Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
AKP sanatı parayla satın almak istiyor
01 Mayys 2010, 15:33

AKP sanatı parayla satın almak istiyor

AKP sanatı parayla satın almak istiyor

"AKP sanati parayla satin almak istiyor"

 

Kisa Film Dayanismasi yönetmenleri, AKP Kisa Film Yarismasi’ni degerlendirmeye devam ediyor.

Göksel Ergene: Bunlarin ki korkak kabalik…

Bize kendini tanitir misin…
82, Çorlu dogumluyum. Yurt disinda film okuyup Türkiye'ye döndüm. Birkaç yildir kisa filmler, rast geldigi zaman klip, reklam filmleri, reklam damileri çekiyorum.

AKP’nin kisa film yarismasini nasil degerlendiriyorsun?
Hayirlisi olsun. Aslinda biz nasil baska görüsleri sahipsek ve o dogrultuda filmler yapiyorsak, onlarin da kendi fikirlerine sahip insanlara hitap edebilmesi, onlarin sinemalarini desteklemesi dogal. Sadece bunu yaparken gösterdikleri korkak kabalik komik geliyor bana.

Kisa film dayanismasi hakkinda ne diyorsun?
Dedigim gibi; onlarin bunu yapmalari ne kadar dogalsa bizim yapmamiz da o kadar dogal. Tek istegim hak ettigimiz sekilde ödüllendirilmek.

Mor Devrim: Sanatsal ve estetik kaygilar güttügümüzü anlayamayacak kadar sanata uzak bir iktidarin parayla sanat yaptirmasi kadar dogal bir durum olamaz

Bize biraz kendinden, çalismalarindan ve sinemasözlük’ten bahseder misin?
Yaklasik bes yildir sinema, dizi ve kisa film senaryolari ile ugrasiyorum. Elbette 2005 yilinda yükselise geçen Türkiye kisa film ekolünün (ekol diyebiliriz buna sanirim) çocuklarindan biri olarak,diger arkadaslarim gibi yeni yeni bir seyler yapmaya baslayabiliyorum. Ayrica sinema ve kisa film ile ilgili olan birçok platformda da ugraslar veriyorum. Film Fabrikasi ve Sinema Sözlük (ffsözlük) de bu ugraslarin bir parçasi. Sözlük aslinda kisa film ve sinema adina tüm internette ve sinema ile ugrasanlarin beyinlerinde yer alan bilgilerin tek bir yerde toplanmasi ve ileride basvurulabilecek bir kaynak olabilmesi amaciyla açilmisti ama gün geçtikçe sinema ile ugrasan kesimin, senaristlerin, kurgucularin, yönetmen ve oyuncularin fikir ve deneyimlerini paylastigi bir yer haline geldi. Su anda hem bir bilgi kaynagi olma yolunda hem de bir tecrübe alani olarak gittikçe gelisen bir yer. Bu da bizleri fazlasiyla memnun ediyor.

AKP’nin kisa film yarismasi hakkinda ne düsünüyorsunuz?
Bu elbette yeni bir sey degil. Daha önceden planli, programli bir sekle bu hale gelen bir yapilanma. Hatirlarsaniz 3-4 sene önce AKP Gençlik Kollari yine bir kisa film yarismasi düzenlemis ve ödül olarak birçok kisa filmcinin hayali olan Canon XL kameralardan 3-4 tane dagitmisti. O yarismanin da ödül degeri 100 bine yaklasiyordu yanlis hatirlamiyorsam ama o yarismada henüz parayla kendilerini övdürmedikleri için bu seferki kadar tepki çekmemisti.

Yukarida bahsettigim 2005 yilinda yasanan büyük patlama, birçok kesim gibi AKP’nin de dikkatini çekti ve bu patlamadan kendilerine düsen nasibi paranin da yardimiyla biraz daha artirmayi hedeflediler. Ama su düsünülmelidir ki, sanat her zaman baskinin oldugu yerlerde ivmelenmistir. AKP’nin 8 yildir sanata olan baskisi sanatla ugrasan kesimin zaten dikkatindedir ve bu baskinin iktidara yönelik ivmelenmesi kaçinilmazdir. Aslinda bu yarisma ile ilgili en güzel yorumu sanirim Roland Barthes yapmistir yillar önce: “Fasizm konusma yasagi degil, söyleme mecburiyetidir.” AKP’nin medyaya uyguladigi söylem fasizmi, sinemaya karsi tutmayacak ve hatta tam ters etki doguracaktir.

Bu yarismaya karsi organize edilen dayanismayi nasil degerlendiriyorsun?
Kaçinilmaz olandir kisaca. Eminim ki sinemadaki ivmelenme bu tarz tepkiler sayesinde olacaktir. AKP’nin gözden kaçirdigi sey sanatla ugrasan asil kesimin paraya karsi olan ilgisizligidir (Bu ilgisizlik bos vermislik degildir, anlatmak istedigim anlasiliyordur zaten). Sanati ayakta tutan sey de bu hirsin yoklugudur. Bizlerin maddi kaygilar degil de sanatsal ve estetik kaygilar güttügümüzü anlayamayacak kadar sanata uzak bir iktidarin parayla sanat yaptirmasi kadar dogal bir durum olamaz zaten. Ve bu saçmaligin bu tarz tepkiler dogurmasi kaçinilmazdir. Suyun akip yerini bulacagina olan güvencim tam.

Ugur Savci: Gelecegin sinemacisi olarak hem yaptigim isi hem de kendimi böyle bir yarismaya destek vererek kirletmek istemem

Bize kendini tanitir misin?
Sinemaya olan ilgim neticesinde 2004 yilinda Izmir'de Çinarli Anadolu Teknik Lisesi Radyo-TV bölümünde okumaya karar verdim. Burada birçok radyo ve televizyon uygulamalarini küçük yasta ögrendim. Daha sonra özel sektörde birçok sirkette çalistiktan sonra TRT'de staj yaptim ve burasi bana hem ikinci bir okul olurken hem de televizyon sektörünü yakindan görmem nedeniyle sogumama yol açti. Bitirme projemi "21. yüzyildaki Devlet Demiryollari" Kisa Belgesel Film ile yaptim. Çinarli Anadolu Teknik Lisesinden bölüm birincisi ve okul ikincisi olarak mezun olduktan sonra ayni yil içerisinde Dokuz Eylül Üniversitesinin Yetenek Sinavlarinda basarili olarak "Film Tasarimi" bölümü "Kurgu Ses ve Görüntü Yönetimi Ana Sanat Dali"nda okumaya hak kazandim. Ayni yil "Denizden Gelen" isimli uzun metraj filmde ufak bir oyunculuk sergiledim. Daha sonra ise Alpgiray M. Ugurlu'nun ilk uzun metraj filminde Uygulayici Yapimci ve 1. Kamera Asistani olarak görev aldim.
Su siralar kendi projelerimi gerçeklestirmek için çalismalara basladim. Haziran ayi sonuna kadar bir klip, üçleme kisa film ve bir orta metraj film projem bulunmaktadir.

AKP’nin kisa film yarismasi hakkindaki degerlendirmelerini ögrenebilir miyiz?
Bu yarisma AKP'nin güttügü politikayi, ideolojiyi desteklemek için binlerce yapit ortaya çikaracaktir. Bunu düsündükçe ürperiyorum. Yakin zamanda Recep Tayyip Erdogan'in sanatçilar ile yaptigi toplantidaki modernist ve post-modernist söylevleri beni daha da korkutmustur. 1920 Italya'sinda Mussolini de bunu yapti daha sonra Hitler, Marshall planiyla ABD simdi de AKP. Her yönetmen çektigi filmde kendi ideolojisini ortaya koyar. Izleyici ideolojik bir araç degilse de sinema onun tam tersine ideolojik bir araçtir. Bu sebeple AKP'nin sanata destek diye gösterip ideolojisini destekleme yarismasini desteklemiyor ve katilmiyorum. Gelecegin sinemacisi olarak hem yaptigim isi hem de kendimi böyle bir yarismaya destek vererek kirletmek istemem.

Peki yarismaya karsi düzenlenen kisa film dayanismasi ile ilgili ne diyorsun?
Söz konusu yarismaya karsi organize edilen dayanismayi destekliyorum. Eger bu yarismanin karsisinda saglam durabilirsek sinemayi kirleten bu ellere de bir tepki vermis olacagiz, Italya'da Yeni Gerçekçiler bunu yapti, 1968 de Fransa'da Yeni Dalgacilar da bunu yapti. Türkiye'de de olur ve olmasi gerekmektedir, çünkü zaman bunu gerektirmektedir.

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 680 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Kültür-Sanat-Edebiyat

İsrafil Köse'yi kaybettik

İsrafil Köse'yi kaybettik İsrafil Köse,bu sabah hayatını kaybetti

Onur ödülü verilecek

Onur ödülü verilecek Kadir İnanır'a 21.Türkiye Almanya Film Festivalinin Onur Ödülü verilecek

Şair Gülten Akın (82) yaşama veda etti

Şair Gülten Akın (82) yaşama veda etti Türkçe'nin incelikli şairi Gülten Akın aramızdan ayrıldı.

Giresun Şehir Tiyatrosu ödüle doymuyor

Giresun Şehir Tiyatrosu ödüle doymuyor Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu Samsun yolcusu

Memduh Ün öldü

Memduh Ün öldü Giresun'lu hemşerimiz Fatma Girik Şokta!

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss