Karakter boyutu :
14 Haziran 2012, 07:29
Ahmet Kaçar Taburcu oluyorAhmet Kaçar aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı.
Ahmet Kaçar Taburcu oluyor Ahmet Kaçar aniden rahatsizlanarak hastaneye kaldirilmisti. Önce Giresun Devlet Hastanesine kaldirilan sairimiz daha sonra Trabzon Tip Fakultesinde tedavisi sürdürülmüstü. Giresun Görele Ilçesinin yetistirmis oldugu Ünlü bestekâr,sair ve söz yazari Ahmet Kaçar aniden rahatsizlanarak hastaneye kaldirildi. Kalbinde ritim bozuklugu olan ünlü sairimiz Ahmet Kaçar'a Trabzon Tip Fakultesinde kalp pili takildi. Görele soL olarak,Bugün taburcu edilecek olan ünlü sairimize geçmis olsun der,acil sifalar dileriz. GIRESUN DEVLET HASTAHANESI VE TRABZON TIP FAKÜLTESI HASTAHANESI ÇALISAN TÜM DOKTOR VE HEMSERILERINE GÖRELE'LILER OLARAK TESEKKÜR EDERIZ. Yasayan bir kültür çinari,Görele'mizin yetistirdigi en büyük sanatçilardan biri olan Ahmet Kaçar'in hastaneye kaldirilmasi Görele'de üzüntüyle karsilandi. Ahmet Kaçar Kimdir? 1926 Yilinda Görele’nin Çürükeynesil (Simdiki Saglik Köyü) köyünde dogdu. Ilkokulu Göreele’de,Orta Okulu Giresun’da bitirdi.Ikinci Dünya Savasi’nin yokluk yillari nedeniyle Trabzon Lisesi’ndeki egitimini yarim birakmak zorunda kaldi. Ilk siirini ilkokul son sinifta iken yayinlandi.Müzikle ilgilenerek klarnet ve ud ögrendi.Askerlik dönüsü basladigi Eynesil Tapu Sicil Memurlugu’ndan emekli oldu.1953 yilinda Göreleli Güzelhan,bestekar ve koro sefi Kemal Gürses “ Hayal Dolu Bir Gençlik “isimli güfteyi besteledi.Bu ilk besteden sonra Sükrü Tunar,Selahattin Inal,Avni Anil gibi bestekarlar ve kendisi tarafindan 70’e yakin güftesi bestelenmistir. Bu bestelerden bazilari “ Hayal Dolu Bir Gençlik,Ilk Göz Agrisi,Anar Ömrümce Gönül,Unut Beni,Dinmez Hicran Yarasi”dir. Sair Lirik siirleri yani sira Türk siirinden az dörtlükler ve özellikle düsünsel tarafi agir basan taslamalar yazmistir.Siirleri 1963 Kimbilir,1984’de Yalanci,1995’de Son Ufuklar adli kitaplarda yayinlamistir.Tüm siirlerini su an basima hazirlanan” Yillar” Isimli Kitapta Toplanmistir. Ahmet Kaçar, Giresunumuz’un yetistirdigi önde gelen sairlerden biridir. Görele’nin Çürükeynesil (Saglik) köyünden olup, bugün 83. baharini (sonbahari kendisine yakistiramiyorum) yasamaktadir. Türk Musikisi klasikleri arasina girmis olup; basta merhum Sanat Günesi Zeki Müren olmak üzere, onlarca sanatçi tarafindan radyolarda, televizyonlarda, gazinolarda ve tüm müzikhollerde yorumlanan “Unut Beni Kalbimdeki Hicranla Yalniz Kalayim”, “Anar Ömrümce Gönül Giden Sevgilileri”, “Hayal Dolu Bir Gençlik Ümit Dolu Bir Ask Bitti”, “Sitemler Örüyor Kaderin Agi”, “Kederli Günleri Sensiz Yazimin”…gibi sarkilari duymayaniniz yoktur sanirim. Bunlar da dahil TRT Repertuarinda kaydi olan 20’nin üzerindeki sarkiya söz yazari olarak imzasini atmistir, Ahmet Kaçar. Iste en taninmislarindan ikisi: Makam:Rast, Beste: Sükrü Tunar “Unut beni kalbimdeki hicranla yalniz kalayim, Kimsesiz bir yavru gibi kucaginda aglayayim. Bu kaçinci söz verisin,söyle nasil inanayim, Kimsesiz bir yavru gibi kucaginda aglayayim.” Makam Ussak, Beste Sükrü Tunar “Anar ömrümce gönül giden sevgilileri, Bilmez biçare kalpler, giden dönmez ki geri. Gözüm yollarda kaldi bunca yillardan beri, Bilmez biçare kalpler, giden dönmez ki geri.” Besteler de yapmaktadir zaman zaman. O ayni zamanda esine ender rastlanir bir “Taslama” ustasidir da… Hemen hemen her sayimizda bir dörtlügüne yer vermeye çalistigimiz Ahmet Kaçar’in yüzlerce belki de binlerce taslamasi mevcuttur. Her birinde siir sanatinin incelikleri vardir, felsefe vardir, mizah vardir… Bir taraftan gülümsetirken, diger yandan da düsündürür. Hemen hepsi de “tasi gedigine koyan” cinsindendir. Buyurun birkaç örnek de taslamalarindan: “Isitmesin hane halki sekiz siddetinde azar; Nasibi kismet olursa, ilk temeli atacagiz. Haftanin bes günü dahil, cumartesi ve pazar; Minare gölgesi alip, davul tozu satacagiz!” “Harcandi altin paralar, ithal kavak suntasina; Bati ense tirasinda, Sark yeni salkim saçakli. Her gün ayar borcumuz var, Tahtakale cuntasina; Bedava mal verdigimiz tüccar, bizden alacakli!” Kaçar’in en belirgin özelliklerinden biri de, hossohbet, hazircevap ve nüktedan olmasidir. Dost halkasi çok genistir. Eskilerin tabiriyle, “nev-i sahsina münhasir” bir insandir. Sözüne, sohbetine doyum olmaz. Her sorunuza aninda nükteli cevaplar verir. Hiçbir lafin altinda kalmaz; ne yapar, eder tasi aninda gedigine koyar. Hayatla dalgasini geçen rind bir insandir. Hiçbir seyi kendine dert etmez. Diledigi gibi yasar. Dost halkasi çok genistir. Eski adi Çürükeynesil olan Saglik köyünün hakim bir tepesinde özene-bezene yetistirdigi güllerle, çiçeklerle bezeli mütevazi evi, her zaman dostlarinin akinina ugrar. Simdi bir aninin tam yeri. “Birgün gazeteci Yasar Çakir, Sair Bahtiyar Dayimoglu, Mimar Ugur Karaibrahimoglu…gibi dostlari Giresun’dan Ahmet Kaçar’i ziyarete gelirler. Kaçar’in çevresindeki göz oksayan yesillige hayranlik dolu bakislarini odaklayan konuklari, “üstad” der: -Burada ne kadar çok yesillik var; ne yapiyorsun bu kadar otlari? Cevap gecikmez: -Buraya sadece siz gelmiyorsunuz ki!” Benim de yakin dostum; daha dogrusu sevdigim, saydigim bir büyügüm, agabeyimdir. Yillik izinlerimde memleketim Görele’ye her gidisimde, onun bir numarali ugrak yeri (tabi bizim de…) olan fotografçi Fikret Ak’in dükkaninin önünde mutlaka bir araya gelir, bol bol geyik yapariz. Hani, “Üzüm üzüme baka baka kararir” derler ya… Üstadin sayesinde zamanla biz de hazircevaplar sinifina terfi etmeye basladik galiba! Istanbul, Ankara gibi büyük sehirlerin barajlarinda ne kadar su kaldiginin ülkenin birinci gündem maddesini olusturdugu sicak bir Agustos günü. Sevgili Fikret’in dükkaninin önünde her zamanki gibi havadan sudan konusuyoruz. Havadan-sudan dedigimize göre… Sudan baslayalim önce. Bir ara bana dönüp, “Seyfullah” diyor: -Acuk bekle,bi su dökünüp geliyum. “Ilahi Ahmet abi” deyip,tasi hemen gedigine koyuyorum: -Millet susuluktan kiriliyor,sen su dökmeye gidiyorsun.Ayip olmuyor mu?! Tabi hep beraber basiyoruz kahkahayi. E, Ahmet Kaçar gibi bir laf cambazina da böyle anlayacagi dilden cevap verilir, di mi! Siirleri; “Kimbilir”, “Yalanci”, “Son Ufuklar” ve “Bütün Siirleri” adli dört kitapta toplanmis olan büyük üstad, Kaçar'in TRT repertuarina girmis 30'dan fazla eseri var. Çalismalarini yalniz yasadigi evinde sürdürüyor. Kaçar Zaman Zaman Kendisi Için de Siir Yaziyor Bakin kendisi için yazdigi siire: Bir suçlu gibi daglar,bakip dönüyor arka; Görmek istemedigi biri geçermis gibi. Pesim sira dizilmis,gölgeler korka korka, Tekrarliyor adimi bana dön,dermis gibi. Ahmet Kaçar’in Hayati (1926- ) Ahmet kaçar 1926 yilinda Görele’nin saglik köyünde dogdu. Ilkokulu Görele merkez ilkokulu’nda bitirdi. Kaçar’in evi bugün bile otolarin çatlarcasina zorlanarak tirmanabildigi tasli toprakli bir yoldan ulasilan ve etrafina hâkim olan tepededir. Çillioglu Mahallesi’nin bu fakirhanesinde, günümüzden elli altmis yil öncesi bütün imkânsizliklari içinde okumaya çalisan Ahmet, lise çagina kadar tahsilini devam ettirir. Lise Trabzon’ dadir ve köy delikanlisi Ahmet, okuyabilmek için sehirde barinmak zorundadir. Ailenin maddi sikintisi pek fazladir. Ayakta kalabilmek için çare arayislari artar. Issiz bir köylü olan babasi is bulmak niyetiyle Samsun taraflarina gider ama geriye ne bir haber ne de kendisi gelir. Hassas delikanlinin maddi yoksulluguna ragmen bir de babasizlik eklenir. Liseyi terk eder. 1953 yilinda Tapu Sicil Memurluluguna baslar ve hiç evlenmeden 1984’te Eynesil’de emekli olmustur. Göreleli ünlü bestekâr ve koro sefi, Çetin Temel ‘in Görele ‘ye geldigi günlerde Ahmet Kaçar'dan bir siir almasiyla 1953 yilinda Ahmet Kaçar’in ilk siiri bestelenir. Kemal Gürses’in Acemkürdi makaminda besteledigi “hayat dolu bir gerçek” isimli sarkisini dönemin ünlü sanatçilarindan Perihan Altindag Sözer’in okumasiyla besteciler Ahmet Kaçar’a mektuplar göndermek suretiyle güfteler isterler. Sükrü Tunar’in 1958’de besteledigi Ahmet Kaçar güfteleri oldukça begeniliyor ve Ahmet Kaçar’a diger bestekârlardan güfte talepleri artar. Simdilerde eskiye nispetli belki daha derin bir yalnizligi teneffüs eden bestekâr Sair ,tepede bir kartal yuvasini andiran küçük fakirhaneyi, usta bir bahçivan titizligiyle manolya ve güller içinde yasamini sürdürüyor. Ahmet Kaçar duygusal siirlerinin yaninda mükemmel bir taslama ve hiciv ustasidir. Günlük hayatinda sakaci ve nüktedan tavri ve taslamalarla sanatsal boyuta ulasmistir ve Kaçar’ in dörtlükleri yerel gazetelerde de yayinlanmaktadir. Kaçar’ in Siirlerinden Bazilari Ömrü bir yaz süren çiçekler gibi, Bu hazan ilinden geçer giderim. Birakip topraga verdigi rengi, Bir tas korkusuyla geçer giderim. Çatisiz su tavan altinda müphem, Bedenim üstüne yigilan gölgem, Belki gülecegim belki hep alem, Kaderim böyleymis çeker giderim. Yigilip üstüme ebedi hüzün, Gece isigindan ayri gündüzüm, Gidip de baharim gelince hüzün, Ben de herkes gibi biçer giderim. Anar Ömrümce Gönül Söz: Ahmet Kaçar Müzik: Sükrü Tunar Anar ömrümce gönül giden sevgilileri, Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri. Gözüm yollarda kaldi bunca yillardan beri, Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri. Hayal Dolu Bir Gençlik Söz: Ahmet Kaçar Müzik: Kemal Gürses Hayal dolu bir gençlik, ümit dolu bir ask bitti. Bülbül bile goncalari hiçkirikla terk etti. Çiler bülbül, gider bülbül, ayrilik… Sevda yaman bir çile, çekerim bile bile, Ayriliyoruz artik ey yolcu güle güle. Çiler bülbül, gider bülbül, ayrilik… Hayat esen bir rüzgar, onun pesinde yillar Sürünürüz bilmeden neden Allahim neden ayrilik Çiler bülbül, gider bülbül, ayrilik… Kimbilir Belki bir gün dudagin adima takilacak Yine eski sen dille anar misin kimbilir Vuslatsiz bir baharla senden ayri kalacak Ayri geçen günlere yanar misin kimbilir. Yasla dolacak gözün artik umut yerine Korku baska bir dudak takacak ellerine Sabahsiz bir gecenin dogmayan seherine Sen de hülyalarini sarar misin kimbilir. Tasirken martilarin rengini aksam suda Seni atmak istesem kalbimde son hududa Hakikat degil artik hayal olsun uykuda Beni bir an koynunda sanar misin kimbilir. Ay dogarken ufukta ben de mehtabi anar Düsünürüm gurbetin ne gamli aksami var Belki seni de simdi hicran sarar Belki gözlerin yasli aglar misin kimbilir. Nereye Bu kirik kalple üzgün bir sonbahar aksami Rüzgârin ittigi dallar gibi nereye? Baslangici ve sonu bilinmeyen zamani Bitirmek için geçen anlar gibi nereye? Aldattin bunca sene kendini sevdalarla Dolu simdi de için aci hatiralarla Bir defter sayfasinda birakilmis yaslarla Mazide unutulmus yillar gibi nereye? Bilinmez geceler mi yoksa gündüz mü erken Dönüssüz bir gidis bu gelen yok o menzilden Artik tükendi diye güzler ümitlenirken Son sanip da bitmeyen yollar gibi nereye? Kendini bir alevin kucaginda bulacak Koparilmis bir yaprak acisinda solacak Yagisi karanligin son yagmuru olacak Iklimini sasirmis karlar gibi nereye? Unut Beni Söz: Ahmet Kaçar Müzik: Sükrü Tunar Unut beni kalbimdeki hicranla yalniz kalayim, Kimsesiz bir yavru gibi kucaginda aglayayim. Bu kaçinci söz verisin söyle nasil inanayim, Kimsesiz bir yavru gibi kucaginda aglayayim Görele'nin Saglik Köyünde yasayan Ünlü sair Ahmet Kaçar, yaklasik onbes yil sonra Görele sahilinde gezintiye çikti. Haftada dört gün hiç ama hiç aksatmadan Saglik köyündeki mütavazi evinden Görele'ye inen ve burada sadece basta fotografçi Fikret Ak'a ve matbaaci Cem Karaahmetogluna ugrayan Ünlü sair, yillar sonra yeniden düzenlenen sahil yolunu görünce oldukça sasirdi. Yeni yapilan sahil yolunu görünce eve yaya gitmeye karar veren Ahmet Kaçar'in spor hayati yüz metre sürdü. Foto Fikret Akin'in zorla arabasiyla gezintiye çikardigi sair Ahmet Kaçar yeni yapilan yollari ve sahili görünce muzipligini de birakmadi. Yaninda bulunan Fikret Ak'a ''Ula Fikret haburalar ne güzel olmus, bizim köyden daha güzel '' diye söyledi. Yollarin ve sahilin güzelligini gören Ahmet Kaçar yaya olarak evine gitmeye karar verse de seksen yasin verdigi yorgunluga fazla direnemedi ve yaklasik yüz metre yürüdükten sonra kendisini takip eden Fikret Ak'la beraber yine eve arabayla dönmek zorunda kaldi.. Saglik köyü kiyiya çok uzak olmamasina ragmen eskiden at yarislarinin yapildigi bir küçük düzlügü bulunan tepelik bir mevkidedir. Kaçarlarin evi bugün bile otolarin çatlarcasina zorlanarak tirmanabildigi tasli toprakli bir yoldan ulasilan ve etrafina hâkim olan tepededir. Çillioglu mahallesi’nin bu fakirhanesinde, günümüzden elli altmis yil öncesi bütün imkânsizliklari içinde okumaya çalisan Ahmet, lise çagina kadar tahsilini devam ettirir. Lise Trabzon dadir ve köy delikanlisi Ahmet, okuyabilmek için sehirde barinmak zorundadir. Ailenin maddi sikintisi pek fazladir. Ayakta kalabilmek için çare arayislari artar. Issiz bir köylü olan babasi is bulmak niyetiyle Samsun taraflarina gider ama geriye ne bir haber nede kendisi gelir. Hassas delikanlinin maddi yoksulluguna ragmen bir de babasizlik eklenir. Liseyi terk eder. 1953 yilinda Tapu Sicil Memurluluguna baslar, 1984’te Eynesil’de emekliye ayrilir. Derya gönüllü sair, tadimlik sevgilere ragbet etmemis olacak ki hiç evlenmemistir. Göreleli ünlü bestekâr ve koro sefi, Çetin Temel ‘in Görele ye geldigi günlerde Ahmet Kaçar'dan bir siir almasiyla 1953 yilinda Ahmet Kaçar’in ilk siiri besteleniyor. Kemal Gürses’in Acemkürdi makaminda besteledigi “hayat dolu bir gerçek” isimli sarkisini dönemin ünlü sanatçilarindan Perihan Altindag Sözer’in okumasiyla besteciler Ahmet Kaçar’a mektuplar göndermek suretiyle güfteler istiyorlar. Sükrü Tunar’in 1958’de besteledigi Ahmet Kaçar güfteleri oldukça begeniliyor ve Ahmet Kaçar’a diger bestekârlardan güfte talepleri geliyor. Simdilerde eskiye nispetli belki daha derin bir yalnizligi teneffüs eden bestekâr sair tepede bir kartal yuvasini andiran küçük fakirhaneyi, usta bir bahçivan titizligiyle manolya ve güller içinde asiyan haline getirecek kadar verimli bir tabiat sevgisine ve ince çevre zevkine sahiptir. Ahmet Kaçar duygusal siirlerinin yaninda mükemmel bir taslama ve hiciv ustasidir. Günlük hayatinda sakaci ve nüktedan tavrinin yerdi ve taslamalarla sanatsal boyuta ulasmistir. Görele’nin saglik köyünün en üst noktasindaki geleneksel yapidaki bir köy evinde duygulariyla, ilham perileriyle, siirleri ve besteleriyle bas basa yasamaktadir. Göreleli hemserimiz merhum bestekar Fethi Karamahmudoglu’nun görüs- leri de söyle, Ahmet Kaçar’la ilgili: ‘’Karmasik duygularin arasina çekinmeden ve kaybolma kaygisindan uzak dalisindaki cesaret yaninda, herkesin en çok kullandigi kelimeleri dizisin- deki kendine özgü maharet onun en sasirtici yönleri…’’ ÜNLÜ SAIRIMIZ AHMET KAÇAR'IN BASINA GELENLER ! SAIR BASRI BAYRAM HIKAYESI 1975 Yilinda geçen hos bir hikaye. Görele'nin ünlü sairi Ahmet Kaçar'in oldugu yer espriden geçilmez. Çocukluk arkadasi Basri Bayram ile sakalasirken buldugumuz sairimiz gene ortaligi kirip geçiriyordu. "Ne oluyor Ahmet amca" diye sorunca basladi anlatmaya. "1975 yilinda ben Eynesil Tapu Müdürlügünde çalisiyorum ve bir yandan da yazdigim siirleri Hürriyet gazetesine gönderiyorum. Ne kadar siir gönderdiysem bir türlü yayinlanmadi, halka pek önem vermiyorlardi. Bunun üzerine bende Çorum 2.Noterligi yapmakta olan Noter Basri Bayram ismiyle bir siir gönderdim"... Bu arada bizi dinlemekte olan Basri Bayram amca gülmekten kendini alamiyor ve söze devam ediyor. "Birgün banka müdürü bana telefon etti. O zamanlar aylik gelirimiz 200 lira civarinda ve bana Hürriyet gazetesine yazdigim bir siirden dolayi 2.000 lira telif parasi gönderildigini ve bankaya gelip almami söyledi. Bir an tereddüt ettim, çekindim ve benim islerim bir hayli fazla acaba görevli bir arkadasi göndersem ona verebilir misiniz? deyince, "neden olmasin, gönderin verelim" dedi ve gerçektende parayi gönderdi. O gün bütün arkadaslari toplayip ziyafet verdim ama nafile para bir türlü bitmek bilmiyor!" O arada söze giren sairimiz Ahmet Kaçar, "Basri Bayram'in servetinin temelinde benim param vardir,ona hakkimi helal etmiyorum" diyor ve Basri Bayram amca gülmekten yerlere yatiyor. "Gel helallasalim Ahmetçigim" diyor. Aslinda acelemiz var,Görele'mizin (canti) beyefendi avukatlarindan Muzaffer Keloglu'nun cenazesine gitmemiz gerekiyor. "O zaman su çay paralarini bari ver" diyor Ahmet Kaçar ve Basri Bayram amca çaylari ödüyor ve hikayesine devam ediyor. Basri Bayram Noter oldugundan Noterler toplantisina istirak ediyor ve orada bir noter ayaga kalkiyor, "aramizda sair Noterimiz Basri Bayram var" diye Basri amcayi herkese sair olarak takdim ediyor. Basri amca ne diyecegini bilemiyor, mahcup oluyor. Haber: Ali DursunGüle oynaya bunlari konusurken kalkip cenazeye katilmak üzere merkez Hasanaga camisine dogru yola koyuluyoruz. Yolda Ahmet Kaçar'i görenler boynuna sariliyor, Görele'liler sairlerini seviyorlar. Eserlerine ve geçmisine ait çok fazla söz söylemekten kaçinan Kaçar, 'Unut beni' isimli eserini Zeki Müren'den dinlediginde kendi eseri olmasina ragmen taniyamadigini, adeta ayaklarin yerde kesildigini aktardi. Eserlerinden kayda deger bir telif hakki almadigini, Zeki Müren'in de kendisine yardimci olamadigini dile getiren Kaçar, "Aslinda o da garibandi." diye konustu. 'Anar ömrümce gönül' adli artik unutulmazlar arasina giren eserinde "Anar ömrümce gönül giden sevgilileri/ Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri/ Gözüm yollarda kaldi bunca yillardan beri/ Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri" diyen Kaçar, kendisine sorulan sorulara da "Biz geldik söyleyecegimizi söyledik artik yeni gelenler söylesin" diye de ekledi. Kaçar'in hiciv biçimindeki bir siiri ise söyle: "Bilmez damdaki kemanci mehterin vurdugu marsi/Susar en coskun yerinde gösterisi esse yapar/ Öyle hassas bir milletiz ki güzel sanatlara karsi/ Körlerimiz renkli resim sagirlarimiz beste yapar. Haberi Ekleyen: Ali Dursun Bu haber 2429 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||