Ömer Uluç'u kaybettik
Sanatçi Ömer Uluç, sabaha karsi hayata veda etti. Uluç, cumartesi günü topraga verilecek.
79 yasindaki Ömer Uluç yasamini yitirdi. Ünlü sanatçi, mühendislik egitimi görmüs 1950'lerin sonundan itibaren resim çevrelerinin önde gelen isimlerinden biri olmustu. 'Benim meselem hareketle' diyen sanatçi, kendine özgü bir figür gelistirmisti. Ömer Uluç, uzun süredir mücadele ettigi kansere ragmen çalismalarina hiç ara vermemis, son sergisini bir kaç ay önce Yapi Kredi Kazim Taskent Sanat Galerisi'nde açmisti. Ömer Uluç'un cenazesi cumartesi günü Bebek Camii'nde kilinacak öglen namazindan sonra, Asiyan Mezarligi'nda topraga verilecek.
ÖMER ULUÇ KIMDIR?
1931 yilinda Istanbul'da dogdu. 1953 yilinda Robert Koleji bitirdikten sonra 1953-1957 yillari arasinda Amerika Birlesik Devletleri’nde önce mühendislik sonra resim egitimi gördü. 1953 yilinda Nuri Iyem’in öncülügünde kurulan "Tavan arasi Ressamlari" olarak adlandirilan grupta yer aldi 1965’te bir yil süreyle Londra ve Paris'te, 1972-1973'de ABD ve Meksika'da, 1973-1977 arasi Nijerya'da bulundu. 1983'ten beri Paris'te yasayan sanatçi yilin önemli bir bölümünü Istanbul'da geçiriyordu. Basta Paris, Berlin ve Istanbul olmak üzere çok sayida yurtdisi ve yurtiçinde sergi açti. Bir çok biennale katildi. Kendini sadece tuval resmi ile sinirlandirmayan sanatçi degisik malzemeler kullmak suretiyle bir çok sanat yapiti üreterek Türk sanatina farkli katkida bulundu.
2005 yilinda Baki’den alinti ile “Heves Kusu Durmaz Döner” adini verdigi ve kendi konusma kayitlarindan seçtigi “Fragmanlar”la baslayan ve sayfalarini bir sergi mekani olarak düsünerek tasarladigi kitabi, yeni bir yapiti, yeni bir sergisi niteliginde Yapi Kredi yayinlarindan çikti. Ilk kisisel sergisini 1955 yilinda Boston'da açan sanatçi, bu yapitin bir pasajinda "1958’de, 27 yaslarindayim. Nuri Iyem, Ferruh Basaga, sevgili Ilhan Koman ile Sadi Çalik ve ben Amerikan konsoloslugunda büyük, bir süre hatirlanacak bir sergi açiyoruz. Hepsi soyut sanat. Onlarin hepsi dostum ve hepsi benden en az 15-20 yas büyük insanlar. Orada tek basima ve garip bir sekilde bir ikinci kez küçük bir üne kavusuyorum Istanbul’da, o çevrede. Fakat en ilginç isi kimin yaptigini söyleyeyim, Sadi Çalik, tek bir çubugu bir kaidenin üzerine koyuyor ve bunun adini “minimumizm” koyuyor, yani o böyle izah ediyor. Minimum enerji, minimum form, minimum anlam vb. Istanbul bir zamanlarin Moskova’si, Münih’i gibi avangard bir küçük merkez mi oluyor" demisti. (Vikipedi)
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 769 defa okunmuştur.
Paylaş