23 Aralyk 2010, 17:46
Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi'ne Dair
Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi'ne Dair
Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair… Bizler 2-3 milyon nüfusu ile Türkiyeli Gürcüler,geçmiste yüzlerce yillik bir süreçte Osmanli dönemi ile baslayan ve Cumhuriyet dönemi ile devam eden,dogal ve iradi asimilasyonun etkisini yasayan, çogunlukla kimlik bilinci çok zayiflamis, kendiliginden etnik bir topluluk durumundayiz. Daha önce köylerde kapali bir toplum olarak yasayan,konusma dili temelinde de olsa kimligini belirli oranda koruyan Türkiyeli Gürcüler,1950’li yillarda özellikle kentlesme süreci ile hiz kazanan asimilasyondan ciddi oranda etkilenmis olup bu gün çogunlukla kendiliginden de olsa bir etnik topluluk olabilme sansini dahi yitirme tehlikesi ile karsi karsiyadir. Öncelikle asimilasyonun durdurulmasi ve akabinde asilabilmesinin panzehiri Türkiyeli Gürcülere kimlik bilincinin kazandirilmasi ile mümkün olacaktir. Asimilasyonun panzehiri olan kimlik bilincinin nasil kazandirilacagi sorusu çok ciddi bir düsünsel-pratik açilima ihtiyaç duymaktadir. Ancak kisa da olsa burada buna deginmek gerekirse ; asimilasyonun panzehiri olan etnik bilincin, kimlik bilincinin yani Gürcülük bilincinin kazandirilmasinin araçlari ilk etapta demokratik kitle örgütlerinin yaratilmasi sürecidir. Ve böylece Gürcülerin oldugu tüm bölgelere Gürcü Kültür Merkezlerini yayginlastirmak ve bunlarin merkezi demokratik bir yapilanmasi olan federasyonlasmayi basararak merkezi düzeyde Gürcülük bilincinin tasinmasinin gerekli tüm araçlarini olusturmaya çalismaktir. Peki demokratik kurumlar araciligi ile kimlik bilincini tasiyacak olan Gürcü aydinlarinin durumu nedir ? Maalesef bu sorunun cevabi içler acisi bir manzara ile karsi karsiya oldugumuzu bize göstermektedir. Dürüst, samimi, nitelikli aydinlarini, önderlerini yaratamayan hiçbir etnik grubun kendisini koruma, gelecekte var etme sansinin çok zayif olacagi gerçegi unutulmamalidir. Istisnalar hariç Türkiye’de Gürcü aydinlarinin olup olmadigi dahi tartismalidir. Var olanlar ise çogunlukla sorunlu, halkina degil kendisine “bilinç” tasima darligini asamayan, kariyerist , Gürcülügü ticarilestirici, rantçi, kendine ve halkina güvenmeyen iç ve dis resmi çizgilerin güdümünde icazetçi bir “aydin sorunu” gerçegi ile karsi karsiyayiz. Öncelikle bu aydin-önderlik sorunu asilmadan Gürcülük bilincinin tasinmasi imkansiz gibidir. Buradan hareketle geçmiste bizlere nasil bir Gürcü aydini olunmasi gerektiginin ip uçlarini veren Türkiyeli Gürcülerin aydinlanma öncüsü Ahmet Özkan Melasvili çizgisinde belirginlesen kendisi için degil halki için aydin olma özelligi tasiyan önderlere ihtiyaç vardir. Türkiyeli Gürcüler bunu basarmak zorundadir. Özellikle son 15-20 yil içinde gelismeye açik Gürcülük potansiyelini dahi çürüten özelliklere sahip bu sorunlu aydinlar asilmadan ve yerine yeni kadrolar yaratilmadan Türkiyeli Gürcülerin yol almasi neredeyse imkansiz gibidir. Istisna da olsa bu gün ve geçmiste var olan samimi-dürüst Gürcü aydinlarinin özellikle son 15-20 yilin olumlu-olumsuz bir muhasebesini yazili olarak yapmalari, bu süreçte neden istenen gelisme zeminleri yaratilamadi, Gürcülük neden dibe vurduruldu gibi sorulara cevap bulmak açisindan bunu Gürcü kamuoyu ile paylasmalari, çürüyen ve çürüten sözde aydinlarin ve sahip olduklari yanlis Gürcülük anlayisinin asilmasi süreci açisindan bir zorunluluktur. Bunu Gürcü kamuoyu beklemekte ve bundan dersler çikarilmasini istemektedir. “Kol kirilir yen içinde kalir” gibi geri-yanlis atasözlerine siginmak, camia zarar görmesin, bir kisiye dahi ihtiyacimiz var vb. sözleri ifade edenler çogunlukla maalesef ayni geri anlayislari savunan kisi yada olusumlardir. Bu çürüten ve çürüyen kisi ve olusumlarla birlikte olmak demek bütünün de çürütülmesine göz yummak, ana gövdeyi, Türkiye Gürcülügünü gözden çikarmaktir. Bilindigi üzere insan organizmasinda yararli hücrelerin yani sira vücutta zararli hücreler de üremekte ve bagisiklik sistemi sayesinde vücut bu zararli hücreleri disari atmak zorunda kalmaktadir. Ancak bagisiklik sistemi zayif organizmalarda bu zararli hücreler disari atilamaz hale geldiginde bu durum doktor denetiminde ya ilaçla tedavi edilir yada bu basarilamazsa cerrahi bir operasyonla vücuttan atilmak zorunda kalinir. Aksi takdirde çogalan zararli hücreler insan yasaminin sonunu getirir. Toplumlarda tipki canli organizmalara benzer bir sekilde yasarlar. Gerçek aydinlarini ve örgütlenmelerini yaratan toplumlarin “bagisiklik sistemleri” çok güçlü olup yanlis anlayislari temsil eden zaafli kisi ve kadrolari bünyesinden çikararak kendi dinamik gelisimini saglar, toplumsal tarihin gelistirici dinamiklerinin önündeki engeller temizlenir. Bu anlamda birlik nasil ki canli organizmada saglikli hücrelerle mümkün ise toplumsal yapilarda da saglikli kadro, aydin ve anlayislarla mümkündür.Aksi bir söylem çürümeye,çürütmeye her seyden öncesi de asimilasyona ortak olmaktir ki bu da halka ihanet etmek,atalarimizin kemiklerinin mezarda sizlamasi,gelecekte çocuklarimizin, torunlarimizin dil’siz, kimlik’siz, kültür’süz kalarak Gürcülügünü unutmasi ve karanlikta kalmasindan baska bir sey degildir.
Gürcü Kültür Merkezi bu demokratik örgütlenmelerden biri olarak 2,5 yil kadar önce kadrolari ve net bir Gürcülük anlayisi olusturulmadan plansiz, programsiz vb. bir çok eksiklikleri ile kurulmus olup hemen akabinde kurulusundan kaynakli bu sorunlara bagli olarak kapanmakla yüz yüze kalmis, sinirli sayida bazi arkadaslarimizin bizlere katkisi ile bu süreç asilmistir. Baslaticilarin zengin Gürcülerin maddi destekleri ile giderlerin finansmani düsüncesi gerçeklesmeyince dernek fiili bir bitis sürecine girmistir. Dernekler tabii ki bagis alabilirler, ancak temel ve sürekli giderlerinin karsilanmasini üyelerinin destegine ve yapmis oldugu faaliyetlerden elde edilen maddi gelirlere baglamayan hiçbir kurumun gelismesi, ayakta durmasi yada kendi programini özgürce uygulamasi mümkün olmayacaktir. En genel anlamiyla bir halk degisi olan “parayi veren düdügü çalar” misali kim finansa ediyorsa sizler hem kadro olarak hem de kurum olarak onun güdümündesiniz demektir. Buradan da ne Gürcülük çikar ne de gerçek manada Gürcü aydinlari…Çiksa çiksa iç ve dis güç odaklarina bagimli hareket eden,sahibinin sesi olan rantçi,icazetçi kadrolar yada Gürcü kurumu gibi görünen sözde yapilar olusur. Su çok net olarak bilinmelidir ki bu sözde kadrolar ve sözde Gürcü kurumlari ayni zamanda asimilasyonun da suç ortaklaridir. Geçmiste Gürcü kurum ve olusumlari içinde hem ekonomik hem de örgütsel bagimsizligi temel alan demokratik nitelikte gerçek Gürcü kurumlari yaratilabilmis midir ? Bu soruya olumlu cevap vermek mümkün müdür ? Yeni bir Gürcülük, yeni bir çizgi… Bu her seyden önce istisna bazi kadrolar hariç geçmisin ve bu günün rantçi, icazetçi, kariyerist, ilkesiz, amaçsiz,Türkiyeli Gürcülere ve kendine güvensiz kisi ve anlayislardan kopusu göze almaktir.Saglikli,dürüst unsurlarla ilkeli,iddiali,planli-programli net olarak Ahmet Özkan Melasvili’nin Türkiye Gürcülügü çizgisinde bulusmaktir. Iste böyle bir gerçeklikte kurulan ve özellikle son bir senesinde yapmis oldugu faaliyetleri ile bir yillik çalisma programini dahi asan boyutlarda etkinlikleri hayata geçiren Gürcü Kültür Merkezi Türkiyeli Gürcüler açisindan yeni bir umut yeni bir anlayis olmaya adaydir. Disimizda son sürat devam ettirilen bir asimilasyon zehiri ve halklarin kardesligine karsi olusumlar var iken dogaldir ki bizler de yeni bir anlayis ve yeni bir çizgi olarak bazi sorunlar yasamakta ve bu sorunlari demokratik olgunluk düzeyine sahip kadrolarin destegi ile demokratik mekanizmalari kullanarak asmaya çalismaktayiz. Sorunlarin çözümünde elestiri-özelestiri mekanizmasinin çalistirilmasi, kisi ve kadrolarin Gürcülük adina bilerek yanlis yapamayacaklarinin ve bunun demokratik bir muhasebesinin oldugunun bilinmesinin gerekli oldugunu düsünmekteyiz. Bir yandan demokratik-bagimsiz bir çizgi olarak Türkiyeli Gürcülerin kimlik mücadelesinde yeniyi var etmenin sancilarini yasarken diger yandan bizim gibi benzer kimliksel sorunlari yasayan , halklarin kardesliginde samimi kisi ve olusumlarla belirli ilkeler temelinde girisimlerde bulunulmus olup Laz Kültür Dernegi,Avcilar Kafkas Kültür Dernegi,Hemsinliler ve bizler Gürcü Kültür Merkezi olarak Kafkas/Karadeniz Platform Girisimini olusturarak iki defa dil ve kimlik sorunlari temelinde ortak paneller gerçeklestirilmistir. Bundan sonra umuyoruz ki Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi üyeleri tarihi kararini verecektir. Ya bagimsiz, demokratik içerikte bir Türkiye Gürcülügü yapilacaktir. Ya da tam tersi bir çizgi…. Demokratik bir kitle örgütü olan Gürcü Kültür Merkezinde, Gürcü kimligimizi inkar eden fasizan, asimilasyonist kisi ve anlayislar disinda Gürcü Kültür Merkezi 2.olaganüstü kongresinde çogunlukça kongre karari olarak kabul edilen asagida ifade etmis oldugumuz temel asgari ilkeler etrafinda herkesle birlikte ortak çalismalar yapilmasi mümkündür. Ister yönetimde olsun ister yönetim disinda her kisi ve anlayis bu asgari temel ilkelere uymak zorundadir ki bir kurum içinde herkesin var olabilmesi mümkün olsun. Ancak kongrede bu temel asgari ilkeleri benimsemeyen bazi Gürcü “aydinlarimizin” olmasi çok üzücü ve düsündürücüdür. 1- Gürcü Kültür Merkezi bagimsiz bir demokratik kitle örgütüdür. Her yönetim bu niteligini yitirtmemek kaydiyla, degisik kurum ve kuruluslarla yürütecegi iliskiyi belirler. 2-Çogunluk – yönetim, azinligin hak-hukuk ve gerçekligini tanir ve kendilerini her düzeyde ifade edebilmesinin araçlarini azinliga sunar. 3- Çogunlugun kararlari baglayicidir. Azinligin bu kararlari elestirme hakki olmakla birlikte, kararlarin aleyhine fiili çalisma yürütemez. 4- Hiç bir kisi veya grup belirlenmis isleyis disinda hareket etmez.
Artik Türkiyeli Gürcüler açisindan söz bitmistir. Ya Gürcülügümüze sahip çikacagiz ya da çogunlukla geçmiste yapildigi gibi Gürcülük ve bu gün onun demokratik bir yapisi olmaya aday olan Gürcü Kültür Merkezi bazi gereksiz polemikler nedeniyle temel hedeflerinden uzaklastirilarak islevsizlesecek ve tarih karsisinda gerekli öncü rolünü yerine getiremeyecektir. Sorun Gürcülükte samimi olup olmamakta yatmakta olup Türkiyeli Gürcülerin dil, kimlik ve kültür’el degerlerinden kaynakli sorunlarina cevap verecek öncü kadro ve demokratik örgütlenmelerinin yaratilip yaratilamayacagidir. Ve bu sorunlari bilerek elimizi tasin altina koymakta samimi olup olmayacagimizdir. Ben hala az da olsa bu anlamda samimi Gürcü aydinlari ile yol alinabilecegini, özellikle kadrolasmada Türkiyeli Gürcü gençlere yönelinmesi gerektigini vurgulamak istiyorum. Bunun bir çalismasi olarak bu yil Gürcü Kültür Merkezi olarak “Gürcü Gençler Bulusmasi”ni organize etmeye çalismaktayiz. Anavatanimiz Gürcistan’a sahip çikmaya, onun ileri kültürel degerlerini Türkiyeli Gürcülere tasimaya çalisan, Kafkasya’daki halklar arasindaki sorunlarin barisçil-demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesini savunan Gürcü Kültür Merkezi olarak var olan ilke-amaçlarimiz dahilinde faaliyetlerimiz devam etmekte olup 4 Aralik 2010 Cumartesi günü yapmis oldugumuz 4. Gürcü Sofrasi hem katilim olarak hem de program içeriginin zengin olmasi açisindan simdiye kadar yapmis oldugumuz en nitelikli ve kapsamli gecelerimizden birisi olmustur. Özellikle bu gecenin organize edilmesinde, program içeriginin hazirlanmasinda ve katilim düzeyinde Gürcü gençlerin agirlikta olmasi bizleri ayrica gururlandirmistir. Zaman demokratik çizgide Türkiyeli Gürcülerin dil, kimlik, kültür sorunlarinin çözümüne katki sunmak için Ahmet Özkan Melasvili’yi anlama ve ona layik olma zamanidir. Selam ve sevgilerimizle. 21 Aralik 2010 Fazli Kaya Gürcü Kültür Merkezi Baskani ============================================================
GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZI
"RADYO GÜRCÜ" WEB SITEMIZDE YAYINDADIR :www.gurcukulturmerkezi.org
SITEMIZDEN GÜRCÜLER ÜZERINE HER GÜN YENI HABERLERE ULASABILIRSINIZ... AYRICA ÇOK DETAYLI HAZIRLANMIS OLAN "GÜRCÜCE DERSLER"BÖLÜMÜNDEN GÜRCÜCE ÖGRENEBILIRSINIZ...
http://www.gurcukulturmerkezi.org
Dernek Adresi : Hüseyin Aga mah.Topçekerler sok. no:16 Kat:4 Beyoglu-Istanbul (Beyoglu Ilçe Emniyet Mdl.Karsisi) Iletisim : 0212-244 85 88 / 0532 706 80 84 / 0532 342 92 85 E-Posta : gurcukulturmerkezi@gmail.com Web Sitemiz : www.gurcukulturmerkezi.org FACEBOOK GRUBUMUZ : http://www.facebook.com/group.php?gid=44661085228 GOOGLE GRUBUMUZ WEB : http://groups.google.com.tr/group/gurcu_kultur_merkezi GOOGLE GRUBUMUZ E-POSTA : gurcu_kultur_merkezi@googlegroups.com
Destekleriniz için Banka Hesap No : Garanti Bankasi Galatasaray Subesi Hesap No : 68/6297883 IBAN : TR07 0006 2000 0680 0006 2978 83
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 1861 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|