Barışseverler NATO'yla mücadelede kararlı

Barisseverler NATO’yla mücadelede kararli

Dünya liderleri dün Portekiz'in baskenti Lizbon'da baslayan NATO toplantisinda yeni saldirilarin önünü açacak stratejik konsepti masaya yatirirken, çesitli ülkelerden barisseverler düzenledikleri uluslararasi toplantiyla NATO'ya karsi mücadeleyi güçlendireceklerini vurguladilar.

Portekiz Baris ve Isbirligi Konseyi'nin (CPPC) Dünya Baris Konseyi’yle (WPC) beraber Lizbon’da düzenledigi toplanti, CCPC ve WPC baskanlarinin konusmalariyla basladi. Toplantiya katilan çesitli ülkelerdeki baris dernegi temsilcileri, Portekiz’de aylardir süren “Barisa Evet, NATO’ya Hayir” kampanyasina verdikleri destegi yinelediler.

“NATO: Barisin ve Halklarin Düsmani” sloganiyla düzenlenen toplantida söz alan Uluslararasi Detant ve Baris için Yunan Komitesi (EEDYE) üyesi Nikos Zokas, Yunanistan ve Türkiye iliskilerinin NATO ve Avrupa Birligi’nin müdahalelerinin gölgesinde sürdügünü belirtti. Yunanistan’daki sosyal demokrat PASOK hükümetinin is adamlarinin çikarlari için Türkiye burjuvazisiyle iliskileri gelistirmek için elinden geleni yaptigini anlatan Zokas, buna karsi iki ülke ve Kibris halklari arasinda emperyalizme karsi dostça iliskiler kurmak için mücadele verdiklerini ifade etti. Zokas, Israil’le bir süre önce askeri anlasmalarla PASOK’un ülkeyi emperyalist saldirganligin içine daha da sürükledigini vurguladi.

Füze kalkani yeni saldirilara hazirlik

ABD Baris Konseyi üyesi Henry Lowendorf, önce Yugoslavya'daki müdahalenin, ardindan Afganistan'daki isgalin bas aktörü olan NATO'nun dagitilmasinin, emperyalizme karsi mücadelenin en önemli adimlarindan biri oldugunu kaydetti. Lizbon zirvesinde ele alinan yeni füze kalkani planinin yeni saldirilara hazirlik oldugunu kaydeden Lowendorf, ABD Baskani Barack Obama'nin nükleer silahlari azaltacagi yönündeki vaadine ragmen kisa bir süre önce nükleer harcamalarla ilgili bütçeyi arttirdigina dikkat çekti. Lowendorf, son yillarin en büyük ekonomik krizini yasayan ABD'de yoksullugun giderek büyümesine karsin silahlanma harcamalarinin daha da arttigini ve yeni silahlanma planlarinin dünya barisini tehdit ettigini vurguladi.

Fransa Haklar ve Dayanisma Konseyi’nden Roland Weyl, konusmasinda Nicolas Sarkozy yönetiminin ülkeyi yeniden NATO üyesi yapmak için yürüttügü kampanyaya karsi verdikleri mücadeleden bahsetti. NATO'yu Lizbon Zirvesi'nde zorlu ve çözülmesi zor basliklarin bekledigini kaydeden Wely, üye ülkeler arasindaki çeliskilerin, Rusya’yla yasanan gerilimin NATO’yu askeri ve stratejik açidan bir çikmaza sürükledigini, ekonomik krizin de ülkelerin askeri bütçelerini arttirmasini engelledigini ifade etti.

Emperyalistler Kibris’ta çözüm istemiyor

Kibris Baris Konseyi üyesi Giannakis Skordis, Türkiye ve Yunan halklarinin aralarindaki sorunlari çözmek istemesine karsin emperyalistlerin bölücü politikalarla buna izin vermedigine vurgu yaparak, Kibris’in birligi için mücadele verdiklerini kaydetti. Türkiye’nin NATO’nun en önemli üyelerinden biri oldugunu kaydeden Skordis, Türkiye hükümetinin de NATO’nun Kibris’taki emperyalist politikalarini uygulamak için elinden geleni yaptigini anlatti.

Toplantiya Sirbistan’dan katilan Belgrat Dünya’da Esitlik Forumu’ndan Zivadin Jovanoviç, NATO’nun saldirganliginin ne anlama geldigini çok iyi bildiklerini, 1999’da Yugoslavya’ya düzenlenen saldiridan beri NATO’nun, Balkanlari istikrarsizlasmasinda ve bölgede kukla devletler kurulmasinda en önemli aktörlerinden biri oldugunun altini çizdi. ABD ve Avrupa'nin Afganistan'daki savasla çok mesgul olduklarini, bu nedenle Türkiye'nin emperyalist çikarlar dogrultusunda Balkanlar'daki varligini desteklediklerini vurgulayan Jovanoviç, dogu Avrupa’ya kurulmak istenen füze kalkaninin bölge açisindan büyük bir tehdit oldugunu söyledi.

PKP: Devrimin degerlerini koruyacagiz

NATO karsiti kampanyanin öncülerinden Portekiz Komünist Partisi (PKP) üyesi Paula Santos, ülkesinin fasizm döneminde NATO’nun kuruculari arasinda yer aldigini hatirlatarak, NATO’nun yillarca Portekiz’deki diktatörlügün en önemli destekçilerinden biri oldugunu kaydetti. Halkin 25 Nisan 1974’teki devrimle fasizm yenmesinin ardindan, ülkenin uluslararasi iliskilerde bagimsizligi ve esitligi esas aldigini kaydeden Santos, su an iktidardaki Sosyalist Parti’nin NATO’yla iliskileri gelistirerek bu kazanimlara zarar verdiginin altini çizdi. Zirveye karsi topladiklari 13 bini askin imzayi Parlamento’ya sunduklarini kaydeden Santos, bugün Lizbon’a düzenlenecek NATO karsiti gösterinin Portekiz devriminin degerlerini korunmasi ve uluslararasi baris mücadelesi açisindan çok önemli oldugunu ifade etti.

Ülkenin en büyük isçi sendikasi CGTP üyesi Carlos Carvalho, Portekiz’in NATO’nun saldirilarinda yer almasinin ülkenin anayasasina aykiri olduguna dikkat çekerek, örgütün ülkelerin bagimsizligini hiçe saydigini vurguladi. Portekiz'deki ana akim medyada NATO için askeri harcamalarin arttirilacagindan neredeyse hiç bahsedilmedigini anlatan Carvalho, isçilerin ve çalisanlarin bu ikiyüzlülüge ve sömürüye karsi 24 Kasim’da tüm ülkede genel grev düzenleyecegini belirtti.

Iran Savunma ve Baris Komitesi Cemsit Ahmedi, Ortadogu’ya karsi saldirganligin daha da yükseldigi bir dönemde böyle bir toplanti düzenlenmesinin anlamli oldugunu belirterek, bölge kaynaklarini kontrol etmek için Afganistan ve Irak’i isgal eden ABD’nin, Pakistan’a karsi saldirilari yogunlastirdigina ve Iran’a karsi tehditleri arttirdigina vurgu yapti. Sovyetler Birligi döneminde NATO'nun diger ülkeleri isgal etmeye cesaret edemedigini kaydeden Ahmedi, Varsova Pakti’nin sona ermesinin ardindan NATO’nun önce Yugoslavya’ya, sonra Afganistan’a saldirdigini hatirlatti. ABD ve Iran'daki Islamci iktidar arasinda gerilimin barisi için büyük tehlike oldugunu söyleyen Ahmedi, ABD’ye karsi oldugu gibi solu ve sendikal hareketi bastirmaya çalisan Islamci yönetimle de mücadele ettiklerini belirtti.

Yunanistan Komünist Partisi üyesi ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Babis Angoyrakis, Portekiz televizyonlarinin sürekli Obama’nin Lizbon’u Avrupa’nin kapisi olarak tanimladigi konusmayi yayimladiklarini, ancak ayni kapinin barisseverlere ve komünistlere kapali oldugunu, bazi YKP üyelerinin havaalaninda ülkeye alinmadigini anlatti. Lizbon Zirvesi’nde NATO’nun yeni bir stratejik konsept benimsemek istedigini, çünkü eskisinin basarisiz oldugunu kaydeden Angoyrakis, NATO’nun Afganistan’da, Avrupa’da, Somalî’de basarili olamadigini ifade etti.

Nalçaci: Füze kalkani bagimsizliga engel

Türkiye’den Baris Dernegi üyesi Erhan Nalçaci, emperyalizmin Soguk Savas sonrasinda dünyayi sekillendirmek istemesine ragmen, Çin, Rusya, Küba, Venezuela, Iran, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti gibi ülkelerin bu emperyalist hegemonyanin disinda kaldigina vurgu yapti. ABD’nin çesitli ülkelerle beraber Türkiye’ye de füze kalkani yerlestirmeyi amaçladigini söyleyen Nalçaci, ülkedeki ilerici güçlerin buna karsi mücadele edeceklerini belirtti. Füze kalkani yerlestirilen ülkelerin bagimsiz karar alamayacaklarini ve Pentagon’a bagimli hale geleceklerini kaydeden Nalçaci, ABD'nin isçilere ve ilericilere karsi Islamci AKP’yi destekledigini, Türkiye’nin de emperyalist çikarlar için Müslüman ülkelerle ve Balkanlarla iliskileri gelistirdigini vurguladi.

WPC Sekreteri Iraklis Tsavdaridis, CPPC'ye tesekkür ettigi konusmasinda, son yillarda uluslararasi baris hareketini temsil ettigini ilan eden, Portekiz'de de PAGAN adiyla faaliyet yürüten “Uluslararasi Koordinasyon Komitesi - NATO'ya ve Savasa Hayir" grubunun baris hareketini bölmeye ve CPPC ile WPC'yi engellemeye çalistigini kaydetti. NATO liderlerinin Lizbon’da alinan genis güvenlik önemleriyle kamuoyunun dikkatini kapali kapilar ardinda alacaklari kararlardan uzaklastirmak istediklerini söyleyen Tsavdaridis, emperyalistlerin Portekiz’de derin köklere sahip anti-emperyalist ruhu yok etmek için son yillarda sik sik bu ülkede toplandiklarini, bugün düzenlenecek mitingle Portekiz halkinin buna cevap verecegini belirtti.

Barisseverleri ülkeye almadilar

NATO karsiti gruplar, zirve nedeniyle hafta basindan beri 100!ü askin yabancinin ülkeye kabul edilmemesini ve havaalaninda alinan güvenlik önlemlerini kinadi. Ülkeye kabul edilmeyenlerin çogunun çesitli ülkelerden baris hareketi üyeleri olmasi dikkat çekti.

(soL)