03 Ekim 2010, 00:06
Türkiye'de adı konmamış sıkıyönetim var
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Türkiye'de adı konmamış sıkıyönetim var!
Türkiye'de adi konmamis sikiyönetim var CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Türkiye'de tutuklulugun fiili mahkumiyete dönüstürüldügünü, üniversitelerin ve medyanin da susturuldugunu ifade ederek "Türkiye'de adi konmamis bir sikiyönetim vardir" dedi. CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Il Baskanlari Toplantisi'nin açilisinda yaptigi konusmada tatsiz bir sürpriz yasadi. Kemal Kiliçdaroglu, tam konusmasina basladigi sirada salonun elektrikleri kesildi. "Mikrofonlar çalisiyor" diyen Kiliçdaroglu, karanliga kulak asmadi, ariza giderilinceye kadar konusmaya devam etti. CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, Türkiye'nin ve kendilerinin önemli bir referandum süreci yasadigini söyledi. Sonucun kendileri açisindan beklenen bir sonuç olmadigini ifade eden Kiliçdaroglu, ''Direndik, önemli sonuçlar elde ettik. Sizler çalistiniz, bizler çalistik, gönüllü yurttaslari çalisti, bu ülkenin aydinlik yurtsever insanlari, korkmayan insanlari çalisti, hep beraber çalistik. Elde ettigimiz sonuç bekledigimiz degildi ama bir seyi unutmayacagiz, yüzde 58'lik sonucu il il tahlil edecegiz. Çünkü biz hakliyiz hakliligimizi il il, köy köy dolasip her ortamda anlatmaya devam edecegiz'' diye konustu. 'SANTAJA RAGMEN GÜZEL ÇALISTINIZ' Güçler ayriligi ilkesinin saglikli bir zemine oturmasi, laik, demokratik bir Türkiye istediklerinin altini çizen Kiliçdaroglu, konusmasini söyle sürdürdü: ''Valilere, kaymakamlara, santaja ragmen güzel bir çalisma yaptiniz. Önemli olan zoru basarmaktir. Yüzde 42'lik oy bize sunu gösterdi; artik anamuhalefet gömlegi bize dar geliyor, inatla, inançla iktidara kilitlenmek zorundayiz. Bizim gizli gündemimiz yok, birileri 'demokrasi, hak, özgürlük' diyor onlarin gizli gündemleri var. Biz hakli yolumuzda yürümeye devam edecegiz, çünkü o yolun sonunda iktidar var. Bekleyerek zaman kaybetme lüksümüz yok. Kavga etme lüksümüz yok. Biz inançla, inatla, dirençle, iktidara kilitlenmek zorundayiz. Ister Hakkari'de, ister Bingöl'de ister Tunceli'de ister Edirne'de, Türkiye'nin her ilinde iktidara kilitlenecegiz. Her yerde yurttasa 'sorunlarin çözümü CHP'dedir' diyecegiz. Var olan sorunlar çözülmüyorsa bu sorunlara yenileri ekleniyorsa demek ki var olan iktidar sorunlari çözmeye talip degildir. Yurttaslara israrla sunu da söyleyecegiz; 'anayasanin degismez ilkelerinden olan laik, demokratik, sosyal hukuk devletinde yok olan asil tehlikede olan sosyal devlettir'. Yoksullugun oldugu yerde birey, özgür iradesini kullanamaz. Yoksullugu gidermek, tarihe gömmek CHP'nin boynunun borcudur.'' 'KÖY KÖY GEZIN' ''Tek dayanagimiz halktir ve halkla beraber yürüyecegiz'' diyen Kiliçdaroglu, hiç kimseyi inancindan, kilik kiyafetinden, etnik kimliginden dolayi ötekilestirmeyeceklerini söyledi. Iktidar olmanin yolunun, halkin tamamini kucaklamaktan geçtigini belirten Kiliçdaroglu, CHP'nin tüm vatandaslari kucaklayacagini söyledi. Bu inançla yollarina devam edeceklerini anlatan Kiliçdaroglu, 'burasi bize oy vermez buraya gitmeyelim' anlayisinda olmayacaklarini kaydetti. Yalova'da kendilerine bir tek oyun çikmadigi köye gittigini anlatan Kiliçdaroglu, bunun sonucunu da referandumda aldigini söyledi. Il baskanlarindan köy köy gezmelerini isteyen Kiliçdaroglu, ''Gittiginiz zaman sonuç aliyorsunuz, çünkü bizim gizli gündemimiz yok, millete karsi takiye uygulamiyoruz'' dedi. Referandumun kendileri için ilk müsterek sinav oldugunu belirten Kiliçdaroglu, simdi hedeflerinde 2011 Genel Seçimleri oldugunu kaydetti. 'OTURMA LÜKSÜNÜZ YOK' Ana muhalefet gömleginin kendilerine dar geldigi sözünü yineleyen Kiliçdaroglu, il baskanlarindan baskanlik makaminda oturmamalarini, halkla bulusmalarini istedi. Kiliçdaroglu, iktidar olarak Türkiye'yi çagdas uygarlik düzeyine tasimanin nasil olacagini herkese göstermek zorunda olduklarini belirterek, söyle konustu: ''Birilerini sürekli yoksul kilarak, onlari muhtaç kilarak, kendi arka bahçesine dönüstüren bir siyasal anlayisi halka anlatmak durumundayiz, herkese anlatmak durumundayiz, yola böyle çikarsak sonuç aliriz. Halkin sagduyusuna güvenecegiz. Halkla konusurken kararli konusacagiz. Yurttas baktigi zaman 'evet bunlar bu sorunu çözerler' diyecek. Onun için CHP il baskanlarinin il baskanliginda oturma lüksü yoktur. Kahvede oturacak, lokantada oturacak, tarlaya gidecek, fabrikaya gidecek, sivil toplum örgütlerine gidecek, bize karsi duranlara gidecek ve onlara biz kendimizi anlatacagiz. CHP'yi birlerinin anlattigi gibi algilamasinlar. Biz anlatacagiz. Bakin Avrupa Birligine gittim, Almanya'ya gittim. CHP'yi farkli anlatiyorlardi, 'CHP statükocu, her seye karsi' tam tersi, ruhunda devrimcilik yatan bir partinin statükocu olma sansi var midir? Biz degisimden, dönüsümden yanayiz; toplumu ileriye götürmek için, demokrasiyi daha da ileriye götürmek için.'' Yapilan anayasa degisikligiyle 12 Eylül Anayasasi'nda verilen haklari bile ellerinden aldigini savunan Kiliçdaroglu, ''AB yetkililerine de söyledim, verilen bir hakkin alinmasi nerede hangi kitapta reform olarak algilaniyor. Yargi bagimsizliginin olmadigi bir demokrasiye kim reform diyebilir. Bunu yüksek sesle söyledim. Bakin tabloyu degistirdim orada. Eger biz AB'de tabloyu degistirebiliyorsak, Türkiye'de degistiririz'' diye konustu. Bu tabloyu beraber degistireceklerinin altini çizen Kiliçdaroglu, ''9 köyden de kovsalar 10'uncu köye giderek dogrulari anlatmayi sürdüreceklerini'' söyledi. Kiliçdaroglu, dogrulari anlatirken, inançlara ve kimliklere saygili olacaklarini belirterek, bunlari siyasete malzeme yapmayacaklarini söyledi. Türkiye'de herkesin telefonlarinin dinlendigi bir rejimi yasadiklarini ileri süren Kiliçdaroglu, bu durumu, vatandaslarda olusan kaygilari, Avrupa gezisi sirasinda da anlattigini bildirdi. AB yetkililerine ''Bu kaygilara yol açan iktidara siz reformcu iktidar' diyorsunuz dedigini anlatan Kiliçdaroglu, ''Reform anlayisiniz buysa biz bu reforma karsiyiz. Bir korku toplumu yarattilar. Unutmayin yüzde 42'lik oy korku toplumuna direnenlerin oyudur. Bütün baskilara santaja ragmen direndiler'' dedi. Yüzde 58'lik oy oranina saygi duyduklarinin altini çizen Kiliçdaroglu, bu oylari verenlere de dogrulari anlatmayi sürdüreceklerini kaydetti. CHP'yi çinara benzeten Kiliçdaroglu, söyle konustu: ''Çinardir kökleri var, çinardir demokrasinin temeli bu partinin köklerinde var. Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini, toplumun herkesimine götüren bir partidir CHP ama CHP ayni zamanda bir filizdir. Yeni düsünceler bu çinarda filizlenir, çagdas görüsler, düsünceler bu çinarda filizlenir. Onun için bu çinari büyütecegiz, filizler çogalacak. Filizlerin çogalmasindan korkmayacagiz...'' Kiliçdaroglu, parti olarak gençlik ve kadin kollarina ayri bir önem verdiklerini anlatarak, bu kollarin daha etkin kilinmasini sagladiklarini da söyledi. Kiliçdaroglu, il baskanlarindan kadin ve gençlik kollarini gelistirmelerini istedi. Kiliçdaroglu, Cumhurbaskani Gül'ün dün TBMM'nin açilisinda yaptigi konusmaya da degindi ve CHP olarak iki noktayi çok önemli bulduklarini ifade etti. Cumhurbaskani Gül'ün konusmasinda, ''Siyasi temsilin derinlestirilmesi ve çesitlendirilmesinin saglanmasi gerekir'' dedigini animsatan Kiliçdaroglu, söyle konustu: ''Bu öteden beri CHP'nin dillendirdigi konudur. Bununla milletin iradesinin parlamentoya tam yansimasini istiyoruz. Ilk kez yine biz söyledik, 12 Eylül'ün ürünü olan düzeni degistirin, yüzde 10 baraji degistirin. Ne dedik, CHP hem çinardir, hem filizdir. Filizi verdik, bunun dillendirilmesini her tarafta yapin. Yüzde 47 oy alacaksin, parlamentoda yüzde 65 milletvekilin olacak ve 'yüzde 65 milletin iradesidir diyeceksin', yok öyle kolaycilik.'' Halkin iradesinin Meclise tam yansimasi gerektigini vurgulayan Kiliçdaroglu, ''Kim neye oy veriyorsa, madem ki demokrasi var, madem ki düsünce özgürlügü var, madem ki siyasal partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlaridir, o zaman bu iradenin de parlamentoya tam yansimasi lazim. Yürekleri varsa gelsinler'' dedi. Kiliçdaroglu, seçim barajinin düsürülmesi için kanun teklifi verdiklerini ancak iktidarin bunu desteklemedigini belirterek, ''Biz samimiyiz, bizim gizli gündemimiz yok. Biz dürüstüz, biz söyledik mi sözümüzde dururuz. Simdi yan çizmeye basladilar. Ama bunu halka anlatmak hepimizin görevidir'' ifadelerini kullandi. 'CUMHURBASKANI BILE KAYGI DUYUYORSA...' Cumhurbaskani Gül'ün konusmasinda ''Yargilama sürecindeki gecikmelerin sebebi ne olursa olsun, tutuklulugu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüstürmemesi gerekir'' dedigini de animsatan Kiliçdaroglu, sunlari söyledi: ''Bunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentodaki konusmasinda bir Sayin Cumhurbaskani eger 'tutukluluk infaza dönüsüyor' diye bir kaygi tasiyorsa bilin ki o ülkede yargi düzenine siyasal müdahaleler vardir, bilin ki o ülkede yargi saglikli çalismiyor demektir, bilin ki o ülkede bir Basbakan kalkmis 'Ben bu davanin savcisiyim' demistir demektir. O nedenle üzerinde durulmasi gereken bir konudur.'' 'YA ÜLKEYE DEMOKRASI YA...' Gözaltina alinip tutuklanan kisilerin 2 yil geçmesine karsin yargiç önüne çikarilmadigini bunun da Türkiye'de ''Hukukun olmadiginin'' göstergesi oldugunu iddia eden Kiliçdaroglu, Türkiye'de 48 gazetecinin tutuklu bulundugunu AB ziyaretinde de anlattigini söyledi. Kiliçdaroglu, kamu vicdanindaki rahatsizligin, siradan yurttastan Cumhurbaskani'na kadar çiktigini savundu. Basbakan Erdogan'in elestiriler karsisinda ''Yargi ne istediyse verdik'' dedigini belirten Kiliçdaroglu, ''O zaman parlamentonun islevi ne, bu yasalari yapan parlamento degil mi? HSYK'yi daha fazla siyasallastirmak için bunlari yapmadiniz mi? Simdi ayni kaygi olacak. Ama unutmayin, bu kez susmayacagiz. Bütün Avrupa Birligi'ni ayaga kaldiracagiz. Ya bu ülkeye demokrasi gelir, ya biz kavgamizi sonuna kadar götürürüz'' dedi. Anayasa degisikligi sürecinde üniversitelerin konusmadigini, üniversitelere ''fiili konusma yasaginin'' uygulandigini ileri süren Kiliçdaroglu, ''Türkiye'de adi konmamis bir sikiyönetim vardir'' dedi. Dünya Basketbol Sampiyonasi'nda Basbakan'in yuhalandigini, bu yuhalamayi dogru bulmadiklarini, ancak yuhalayanlarin görüntülerinin kameralardan tespit edilerek yargilanmaya çalisildigini ileri süren Kiliçdaroglu, ''Nereden kaynaklaniyor bu anlayis, hangi demokraside vardir bu? Diyorum ya, adi konmamis bir sikiyönetim uygulaniyor Türkiye'de'' dedi. Türkiye'de medyanin özgür olmadigini savunan Kiliçdaroglu, köse yazari Bekir Coskun'un isine son verildigini Avrupa gezisinde ögrendigini ve ilk tepkisinin ise ''Anayasa reformlarinin ilk sonucu alindi'' seklinde oldugunu anlatti. Hükümet sözcülerinin, Coskun'un isine son verilmesi üzerine gazete sahibini aramasini da inandirici bulmadiklarini belirten Kiliçdaroglu, ''Hangi gazete patronu çikip diyebilir ki (Hükümet üstüme baski kurdu, ben isine son vermek zorunda kaldim)'' diye konustu. Kiliçdaroglu, bazi il baskanlarinin zor sartlar altinda görev yaptigini, bazi bölgelerin yillardir ihmal edildigini ifade ederek özelestiri yapmaktan da korkmayacaklarini söyledi. Kendisine ''Üye olmak istiyoruz, bizi üye yapmiyorlar'' yönünde sikayetler geldigini anlatan Kiliçdaroglu, böyle bir lükslerinin olmadigini, CHP örgütünün kapilarinin herkese açilmasi gerektigini kaydetti. Il Baskanlarini bulunduklari yerdeki kanaat önderleriyle, sivil toplum örgütleriyle diyalog halinde bulunmaya çagiran Kiliçdaroglu, Gençlik Kollari ve Kadin Kollari'ndan 15 günde bir yaptiklari çalismalara dair rapor istedigini belirtti. Kendilerinin de hatalarinin bulunabilecegini, elestirilere her zaman açik olduklarini bildiren Kiliçdaroglu, sözlerini ''Anamuhalefet gömlegi bize dar geliyor. Biz iktidar olacagiz. Kararli olacagiz, inançli olacagiz ve iktidar olmak için de çabalayacagiz. Bu çabaya katki verecek olan, bu çabayi kararlilikla sürdürecek olan yol arkadaslarim sizlersiniz'' diyerek tamamladi. Öte yandan toplantinin baslangicinda genel saymanlik tarafindan, 2011 Genel Seçimlerinin de dikkate alinarak, gelecek yilin tahmini bütçesinin hazirlanmasini isteyen birer yazi il baskanlarina dagitildi. Toplanti konusmanin ardindan basina kapali olarak devam etti. Radikal
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 691 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|