02 Eylül 2010, 01:24
BARZANİ REFERANDUMDA NE OY VERİRDİ
BARZANİ REFERANDUMDA NE OY VERİRDİ
BARZANI REFERANDUMDA NE OY VERIRDI AKP’nin PKK’yla yaptigi belli basli 7 pazarlik öyküsüyle ilgili 24 Agustos tarihli yazimizi “Pazarligin boyutu sadece referanduma ‘evet’ demek karsiliginda gündeme gelen BDP’nin ‘Öcalan muhatap alinsin, operasyonlar durdurulsun, seçim baraji düsürülsün, KCK tutuklulari serbest birakilsin’ seklindeki dört sartiyla mi sinirli? Yoksa, aslinda referandumda ‘evet’ çiktiktan sonra yolu açilacak ‘demokratik özerklik’ ve ‘federasyon anayasasi’ pazarligi mi yapiliyor? Pazarligin ayrintilarini da bir sonraki yazimizda ortaya koyacagiz…” diyerek bitirmistik. Pazarlik yapildigi ortaya çikti ancak pazarligin gerçek konusu gözlerden gizlenmeye çalisiliyor. Pazarligin esasini, “federasyon Anayasasi” olusturuyor. Ama bu alt pazarligin üstünde, ABD ile Türkiye arasinda, Irak’in kuzeyi kapsamli “konfederasyon” pazarligi yapiliyor. 12 Eylül’den hemen sonra, “evet” çikmasi halinde yeni bir anayasa yapilacagi ve bu anayasanin “demokratik özerklik” esasli “federasyon anayasasi” olacagi BDP’liler tarafindan ilan ediliyor; ancak bu ilan, miting meydanlarindaki tüm konusmasini Kiliçdaroglu ile Bahçeli’ye vakfeden Erdogan tarafindan yalanlanmiyordu! YENI ANAYASA, ÖZERK KÜRDISTAN BDP Genel Baskan Yardimcisi Gülten Kisanak “… yeni anayasayla Kürt halkina özgürlük ve demokratik özerk Kürdistan gelecek” diyordu. (Milliyet Gazetesi, 22 Agustos 2010) Yarginin siyasi yasakli ilan ettigi ama AKP’nin dolayli önünü açtigi Demokratik Toplum Kongresi Esbaskani Ahmet Türk ise “esas olan özerkliktir” diyordu. (Hürriyet Gazetesi, 23 Agustos 2010). Öcalan “demokratik özerklik projesinin siyasi, hukuki, kültürel, öz savunma ve diplomasi boyutlarini” açikliyor ve “Katalan Modeli” ile “Katalonya Anayasasi”nin incelenmesini istiyordu. (ANF, 20 Agustos 2010). Ve son olarak BDP Esbaskani Selahattin Demirtas, hükümete “Yeni bir anayasa, Demokratik Türkiye, Özerk Kürdistan” formülünü sunuyordu. (ANF, 25 Agustos 2010) Ancak az önce belirttigimiz gibi AKP ile PKK arasinda var olan “federasyon” pazarliginin üstünde, ABD ile Türkiye arasinda da, Irak’in kuzeyini kapsayan “konfederasyon” pazarligi vardi. Peki federasyon ile konfederasyon pazarliklari arasindaki bag hangi olguya dayaniyordu? Önce bir saptama yapalim. HEDEF, TÜRKIYE’YE ‘KÜRDISTAN’A EVET’ DEDIRTMEK ABD, 1992’den bu yana parlamentosunu kurdugu, hükümetini olusturdugu, baskentini ilan ettigi, merkez bankasini insa ettigi, parasini bastigi, gümrügünü ördügü, en önemlisi ordusunu kurdugu Kürt Devleti’ni hâlâ neden ilan edemiyor? Çünkü Türkiye henüz bu plana razi olmadi! Plana direnen kuvvetler zayiflatildi, yipratildi, içeri atildi ama hâlâ teslim alinamadi! Simdi bu saptamaya bir ara verelim ve ABD’nin Irak’tan muharip asker çekmesinin ne anlama geldigi üzerinde duralim: ABD’nin son muharip askerini de Irak’tan çekmesi, Obama iktidara geldiginde estirilen rüzgâr benzeri bir etki yapti herkeste… Ki Obama’nin kendisi gibi, bu çekilme de revize BOP’un bir parçasi… Peki gerçekte olan biten neydi? YENI SAFAK OPERASYONU BASLIYOR Öncelikle altini çizmemiz gereken olgu su ki, geri çekilme takvimiyle ilgili anlasmayi Obama degil, aslinda Bush hükümeti imzalamisti! Ikincisi çekilen muharip askerler orta ve güney Irak’tan çekildi. Ve yerlerini bundan sonra alacak olan Blackwater tipi “özel ordu”larla kontratlar, hizli biçimde imzalaniyor. Ne de olsa Irak petrollerinin yaklasik yüzde 75’i, 35 yilligina çogu ABD’li olan bati sirketlerine devredildi. ABD her halükarda bu kontratlarin güvenligini korumak isteyecektir. ABD Disisleri Bakanligi sözcüsü P. J. Crowley’nin, “Irak’ta savasi bitiriyoruz, ama Irak’la isimizi bitirmiyoruz” demesi tam da bu anlama gelmiyor mu? ABD’nin Irak komutani General Odierno’nun, geri çekilme takvimi ile ilgili söyledigi “en son kuzey Irak’tan çekiliriz” açiklamasi asker çekme meselesinin esasidir. Aslinda ABD Irak’tan çekilmiyor, kuzey Irak’a yogunlasiyor. El Halic Gazetesi’ne yansidigi kadariyla 2020 yilina kadar 94 üs’te 6 tugay ABD askeri bulundurulmasi konusunda, zaten bir mutabakat olusturulmus! Ki su anda 56 bin ABD askeri hâlâ Irak’ta bulunuyor! Savasin bitmedigi ABD’nin süreç isimlendirilmesinden de anlasiliyor. ABD Irak’a savas açtiginda buna “Özgürlük Operasyonu” demisti. ABD, 1 Eylül 2010’dan sonraki sürece ise “Yeni Safak Operasyonu” ismi vermis. Demek ki, ABD açisindan biten bir sey yok, hatta baslayan yeni bir süreç var! Iste o süreç Irak’in kuzeyi merkezli yeni bölge düzeni sürecidir. “Acelemiz var” diyerek hizla “Kürt Açilimi” baslatan Erdogan-Gül ikilisinin acelesi de bu takvim nedeniyleydi… ABD KONFEDERASYONU IÇIN KÜRT AÇILIMI Simdi yeniden az önce yaptigimiz saptamaya dönelim. ABD’nin her seye ragmen Kürdistan’i ilan edemedigini; çünkü Türkiye’nin plana henüz razi edilemedigini; direnen kuvvetlerin zayiflatildigini, yipratildigini, içeri atildigini ama hâlâ teslim alinamadigini belirtmistik. Iste 12 Eylül referandumu, aslinda Türkiye’nin önce federasyona sonra da konfederasyona razi edilmesi, evet demesi anlamina geliyor. Referandum, Türkiye’nin tüm merkezi kurumlariyla birlikte teslim alinmasi öncesinin son vurusu olacak. Ve bölgede üç gelisme birbirine paralel olarak ilerleyecek. Birincisi; ABD, Irak’in kuzeyini Erbil baskentli olarak Kürdistan diye ilan edecek. Türk devleti, Kürdistanlilara “çifte vatandaslik” hakki taniyacak. Ikincisi; yeni bir anayasa ile Türkiye’nin güneydogusu özerk ilan edilecek; dolayisiyla üniter Türkiye yerine federatif Türkiye kurulacak. Kürdistan ile özerk Güneydogu arasinda “çifte vatandaslik” ve “ticari birlik” üzerinden “siyasi birlige” gidilecek. Üçüncüsü, Büyük Ortadogu Projesi’nin bir alt düzeni olarak geçen aylarda ilan edilen ve adina Ortadogu Birligi denilen “Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün” arasindaki ticari birlik, Istanbul baskentli siyasi birlige dönüstürülecek. Ve son olarak bu üç yapi birlestirilip Istanbul ve Diyarbakir merkezli bir konfederasyona dönüstürülecek! Iste ABD’nin Büyük Ortadogu Projesi budur! Basbakan Erdogan’in tam 6.5 yil önce “ABD’nin Büyük Ortadogu Projesi içinde Diyarbakir’i bir merkez yapacagiz” dedigi görev iste budur. (Kanal D, Teke Tek, 16 Subat 2004) Mehmet Ali Güller Odatv.com
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 614 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|