10 Kasym 2010, 07:26
Ulu Önderi saygıyla anıyoruz
Ulu Önderi saygıyla anıyoruz
Ulu Önderi saygiyla aniyoruz Büyük komutan, büyük devlet adami, reformcu, cumhuriyetçi, halk adami, Türk milletinin Ata'si bundan 72 yil önce Dolmabahçe Sarayi'nda hayata gözlerini yumdu. Bugün 10 Kasim... Yasamini milletine adayan, bir imparatorlugun küllerinden ulus yaratan Atatürk'ün, yogun tedaviye ragmen saglik durumunun gittikçe bozulmasi üzerine hastaligiyla ilgili Cumhurbaskanligi tarafindan ilk resmi bildiri, 31 Mart 1938'de yayimlandi. Ata'nin saglik durumu giderek kötülesiyordu. 15 Eylül 1938'de vasiyetini hazirlatti. Saglik durumuna iliskin raporlarin yayimlanmasina, 16 Ekim 1938'de baslandi. Ata'nin hastaliginin giderek ilerledigi Kasim ayinin ilk günleri Dolmabahçe Sarayi'nin önü, Ulu Önder'in saglik haberini almak için her gün demir kapinin parmakliklarina sarilan genç, yasli, kadin, erkek vatandaslarla doluydu. ''Atatürk nasil?...'' diye soruyor, O'nun sagligi hakkinda bilgi almadan evlerine dönemiyorlardi. ''SAAT KAÇ?'' 8 Kasim Sali günü saat 18.30'da ikinci koma basladi. Bu sirada Atatürk gözlerini açiyor ve yavasça soruyordu: ''Saat kaç?...'' Atatürk'e cevap verdiler. Sustu ve bir daha konusmadi. Son sözleri bunlar olmustu... 10 Kasim 1938 sabahi aci haber tüm yurda yayildi. Caddelerde, sokaklarda, evlerde milli bir yas yasaniyordu, herkesin yüregine adeta bir ok saplanmisti. Türk milleti zamansiz ebediyete intikal eden Ata'sina agliyordu... Bütün kuruluslar bayraklarini yariya çekerek mateme katiliyordu. Atatürk'ün ölüm haberi duyulur duyulmaz, gazetelerin telefonlari araliksiz bir sekilde çalmaya basladi. Istanbul'da halk sokaklara dökülmüs, gazetelerin bulunduklari yerlerin önüne toplanmisti. Biraz sonra gazeteler ikinci baskilarinda hükümet bildirisini yayinliyorlardi. "BIR MILLET AGLIYOR" Atatürk'ün sonsuzluga göçtügü gün Cumhuriyet Hükümeti, milli yasin acisini her satirinda ortaya koyan ve ulusun duygularini dile getiren resmi bir teblig yayimladi: ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin resmi tebligidir: Müdavi ve müsavir tabiplerinin nesredilen son raporu Atatürk'ün dünyaya gözlerini kapadigini bildirmektedir. Bu aci hadise ile Türk vatani büyük yapicisini, Türk milleti Ulu Sefini, insanlik büyük evladini kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife sigmayan ziyanindan dolayi en derin taziyelerimizi sunariz. Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak onun büyük eserine baglilikta ve aziz vatanimizin hizmetinde arariz. Surasini da her seyden evvel beyan etmeliyiz ki, ölmez olan, O'nun büyük eseri Cumhuriyet Türkiye'sidir. Hükümetimiz, içinde bulundugumuz bu mühim anda bugüne kadar oldugu gibi dikkatle vazife basindadir. Müesses olan nizami ve vaziyeti idame hususunu, büyük Türk Milleti'nin hükümeti ile tek vücud olarak teyid ve temin edecegine süphe yoktur. Teskilati Esasiye Kanunu'nun 33'üncü maddesi mucibince, Büyük Millet Meclisi Reisi Abdulhalik Renda, Reisicumhur Vekaleti vazifesini deruhte etmis ve ifaya baslamistir. ''TÜRK MILLETINE GÜVENDI'' Gene teskilati Esasiye Kanunu'nun 33'üncü maddesi mucibince, Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhur intihab edecektir. Türkiye'nin büyük makamina Teskilati Esasiye Kanunu'na göre geçecek zatin etrafinda hükümeti ile sanli ordusu ile ve bütün kuvveti ile Türk Milleti, sarsilmaz bir varlik olarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir. Bugün ayriligina agladigimiz Büyük Sefimiz Atatürk, her vakit Türk Milleti'ne güvendi. Eserlerini bu güvenle yapti. Idamesi esbabini da istikmal ederek, güvenle büyük milletimize birakti. Ebedi Türk Milleti, onun eserlerini ebediyetle yasatacaktir. Türk gençligi, onun kiymetli vediasi olan Türkiye Cumhuriyeti'ni daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir. Kemal Atatürk, Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yasayacaktir.'' Tarihe malolmus saygin kisiligiyle, insanligin yetistirdigi unutulmaz liderler arasindaki yerini alan Atatürk'ün ölümü yalniz Türk Ulusu'nu degil, tüm dünyayi derinden üzdü. "ATA GIDIYOR..." 16 Kasim 1938'de Atatürk'ün naasi Türk Bayraginin örttügü bir katafalk üzerinde Dolmabahçe Sarayi'nin büyük tören salonuna konuldu. Türk Milleti genç, yasli Atatürk'e son saygi görevini yapmak için Dolmabahçe'ye kostu. 19 Kasim 1938 Cumartesi sabahi Dolmabahçe Sarayi tören salonunda Prof. Serafettin Yaltkaya cenaze namazini kildirdi. Cenaze Alayi, Istanbul halkinin gözyaslari arasinda geçerek Gülhane Parki'na geldi. Atatürk'ün naasi burada bir torpidoya alinarak ''Yavuz'' zirhlisina konuldu. Izmit'te özel bir trene nakledilen cenaze, yol boyunca Ata'larina son saygi görevi yapan vatandaslarin yüreklerinde derin acilar birakarak 20 Kasim 1938'de Ankara'ya getirildi. Atatürk'e geçici kabir olarak ayrilan Etnografya Müzesi'ne götürülen naas, mermer lahdin üzerine saygi ile yerlestirildi. Ata'nin naasi, Anitkabir yapilincaya kadar 15 yil bu geçici kabirde kaldi. ''EBEDI SEF'' Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün naasi 21 Kasim günü geçici istirahatgahi Etnografya Müzesi'ndeki katafalka yerlestirildi. Cenaze törenine tüm dünyadan özel temsilciler katildi. Cumhuriyet Halk Partisi, ölümünden bir yil sonra olaganüstü kurultayinda, büyük kurucusunun ''Ebedi Sef'' olarak sonsuza dek yasatilmasini kararlastirdi. "ATA, SONSUZA DEK ANITKABIR'DE" Türk ulusunun Ulu Önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün naasi, ebediyete intikalinin 15. yilinda, 10 Kasim 1953'te, büyük bir törenle Anitkabir'e defnedildi. Essiz lider, komutan, devrimci, siyaset ve devlet adami olarak tüm insanlik için esin kaynagi olan Atatürk, dogumunun 100. yilinda Türkiye'de ve dünyada törenlerle anildi. UNESCO'nun ayni yili Atatürk Yili olarak ilan etmesi Türk Ulusu için övünç kaynagi ve Yüce Önder'in saygin kisiligine yakisan bir davranis oldu. Sömürge halklarina, bagimsizliklarini kazanmalari savasiminda yol gösteren, tüm Islam dünyasinda ise laikligin ilk kez basariyla yasama geçirilmesinde Türkiye'nin model olmasini saglayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, eserleri ve düsünceleriyle, Türk Ulusu'nun ve baska uluslarin gelecegine isik tutmayi sürdürmektedir. "TÜRK ULUSU ATA'SINI UNUTMAYACAK" Ata'nin ebediyete intikalinin üzerinden tam 72 yil geçti. Ülkenin çok zor kosullar altinda bulundugu bir ortamda Mustafa Kemal'in yaktigi mesale, Türk ulusunun önünü aydinlatmaya devam ediyor. O'nun devrimleri gencecik milyonlarca vatan evladinin yüreginin tam ortasinda ilk gün ateslenen mesale gibi yanmaya devam ediyor. Türk ulusu Ata'sini unutmadi, dünya döndügü sürece de asla unutmayacak...
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 763 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|