Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yurttaş direnişi...Yasal mevzuat
20 A?ustos 2010, 03:28

Yurttaş direnişi...Yasal mevzuat

Dereleri, toprağı, havayı, suyu korumak isteyen yurttaşların evrensel ve anayasal direniş haklarının temelinde düşüncenin açıklanması ve yayılması hakkı, şiddet içermeyen pasif direniş ve protesto hakkı, dilekçe hakkı ve yaşam hakkı vardır. N.Özkan

Yurttas direnisi...Yasal mevzuat‏

 

Sevgili Arkadaslar...
Izmir'den Sevgili Noyan ÖZKAN'in, mücadelemiz sürecinde güzel katkilari olabilecegine inandigim gönderilerini sizlerle paylasmak istiyorum... Ekinde dilekçe örnekleri ile çesitli karar ve basvuru örnekleri var... Inceleyebilirsek kendi bölgelerimizde uygulama olanagimiz olabilir...

ILGILISINE

Dereleri, topragi, havayi, suyu korumak isteyen yurttaslarin evrensel ve anayasal direnis haklarinin temelinde düsüncenin açiklanmasi ve yayilmasi hakki, siddet içermeyen pasif direnis ve protesto hakki  , dilekçe hakki, ve yasam hakki vardir. N.Özkan

  

            DÜSÜNCE ÖZGÜRLÜGÜNE ILISKIN POZITIF NORMLAR

            Düsünce özgürlügü ile ilgili gerek evrensel hukuk ve gerekse ulusal hukuklarda ayrintili düzenlemeler bulunmaktadir.

                Bu baglamda;

                10 Aralik 1948 tarihli Birlesmis Milletler, Insan Haklari Evrensel Bildirgisinin 19. maddesi,

                “Herkesin fikir ve anlatim özgürlügüne hakki vardir; bu hak, fikirlerinden ötürü rahatsiz edilmemek, ülke sinirlari sözkonusu olmaksizin bilgi ve görüsleri her yoldan aramak, almak ve yaymak özgürlügünü” kapsar,

                16 Aralik 1966 tarihli Birlesmis Milletler, Medeni ve Siyasi Haklara Iliskin Uluslararasi Sözlesme’nin 19. maddesi;

                “1- Herkesin, söz özgürlügüne hakki vardir; bu hak gerek sözlü, yazili  ya da basili veya sanat eseri seklinde, gerekse seçilen diger herhangi bir yoldan, ülke sinirlari sözkonusu olmaksizin, her türlü haber ve düsünceyi arastirma, alma ve verme özgürlügünü içerir.”

                4 Aralik 1950 tarihli Insan Haklari ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasina Iliskin Sözlesmenin 10. maddesinin 1. fikrasi;

                “Herkes görüslerini açiklama ve anlatim özgürlügüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlügü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sinirlari sözkonusu olmaksizin  haber veya fikir alma ve verme özgürlügünü de içerir.”

                hükümlerini öngördügü gibi,

                21 Kasim 1990 tarihli Avrupa Güvenlik ve Isbirligi Konferansi, Yeni Bir Avrupa için Paris Sarti’nda;

                “Insan haklari ve temel hürriyetler, tüm insanlarin dogumlariyla birlikte iktisap ettikleri vazgeçilmez haklardir ve kanunlarla garanti altina alinmisladir. Bunlarin korunmasi ve gelistirilmesi devletin baska gelen görevidir. Bunlara saygi, zorba bir devlete karsi asil güvenceyi olusturur. Bunlara uyulmasi ve tam olarak uygulanmasi hürriyetin, adaletin ve barisin temelidir.”

                “...Demokrasinin temelinde insana saygi ve hukukun üstünlügü yatar. Demokrasi, ifade hürriyetinin, toplumun her kesimine karsi hosgörünün ve herkes için firsat esitliginin en iyi güvencesidir.”

            13 Ekim 2004 tarihli Avrupa Için Bir Anayasa Olusturan Antlasma’nin II-71. maddesinin 1. fikrasinda;

            “Herkes ifade özgürlügü hakkina sahiptir. Bu hak, bir görüs sahibi olma ve haberlerle fikirleri, kamu yetkililerinin herhangi bir müdahalesiyle karsilasmadan ve sinirlardan bagimsiz olarak alma ve bildirme özgürlüklerini de içine alir.”

                kurallari düzenlenmektedir.

                Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi’nin 25. maddesi;

                “Herkes, düsünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.”

                “Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düsünce ve kanaatlerini açiklamaya zorlanamaz; düsünce ve kanaatleri sebebiyle kinanamaz ve suçlanamaz.”

                26. Maddesi,

            “Herkes, düsünce ve kanaatlerini söz, yazi, resim veya baska yollarla tek basina veya toplu olarak açiklama ve yayma hakkina sahiptir. Bu hürriyet resmi makamlarin müdahalesi olmaksizin haber veya fikir almak ya da vermek serbestligini de kapsar. Bu fikra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapilan yayimlarin izin sistemine baglanmasina engel degildir.”

                hükümlerini getirmektedir.

 

-   Insan Haklari Evrensel Beyannamesi’nin 19.maddesi, Uluslararasi Medeni ve Siyasi Haklar Sözlesmesi’nin 19.maddesi, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi’nin 10.maddesi ile uluslararasi düzeyde ve Anayasamizin 25 ve 26.maddeleri ile de ulusal düzeyde koruma altinda olan düsünce ve düsündüklerini ifade etme ve yayma hakki; Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’nin Handyside kararinda isaret ettigi gibi, sadece ‘hosa giden’ düsünceler için degil ‘Devleti veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, soke eden ya da rahatsiz eden’ görüsler için de geçerlidir.

-       Diger taraftan ifade özgürlügünün islevlerinden birisi ‘tartismaya yol açmasi’ olup ‘konusmanin huzursuzluga yol açmasi ve hatta insanlari kizdirmasi’bu islevin dogal sonucu ve hatta geregidir. Amerikan Yüksek Mahkemesi’ne göre ‘Konusma hemen her zaman provakatif ve meydan okuyucudur. O önyargilara ve daha önce olusmus kanaatlara saldirabilir ve düsünceyi kabul ettirmek için alisilmadik önemli etkiler dogurabilir. Bu nedenle ve sinirsiz olmamakla birlikte, ifade özgürlügü sadece kamusal rahatsizligin, kizginligin ve huzursuzlugun ötesinde ciddi ve somut bir zararin varoldugunun açik ve mevcut tehlikesi gösterilmedikçe, sansür edilemez ve cezalandirilamaz.

  

Örnek dilekçe

  8.02.2010,

      Iad.Taah/APS + faks; 0252 2143188

 

 

Mugla Valiligi Sayin Makamina 

Sn. Dr.Ahmet Altiparmak

Mugla Valisi

 

Mugla Köycegiz ilçesi   Beyobasi beldesi, Pinar köyü sinirlari içerisindeki Yuvarlakçay'da, 6 köyün sulama, içme suyu, ve kullanma suyu olan  Yuvarlakçay Suyu üzerine yapilmak istenen HES'i istemeyen bölge insanlari  46 gündür suyun ana kaynaginda çadir kurmak suretiyle anayasal demokratik direnis ve çevre haklarini kullanmaktadirlar. Maalesef ulu agaçlar kesilmistir.Kesilen anit agaçlari  delillerinin karartilmasini önlemek  için gece gündüz bekleyen ve havasini, suyunu, topragini savunan   yurttaslarimizin  saygideger eylemi Türkiye kamuoyuna mal olmustur. http://www.yuvarlakcay.org/

 

Hafta sonunda  çevre koruma gruplarindan gelen mesajlara göre;  ‘’ Mugla Orman Bölge Isletmesi, Mugla Il Alay Komutanligina basvurarak; kesilen agaçlari alamiyorum diyerek güvenlik gücü istemis. Agaçlari almak için basvurdugu için de bölgeye yaklasik 200 kadar asker- jandarma, Ambulans, Is makinalari gelmis  Jandarma önce alana gelmis sonra geri çekilerek köylüleri abluka altina almistir. Orman Bölge Müdürlügü çalisanlari da (çokça)buraya gelmistir.’’

 

Anayasanin 56. ve 17.maddesi ile ulusal ve uluslar arasi çevre-doga –kültür varliklarini ve insan haklarini koruma sözlesmeleri uyarinca sayin makaminiza basvuruda bulunmayi uygun buldum.

 

Türkiye’nin gelecegini düsünen ve    biyolojik zenginlikleri ile kültürel degerlerini gönüllü olarak koruyan muhalif duyarli insanlarin,  Insan Haklari Evrensel  Bildirgesi’nin 19, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi’nin 10 ve  Anayasamizin 26. maddesine dayali olarak,  Çevre ve Orman Bakanligi,  Valilik ve Orman Idaresine yönelik  ifade ve görüslerini özgürce açiklama haklarinin, Valilik  tarafindan talimat verilen Kolluk Güçleri  tarafindan ihlal edildigi iddia edilmektedir.

 

Anayasa 90 / son; Usulune göre yürürlüge konulmus milletlerarasi andlasmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkinda Anayasaya aykirilik iddiasi ile Anayasa Mahkemesine basvurulamaz. (Ek cümle;5170-5/7/2004) Usulüne göre yürürlüge konulmus   temel hak ve özgürlüklere iliskin milletlerarasi antlasmalarla kanunlarin ayni konuda farkli hükümler içermesi nedeniyle çikabilecek uyusmazliklarda milletlerarasi andlasma hükümleri esas alinir. Bu bakimdan, Yuvarlakçay’in korunmasinda yalnizca ulusal yasalar degil, taraf oldugumuz uluslar arasi çevre-doga-kültür varliklari ve insan haklari sözlesmeleri de (öncelikle)  dikkate alinacaktir.

 

Mugla  kenti , demokratiklesme mücadelesinde ve sivil toplum hareketlerinde ve özellikle  çevre ve kültür varliklarinin korunmasinda, Türkiye ortalama seviyesinin üzerine çikabilmis örnek bir kenttir. Mugla  Valiligi ve Kolluk Güçlerinin , duyarli insanlarin dogrudan, barisçi ve siddet içermeyen eylemlerine ve protestolarina saygi göstermesi gerekirken, böylesine bir müdahalede bulunmasi hiç de hos olmamistir. 

Ayrica, orman isçileri ile Yuvarlakçay’i koruyan yurttaslari karsi karsiya getirebilecek

ve müessif olaylara neden olabilecek kiskirtma  ve tahriklere dikkat edilmelidir.

 

En büyük esitsizlik, esit olmayanlara esit davranmaktir.
 
Anilan sözlesmenin yaninda Anayasa ve yasalarla güvence altina alinan "kisi özgürlügü ve güvenligi" ile "kisilerin özel hayati, aile hayatinin gizliligi, konut dokunulmazligi" ilkeleri çagdas hukuk düzeninin vazgeçilmez bir parçasi olarak kabul edilen insan haklarinin en temel ilkeleri arasinda yer almaktadir. Kolluk görevlilerinin yasal olarak verilmis bir görev olmadikça, hak ve özgürlükleri sinirlayici islemler yapmasina olanak bulunmamaktadir. Kisilerin, istegi olmaksizin kisa süre için de olsa kolluk görevlileri tarafindan ,  abluka altina alinmasi , alikonulmasi veya eylem mahalline gelis ve gidislerinin engellenmesi;  gözaltina alma olarak tanimlandigindan, kendi istegi olmaksizin kisilerin böyle bir muameleye tabi tutulmasi yasal degildir.

Yukarida sunulan yasal mevzuat çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerini kullanan yurttaslara yapilan haksiz müdahale hakkinda sorusturma açilmasini, sorumlu amir ve memurlarin tecziyesini,  Mugla  kentinde, Yuvarlakçay’i korumak ve gelecek nesillere iletmek için ugras veren  muhalif düsünce ve protestolar için  gerekli demokratik zeminin saglanmasini, Anayasanin 56 ve 74. Maddeleri uyarinca dilekçeme cevap verilmesini  doga korumaci bir yurttas sifatiyla  dilerim.

 

Saygilarimla,

 

Noyan Özkan

Avukat

1378 Sokak, 4/1, No;107

Alsancak,Izmir.

noyanozk@gmail.com

 TCKN; 22094193000

 

 

 

Örnek dilekçe 

 

 

 23.02.2010

 

  Faks (0312 -4181795 ) + Iad.Taah.

Sayin  Besir Atalay                                             

 

Içisleri Bakani                                                                              Kisiye Özel ve Ivedidir.

Ankara

 

Özü;  Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk h.k.  sorusturma açilmasi ve tecziyesi 

   

Basinda yayinlanan haberlere göre; ‘’Erzurum'da yapilan HES toplantisinda Vali Öztürk önce TEMA temsilcisinin elinden mikrofonu aldi ardindan da köylüleri tehdit etti.

Erzurum’un Karadeniz bölgesine yakin kesimlerinde dereler üzerine yaptirilacak 100 Hidroelektrik Santral (HES) için DSI’nin Tortum’da düzenledigi toplantiya katilan Vali Sebahattin Öztürk, TEMA Erzurum Temsilcisi Isil Bedirhanoglu ile tartisti. Belediye baskanlari, muhtarlar ve vatandaslarin katildigi toplantida elestiriler karsisinda sinirlenen Vali Öztürk, “Yeter artik” diyerek Bedirhanoglu’nun elinden mikrofonu aldi.

 

Toplantida söz alan TEMA Il Temsilcisi Isil Bedirhanoglu, simdiye kadar 30 kadar HES yapildigina dikkati çekerek sunlari söyledi: “Yaptiklariniz yapacaklarinizi n teminatiysa çok tehlikeli bir durum. Su kaynaklari vatandasin haberi olmadan satildi. Biz kendimize çevreci bir firma bulmak zorunda degiliz. Bu su öncelikle burada yasayanlara ait. Sonra bizlere ve kentlerdekine ait. Elbette enerji üretilmeli. Ancak, 1980 yilindaki su verileriyle harita üzerinde yapilmis Çevresel Etki Degerlendirmesi (ÇED) raporlariyla çevreye zarar veriyorsunuz. Insanlarin göç etmesine neden oluyorsunuz. ÇED raporlarinin masa basinda yapildigini iddia ediyoruz. Vatandasa ‘Yarin sizi magdur etmeyecegiz’ diyorlar. Ama sözlesmelerde böyle bir sey yok. Kimse milyon dolarlardan vazgeçip köylüyü düsünecek degil.”

 

Bu sözler üzerine Vali Öztürk oturdugu yerden “Yeter artik” diye müdahale etti. Mikrofonu Bedirhanoglu'nun elinden alan Vali Öztürk, “Hanimefendi sizi dinledik. Degerli arkadaslar biz buraya sizi bilgilendirmek için geldik. Ancak fazla vaktimiz yok” dedi.

Bedirhanoglu’nun “Sayin valim. Herkesin vakti çok kiymetli. 200 kisiyi de dinlemek zorundasiniz” demesi üzerine bu kez Vali Öztürk, “Yapmayin yahu. Isimi sizden mi ögrenecegim” diye karsilik verdi. Konusmasina devam eden Vali Öztürk'ün, “HES’lerle ilgili olarak buraya gelenlere yardimci olunuz. Yoksa caniniz yanar” demesi üzerine bu kez vatandaslar, “Tehdit mi ediyorsunuz?” diye tepki gösterdi. Vali Öztürk de, “Ben kimseyi tehdit etmiyorum. Sadece yasalari hatrlatiyorum” diye yanit verdi. Vali Öztürk, daha sonra, toplantiya katilanlara açiklamalarda bulundu.   http://www.ntvmsnbc.com.tr/id/25061134/

 

Anayasanin 56. Maddesine göre; ‘’Herkes, saglikli ve dengeli bir çevrede yasama hakkina sahiptir. Çevreyi gelistirmek, çevre sagligini korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaslarin ödevidir.’’

            Düsünce özgürlügü ile ilgili gerek evrensel hukuk ve gerekse ulusal hukuklarda ayrintili düzenlemeler bulunmaktadir.

            Bu baglamda;

 

            10 Aralik 1948 tarihli Birlesmis Milletler, Insan Haklari Evrensel Bildirgisinin 19. maddesi,

            “Herkesin fikir ve anlatim özgürlügüne hakki vardir; bu hak, fikirlerinden ötürü rahatsiz edilmemek, ülke sinirlari sözkonusu olmaksizin bilgi ve görüsleri her yoldan aramak, almak ve yaymak özgürlügünü” kapsar,

 

            16 Aralik 1966 tarihli Birlesmis Milletler, Medeni ve Siyasi Haklara Iliskin Uluslararasi Sözlesme’nin 19. maddesi;

            “1- Herkesin, söz özgürlügüne hakki vardir; bu hak gerek sözlü, yazili  ya da basili veya sanat eseri seklinde, gerekse seçilen diger herhangi bir yoldan, ülke sinirlari sözkonusu olmaksizin, her türlü haber ve düsünceyi arastirma, alma ve verme özgürlügünü içerir.”

 

            4 Aralik 1950 tarihli Insan Haklari ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasina Iliskin Sözlesmenin 10. maddesinin 1. fikrasi;

            “Herkes görüslerini açiklama ve anlatim özgürlügüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlügü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sinirlari sözkonusu olmaksizin  haber veya fikir alma ve verme özgürlügünü de içerir.”

            hükümlerini öngördügü gibi,

 

            21 Kasim 1990 tarihli Avrupa Güvenlik ve Isbirligi Konferansi, Yeni Bir Avrupa için Paris Sarti’nda;

            “Insan haklari ve temel hürriyetler, tüm insanlarin dogumlariyla birlikte iktisap ettikleri vazgeçilmez haklardir ve kanunlarla garanti altina alinmisladir. Bunlarin korunmasi ve gelistirilmesi devletin baska gelen görevidir. Bunlara saygi, zorba bir devlete karsi asil güvenceyi olusturur. Bunlara uyulmasi ve tam olarak uygulanmasi hürriyetin, adaletin ve barisin temelidir.”

            “...Demokrasinin temelinde insana saygi ve hukukun üstünlügü yatar. Demokrasi, ifade hürriyetinin, toplumun her kesimine karsi hosgörünün ve herkes için firsat esitliginin en iyi güvencesidir.”

             13 Ekim 2004 tarihli Avrupa Için Bir Anayasa Olusturan Antlasma’nin II-71. maddesinin 1. fikrasinda;

            “Herkes ifade özgürlügü hakkina sahiptir. Bu hak, bir görüs sahibi olma ve haberlerle fikirleri, kamu yetkililerinin herhangi bir müdahalesiyle karsilasmadan ve sinirlardan bagimsiz olarak alma ve bildirme özgürlüklerini de içine alir.”

            kurallari düzenlenmektedir.

            Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi’nin 25. maddesi;

            “Herkes, düsünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.”

            “Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düsünce ve kanaatlerini açiklamaya zorlanamaz; düsünce ve kanaatleri sebebiyle kinanamaz ve suçlanamaz.”

            26. Maddesi,

            “Herkes, düsünce ve kanaatlerini söz, yazi, resim veya baska yollarla tek basina veya toplu olarak açiklama ve yayma hakkina sahiptir. Bu hürriyet resmi makamlarin müdahalesi olmaksizin haber veya fikir almak ya da vermek serbestligini de kapsar. Bu fikra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapilan yayimlarin izin sistemine baglanmasina engel degildir.” hükümlerini getirmektedir.

Ulusal ve uluslar arasi bu hükümler ilgili Bakanliklari ve mülki idare amirlerini baglamakta ve onlara yol göstermektedir.

Çevre koruma davalari açan  yurttas TEMA Il Temsilcisi Isil Bedirhanoglu’nun   ; Insan Haklari Evrensel Beyannamesinin 19., Avrupa Insan Haklari Sözlesmesinin 10., BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözlesmesinin 19.  ve Anayasanin 26 ve 56. Maddeleri ile teminat altina alinan’çevre hakki’’ ve ‘ görüs ve anlatim özgürlügü hakki’’  ihlal edilmistir. Il Idaresi Kanunu uyarinca, bagimsiz ve tarafsiz olarak çevreyi korumakla yükümlü olan yurttaslari dinlemekle yükümlü olan Vali, anilan haber dogru ise , çok garip ve üzücü bir müdahalede bulunmustur.

 

Yukarida sunulan vahim olay ve iddialar nedeniyle Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk hakkinda sorusturma açilmasini, sorusturmanin mülkiye müfettisleri tarafindan yürütülmesini, adi geçen  valinin  sorusturmanin selameti açisindan görevinden açiga alinmasini, bu dilekçem hakkinda yasal süresi içinde cevap verilmesini arz ve talep ederim.

 

Saygilarimla

 

Noyan Özkan

Avukat

1378 Sokak, 4/1,

NO:107,Alsancak,Izmir.

 

 

 

 

Mahkeme kararini uygulatma örnek dilekçe

                                                                29.01.2009

 

                                                               Iad.Taah + Faks..IVEDI

 

Çevre ve Orman Bakanligi

 

Sögütözü Cad. No: 14/E – ANKARA

 

Sayin Bakan Veysel Eroglu’nun Dikkatine

 

Sayin Müstesar Hasan Z.Sarikaya’nin Dikkatine

 

 

 

Özü; Rize Idare Mahkemesi’nin 23.12.2008 gün ve 2007/440 E ve 2008/914 K sayili Cevizlik Regülatörü ve Hes Çed Raporunun iptali kararinin gecikmeksizin uygulanmasi ve doga katliaminin önlenmesi  istemidir.

 

Anayasanin 56. Ve Çevre Yasasinin 3/a maddeleri uyarinca dogal kaynaklarimizi korumakla görevli ve ödevli bir yurttas sifatiyla sayin makaminiza basvurmayi uygun buldum.

 

Yörede yasayan yurttaslar tarafindan Rize Idare Mahkemesinde açilmis bulunan davada;   “Rize ili Ikizdere Ilçesi içerisinden geçmekte olan Ikizdere Deresi üzerinde Ikizdere Ilçesinin mansabi yönünde kurulmasi planlanan Cevizlik Regülatörü ve Hidroelektrik santrali hakkindaki  çed olumlu karariniz’’,   IPTAL edilmistir.

 

 9.7.1966 gün ve 1965/21 E-1967/7 K. Sayili Danistay Içtihadi Birlestirme kararinda “…iptal davasina konu olan idari bir islem  ve kararin Danistay’ca iptal edildigi tarihten degil, idarece verildigi andan itibaren ortadan kalkacagi…’’ belirtilerek  ‘’iptal kararlarinin geriye yürürlük ilkesine’’ yer verilmistir. Bu karar,  yürütmenin durdurulmasi veya iptal karari  verildigi andan itibaren,Danistay’in artik istikrar kazanmis ve köklesmis kararlarina göre;   iptali istenen tasarrufu (çed olumlu karari)   ve onun sonucu olan islemleri  ( plan, insaat , isletme ve tüm izin, onay ve ruhsatlari) durduracagi ve bu tasarruf ve islemlerin tesislerinden ve icralarindan önceki hukuki durumun yürürlüge girmesini saglayacagi, asikardir. ( Danistay 3.Daire, .3.1978,E.1978/151, K.1978/1999)  Karari uygulamayan yada etkisiz kilacak islemler tesis eden kamu görevlileri hakkinda agir kisisel sorumluluklari nedeniyle  yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerinde  davacilarin ve faaliyetten etkilenen herkesin sahsen tazminat davalari açabilecegi ve olasi tazminatlarin bakan, müstesar ve üst düzey yetkililerine rücu edilecegi hususu malumlarinizdir.

 

  HUKUK DEVLETI ILKESI ile Anayasanin 138.maddesi  ve Idari Yargilama Usulü Yasasinin 28/4 maddeleri geregince, anilan yargi kararinin icaplarinin yasal sinir olan 30 günün dolmasi beklenmeden ve dogada daha fazla tahribat olmadan hemen uygulamanizi ve firmaya verilen tüm izin. onay ve ruhsatlarin iptal edilmesini ve  dilekçeme cevap verilmesini saygilarimla dilerim.

 

Noyan Özkan

 

1378 Sokak, 4/1, No;107,Alsancak,Izmir

TCKN ; 22094193000

 

 

 

 

Sivil direnis örnek karar;

 

 

T.C.

YARGITAY

8. CEZA DAIRESI

E. 2002/949

K. 2002/7518

T. 27.6.2002

• 2911 SAYILI KANUNA AYKIRILIK ( Önceden Kararlastirilmaksizin Duyarlilik Kazanmis Bir Konuda Toplumsal Refleks Sonucu Trafigi Aksatmadan Tek Sira Halinde Yürünmesi )

• KANUNSUZ TOPLANTI VE GÖSTERI YÜRÜYÜSÜ DÜZENLEME VEYA YÖNETME ( Kararlastirilmaksizin Duyarlilik Kazanmis Bir Konuda Toplumsal Refleks Sonucu Trafigi Aksatmadan Tek Sira Halinde Yürünmesi )

• TOPLUMSAL REFLEKS SONUCU YÜRÜYÜS YAPMA ( Siyanürün Insan Yasamini ve Çevreyi Olumsuz Yönde Etkileyecegi Inancinin Ortaya Çikardigi Ani Tepkiyle Saniklarin Yürüyüs Yapmasi )

2911/m.28

ÖZET : Idari yargi kararlariyla sirketin faaliyetlerinin durdurulmasina karsin siyanürle altin arama çalismalarini sürdürdügü düsüncesi ve siyanürün insan yasamini ve çevreyi olumsuz yönde etkileyecegi inancinin ortaya çikardigi ani tepkiyle, yörenin degisik köylerinden gelenlerle birlikte saniklarin, Izmir-Çanakkale karayolunda önceden kararlastirilmaksizin, duyarlilik kazanmis bir konuda toplumsal refleks sonucu trafigi aksatmadan tek sira halinde yürümekten ibaret eylemlerinde kanunsuz toplanti ve gösteri yürüyüsü düzenleme veya yönetme suçunun unsurlarinin olusmadigi gözetilmeden mahkumiyetlerine karar verilmesi hatalidir.

DAVA : 2911 Sayili Kanuna aykiriliktan saniklar Oktay K., Irfan K.'in yapilan yargilanmalari sonunda; Hükümlülüklerine, sanik Irfan'in cezasinin ertelenmesine ve sanik Oktay'in erteli cezasinin aynen infazina dair ( BERGAMA ) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.2.2001 gün ve 150 esas, 115 karar sayili hükmün süresi içinde Yargitay'ca incelenmesi saniklar vekilleri tarafindan istenilmis oldugundan dava evraki C.Bassavciligindan tebligname ile 13.2.2002 günü daireye gönderilmekle incelenip geregi düsünüldü:

KARAR : Dosyaya yansiyan bilgi ve belgelere göre; Bergama Ilçesi Ovacik Köyünde siyanürle altin arama faaliyetini sürdüren Eurogold sirketinin çalisma alanina, bir kamyonun, siyanür maddesi getirdigine iliskin duyum alinmasi üzerine, idari yargi kararlariyla bu sirketin faaliyetlerinin durdurulmasina karsin, siyanürle altin arama çalismalarini sürdürdügü düsüncesi ve siyanürün insan yasamini ve çevreyi olumsuz yönde etkileyecegi inancinin ortaya çikardigi ani tepkiyle, yörenin degisik köylerinden gelenlerle birlikte saniklarin, Izmir-Çanakkale karayolunda önceden kararlastirilmaksizin, duyarlilik kazanmis bir konuda toplumsal refleks sonucu trafigi aksatmadan tek sira halinde yürümekten ibaret eylemlerinde 2911 Sayili Yasanin 28/1. madde ve fikrasinda tanimi yapilan kanunsuz toplanti ve gösteri yürüyüsü düzenleme veya yönetme suçunun unsurlarinin olusmadigi gözetilmeden, dosya içerigine uymayan bir kabulle beraatleri yerine yazili sekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,

SONUÇ : Bozmayi gerektirmis saniklar vekilinin temyiz itirazlari bu itibarla yerinde görülmüs oldugundan hükmün bu sebepden dolayi ( BOZULMASINA ), 27.6.2002 gününde oybirligiyle karar verildi.


Su Hayattir, Satilamaz!
Dereler Özgürdür, Özgür Akacak!..
 
...:::DERELERIN KARDESLIGI PLATFORMU:::.

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 1441 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Çevre

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı Giresun Valiliğine dilekçe yağdırdılar.

Balık stoku tükeniyor

Balık stoku tükeniyor Prof. Dr. Sarı: “Balık bu sene olsa seneye olmaz."

Giresun Valiliği Suç İşliyor!

Giresun Valiliği Suç İşliyor! Mahkemenin kesin kapatma kararını tanımayan Vali Ünlü Çavuşlu'ya çöp dökmeye devam ediyor.

Dere Talanı İstifa Getirdi

Dere Talanı İstifa Getirdi Özel İdare sekreteri vekil Öztürk tartışması istifa ettirdi

Çanakçı'da HES Mücadelesi

Çanakçı'da HES Mücadelesi Nihat Öztürk yazdı

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss