafin Asya odakli bir ortakligin zemininde bulustuklari. Ortaya çikan tablodan memnun kalan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de “Ilk kez NATO ve Rusya savunma konusunda ortak hareket edecekler” dedi. Toplantinin ardindan en ilginç degerlendirme ise Almanya Basbakani Angela Merkel'den geldi. Merkel, "Nihayet soguk savas tamamen bitti” dedi.

Rusya özellikle NATO isgalinin dikis tutmadigi Afganistan konusunda önemli destek saglayabilir. Istihbarat paylasimi gibi kritik basliklarda NATO'nun imdadina kosabilecek olan Rusya, ayni zamanda isgal kuvvetleri de saglayabilir. Öte yandan Rusya "radikal islama karsi ortak mücadele" söylemiyle, demiryolu ve havayolunu NATO'nun hizmetine sunmaya hazirlaniyor. Toplantinin son gününde ABD Devlet Baskani Barack Obama ile görüsen Rusya Devlet Baskani Dmitri Medvedev'in henüz NATO'ya ne önerdigi belli degil, ancak ABD George Bush dönemindeki Füze Kalkani Projesi'ni modifiye ederek sistemin Rusya'yi hedef almayacagina dair niyetini gözler önüne serdi.

Yeni füze projesinde daha kisa menzilli füzeler kullanilirken radarlarin Türkiye'ye yerlestirilmesi kalkanin daha çok Asya'daki ülkelere yönelik olarak tasarlandigini ortaya koyuyor ancak yine de Avrupa ülkelerinin (özellikle Ingiltere, Fransa ve Danimarka) katilimiyla gemilere de yerlestirilecek nükleer silahlara karsi kullanilan hava savunma füzelerinin Baltik Denizi'nde de Rusya'ya yönelik bir izolasyon hedefinin gündemden düsmedigini ortaya koyuyor. Bu nedenle taraflar arasindaki gerilimin sona erdigini iddia etmek için henüz erken.

Avrupa'ya ve Ortadogu'ya nükleer füze yiginagi

Lizbon toplantisi ABD açisindan "muazzam bir zafer" olarak nitelendiriliyor, zira Washington yönetimi ittifaka üye ülkeleri yeni isgallere daha fazla ortak edebilecek. Füze Kalkani Projesi bir yandan ittifakin en önemli gündemi haline gelirken, bir yandan da NATO eliyle üye veya 'dost' ülkelere nükleer silah yiginaginin yapilmasi planlaniyor.

Avrupa'da planin üç önemli unsuru Ingiltere, Almanya ve Fransa. Özellikle Ingiltere ve Fransa halihazirda Avrupa'nin en büyük iki nükleer gücü. Tek baslarina Avrupa'nin askeri kapasitesinin yarisini olusturan her iki ülke, NATO'nun yeni misyonun da en hevesli iki destekçisi. Fransa uçak gemisi Charles de Gaulle'ü Afganistan operasyonundaki hava destegini büyütmek için yollarken, bir yandan da özellikle Basra Körfezi'nde üsler edindi. Almanya ise ABD'nin Soguk Savas döneminden bu yana Avrupa'daki ileri karakolu oldu. Bu ülkede ABD'ye ait nükleer silahlarin bulundugu belirtilirken, yeni süreçte bu kapasitenin arttirilacagi tahminleri yapiliyor.

Türkiye'de sadece radar degil, füzeler de olacak

Türkiye de Almanya gibi ABD'ye ait nükleer silahlara ev sahipligi yapiyor. Öte yandan Avrupa basininda yer alan haberlere göre Türkiye füze Kalkani Projesi'nde sadece radar üssüne ev sahipligi yapmayacak. Nükleer füzelere karsi Türkiye'nin "hava savunma füzeleri"ne de ev sahipligi yapacagi belirtiliyor. Türkiye böylelikle NATO'nun Avrupali ülkelerini korurken kendi topraklarinda nükleer serpinti gerçeklesmesi ihtimali var. AKP yönetimi ise önce füzelerin dügmesinin Türkiye'de olmasi gerektigini savunurken, Basbakan Tayyip Erdogan son açiklamasinda yönetimin NATO'da olmasini istediklerini söyledi. Gerçekte ise füzeler ABD'nin yönetiminde olacak ve AKP'nin istedigi gerçeklesir de yönetim NATO'da olursa dahi bu durum degismeyecek. Basra Körfezi'nde NATO üyesi ülkelere ait savas gemilerine de yerlestirilecek olan anti-balistik füzelerin Katar, Suudi Arabistan, Ürdün gibi ülkelere de satilmasiyla merkezinde Türkiye'nin de bulundugu füze kalkani Hazar Denizi'nden Umman Denizi'ne kadar etkin bir füze sistemine sahip olacak.

ABD, bu konudaki ilk adimi 2 yil önce Israil'de X-Bant Radar Sistemi (balistik füzelere karsi kullanilan radar sistemi) kurarak atmisti.

Afganistan ilk hedef

NATO'nun Afganistan isgali de Lizbon toplantisinda ele alindi. 2014 yilinda NATO'nun bölgeden çekilmesi ve güvenligin Afgan ordusuna birakilmasi planlaniyor. Afganistan ve Pakistan NATO'nun son dönemde en çok mesai harcayacagi iki ülke. Bölgede Rusya ile isbirliginin kapisi aralanirken ittifak üyeleri de Afganistan'daki askeri varliklarini arttiracak.

Arastirmaci yazar Rick Rozoff Afganistan'da görev yapan NATO birliklerinin Avrupa'daki birliklerden bile daha kuvvetli oldugunu belirtirken, NATO'nun sadece Afganistan ile sinirli kalmayacagini ve giderek ABD'nin egemenliginden çikan Pakistan'in da hedef olacagini belirtiyor. Rozoff'a göre Asya'daki NATO birlikleri "yeni görevler" için biraraya geldi.

(soL)