13 Eylül 2010, 21:37
Osman Baydemir 12 trilyonu nasıl ödeyecek?
Referandumda boykot çağrısı yapan Baydemir, cezaları kendisinin ödeyeceğini söylemişti.
Osman Baydemir 12 trilyonu nasil ödeyecek? Referandumda boykot çagrisi yapan Baydemir, cezalari kendisinin ödeyecegini söylemisti. Diyarbakir Büyüksehir Belediye Baskani Osman Baydemir, referandumda oy kullanmaya gitmeyerek, BDP'nin boykot kararini destekleyen Diyarbakirli seçmenin para cezasini kendisinin ödeyecegini söyledi. 851.241 seçmenin bulundugu Diyarbakir'da 296.245 kisi oy kullandi. 22 TL'lik cezayi, 554.996 seçmenin ödemesi gerekiyor. Yani Osman Baydemir kendi cebinden 12 milyon 209 bin 912 lira ödeyecek. Eski parayla 12 trilyon 209 milyar lira. Maasinin buna yetmeyecegini söyleyen Baydemir ise çözümü buldu: Diyarbakir'da kampanya yapmak. Ülkücülere de çagrida bulunan Baydemir, “Eger Basbakan, Kiliçdaroglu, Bahçeli bedel ödemek zorunda kalirsa, önce beni bogsunlar, sonra bu üçünü bogsunlar” dedi. Baskan Osman Baydemir, 2006 yilinda Kosuyolu Parki'nda termos içine yerlestirilen bombanin patlamasi sonucu ölen 7'si çocuk 10 kisi için bugün düzenlenen anmaya katildi. Patlamanin oldugu yerdeki ‘Yasam Aniti’ önünde konusan Baydemir, Hakkari'de geçen 9 PKK'linin öldürülmesine tepki gösterdi. Baydemir, “Eylemsiz ortama ragmen Hakkari'de yasamini yitiren 9 insanin anne ile babalari ve toplumun acisini, Türkiye'nin Bati yakasi hissederse Kürtler de Resadiye'deki aciyi hissederse ki, hissetti, o zaman barisin önünü açariz” dedi. “YENI BIR SAYFA AÇIYORUZ” Anma etkinliginin ardindan referandum ve PKK'nin 20 Eylül'de sona erecek ‘eylemsizlik’ kararini degerlendiren Baydemir, yine tartisma yaratacak sözler söyledi. Referandumun bütün farkliliklara hayirli olmasini temenni eden Baydemir, referandum bittigi için gönül rahatligiyla ‘hayir’ kelimesini kullanabileceklerini söyledi. Baydemir, Diyarbakir ve Güneydogu'dan çikan sonuçlari degerlendirirken, “Rabbime binlerce kez sükürler olsun ki, Diyarbakir halkinin huzurunda, halkimin huzurunda ve insanligin huzurunda mahcup olmadik. Bize mahcubiyet duygusunu yasatmayan Diyarbakir halkina içtenlikle tesekkürlerimi iletmek istiyorum. O süreçte yasananlar, söylenenler, o sürecin kendi içindeki mecrasina aittir. Simdi yeni bir sayfayi hep birlikte açiyoruz” dedi. “PARA CEZALARINI BEN ÖDEYECEGIM” Sandiktan çikan sonuçlarin, hükümete, muhalefete, kamu otoritelerine ve kendilerine büyük ödevler çikardigini anlatan Baydemir, referandum sonuçlarinin müzakereyi isaret ettigini savundu. Diyarbakir'da sandik basina gitmeyen seçmen oraninin yüzde 66 oldugunu hatirlatan Baydemir, bunun kendisi için de bir egiti boyutu oldugunu anlatti. Sandik basina gidenlerin hepsine saygi duydugunu dile getiren Baydemir, “Bundan kimsenin süphesi olmasin. Bir kisminin ‘yesil kartim iptal olur’, ‘para cezasini ödeyemem’ kaygisi ve endisesiyle gittigini biliyorum. Yoksulluk ve yoksunlugun insanin hür iradesi üzerinde nasil bir etkisinin oldugunu bir kez daha görmüs bulunuyoruz. ‘Para cezasi gelirse ben ne yaparim’ diyen bütün vatandaslarima ben diyorum ki; ben ödeyecegim. Gerçi benim maasim da buna yetmez ama. Sözümün eriyim ve sözümün arkasindayim. Elimden geleni yaparim. O 22 lirayi öderim. Kampanya yapariz Diyarbakir'da” diye konustu. Baydemir, bir soru üzerine, “Korktugum için sandiga gitmedim” diyenler çikarsa onlarin elini öpecegini bildirirken, “Tek bir Allah'in kulu korktugu için sandik basina gitmemezlik yapmadi. Bu Diyarbakir halkinin iradesine bir hakarettir. Ben dahil kim Diyarbakir halkini tehdit ederse, Diyarbakir halki onun karsisinda diklenir. Aslinda bunu bana bakarak da okuyabilirsiniz. Diyarbakir korku duvarini yikmistir” karsiligini verdi. KILIÇDAROGLU'NA TESEKKÜR Baydemir, CHP liderinin oy kullanamadigi hatirlatilinca, “Sayin Kiliçdaroglu'na tesekkür ediyorum. Hakikaten 1 oy bir oydur. Türkiye’nin yüzdeligine katkida bulundular” yanitini verdi. Diyarbakir Büyüksehir Belediye Baskani Osman Baydemir, terör örgütü PKK'nin ‘eylemsizlik' kararina 20 Eylül'de son verecegi hatirlatilinca, “21'inci Yüzyil'da Kürt sorununda siddet, kavga, silahli eylem veya silahli askeri operasyon veya Kürt legal siyasetçilerine yönelik siyasi operasyonlar, savas ve çatisma kosullarinin aktiviteleridir. Bunlarin tamami miadini doldurmustur. Ölen her insan, ister asker, ister polis, ister sivil olsun, ister gerilla olsun, ben birey olarak yüregimden bir parça yitiriyorum” dedi. Baskan Baydemir, bütün yasamin eylemsizligin sürekli hale getirilmesi, kalicilasmasi, hatta tamamen silahsizlandirilmasi konusunda çaba üzerine kurgulamasi gerektigini söyledi. ÜLKÜCÜLERE KARDESLIK ÇAGRISI Baydemir, Türkiye'deki ülkücülere, Kemalist'lere, cemaatlere, aydinlara, yazarlara, akademisyenlere, kaaat olusturuculara açik ve net, ‘Kardeslesme çagrisinda' bulunmak istedigini anlatirken, “Kardeslik tek tarafli olmuyor maalesef. Buna bir yanit verilmesi lazim. Gelin bir kez daha halkimizin bize verdigi bu imkani, firsati kaçirmayalim, degerlendirelim” diye konustu. Baydemir, askeri operasyonlarin Kürt sorunun çözümüne katki sunmayacagini bildirirken sözlerini söyle sürdürdü: “Eylemsizligin oldugu bir ortam içerisinde, askeri operasyon yapmak, insaninin yasamina kastetmek, çözüme katki, barisa katki sunmaz. Kendi adima hazirim. Yeter ki bu el havada birakilmasin. Yeter ki bir kez daha Kürtlerin iradesi dislanmasin. 21 Eylül'deki Türkiye, 3 ay öncesinin Türkiye’si olmamalidir. Bu is 1 haftalik mesele degildir. Istenirse hükümet CHP, MHP ve bürokrasi 24 saatte eylemsizligi sürekli hale getirebilir. Bunun zemin ve kosullari vardir. Mücadele legal sahaya tasinabilir. Haklar ve özgürlükler mücadelesi legallite içinde yürütülebilir. Bunun kosullarini yaratmak hükümet ve ayni zamanda CHP ve MHP'nin görevidir. Buna katki sunmaya bütün hücrelerimizle, moleküllerimizle açigiz. 21 Eylül'den sonra tek gerillanin, askerin yasamini yitirmeyecegi, tek bir kadinin dul kalmayacagi bir zemini, bunun garantisini olusturmamiz lazim. Gelin hep beraber pozitif bakalim. Hükümetin kolundan tutup ceketinden çekelim. MHP ve CHP'yi de, sermayeyi birakmayalim. Milliyetçilik askerin ölümüne göz yummak degildir. Kemalizm bu ülkenin bir tarafinin bombardimana tutulmasina seyirci kalmak degildir. Dindar Müslümanlik bu cografyada insanlarin duygusal kopusa gitmesine müsaade etmek, buna seyirci kalmak degildir.” Baydemir, akan kanin durdurmasi, kardes kavgasini sona erdirmede adim ve cesaret gerektigini belirtirken, “Sayin basbakan, sayin Kiliçdaroglu, sayin Bahçeli bedel ödemek zorunda kalirsa, örnegin bu insanlarimizi birileri gelip dar agacina götürürse rabbim önce benden emanetini alsin. Önce beni dar agacina götürsün. Önce beni bogsunlar sonra bu üçünü bogsunlar. Eger samimi ve dürüstlerse eger kararlilarsa, biz onlar yerine de bedel ödemeye haziriz” dedi. DHA
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 734 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|