25 Aralyk 2010, 11:22
ABDULLAH BAŞTÜRK ANILDI
ABDULLAH BAŞTÜRK ANILDI
Sendikal hareketin aydinlik yüzlü insani, ABDULLAH BASTÜRK Ankara’da anildi Genel – Is Sendikasi ve DISK eski Genel Baskani ABDULLAH BASTÜRK’ün adini ve anisini hem taze tutmak, hem de günümüzde varligi pek hissedilmeyen isçi öykülerine yeni soluklar kazandirmak amaciyla 2003 yilindan beri, BASTÜRK ailesi ve Genel – Is Sendikasi tarafindan bu yil sekizincisi düzenlenen, “ABDULLAH BASTÜRK ISÇI EDEBIYATI ÖDÜLLERI” sahiplerine verildi. 24 Aralik Cuma günü Ankara’da ABDULLAH BASTÜRK’ü anma programi çerçevesinde önce, “TEKEL DIRENISI VE SONUÇLARI” adiyla bir açik oturum gerçeklestirildi. Çankaya Belediyesi Çagdas Sanatlar Merkezi’nde, saat: 16:00 – 17:30 arasinda yapilan açik oturumda; Sair/Yazar Vecihi TIMUROGLU, Gazeteci/Yazar Sükran SONER, Akademisyen Doç. Dr. Metin ÖZUGURLU ile 2010 yili ödülünü kazananlardan Gökhan BULUT konustu. Açik oturumun ardindan Hasan UYSAL’in sunuculugunu yaptigi ödül törenine geçildi ve açilis konusmasini Genel – Is Genel Sekreteri Kani BEKO yapti. SENDIKAL MÜCADELEDEKI ÖNDERLIGI VE POLITIK DURUSUYLA ÖRNEKTIR BASTÜRK Konusmasina 2010 yili edebiyat ödülünü kazananlari hem kazandiklari hem de eserlerinde isçi sinifina yer verdikleri için kutlayarak baslayan BEKO konusmasini su sözlerle sürdürdü; “Abdullah Bastürk, DISK ve Genel - Is’in unutulmaz ve unutulmayacak önderidir. Genel – Is’in kurucusu ve yasamini yitirdigi güne kadar da Genel Baskanimiz olarak görev yapmistir. Bastürk sadece bir sendikaci degil ayni zamanda bir düsünce ve siyaset adamiydi.” ISÇI SINIFI KAPSAMLI SALDIRILARLA KARSI KARSIYA Konusmasinda sinifin güncel sorunlarina deginen BEKO; “Isçi sinifi, tarihinin en büyük issizlik, yoksulluk, güvencesizlik döneminden geçmekte; sosyal haklar, sendikal haklar, ekonomik ve demokratik haklar sistematik olarak ihlal edilmektedir. Bu anlamda Türkiye isçi sinifi olarak, tarihimizin en siddetli ve kapsamli saldirisiyla karsi karsiyayiz. Hükümet, kamuda partizanca kadrolasmakta diger yandan özellestirmeleri temel kamu hizmetlerinde de yayginlastirilmakta ve derinlestirmektedir. Ayni zamanda çesitli bahanelerle isçilerin ve emekçilerin en temel haklari ellerinden alinmaktadir. Bunun en önemli örnegi yakin zamanda TEKEL isçilerinin yasadigi süreçtir. TEKEL’in tütün isleme fabrikalari önce yandas sermayeye pesi sira küresel piyasaya peskes çekilmis, 2010 yili basinda da isçilere “fabrikalar satildi, size ihtiyaç kalmadi, sizi 4/C kadrosuna geçiriyoruz” denilerek tekel isçileri güvencesiz çalismaya zorlandilar. Bunun üzerine hatirlayacaginiz gibi TEKEL isçileri soguk kis kosullarinda onurlu bir mücadele baslattilar ve bu mücadele sendikalarin, toplumcu siyasi parti ve gruplarin, demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütlerinin dayanismasi ile Türkiye isçi sinifinin son yillardaki en ses getiren direnis mücadelelerinden birisi oldu. Hükümet’in bu tavrinin sadece TEKEL isçilerine özgü olmadigini bilelim. 2011 Haziran seçimlerinden sonra Hükümet, kamu istihdaminda kökten bir degisiklik yapmak için kollari simdiden sivamis durumdadir. Hedefte güvenceli memurluk sistemi vardir; orasindan burasindan yipratilan güvenceli memurluk sisteminin ortadan kaldirilmasi kamuda is güvencesinin tümüyle ortadan kaldirilmasi anlamina gelecektir. “ HÜKÜMET, TORBA YASA TASARISIYLA KAZANILMIS HAKLARIMIZA GÖZ DIKIYOR Özellestirmeler ve sonuçlarina da deginen BEKO konusmasini söyle sürdürdü; “Hükümet, elektrik özellestirmelerini neredeyse bitirdi. Özellestirilmemis seker fabrikalari ve limanlar sirada bekliyor; demiryollarinin özellestirilmesine iliskin planlar yapiliyor. Belediye hizmetlerinin özellestirilmesinde son nokta konulmak isteniyor. Sendikamizin örgütlü oldugu belediyelerdeki taseronlastirma uygulamalari üyelerimizin isgüvencesi zayiflatiyor, sendikal ve sosyal haklarin ihlaline zemin hazirliyor. Bir dönem sendikalasma oraninin en yüksek oldugu iskolumuzda sendikasiz çalismanin egemenligi kuruluyor. Bu konudaki en son girisim, Hükümet’in 29 Kasim’da TBMM’ye sevk ettigi torba yasa tasarisi olmustur. Basbakanlik tarafindan Meclise sevk edilen bu torba yasa tasarisi ile yaklasik 50.000 belediye isçisi belediyedeki islerinden edilerek Milli Egitim Bakanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü’nün tasra teskilatinda iradeleri disinda hizmetli olarak çalistirilmaya zorlanacaktir. Bu sekilde belediyelerden sürülen isçiler sendikasiz, toplu sözlesmesiz çalismaya mahkum edilecekler ve su anda geçerli olan toplu sözlesmeleri bittigi anda sahip olduklari ekonomik ve sosyal haklari kaybedeceklerdir. Belki de TEKEL isçileri gibi 4/c pozisyonu içine alinarak geçici personel statüsüyle ne isçi ne memur olmadan çalismaya zorlanacak, birkaç yil sonra da islerinden edileceklerdir.” ILERI DEMOKRASI GENÇLIK, ISÇI SINIFI VE EMEKÇILER IÇIN JOPTUR, BIBER GAZIDIR Hükümetin referandumda söylediklerinin yalan oldugunun ortaya çiktigini belirten BEKO; “Hükümet’in referandumda propaganda olarak kullandigi ileri demokrasinin isçi sinifi açisindan sendikasizlastirma ve güvencesiz çalistirma sonucu dogurdugunu yüksek sesle haykiriyoruz. Ileri demokrasi söylemi, ne yazik ki, demokratik üniversite mücadelesi veren ögrenciler açisindan da biber gazi ve jop anlamina gelmektedir. SINIFIN ORTAK ÇIKARLARI IÇIN MÜCADELEYI VE DAYANISMAYI YÜKSELTMELIYIZ Saldirilar karsisinda tek çikis yolunun örgütlü mücadeleden geçtigini belirten BEKO konusmasini su sözlerle tamamladi; “Türkiye isçi sinifini örgütlemek, tüm isçileri gelismis haklarla donatmak bizim temel sorumlulugumuzdur. Bunun için tüm sendikalari ve emek örgütlerini bir araya gelmeye, isçi sinifinin ortak çikarlari dogrultusunda birlikte mücadele ve dayanismaya çagiriyoruz. Türkiye isçi sinifi açisindan bu mücadele yasamsal önemdedir; bu mücadeleyi kazanamazsak; sendikal harekete yeni bir yön vermezsek, emekçilerin gelecegi kadar ülkemizin gelecegi de karanliktir.” Remzi INANÇ, Özgen SEÇKIN, Vecihi TIMUROGLU, Necati TOSUNER ve Tuncer UÇAROL’dan olusan Abdullah Bastürk Isçi Edebiyati Yarismasi Seçici Kurul Üyelerince yapilan 2010 yilina ait edebiyat ürünleri degerlendirmesinde; 1. “Madenci Kasabasinda Yikimin Fotografi – Yerüstünden Notlar…” adli ortak kitap (editörler Alaattin Timur – Mahmut Hamsici), 2. “Tekel Direnisinin Isiginda Gelenekselden Yeniye Isçi Sinifi” adli ortak kitap (editör Gökhan Bulut), 3. “Toplumcu Tiyatroya Adanmis Bir Yasam: S. Günay Akarsu” adli ortak kitap (editörler Merhaba Gösteri Toplulugu) ödüle deger görülmüstür. Abdullah Bastürk Isçi Edebiyati Yarismasi Seçici Kurul Üyelerinin Ödül verme gerekçeleri ise söyle ifade ediliyor; “Madenci Kasabasinda Yikimin Fotografi – Yerüstünden Notlar…”: Zonguldak’in Armutçuk kasabasindaki isçilerin sosyal devlet anlayisina uygun 1980 öncesi güzel geçmis yillari bir kasabanin yasamöyküsü olarak anlatilirken, bu ortami saglayan Türkiye Taskömürü Kurumu’nun 1980’den sonra özellestirilmesiyle isçi aileleri yasaminin nasil çok zorlastigi, kasabanin giderek nasil terk edilmeye baslandigi, isçi anilari, bu arada iki yazi ve çok sayida sanat fotografi ile etkileyici bir dille, özenle, belgeli, tanikli, bugüne ve toplumsal bellegimize aktarildigindan. “Tekel Direnisinin Isiginda Gelenekselden Yeniye Isçi Sinifi”: Agir kis kosullari altinda çadirlar içinde, özellestirmelerin krizlerine karsi güvencesiz emek hareketi olarak, Kasim 2009’dan Nisan 2010’a kadar Türkiye’nin ve dünyanin izledigi, son otuz yildaki (12 Eylül 1980’den bu yana ki) en anlamli isçi sinifi eylemi; “röportajlar” adi altinda aydinlatici, duygulandirici, ayrintili söylesilerle, ayrica konunun uzmanlarinca yazilmis makaleler ve gelismeleri günü gününe özetleyen emek ürünü günce benzeri notlar’la her yönden basariyla irdelenip günümüze ve gelecege önemli bilgiler, yorumlar kazandirildigindan; isçi edebiyati kitapligini olusturmada bundan sonra yazilacak edebi yapitlara da ön kaynak olabilecegi düsüncesiyle. “Toplumcu Tiyatroya Adanmis Bir Yasam: S. Günay Akarsu”: Tiyatro bilgisinin derinligi yani sira toplumcu felsefeyi çok iyi özümsemis, yasamini örgütlü insana adamis S. Günay Akarsu’nun 1959 –1982 yillarindan ögrencilerince seçilmis elestiri ve diger yazilarinda; “isçi tiyatrosu ya da yarinin tiyatrosu”, “devrimci tiyatro”, “halk tiyatrosu”, “halk gecesi”, “gerici tiyatro”, “politik tiyatro”, “amatör tiyatro”, “sanat ve fasizm”, “meydan sanati” gibi kavramlar da kullanilarak özellikle 1970’lerin diri isçi/emekçi hareketi ve toplumcu tiyatro sanatçilarinin çalismalari çok yönlü degerlendirilip çok sayidaki oyun ve durum üzerinden kisa, akici, ayrintili, karsilastirmali, egitici elestirilerle toplumcu tiyatrocular ve kuramcilar için bir basyapit olusturuldugundan. Her yil Aralik ayi içinde düzenlenen etkinlikte; Ödül sonuçlari, ödül töreni konusmalari, ayrica ulasan diger öykü, siir ve yazilar, Genel – Is’in periyodik yayinlarindan EMEK’in dört sayfalik Emek ve Sanat ekinde yayimlaniyor, ödül alan kitaplar da Genel – Is tarafindan basilarak isçilere dagitiliyor. BASTÜRK SENDIKAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MÜCADELESINDE BIR SIMGEDIR 12 Eylül darbe döneminde DISK’in avukatligini üstlenen degerli aydin insan, isçi sinifi tarihinin yasayan taniklarindan hukukçu Halit ÇELENK’in geçtigimiz yillarda düzenlenen ödül törenine gönderdigi yazili mesajda BASTÜRK’le ilgili su sözleri hatirlamakta yarar var; “…Askeri mahkemedeki savunmasinda, isçi sinifinin bir bireyi olmakla övündügünü, yalnizca ve yalnizca demokrasi ve özgürlükler için savas verdigi için bagimsizlik, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yer aldigini, iyiyi, güzeli, mutlulugu arayanlar ile sömürü ve baskinin yandaslari arasindaki kavganin sürecegine, dünya ve Türkiye’deki emekçilerin yüzlerinin bir gün mutlaka gülecegine inandigini açikça söylemekten çekinmeyen ve bunu yaparak fasist döneme meydan okuyan BASTÜRK, fasizme karsi emegin onurunu korumustur.” BASTÜRK VE ARKADASLARI OTARI HÜMAYUN’DA AGIR ISKENCELER GÖRDÜLER ÇELENK’in mesaji söyle devam ediyor, ”12 Eylül fasizmi döneminde haksiz ve dayanaksiz iddialarla BASTÜRK ve arkadaslari hakkinda, konfederasyonu komünist bir örgüte dönüstürmek iddiasiyla ve idam talebiyle dava açilmisti. BASTÜRK ve arkadaslarina otari hümayun (padisah çadiri) denilen yerde agir baski ve iskenceler yapilmistir. Tüm iskencelere ve idam istegine karsin mahkemede korkmadan ve yigitçe kendilerini savunmuslardir. DISK’in, üyesinden yöneticisine, özellikle askeri yönetim dönemlerinde ve fasist baskilara karsi verdikleri demokrasi ve bagimsizlik mücadelesini, ABDULLAH BASTÜRK’ün sahsinda saygiyla aniyorum. ABDULLAH BASTÜRK, 12 Eylül Sikiyönetim mahkemelerinde yargilanirken kendisini yargilayan savci Süleyman TAKKECI’nin ‘Asilacaksiniz Abdullah bey’ sözüne karsilik; ‘Siz ancak benim ceketimi asarsiniz’ sözüyle yanit vermistir.” ISÇILERIN BIRLIGI VE HALKLARIN KARDESLIGINI SAVUNAN ABDULLAH BASTÜRK, 29 Mayis 1929 tarihinde Yalova’da Dagistan göçmeni bir ailenin çocugu olarak dünyaya geldi. Ilkokuldan sonra isçilige basladi ve birçok iste çalisti. 1955 yilinda Istanbul Belediyesi’ne tesisatçi olarak ise girdi. 1961 yilinda Istanbul Belediyesi Fen Isçileri Sendikasi’na üye oldu. Sendikanin ilk Genel Kurulu’nda Genel Sekreterlige seçildi. Isçileri kiskirttigi gerekçesiyle tutuklandi, 42 gün Cezaevi’nde yatti. Sendikanin Genel Kurulu’nda Genel – Is Genel Baskani seçildi. 1963 yilinda üye oldugu TIP üyeligi kisa sürdü. 1964 yilinda Türk - Is Yönetim Kurulu üyeligine seçildi. 1966 yilinda sendika üyesi olduklari için Çorum Belediyesi tarafindan isten atilan 72 isçiyle birlikte yalin ayak Çorum’dan Ankara’ya yürüdü. Mahkeme kararina ragmen Çorum Belediyesi isçilere isbasi yaptirmayinca bu kez isçilerle birlikte Ankara’dan Istanbul’a protesto yürüyüsü gerçeklestirdi. 1967 yilinda ise Manisa Belediyesinin grevci isçileriyle Ankara’ya yürüdü. 1969 yilinda CHP’den Yozgat, 1973 yilinda ise Istanbul milletvekili oldu. 1976 yilinda Genel – Is DISK’e katildi. 1977 yilinda DISK Genel Baskani oldu ve bir süre sonra PSI (Uluslar arasi Kamu Görevlileri Federasyonu) Yönetim Kurulu üyeligine seçildi. Fasistlerin 16 Mart 1978’de gerçeklestirdigi Istanbul Üniversitesi Katliami karsisinda DISK olarak protesto “FASIZME IHTAR EYLEMI” karari aldigi için üyesi oldugu CHP ile kavgayi göze aldi. 1980 yilinda yeniden DISK Genel Baskanligina seçildi. 12 Eylül darbesinde binlerce DISK yöneticisi ve üyesiyle birlikte hukuksuz bir sekilde cezaevine atildi, 4 yildan fazla cezaevinde yatti. 1985 yilinda Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) DISK’i üyelige kabul etti, BASTÜRK’te ETUC Yönetim Kurulu üyesi oldu ve bu görevini ölünceye kadar sürdürdü. Siyasal iktidarin tüm engelleme girisimlerine ragmen 1986 yilinda Uluslararasi Çalisma Örgütü (ILO) toplantisina katilarak Türkiye’deki sendikal hak ve özgürlüklerin darbe Anayasasiyla nasil engellendigini anlatti. 1987 yilinda SHP’den Istanbul milletvekili seçildi. Nelson Mandela’ya verilen Isveç Hareketi Özgürlük Ödülüne layik görüldü. 1990 yilinda SHP’den ayrilarak Halkin Emek Partisi (HEP) kuruculari arasinda yer aldi.
21 Aralik 1991 tarihinde geçirdigi rahatsizlik sonucu yasama veda etti. 21 Aralik 2010 tarihinde Istanbul’da mezari basinda gerçeklestirilen etkinlikle baslayan, bugün açik oturum ve ödül töreniyle devam eden ABDULLAH BASTÜRK anmasi, 25 Aralik Cumartesi günü Mülkiyeliler Birligi’nde yapilacak, “2010 ABDULLAH BASTÜRK ISÇI EDEBIYATI ÖDÜLLERINI KAZANANLAR KONUSUYOR” etkinligiyle sürecek. Bu etkinlikte ayrica ödüle deger görülen eserlerin yazarlari sorulari yanitlayacak ve kitaplarini imzalayacaklar. ABDULLAH BASTÜRK Anma etkinlikleri çerçevesinde Mülkiyeliler Birligi salonunda 21 Aralik’ta açilan, “BIR MADENCI KASABASI – ARMUTÇUK” fotograf sergisi ise 27 Aralik gecesine kadar ziyaret edilebilecek. ABDULLAH BASTÜRK’ün Ankara’da gerçeklestirilen anmasina ailesi, DISK Genel Baskani Süleyman ÇELEBI, Halkevleri Onursal Baskani Abdullah AYDIN, Çankaya Bld. Baskani Bülent TANIK, DISK’e bagli sendika yöneticileri, aydinlar ve isçiler katildi. 24 Aralik 2010 Yilmaz Kizilirmak
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 1025 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|