Konusan içeri girer!
DEVLET Bakani ve Basbakan Yardimcisi Bülent Arinç, Ergenekon sorusturmasi kapsaminda tutuklu bulunan eski Türk Metal Sendikasi Genel Baskani Mustafa Özbek'in tahliyesi için söyledigi sözler büyük tepki topladi. Iste Mehmet Ali Güller de bu sözler üzerine dikkat çekici bir yazi kaleme aldi.
Önce Arinç'in sözleri:
''Bu isin keyfini yasasin, içerideki arkadaslari için de dua etsin onlar da özgürlüklerine kavussunlar ama kabadayilik olmasin. Çünkü öyle kabadayilar vardi. Tahliye edilip çiktiginda 1.5 saat kadar televizyon önünde konusan sonra tekrar 'içeri buyurun' dendiginde sesi çikmayanlar var. Tahliye edilenler sevinsin. Insallah beraat edenler olacaktir. Onlar da mutlu olsunlar. Iyi bir yargilama güzel bir adalet hepimiz için gerekli''
Iste Güller'in yazisi:
Daha önce “demokrasi bir tramvaydir, istedigimiz durakta ineriz” diyen Basbakan Erdogan, anayasa degisikliginin kabul edildigi 12 Eylül aksami, teorik bir açilim yapmis ve “ileri demokrasi”ye geçildigini ilan etmisti.
Yapilan programlara ve yazilan makalelere bakilirsa, “ileri demokrasi”, demokrasinin zirvesiydi… Peki, “ileri demokrasi”nin sinirlari neresiydi?
“Ileri demokrasi”nin üst sinirini AKP’nin ilk iki numarasi çizdi. Basbakan Erdogan ve Cumhurbaskani Gül, Istanbul Sehir Üniversitesi’nin açilis töreninde ögrenciler adina konusan ve “youtube yasaklanmasin” diyen ögrencinin konusmasini “cesaret dolu” diye degerlendirdiler!
Iktidarin belirledigi muhalefet etme üst siniri buydu! Halk ancak “youtube yasaklanmasin” diyecek kadar muhalefet edebilirdi; ki bu zaten cesaret isteyen bir muhalefetti!
“Ileri demokrasi”nin alt sinirini ise AKP’nin üç numarasi, Basbakan Yardimcisi Bülent Arinç çizdi. Arinç, tahliye olan Ergenekon sanigi, eski Türk Metal Sendikasi Baskani Mustafa Özbek’in “22 ay yattim, savunma yapmadan çiktim, üç saat önce teröristtim, simdi ne degisti” sözlerine “kabadayilik yapma” karsiligi verdi.
Ya yaparsa?
Onun karsiligini da Arinç söyle veriyordu: “Çünkü öyle kabadayilar vardi. Tahliye edilip çiktiginda 1.5 saat kadar televizyon önünde konusan, sonra tekrar ‘içeri buyurun’ dendiginde sesi çikmayanlar var”. (NTV, 8 Ekim 2010)
Bülent Arinç, “konusursan, tekrar içeri girersin” diyerek Mustafa Özbek’i açik açik tehdit etti. Demek “konusmak” Ergenekon sanigi olmanin ve içeri girmenin gerekçesiydi! Demek, içerdekiler de “konustuklari” için Ergenekon sanigiydi!
Bakalim Arinç’in bu sözleri, “gak guk, ille de hukuk” diyen liberallerin zihnini aydinlatabilecek mi? “Hukuksuzluk içinde hukuk bekleyenlerin” iradesizligini çözebilecek mi?
Mehmet Ali Güller
Odatv.com
Bu haber 678 defa okunmuştur.