Görele CHP Demokrasi İçin "Hayır"

Demokrasi Için "Hayir"

Anayasalar toplumdaki degisik zümre ve katmanlarin taleplerini yansitir ve onlarin haklarini ayri, ayri korudugunu söyleyen Görele CHP Ilçe Baskani Karaahmetoglu, “Basta isçiler olmak üzere emeklilerin, isverenlerin, kadinlarin, çocuklarin, engellilerin, farkli mezhepte ki yurttaslarin, ögrencilerin, küçük esnafin, yarginin, basin emekçilerinin, gazilerin, sehit ailelerinin, çiftçilerin, sendikalarin, sendikasizlarin haklarini korur. Bunu yaparken bu zümrelerin ve katmanlarin temsilcileri görüslerini ve taleplerini bildirir. Anayasa bu taleplerin tümüne yer verebildigi oranda demokratik bir anayasa yapilmis olur. AKP Anayasasi taslagini böyle hazirlamamistir. Parlamento disi olan siyasi partilerle mutabakat saglamamistir.  Sivil Toplum Örgütlerine, Üniversitelere 3 gün mühlet vermistir.  Uzlasmaz hazirladigi taslagi aceleci halk oylamasina sunmayi hedef almistir. Toplumsal mutabakat saglanmadan hazirlanan bu anayasa taslagi ancak AKP Anayasasi olur” dedi.

“HALK BANA %47 OY VERDI

BEN HER ISTEDIGIMI YAPARIM”

AKP’nin söyledigi gibi Anayasa degisikliginin ilk kez yapilmadigini da söyleyen Karaahmetoglu; “Bu zamana kadar 16 kez anayasa maddeleri üzerinde degisiklik yapilmistir. Bunlardan 7’si AKP’den önceki iktidarlar döneminde tüm siyasi partilerin uzlasmasiyla yapilmis, toplumsal bir tepkiye neden olmamistir. AKP döneminde de 9 kez Anayasa maddeleri konusunda da degisiklige gidilmis toplum yararina daha fazla haklar öneren degisikliklere CHP olarak destek verdik. 12 Eylül’de yapilmak istenen toplamda 17’inci AKP döneminde ki 10’uncu öneri tartismalara neden olmustur. Parlamentoda ki sayisal çogunlugu demokrasi olarak algilayan çokçu ve katilimciligi ret eden bu anlayis “halk bana yüzde 47 oy verdi. Ben her istedigimi yaparim” mantigiyla hareket etmektedir” dedi.

“AKP KENDILERINI YARGILAYACAK

YARGIÇLARI KENDILERI SEÇIYOR”

Degismesi önerilen 26 maddeden özellikle 2’sinin laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin gelecegi açisindan sakincali olduguna da deginen CHP Ilçe Baskani Karaahmetoglu; “Hal bu ki, parlamento da ret edilen siyasi partilerin kapatilmasiyla ilgili madde söz konusu iken bir önceki genel baskanimiz Sayin Baykal, “üç maddeyi çikarin geri kalan 24 maddeyi bir araya geleli, anlayalim, uzlasalim önümüzde yapilacak genel seçimlerden sonrada yeni parlamento söz konusu üç maddeyi yeniden degerlendirsin” çagrisina AKP sark kurnazligi karsiligini vererek ret etti. Neden AKP 24 maddenin yaninda Anayasa mahkemesi üyeleri secimi ile HSYK tespitini ilgilendiren iki maddeyi birlikte halk oylamasina sunmak istiyor? Halk 2 maddeye bir kerede ya evet, ya hayir diyecek. Niye bu maddeler tek, tek oylanmiyor? Bu karmasadan AKP ne hedefliyor. Anayasa mahkemesi üye sayisi suanda 11 yeni düzenleme ile bu sayi 17’ye çikarilmak isteniyor. Bu 17 üyenin 4 tanesini Cumhurbaskani Abdullah Gül, 3 tanesini Basbakan Erdogan, 3 tanesini üniversiteye rektör olarak atadigi kisilerden Cumhurbaskani seçecek, yani 17 üyenin 10’nunu AKP seçecek, yani AKP’li yargiç seçecegiz. Peki bunu neden yapiyoruz? Çünkü Cumhurbaskani Abdullah Gül, Basbakan Erdogan basta olmak üzere AKP baskanlarin ve milletvekillerinin haklarinda yolsuzluk, kalpazanlik iddiasiyla mecliste bekleyen dosyalar var. Önümüzdeki genel seçimlerde AKP seçimde kaybettiginde bu kisiler yüce divanda yargilanacaklar. Onun içindir ki kendilerini yargilayacak yargiçlari kendileri seçiyorlar. Yani “ben seni seçtim sen beni kurtar

“YAZMAK BIRSEY IFADE ETMIYOR

YAZDIKLARINIZI HAYATA GECIRMENIZ GEREKIR”

Degismesi öngörülen maddelerin bazilari hakkinda degerlendirmede de bulunan Karaahmetoglu; “Örnegin memurlara toplu sözlesme hakki verilmesi. Zaten memurlar örgütleri vasitasiyla hükümetle toplu sözlesme yapiyorlar. 1982 Anayasasinda toplu görüsme ifadesini yeni taslakta, toplu sözlesme olarak ifade etmek demokrasi ve özgürlüklerin genislemesi degildir. Memura grev hakki vermeyen bu degisikligin demokratiklesmesiyle ifade etmek göz boyamaktir. Hükümet, memur temsilcileri görüsmelerinde taraflar uyusmazlik halinde uzlastirma kurumuna basvurabilirler. Bu kurulun karari kesindir ve toplu sözlesme hükmündedir. Yargiya tasinamaz. Engelli yurttaslarimizin korunmasi esitlik ilkesine aykiri sayilamaz diye 10’nuncu maddeye ilave yapiliyor ve AKP bunu demokrasi ve özgürlüklerin genisletilmesi olarak degerlendiriyor. O halde kamuda 63 bin kisilik engelli kadrosuna niye 8,5 yildir atama yapilmiyor. Önemli olan kâgida aktarmak degil, yasanan hayatta uygulamaktadir. Çocuk istismari ile ilgili düzenleme sadece var olan ifadelerin süslenmis olmasidir. 8.5 yildir iktidarda bulunan AKP ne yazik ki çocuk esirgeme kurumunda barinan çocuklarimiza yapilan taciz ve tecavüzleri engelleyememistir. Bu durumda yazmak yalniz basina bir sey ifade etmiyor, yazdiklarimizi hayata geçirmeniz ve denetleyici olmaniz gerekiyor” dedi.

“50-60 GENCIMIZIN ISKENCE GÖRMESINE NEDEN OLANLAR

BU GÜN ORTAYA ÇIKIP DEMOKRASI ADINA EVET OYU ISTIYORLAR”

“Kadin, Erkek esitligine inanmiyorum diyen Basbakan Erdogan kadinlara ve erkeklere esitlik ilkesinin uygulanmasini yani bir hak olarak gösteriyor. Halbuki ayni hak 1982 anayasasinda zaten var. Milli Egitim Bakani Nimet Çubukçu ilkokullarda kiz ve erkek çocuklarin ayri siniflarda ögrenim gerebileceklerini söylüyor. Cinsiyetin ne oldugunu anlayacak yasta olmayan çocuklarimizi ayiran zihniyet kadar, erkek esitligini demokratik bir hak olarak nasil söyleyebilir? 12 Eylül Anayasasini darbeci, gerici, fasist bir anayasa olarak degerlendiren Erdogan ve zihniyeti 12 Eylül darbesi sayesinde bu duruma gelmektedir, kullanmislardir, büyütülmüslerdir ve iktidar yapilmislardir. 1982 Anayasasina evet diyenler evet dedikleri anayasayi fasist bir anayasa olarak degerlendirenlerin düstükleri durum gülünçtür. Ilçemizde de AKP’nin ileri gelenleri iktidardan nasiplenenler 12 Eylül’de yalanci sahitlik yapanlar, muhbirlik yapanlar 50-60 gencin iskence görmesine ve cezaevlerinde yatmalarina neden olanlar bu gün ortaya çikip sözde demokrasi adina evet oyu istemektedirler” dedi.

“Milletvekilligi dokunulmazliginin kaldirilip, kaldirilmayacagina da deginen Karaahmetoglu; “Yeni Anayasa önerisi daha demokratik daha özgürlükçü bir anayasa ise, 2002 yili seçimlerinden önce “YÖK” antidemokratik bir kurum olarak degerlendirenler ve iktidara geldiklerinde YÖK’ü kapatacaklarini söyleyenler bu gün YÖK’ü ele geçirmenin keyfini yasamaktadirlar. Bu mu demokrasi bumu özgürlük? 2002 yili seçimleri gecesi sayin Erdogan, sayin Baykal birlikte milletvekilligi dokunulmazliginin kaldirilacagini vaat ettiler. Aradan 8,5 yil geçti ne yazik ki milletvekilligi dokunulmazligi kaldirilmadi. Kaldirildiginda Recep Tayyip Erdogan gibiler yargilanacagi içindir. Bu mu demokrasi bu mu özgürlük? Ülkemizde seçim baraji %10 parlamento disinda milyonlarca seçmenin oyu partileriyle birlikte kayboluyor. Daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük isteyenlerin seçim barajini düsürmelerine ne demeli. HSYK’ da adalet bakani ile bakan müstesari görevli demokrasi bir ülkede demokrasilerde HSYK’larin için siyasi kimlikli adalet bakani ve müstesarinin ne isi var” dedi.

“AKP, Recep Tayyip Erdogan ve arkadaslari kendilerini kurtarmak için halkin önüne anayasa degisikligi paleti sunuyorlar. Toplumumuzda hiçbir kisinin su anayasa degisse de kurtulsak, bu anayasa bize dar geliyor, yeni bir anayasaya ihtiyacimiz var gibi söylemelerde bulunuldugunu duymadik. Halkin talebi issizlik, geçim derdi, yoksulluk, terör, yolsuzluk ve bölgemiz insani için findigin degerini bulmasi. Halkin sorunlari bunlar. Bu durumda Anayasa degisikligini de basbakanin sorunudur. 26 hastaliga ait ilaç etken maddesini bir tabletin içine koyarak bir ilaç üretiyorsun ve saglam bir insana yutturmaya çalisiyorsun. Sonucunu herkes kestirebilir. Ya da mevlit yapacaksin kasaba gidiyorsun 26 kg sigir eti istiyorsun. Kasabin elinde 24 kg et var.  Kasap zuladan 2 kilo domuz eti katarak karisim yapiyor ve bu karisimdan siz yemek yapiyorsunuz. Bu yemegi yer misiniz?

“Demokratik bir ülkede demokrasinin vazgeçilmez üçayagi vardir. Yasama, yürütme, yargi. Yasama, meclisi. Yürütme, bakanlar kurulunu ifade eder. Suanda yasama ve yürütme AKP’nin elinde. Eger yargi, yasama ve yürütmeyi denetlemiyorsa o ülkede demokrasiden söz etmek mümkün degildir. Bu anayasa degisikliginin halktan gizlenmeye çalisan iki önemli hedefi vardir. Birincisi AKP’nin yargiyi ele geçirme çabasi, digeri de ele geçirdigi yargi sayesinde yolsuzluk ve kalpazanlik iddiasi bulunanlarin kendi seçtikleri yargilarla kendilerini kurtarma hesabidir”

“CHP iktidarinda 1982 anayasasinin toplumun tüm kesimlerinin önemi ve katkilariyla çogulcu demokratik daha özgürlükçü bir anayasanin düzenlenmesi hedefimiz olacaktir. “Hayirda HAYIR Var” dedi.