Hindistan’da gerilla savasi büyüyor

 

Hindistan’da HKP(Maoist) ve Halk Gerilla Kurtulus Ordusu (PLGA) önderligindeki yoksul köylü direnisi ve gerilla savasi tüm hiziyla sürerken, devlet terörü de kirli savas biçiminde yogunlasiyor. Ünlü komutan Barsa Lakhmah'la birlikte 6 devrimci tutuklandi.

 

Etkin Haber Ajansi

ZEHRA AKDAG- Hindistan'da alti devrimci, 6 Nisan’da Dantewada ilçesinde 76 polisin öldürüldügü, HKP(Maoist) tarihinin en güçlü silahli eyleminden ötürü Green Hunt (Yesil Av) Operasyonu kapsaminda tutuklandi. Tutuklananlar arasinda, kendine özgü savas teknikleriyle ünlü komutan Barsa Lakhma da var.
6 Nisan 2010’da gerçeklesen baskinda 75’i merkezi devlete bagli, 1’i yerel hükümete bagli olmak üzere 76 polis öldürülmüstü. Bu, Kesmir de dahil olmak üzere, 1948’de Ingiltere’den bagimsizligin kazanilmasindan sonar Hindistan devletinin verdigi en agir kayipti. Naksalit gerillalarin düzenledigi baskinda Merkezi Polis Kuvvetleri 62. Taburu'nun komutan yardimcisi da vardi.
Tutuklamalardan birkaç gün önce yine Dantewada’da devrimciler polis kuvvetlerini tasiyan bir otobüse yönelik silahli saldirilarinda 35 polis öldürmüslerdi.

GREEN HUNT (YESIL AV) NEDIR?

Green Hunt, Hindistan devletinin “düsük yogunluklu savas” olarak adlandirdigi kirli savasin medyadaki yaygin adi. Devlet varligini bugüne dek bir kez olsun kabul etmemis olsa da, yasananin kapsamli bir kirli savas konsepti oldugu tüm dünyaca bilinen bir gerçek.
Green Hunt operasyonu, geçtigimiz ay dünyaca ünlü aydin Arundhati Roy’un, devrimcilerin denetimindeki bölgeye giderek yaptigi röportajlari “Yoldaslarla yürürken” isimli bir makaleye dönüstürmesinden sonra Hindistan devletince Özel Kamu Güvenligi Yasasi’ni ihlalle suçlanmasi sonucunda daha da gündeme oturdu.
Hindistan devleti, yillardir devrimcilere yönelik genis çapli operasyonlara imza atiyordu. Ancak Green Hunt’a dek bu operasyonlar esasen her eyaletin yerel operasyonlariydi. 2008 ve 2009 yillari boyunca sertlesen süreç ve özellikle de devlet güçlerinin, Naksalit devrimcilerin eline geçen Lalghar ilçesini geri almaya yönelik askeri operasyonlardaki açik basarisizligi, bu süreçte Naksalitlerin kesintisiz büyümesi ve ülke gündemine oturmasi, daha kapsamli bir saldiriyi kosulladi.

GERILLA SAVASININ YÜKSELISI

Hindistan’da 'Naksalit Hareket' adiyla bilinen gerilla hareketi, adini 1957’de Naxalbari ilçesindeki ilk gerilla eyleminden aldi.
Bu eylemi gerçeklestiren örgütten yillar içerisinde sayisiz kopus ve bölünme yasandi. Dolayisiyla Naksalitler adiyla anilan hareket 50’ye yakin irili ufakli Maocu örgütü kapsadi. Bu örgütlerin her biri önemli vurus gücüne sahip güçlü örgütlenmeler olsa da, her biri esasta sinirli sayida eyalet devletinin disina pek çikamadi. 2004’te belli basli Naksalit güçleri HKP(ML)-Halk Savasi ve Maoist Komünist Merkez birleserek HKP(Maoist)’i kurdu. Bu süreçten sonra gerilla savasi ciddi bir ivme kazandi.
Kurulusundan sonra hizla güçlenen HKP(M), özellikle 2008 ve 2009 yilinda gerek askeri vuruslarini, gerekse de kitle baglarini ciddi ölçüde büyüttü. Bu büyümenin temel nedeni, Hindistan merkezi hükümetinin, yoksul köylülerin ve yerli halklarin topraklarinin elinden alinmasi temelinde, yer alti ve yerüstü kaynaklari bakimindan oldukça zengin bölgelerde çokuluslu tekellere peskes çekmesi. Bu amaçla devasa sanayi bölgeleri kurmaya yönelirken yoksul köylülere ve yerli halklara terör uygulamasi.

NÜFUSUNUN YÜZDE 77’SI YOKSUL

160 ülkede gise rekoru kiran Slumdog Millionaire filminin de gündemlestirdigi gibi, Hindistan'da nüfusunun yüzde 77’si, yani yaklasik 800 milyon kisi günde 20 rupiden az gelirle yoksulluk sinirinin altinda yasiyor.
Bu kosullarda gerilla güçleri, merkezi devletin politikalarina verdikleri dogru yanitlarla yoksul halk arasinda hizlica gelisiyorlar. Tasfiyesi hedeflenen köylüler Adivasi ortak adiyla bilinen aborjin kökenli çok sayida yerli topluluktan olusuyor. Bu da bölgedeki çeliskileri daha da sert ve çetrefilli kilan bir diger unsur.
HKP(Maoist) bugün itibariyle Hindistan’in 600 yönetim bölgesinin (bu metinde “ilçe” olarak adlandirilacak) 200’ünde etki sahibi. Daha da önemlisi, 9 eyalet devletinden olusan etki alaniyla Hindistan’in kuzeydogusundan güneyine uzanan bir “Kizil Koridor” olusturmus durumda. Bu koridorun merkez üssünü ise Chattisgarh, Orissa, Bihar, Jharkhand ve Bati Bengal eyaletleri olusturuyor. Buralarda HKP(Maoist) kurtarilmis bölgeler de dahil yüksek bir etkiye sahip.

GREEN HUNT: TERÖR VE YIKIM

Greenhunt operasyonu yalnizca, Hindistan devletinin, “bugüne kadar devletin karsi karsiya kaldigi en büyük güvenlik riski” olarak tanimladigi HKP(Maoist)’e yönelik bir anti-terör operasyonu degil. Greenhunt’in hedefinde, Hindistan’in epeyce önemli büyüklükteki bir bölümünü, yerli halklarin topraklarinin zorla alinmasi temelinde ve çokuluslu tekeller ekseninde sanayilestirmek de var. Bu hedef, büyük ve zengin ormanlarin talan edilmesini, su kaynaklarinin özellestirilmesini, verimli topraklara el konmasini, maden kaynaklarinin yagmalanmasini içeriyor.
Ancak önce Nandigram ve sonrasinda daha da açik biçimde Lalghar deneyimlerinin Hindistan devletine açikça kanitladigi bir gerçek var. 2008’de Nandigram’da devletin köylülerin topraklarini isgal ederek bir petrokimya üssü kurma girisimi, bu amaçla gerçeklestirdigi katliamlar ve halkin direnisi; daha sonrasinda da Lalghar ilçesinde benzer temeldeki direnisler ve HKP(Maoist)’in bu süreçlerden kitle tabanini ve askeri vurus gücünü oldukça artirarak çikmasi gösterdi ki, HKP(Maoist) gibi bir silahli devrimci alternatifi ezip dagitmadan, en azindan önemli bir güç kaybi ve örgütsel daginiklik yasatmadan bu projenin hayata geçirilmesi imkansiz.

MODERNIZASYON BAHANE

Green Hunt’in Hindistan devleti bakimindan bahenesi, bölgenin ilkel üretim tekniklerinden ve asiretlerin elinden kurtarilarak “modernize edilmesi ve sanayilestirilmesi”. Yetkililer, böylece yoksullarin yiyecek yemegi ve giyecek elbisesi olacagini iddia ediyor!
HKP(Maoist) ve etkisi altinda bulunan yüzlerce direnis komitesi ve örgütlenmesi ise, bunun bölge nüfusunun mülksüzlestirilerek uluslararasi tekellerin elindeki “serbest sömürü bölgeleri”nde en vahsi kosullar altinda çalisacak, ucuzun da ucuzu isgücü haline getirilmesi anlamina geldigini ifade ediyor.
Bu süreç elbette, kapitalizmin uluslararasi is bölümü kapsaminda Güney Asya’daki devasa sanayi bölgelerinin olusturulmasiyla ilgili. Ve Hindistan devletinin gerek “sanayilestirme” ve “modernizasyon” hamleleri, gerekse de Green Hunt operasyonu, ABD emperyalizmi ile yakin isbirligi temelinde gerçeklesiyor.
Burada önemli bir nokta su: Hindistan’da bu projeler çok uzun dönemdir gündemde ve buna karsi özellikle NGO’lar temelinde bir hareket de hep vardi. Ancak bu mücadele kanalinin HKP(Maoist) için siçramali bir örgütsel ve siyasal büyüme zeminine dönüsmesi, bir devrimci iktidar alternatifinin Nandigram ve özellikle Lalghar’da belirginlesmeye baslamasi, mücadelenin rengi ve seyri açisindan bir dönüm noktasi oldu.

KIRLI SAVAS TIRMANIYOR

Simdiye dek, silahli hareketler de dahil bütün toplumsal mücadelelerde, esasen eyalet devletleri merkezli operasyonlar gerçeklestirilmisti. Hindistan devleti, her biri Türkiye'nin toplami büyüklügünde 28 eyaletten olusuyor.
Lalghar bölgesindeki çatismalar sürecinde merkezi güvenlik kuvvetleri de operasyonlarda yogun biçimde kullanilmaya baslandi. Ancak Green Hunt bu tipten operasyonlarin çok ötesinde, kapsamli bir kirli savas konsepti.
Operasyon için bölgeye binlerce askerin yani sira 75 tabur paramiliter kuvvet gönderildi. Buna eyalet hükümetinde olan HKP(Marksist) ve Janata Partisi gibi burjuva partilerin de gerçekte tepeden tirnaga silahli birer paramiliter örgütlenme oldugunu eklemek gerekiyor. Ayrica Özel Kuvvetler, Jharkhand Jaguar ve Cobra isimli kontragerilla örgütlenmeleri, Hindistan Rezerve Tugayi, Özel Müdahale Polisi de bölgeye kaydirildi. Köylerde önemli çapta bir korucu kuvveti olusturuldu. Bunun tabanini HKP(Marksist) gibi burjuva partiler olusturuyor.
Yine yillardir Hindistan’in baslica sorunlarindan biri olan Kasmir bölgesinden dahi askeri ve kontrgerilla birliklerinin bölgeye kaydirildigini belirtmek, hem operasyonun çapini, hem de Hindistan devletinin Maoist devrimcilerin önderliginde sürdürülen yoksul köylülük temelindeki mücadeleyi nasil bir risk olarak degerlendirdigini anlatmak bakimindan önemli. Operasyonu merkezi hükümet ve Merkezi polis kuvvetleri yönetiyor.

KATLIAM, TECAVÜZ, ZORLA GÖÇ...

Bu kirli savas sürecinde, daha önceden de siklikla kullanilan yöntemler sistematiklestirildi ve koordine edildi. Baskinin biçimlerine bölge halki yabanci degil. Operasyonun farki, büyüklügü, yayginligi ve merkezi hükümetin komutasi altinda gelismesi.
Bu kirli savas kapsaminda çok sayida köylü katledildi. Kadinlara tecavüz edildi. Köyler yakildi ve bosaltildi. Iskenceler sürüyor. Sadece Green Hunt kapsaminda köyleri yakilarak göçe zorlananlarin sayisi binleri buluyor. Tek basina Chhattisgarh eyaletinde bile 644 yerlesimin zorla bosaltilmasi sonucu 200 bin kisi göç ettirildi. Bosaltilan topraklarsa Hindistanli ve yabanci maden tekellerine peskes çekildi.
Ayrica genis çapli bir muhbirlestirme kampanyasi baslatildigi gibi, gizli servis de teknolojik yenilenmeye gidiyor. Bu kirli savas politikasinin içinde örnegin su gibi yöntemler var: HKP(Maoist)’in mayin dösediginden süphelenilen alanlarda rastgele yoksul köylüler tarlalarindan, evlerinden alinarak alana tasiniyor ve canli mayin kobayi olarak kullaniliyor. Bomba süphesi olan terk edilmis poset ve çantalar, halktan seçilen kisilere çiplak elle kontrol ettiriliyor. Hindistan hükümeti bunu, Maoistlere uyari olarak açikliyor.

MEDYA ÖZEL GÖREVLI

Yine Green Hunt’in önemli bir ayagini da medya araciligiyla yürütülen karalama kampanyasi olusturuluyor. Burjuva medyanin mansetlerinden düsmeyen Naksalitler, iskenceci, katil ve tecavüzcüler olarak sunuluyor.
Operasyon sadece gerilla kuvvetlerine yönelik askeri harekatlari degil, ayni zamanda halka yönelik büyük bir yildirma harekatini kapsiyor. Maoistlerden yana olan ya da sadece kimi direnislere önderlik eden asiret liderleri vahsice katlediliyor. Köyler yakiliyor ve bosaltiliyor.
Operasyon henüz hedeflerine ulasmanin çok uzaginda. HKP(Maoist)’in vurus gücünün azalmak bir yana arttiginin somut kanitlari, operasyonun baslamasindan sonra yaptigi silahli eylemlerde devletin verdigi kayiplar.
Bununla birlikte merkez komite ve askeri komuta düzeylerinden 10 kadar devrimcinin tutsak düsmüs olmasi önemli bir kayip oldu. Askeri teknikler bakimindan ise PLGA’nin sürekli bir yenilenme ve gelisim içinde oldugu ve bu sayede Green Hunt kapsaminda devreye sokulan yeni tekniklere az kayipla ya da önceden hazirlikla yanit verdigi söylenebilir.

BIR YENIDEN YAPILANMA SÜRECI

Green Hunt operasyonu, ayni zamanda Hindistan devlet yapilanmasi bakimindan da bir yeniden örgütleme süreci anlamina geliyor.
Daha öncesinde ve simdi de, eyalet devletleri olarak adlandirilan yerel hükümetlerin elinde yasama, yürütme ve yargi bakimindan oldukça genis yetkiler var. Eyalet içinde gelisen tüm sorunlarda eyalete bagli güvenlik güçleri kullaniliyor. Bu hiçbir sekilde, merkezi devletin güçsüz oldugu anlamina gelmiyordu, aksine oldukça büyük bir yüzölçümüne, daglik alanlara, çetin bir cografyaya hakim olma bakimindan merkezi devlet için bir avantajdi. Belli basli burjuva partilerin de kendi tabanlarini sürekli silah altinda tutmasi, devrimci güçlerin genelde eyalet devletleri bazinda örgütlü olmasi, ülke çapinda etkileri olsa da esas örgütlerinin bir iki eyalete dayanmasi gibi etkenler, Hindistan devletinin isini kolaylastiran faktörlerdi. Bu yöntem hem daha az masrafli hem de daha kolay yönetilebilir bir sistemdi.
Yeni süreçte ise yerel hükümetlerin yetkilerinin azaltilmasi ve merkezi devletin güçlendirilmesi esas aliniyor. Bu öncelikle HKP(Maoist) gibi ülke çapinda bir güce dönüsen silahli bir devrimci örgütü ezmek için zorunlu. Ayrica da Hindistan devletinin gelecegi bakimindan, kentlesme ve sanayilesme sürecinin tüm ülkede ivme kazandigi kosullarin ihtiyaçlarini yanitlayan bir örgütlenme.

ULUSLARARASI DAYANISMA SART

Green Hunt operasyonu, HKP(Maoist)’in önderligindeki gerilla hareketini ve Hindistan’daki diger toplumsal mücadeleleri dünya gündemine tasidi. Ünlü yazar Arundhati Roy’un da aralarinda bulundugu Hindistan merkezli genis bir aydinlar hareketi, sorunu uluslararasi kamuoyunun gündemine tasiyan önemli bir güç oldu.
HKP(Maoist)’in de dahil oldugu Maoist bir uluslararasi örgütlenme olan RIM (Devrimci Uluslararasi Hareket) ve baskaca devrimci nitelikli uluslararasi örgütlenmeler de henüz yeterli düzeyde olmasa da dayanisma eylemleri ve açiklamalariyla bu direnisi dünyaya tanitiyor.
Hindistan’daki direnis, her ne kadar Nepalli Maoist devrimcilerle HKP(Maoist) önemli görüs ayriliklarina sahip olsalar da, Nepal devrimine de güç ve soluk tasiyan bir mücadele olarak görülüyor ve destekleniyor.
Zira Hindistan devletinin HMP(Maoist) karsisinda ciddi bir basari saglamadan Nepal’de açik bir askeri müdahale gelistirmesi olasilik dahilinde olmakla birlikte, içte ve dista epeyce yipranmasina yol açacak riskli bir adim olur.

EZILENLERIN ÖNEMLI BIR MEVZISI

Dünya isçi ve emekçilerinin, ezilen halklarinin devrimci mücadeleleri açisindan Hindistan’da önemli mevziler kazaniliyor. Hindistan gibi büyük bir kapitalist gücün bu mücadele karsisinda kaybettigi her çarpisma, diger ülkelerdeki mücadelelere büyük güç ve enerji tasiyor. Hindistan, gelismekte olan devrimci mücadele merkezleri arasinda yavas yavas yerini aliyor.

http://www.etha.com.tr/Haber/2010/05/25/dunya/hindistanda-gerilla-savasi-buyuyor/