04 Eylül 2010, 04:54
Öcalan: AKP diktatörlüğe gidiyor
Öcalan: AKP diktatörlüğe gidiyor
Öcalan: AKP diktatörlüge gidiyor Abdullah Öcalan avukatlari ile görüsmesinde, hükümetin ateskes karari karsisinda adim atmamasini elestirerek AKP'nin milliyetçilige sarildigini belirtti. Öcalan, AKP'nin ülkeyi diktatörlüge götürdügünü de ileri sürdü. Imrali’da kendisiyle gerçeklestirilen görüsmeleri açiklayan Öcalan, “Benimle görüsen heyet, sivil kisilerden olusuyor. Ilk dönemler benimle görüsenler askeri heyetti, simdiki heyet sivil bir heyet. Bilemiyorum Hükümetin son açiklamalarina bakilirsa aniden kesilebilir de” dedi. Öcalan açiklamasinda, "Üzerime yüklenen siyasi sorumluluk, baski beni daha çok zorluyor. Iki taraf da hem PKK hem devlet burada bana yükleniyor. Ben iki hafta daha bu sorumlulugu tasiyabilirim, tabi gelismelere bagli. Gelisme olursa rolümü oynarim ama Basbakan Erdogan'in son dönemdeki çikislarina baktigimda hayrete düsüyorum, Kiliçdaroglu'ndan bile geri konusuyor. Bir taraftan görüsüyorlar, diger taraftan niye böyle yapiyorlar, milliyetçi söylemler gelistiriyorlar, milliyetçiligi körüklüyorlar? Tamam milliyetçi oylari hedeflediginden yapiyor olabilir ancak böyle yapmamalari gerekiyor, bu yaklasim herkese kaybettiriyor. Böyle kisa vadeli hesaplarla sorunu nasil çözecek! Bu son konulara iliskin açiklamalarina bakiyorum, oldukça hayrete düsüyorum. Böyle ucuz yaklasimlarla çözüm gelismez, milliyetçi söylemlerle olmaz" ifadelerine yer verdi. "Boykot derinlestirilmeli" "Boykot fikrini sadece benimsemek ve buna destek yetmez, boykot daha aktiflestirilmeli ve derinlestirilmelidir" diyen Öcalan demokratik özerklik projesine de deginerek, "Demokratik özerklik tartisilirken Batidaki Kürtleri de elbette hesaba katiyoruz. Biz zaten Türkiye'nin batisindaki Kürtleri düsünüyoruz, onlari da hesaba katiyoruz. Tabi bu demokratik özerklik tartismalari yanlis tartisiliyor. Çok yanlis boyutlarda ele aliniyor. Bizim ortaya koydugumuz demokratik özerklik projesi, etnisiteye ve cografi sinirlara dayanmiyor. Bizim demokratik özerklik anlayisimizda tek etnisite anlayisi, tek cografya anlayisi yok. Bu konulara Özgürlük Sosyolojisi adli savunmamda oldukça ayrintili olarak deginmistim. Alip okunabilir, incelenebilir. Bizim anlayisimiz Kürtlük anlayisi degildir, bizde tek basina Kürtlük anlayisi yoktur. Sadece bu anlayisla hareket etmiyoruz. Bizim ortaya koydugumuz demokratik özerklik modeli tek basina Kürtlüge, Türklüge, Arapliga dayanmiyor. Demokrasiye dayaniyor. Örnegin Hatay'da da, Adana'da da bir demokratik özerklik kurulabilir. Orada Araplar kendilerini agirlikli ifade ederler. Bizim demokratik özerklik anlayisimiz tek bir inanca da dayanmiyor. Halklara dayaniyor hatta tek basina halklar diye ifade etmem de eksik kalir, degisik toplumsal tabakalara, toplumsal siniflara, toplumsal kesimlere dayanir. Bahsettigimiz demokratik özerklik sadece Kürdistan'a iliskin degil, Ege, Karadeniz, Orta Anadolu'ya da iliskindir. Burada önemli olan kapitalist moderniteyle ortaya çikan ulus-devlet anlayisinin sorgulanmasi ve asilmasidir. Tartismalar bunun üzerinden gelismelidir" dedi. "15-20 Eylül'de hersey netlesir" Öcalan “Önümüzdeki bu son iki hafta oldukça önemli. 15-20 Eylül'de birçok sey netlesir. Referandum sonrasi 12-20 Eylül arasi bazi seyler daha çok netlesir. Ben de halkimiza bu tarihe kadar bekleyin diyecegim. Eger bu tarihe kadar bir gelisme olmazsa ben sorumluluk almayacagim. Ve KCK alacagi kararlara göre kendi sorumlulugunu üstlenmelidir. Eger belirli adimlar Hükümet tarafindan atilirsa o zaman rolümü oynamaya çalisacagim" dedi. "AKP diktatörlüge gidiyor" Öcalan, Dörtyol ve Inegöl'de Kürtlere karsi gerçeklestirilen siddet olaylarini da degerlendirerek “Bu tür olaylarla ne amaçlanabilir? Birincisi Batidaki Kürtleri korkutmak ve göçertmek olabilir. Ikincisi Örtülü soykirim çetelerinin fasist, tekçi Türkçü zihniyetinden kaynakli olabilir. Bu katiamlari KCK de BDP de anlayamiyor, anlamaya da çalismiyor. Bu konular üzerinde kafa yorulmalidir. Iste bütün bu olaylarin hepsi planli, programli bir soykirimdir, cinayetlerdir. Devletin direkt içinde olmasalar bile Türkiye toplumunda yaratilan Kürtlere karsi 'soykirim çeteleri'nin isidir. Bu olaylarin çok yönlü arastirilarak ortaya çikarilmasi gerekir. Bu olaylar öyle kendiliginden gelisen olaylar degildir. Cumhuriyet tarihinde bu tarz cinayetler, soykirim uygulamalari sadece Kürtlere karsi uygulanmadi. Iste Maras'ta, Sivas'ta -insanlar yakildi-, Çorum katliamlari, 1938'de yasanan Dersim katliami - Dersim'de çocuklarin çok vahsice öldürüldükleri anlatilir-, bütün bunlar birer örnektir. Yine Ermenilere yapilan katliamlar, uygulamalar ortadadir. Son olarak Hrant Dink kalmisti, onu da katlettiler. Hrant Dink, ayakta kalan son Ermeni'ydi. Türkiye'de yasayan diger Ermeniler zaten korkulariyla yasiyorlar. Hrant Dink tek Ermeni'ydi. Bu özelliginden dolayi hedef alindi, katledildi. Bu da son Ermeni katliamidir. Sonra ne oldu? Hrant Dink'in katili Ogün Samast emniyette polis tarafindan omuzlara alindi, kahraman ilan edildi! Yine Malatya'da Zirve Yayinevi'ne yapilan baskin, vahsice bogaz kesme, iste rahip Santori cinayeti. Bunlarin hepsi 'Türklük' adina yapilan soykirim uygulamalaridir. Bu çeteler, tarihten bugüne örgütlüdürler ve her dönem Türkiye'yi esir aldilar ya da almaya çalistilar. Iste 'Hizb-i kontra', Türk Intikam Tugayi, TIT deniyordu. Iste Akin Birdal'in vurulmasi vardi. Bu ölümleri bile anlamiyorlar. AKP'nin bugün temsil ettigi birinci kimlik 'Türklük', ikincisi ise 'Islam', yani 'Türk-Islam'dir. AKP bugün bu iki kimligi yani Türk-Islam kimligini temsil etmektedir. AKP ile bu çeteler arasindaki savas da bir iktidar savasidir. Yoksa sanildigi gibi statükoya karsi, yeni, degisimci bir mücadele degildir. Bu bir iktidar savasidir, ben buna 'çeteler savasi' diyorum hatta bu tanim da karsilamaz, 'iki hegemonik gücün savasi' diyorum. AKP bu hegemonik savasi kazanirsa iktidarini saglamlastirir, diktatörlügünü ilan edecektir. Bu hegemonik savasi kaybederse iste bahsedilen Yüce Divan yolu gözükür, yargilanir. AKP de bütün bunlarin bilincindedir. AKP diktatörlüge dogru gidiyor. Bütün gelismeler bunu gösteriyor" dedi. (soL - Haber Merkezi)
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 597 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|