BİR SEKİZ MART 'IN ARDINDAN...

Dünya Emekçi Kadınlar Günü,içeriğine baktığınız da bu yüzyılda da hala önemli , verilen hakların yeterince kullanılamaması , bazılarının geri alınmaya çalışılması görüldüğünde, gerçekliği tartışılarak yıllarca devam edecek gibi görünüyor.

Bu yıl da her yıl olduğu gibi belediyemizle birlikte düzenlediğimiz etkinlikle ÇYDD Büyükçekmece Şubesi olarak; öncelikle kadına şiddete dikkat çekerek , kadın haklarının önemini vurgulayan , bir konuşma yapma görevi bendeydi ,izninizle metni siz okurlarımızla da paylaşmak istiyorum.

‘’8- Mart – 1857 yılında New York kentinde kırkbin dokuma işçisinin kötü çalışma koşullarının düzeltilmesi için başlattığı grev , çıkan çatışma sonucu , çoğu kadın , 129 işçinin ölümüyle sonuçlanır. 1910 yılında Clara Zetkin ‘in önerisiyle bu gün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü adını alır. Ülkemizde ise , bir emekçi kadın Dr . Türkan Saylan cüzzamla savaşmak için önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Lepra Araştırma Bölümünü ve daha sonra 1989 yılında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğini kurar amacı; yarının gençlerine bir ışık tutmaktır. Bu gün Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarken içimizdeki mutluluk bir hüzünle birleşiyor. Kadınların daha doğarken hayata yenik başlaması , haklarını koruyamaması , eğitimden yoksun kalması ve her yıl onlarcasının şiddete maruz kalması yetmiyormuş gibi töre sebebiyle katledilmesi , küçük yaşta evlendirilmesi ve namus uğruna gördükleri baskı hepimizin içini acıtıyor. Biz ÇYDD olarak çocuklara ve gençlere burs vererek onların yaşam yolunda eğitim alarak yürümelerine destek olurken , onları yetiştiren annelerin de yanında olmak zorundayız. Yarının sağlıklı nesillerini yetiştirecek annelerin de haklarının farkında olan , bireyler olması gerektiğini biliyoruz. Çalışmalarımızı , öncelikle kadına şiddetin önlenmesi için bilinçlendirme , kadın istihdamının vurgulanması , kadının siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi , arka planda kalmaksızın fırsat eşitsizliğinin önlenmesi konusunda yapmaktayız. Yapılan araştırmalara göre ; her 100 kadından 97 ‘sinin en az bir kez şiddet gördüğü , yüzde 20 ‘sinin silah ve bıçak gibi aletlerle şiddete uğradığı , üniversite mezunu kadınların yüzde 23 ‘nün fiziksel şiddete , yüzde 71 ‘nin ekonomik ve cinsel şiddete maruz kaldığı bu dönemde , kadınların yaşamın her alanında özgürlük ve eşitliklerinin sağlanması amacıyla çalışmalar sürdürülmesi hayati önem taşımaktadır. Bu amaca ulaşmak için kadınları bilgilendirmek ve aralarındaki dayanışmayı arttırarak yaşamın her alanında özgürlük ve eşitliklerin sağlanması için çalışmalar yapmak hepimizin görevi olmalıdır.’’

Her yıl olduğu gibi ülkemizin her yerinde çeşitli söylemlerle kutlamalar yapıldı , iyi dilekler dilendi belki yeni yol haritaları belirlendi…

Akşam haberlerin de tek aklımda kalan bu gün de iki kadının daha katledilişiydi …