AKP kendisine Anayasa biçiyor
Hükümetin hazirladigi Anayasa degisikligi paketi, AKP'nin yargi ile sorunlarini “halletmeye” odaklanmis. Temel haklarla ilgili düzenlemelerin ise paketi bir bütün olarak oylatmaya yönelik oldugu anlasiliyor.
AKP'nin Anayasa'nin 3'ü geçici madde olmak üzere toplam 26 maddesinde degisiklik içeren Anayasa degisikligi paketi sonunda açiklandi. AKP paketi dün aksam muhalefet partilerine götürerek süreci baslatti.
Daha ilk bakista Anayasa degisikligi paketinin, AKP'nin yargi ile ilgili “sorunlarini” halletmeye yönelik oldugu ve temel amacin “hükümete uygun yargi yaratmak” oldugu görülüyor. Pakette yer alan geçici maddeler de, degisikliklerin amacinin AKP'nin elini rahatlatmak oldugunu gözler önüne seriyor.
Parti kapatma kimin için zorlasiyor?
Bu maddelerden biri, parti kapatma ile ilgili yapilan degisikliklerin, kanunun yürürlüge girmesinden önce açilan davalara da uygulanilmasini düzenliyor. Buna göre: “Anayasanin 69'uncu maddesinde yapilan degisiklikler, Anayasa Mahkemesinde görülmekte olan davalarda da uygulanir”. Siyasi partilerin uyacaklari esaslari düzenleyen 69'uncu maddede yapilan degisiklikler ise tümüyle AKP'nin kendisi hakkinda açilmasi olasi bir kapatma davasi ile ilgili tartismalara yanit niteliginde.
Bu degisiklikle, siyasi partiler hakkinda Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davasi açilmasi Meclis'in iznine baglaniyor. Buna göre “Mecliste grubu bulunan her bir siyasî partinin beser üye ile temsil edildigi ve Meclis Baskaninin baskanliginda olusturulacak Komisyonun üye tam sayisinin üçte iki çogunlugu ve gizli oyla verecegi izin üzerine açilacak dava, Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara baglanir. Komisyonun bu karari, yargi denetimi disindadir. Reddedilen izin basvurusunda ileri sürülen sebepler, hiçbir sekilde yeni bir basvuruya konu olamaz. Siyasî parti gruplarinda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde izin konusunda görüsme yapilamaz ve karar alinamaz.”
Ayni maddede yapilan, parti kapatma gerekçesi olan, Anayasa'nin 68' inci maddesinin dördüncü fikrasindaki hükümlere aykiri eylemlerde “odak haline gelme” suçlamasinda, Meclis'te yapilan konusma ve ileri sürülen düsüncelerin odaklasma tespitinde delil olarak kullanilamayacagi düzenlemesinin içerisine “idarenin eylem ve islemleri” de sokulmus bulunuyor.
Paket bütün olarak oylanacak
Pakette yer alan üçüncü geçici madde, paketin Meclis'te degisiklik için yeter sayi bulunamamasi sonucu halkoyuna sunulmasi durumunda, “tümüyle oylanmasi”ni getiriyor. Dolayisiyla, daha önce gündeme gelen, degisiklik paketinde Meclis'teki partilerin üzerinde uzlastigi maddelerin geçirilip, uzlasilamayan maddelerin halk oylamasina sunulmasi olasiligi bertaraf edilmis oluyor. Bu madde AKP'nin son anda pakete soktugu, 12 Eylül darbesini gerçeklestirenlerin yargilanmasinin önünü açan Anayasa'nin geçici 15'inci maddesinin kaldirilmasi “manevrasi”na da açikliyor. Pakette yer alan temel haklarla ilgili maddelerde yapilan birkaç ufak tefek degisiklik ve geçici 15'inci maddenin kaldirilmasi, AKP'nin kendi elini güçlendirmek için yaptigi degisikliklerin bir paket olarak onaylanmasinin güvencesi haline geliyor.
Yüksek yargi yeniden düzenleniyor
Paketin en can alici maddeleri, beklendigi üzere yargida yapilmasi öngörülen degisikliklerle ilgili. Hükümet'in basta Danistay ve Yargitay ile olmak üzere yüksek yargi ve Hakimler ve Savcilar Yüksek Kurulu (HSYK) ile yasadigi gerilimin bu kurullarin olusturulmasina dönük yapilacak degisiklikler ile “çözülecegi” hemen herkes tarafindan öngörülüyordu.
Pakette yer alan en kapsamli degisiklikler Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nin bilesimine ve yetkilerine dönük. Her iki kurulun da üye sayilari arttiriliyor ve üyelerin çogunlugu yüksek yargi disindan ve meslekten olmayan kisilerden seçilir hale getiriliyor.
Cumhurbaskani neye göre seçecek?
Anayasa Mahkemesi'nin üye sayisi 11 asil ve dört yedekten on dokuza çikartilarak yedek üyelik kaldiriliyor. Bu üyelerin üçünü Meclis, Sayistay (2) ve baro (1) baskanlarinin gösterecekleri adaylar arasindan, geri kalan on altisini da cumhurbaskani Yargitay (3), Danistay (2), Askeri Yüksek Idare Mahkemesi (1), YÖK (3), üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar veya Anayasa Mahkemesi raportörleri (5), yüksek ögrenim görmüs Türkiye Cumhuriyeti vatandaslari (2) arasindan seçerek atiyor. Burada en dikkat çekici noktayi cumhurbaskaninin yüksek ögrenim görmüs Türkiye Cumhuriyeti vatandaslari arasindan seçecegi iki kisi olusturuyor. Bu iki kisi için herhangi bir kriter ya da seçim usulü yer almadigindan, cumhurbaskaninin bu kisileri neye göre seçecegi belirsiz.
7 asil üyeden olusan HSYK'nin üye sayisi ise 21 asil ve 10 yedek üyeye çikartiliyor. Kurulun yüksek yargidan seçilerek gelen üyeleri arasinda Danistay'in belirleyecegi üyeler ikiden bire indirilirken, bunlar arasina Anayasa Mahkemesi tarafindan Anayasa Mahkemesi raportörleri arasindan seçilecek bir asil ve bir yedek üye eklenmis. HSYK için öngörülen yeni bilesimde de en dikkat çekici nokta, cumhurbaskaninin yüksek ögretim kurumlarinin hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarinda görev yapan ögretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasindan seçecegi dört asil üyenin nasil ve neye göre belirleneceginin, burada nasil bir “seçim” yapilacaginin belirsiz olmasi.
Yargi tepki gösterdi
AKP tarafindan ortaya konan Anayasa degisikligi paketi bu haliyle yüksek yargi kurumlari ve yargi örgütleri tarafindan tepkiyle karsilandi. YARSAV Baskani Emine Ülker Tarhan, metni “bagimli yarginin en iyi ifade edilis tarzi” olarak nitelendirirken, Yargitay Baskani Hasan Gerçeker de degisiklikleri “yargi bagimsizligini daha da geriye götüren, kuvvetler ayriligi ilkesine tamamen aykiri olan bir takim düzenlemeler” olarak nitelendirdi ve hedefin yargiyi ele geçirmek oldugunu söyledi. HSYK Baskanvekili Kadir Özbek ise degisikliklerle ilgili yaptigi degerlendirmede “yüksek yargi ile dalga geçiyorlar” diye konustu.
(soL-Haber)
Bu haber 577 defa okunmuştur.