BURHAN TEMEL HASTANEYE KALDIRILDI
Görele Lisesi Kurucu Müdürü,ressam Burhan Temel rahatsizlanarak Istanbul/Haydarpasa Numune hastanesi Noroloji_1 servisinde tedavi altina alinmistir. Görele soL olarak,Resim ögretmenimiz Burhan Temel'e acil sifalar dileriz. Burhan Temel Üzerine - Azmi Gülsoy
RESSAM Burhan Temel, 1960’larda Görele’deki olagan üstü bulusmalardan olusan, uzun soluklu bir sanat çevresinin ve o çevreye akademi derecesinde bir kimlik kazandirabilen kusagin, hayatta kalan birkaç üyesinden biridir benim için.
BURHAN Temel ve su anda Istanbul’da olup Rahatsizlik yasayan aziz dostum ressamTurgut Uzunömeroglu, o zamanlarimizin gökyüzünü hiç durmadan,sanki bir tuval gibi, renkten renge sokuyorlar ve çevrelerinde bir hayranlik çemberleri olusturuyorlardi.
HIÇBIR zaman bencillik yapip,kendi heveslerinin esiri olmadilar.Bosuna akademiden söz etmiyorum ben. Iste örnekleri: Cem Karaahmetoglu ve Aysel Ilik, baslangiçta o ekolden yetisen ikinci kusak Görele’li ressamlardir, Ayrica Senai Erenel ve Ahmet Keskin o siralar resim egitimini zaten aliyorlardi ve fakat bizim ressamlarimizla iliskiyi hep sürdürdüler.
AHMET Kaçar bu gün nasilsa,o zaman da böyleydi.Siirin Görele’deki en verimli ve essiz kalemi.Cumhuriyet döneminin en ünlü Türk müzigi bestecilerine söz yazarligi yapan bir usta.
FETHI Karamahmutoglu, Sabri Özdemir ve halkaya geç eklenen Nazmi Özdemir,Türk müziginin,ulusal düzeyde kendilerini kanitlamis degerleriydiler.
Yitip gitmesin diye, yeri gelmisken bir Fethi anisi gireyim: Istanbul Televizyonunda çalisiyordu.Görele’ye gelmis.Parkta bulustuk.Hiçbir seyde gözüm yok,sen yanimda ol yeter bestesinin, bütün güzelligi ile dillere düstügü günler. Söze hemen buradan girdim.”Bu beste yilin sarkisi yarismasini kazanacak!” Bana ,uzun uzun hem siirde,hem de bestede ilhamin nasil geldigini, hangi duygularla sarkiyi yaptigini anlatmisti. Bu son görüsmemiz oldu.
BU yazi giderek burun direklerini sizlatan bir hal almak üzere.
HANI gidenin arkasindan, “Yeri doldurulamaz!” diye bos bir laf edilir ya. Doldurmak isteyen kim? Zaten varlar! Marifet, yasatmasini bilmekte.
BEN neden Ahmet Kaçar’a ve Burhan Temel’e dört elle sariliyorum? Onlar, varliklariyla benim geride kalmis gençligimle bag olusturuyorlar ve ömrümün öbür yarisini dolduran, doyumsuz arkadaslik ve güzelliklerle dolu anilarimin sembolleridirler.
NEYSE, Burhan’a dönelim.Bizim ressam her yil baharla birlikte, göçmen kuslar misali, Kusçulu Köyündeki sirin yuvasina döner ve findik tanesi boyutundaki atölyesinde hevesle ise baslar. Findik kadar dedigime bakmayin. Oranin sicakligini ve büyüklügünü Burhan’a anlattirmak daha dogru olur.
BU yil kirk kadar resim yapmis. Geçen yil,katalog gönderme lutfunda bulunmustu,ben ona bakarak bir yazi yazdim.Bu kez yilin çalismalarini, sergilenmeden görmek istedim.Cem ve Kemal Gündüz hoca ile birlikte ziyaretine gittik.
GEÇEN yil sergiledigi resimlerle, bu çalismalari arasinda,resimden anlamayanlarin bile kolayca görebilecegi farklar olusmus.Geçen yil, sanki bir izlenimcilik (empresyonizm) dersi verir gibi, yumusak,tatli firça vuruslariyla çalismisti.Bu kez darbeler daha sert vurulmus ve genis lekeler olusturmus.
BU yilin çalismalari, deniz ve yayla temali iki zit cografi eksen üzerine kurulu gibi. Yayla peyzajlarina diyecek sözüm olamaz, oralar benim tutkum zaten, fakat Karadeniz’in gözü karaligini,yani hirçinligini tuvale yansitmasina bayildim. Bunu ancak Karadeniz hikayeleriyle büyümüs bir ressam yapabilirdi.
Izleme bittikten sonra, resminde genis boyutlu zitliklar yaratmissin,diyecek oldum; lafim yarida kaldi. “Benim hayatim zaten zitliklarla basladi ve sürdü. Anam,dört çocuktan sonra bir çocuga daha katlanamam artik,diye beni düsürmeye ugrasmis,fakat ben direnmisim…”diyerek tatli bir sohbet baslatti.
ZITLIKLAR…O kusagin alin yazisi ve bu dostlarimin sair, müzisyen, ressam, edebiyatçi olmasini saglayan itici güç mü acaba?
O alçak gönüllü, düsünceli ve kibar insan,ayrilirken bize birer tablo sahibi olma mutlulugunu yasatti.
Benim için seçtigi, izlerken çok begendigim yayla peyzaji idi.
Gelecekteki Sevgiliye Mektup Ey Sevgili! Sana bu mektubu geçmisten yaziyorum..Yine yorgunum yine kirgin, yine umutsuzum yine suskun.. Yazdigim hersey bugün anlamsiz ve saçma. Bu yüzden bütün bos zamanimiküçük ev resimleri çizip, deftere birseyler karalamakla geçirdim. Can sikintisi iste.. Bugüne kadar yazdigim her siirde bir sitem vardi geçmise ama artik sitem etmiyorum. Iyice yoruldum çünkü, iyice biktim. Ki artik istesemde yazamam, zaten kime ne yazacagim ki. Kizginligimda geçti bak kirginligimda.. Hem birakip gidenlere dön mü diyecegim gitmelerinin nedenini sormamisken..Artik geçmise takilmiyorum. Bir zamanlar sevdigim ya da öyle sandigim insanlari görünce gözlerimi kaçirmiyorum, utanmiyorum artik, hatta bazi zamanlar küçük bir tebessümle selam verip geçiyorum. Besiktas maçlarina daha sik gidiyorum, daha sik vakit geçiriyorum arkadaslarimla. Bu mektubu da sana, senin olmadigin bir zamanda, daha yokken yaziyorum. Ey sevgili, suan ismini bilmiyorum teninin rengini de, saçlarini da, boyunu da, kokunu da.. Ama bu satirlari gözlerine bakarak yaziyorum. Ister sizofren de ister deli, gözlerini görüyorum..Ne kadar bekliyorum seni biliyor musun, herkesi sen sanmanin ne kadar kötü oldugunu.. Su sira pek bi sikayetçiyim asktan. Ona olan inancimi yitirdim ama gelecegine, beni gerçekten seven -senin- karsima çikacagina olan inancimi henüz kaybetmedim. Çeliski iste.. Diyorum ya bugün yazdigim hersey saçma. Ama bunlari bu mektuptan çikarmayacagim. Sende yanimda oldugun sürece beni tüm çeliskilerimle, tüm yanlislarimla, tüm saçmaliklarimla sev. Bunlari benden çikarmaya kalkma, beni degistirme! Ben bu mektuba dokunmadim çünkü. Neden oldugunu bilmiyorum ama içimden söylemek geldi. Bu söylediklerimi belkide yüzüne karsi hiçbir zaman söyleyemeyecegim ama bil, bilmeni istedim.Eger güzelligine çok güveniyorsan; sakin vazgeçilemez oldugunu düsünme, bunu hissettigim anda gururuma yenilirim eminim. Kendini de digerlerinden eksik görme, her ne olursa olsun yanimdaysan benim için bitmistir. Bir müddet siir falan yazmayacagim çünkü, siirlerime konu alarak bazi insanlara gereginden fazla deger verdigimi düsünüyorum. Geçmisimi bu gece sildim ve bundan sonra sen gelene kadar senin kiskanacagin bir geçmisimde olmayacak. Çünkü, artik kimseye yalandan Seni seviyorum demeyecegim. Sadece bekleyecegim.. Sende olur olmaz yerlerde fazla oyalanma çabuk gel. Isin çok, isin zor.. Karsinda ki oksijeni ask olan bir deli ve soluk almamakta kararli.. Geçmisten gelecege hiçkiriklarla.. Burhan TEMEL 05/05/2012 04:36 |
|
Burhan Temel |
Bu haber 1147 defa okunmuştur.