Ülkemizde basarilari ile ün yapmis pek çok okulu, “proje okulu” kapsamina alindi. Tam 155 okul “proje okul” ilan edildi.

Ve bu uygulama ile 155 okula önce “bakan onayi” ile müdür atandi. Sonrada bu okullarin basarisina basari katan ögretmenler, “norm kadro fazlasi” yapilarak baska okullara tayin(adeta sürgün!) edilmeye baslandi.

 “Proje okullarinda” sekiz yil ve daha fazla görev yapmis olan ögretmenlerin hepsi “norm kadro fazlasi” durumuna düsürüldü ve sürgün gibi tayinleri çikarildi!

Bu yolla bosalan kadrolara ise yandas sendikanin ‘uygun’ gördügü ‘olur’ verdigi ögretmenler atanmaya baslandi!

Bu uygulama sonrasi bir gerçek açiga çikti.

“Proje okullari” ile amaçlanan ‘proje’ bu okullari ele geçirmekmis… 

Ülkenin basari seviyesi en yüksek 155 okulunda okuyan ögrencileri, yandaslastirilan kadrolar ile ‘devsirmek’ amaçli bir egitim amaçlanmaktadir!

Nitekim “Proje Okulu” kapsamina alinan okullardan olan Kabatas Lisesi’nin yeni atanan müdür yardimcisi baklayi agzindan çikardi. 

‘Proje’ geregi göreve getirilen müdür yardimcisi Sakir Voyvot bu okullarin amacini söyle açikladi:

“Bütün okullarimizin Imam Hatip Lisesi gibi olmasi zamani geldi.” Hizini alamiyor ve devam ediyor.“Elhamdülillah dagi tasi imam hatip lisesi dolduracagiz”…

Su sözler de yeni müdür yardimcisina ait;

“Bundan 25 yil sonra Islami hükümlere geçmis ülkelerin haberlerini kutlayacagiz.”

Amaç bu kadar net anlatilir!

Demek ki “proje okullari” ile amaçlanan, bu basarili okullari iktidar gücü ile Imam Hatiplestirmek imis. 

*** 

TEOG sinavlarinda tam puan veya tam puana yakin puanlarla bu 155 okula ögrenciler yerlesiyor. Bu okullarda, verilen egitim ile üniversite kazandirma basarisi oldukça yüksek.

Ve kazandiklari üniversitelerde ülkemizin en önde üniversiteleridir. Hedef bu basarili ögrencileri ‘devsirmek’tir!

Okullarinin “proje okul” kapsamina alinarak, tecrübeli ögretmenlerinin “norm kadro fazlasi” yapilip baska okullara atanmasina tepkiler var.

Bu 155 okula yapilan yönetici ve ögretmen atamalarina tepkiler var.

Egitim ikliminin degistirilmeye çalisilmasina tepkiler var…

Tepki gösteren veliler ve ögrenciler, seslerini duyurmak ve “proje okul” uygulamasinin iptali için çaba harciyorlar.

Velilerin, ögrencilerin ve “norm kadro fazlasi” oldugu için baska okullara atamasi yapila ögretmenlerin gözleri Anayasa Mahkemesinde…

Çünkü Danistay, bu konuda açilan davayi, “proje okullarina yönetici ve ögretmen görevlendirilmesinin kararinin dogrudan Milli Egitim Bakani’na birakilmasini siniri belli olmayan ve herhangi bir ölçüte dayanmayan çok genis bir yetki” olarak degerlendirerek Anayasaya aykiri buldu ve AYM’ ye tasidi…

Bir yandan AYM karari bekleniyor, öte yandan bu 155 okulda veli ve ögrenci tepkileri devam ediyor. Bu okullarda tepkiler nedeniyle dört haftadir ders yapilamiyor…

*** 

Geçmiste cemaat okullari, egitim yolu ile gelecege yönelik kendi kadrolarini yetistiriyordu! 15 Temmuz sonrasi FETÖ sorusturmalari kapsaminda bu okullar islevlerini kaybettiler.

Iktidarin egitimde attigi adimlar yeni bir tehlikeye isarettir. Ayni stratejiyi iktidar benimsemise benziyor.

Ayni örneklemeyi ‘mülakat’ ile gerçeklestirilen ögretmen atamalari içinde söyleyebiliriz.

Geçmiste FETÖ, kopya ile kendi kadrolarini sinavlarda ‘basarili’ yapiyor ve üniversite kazanmalarini, kamuda ise girmelerini sagliyordu.

Simdide iktidar, ‘mülakat’ yolu ile kendi yandaslarinin atanmalarini sagliyor! Ver yandasa ‘mülakatta’ yüksek puan ve onlara uygun sayi kadar kadro açarak atanmalarini sagla…

Dün cemaat kul hakki yiyordu, bugün ise iktidar!

Siyasi partiler iktidara devleti ele geçirmesi için degil, devleti anayasaya, yasalara ve hukuka uygun olarak yönetmesi için getirilirler.

Ve egitim bir parti politikasi olamaz. Devlet politikasi olur. Iktidarlar görev süresince o politikayi uygular.

“Proje okul” uygulamasi ve pek çok örnek gösteriyor ki, bizde egitim parti politikalarina kurban ediliyor.

Olan ise ülkemize ve gelecegimize oluyor.

*** 

Okullar açilali dört hafta oldu ve henüz ögrencilere ders kitaplarinin tamami dagitilamadi. Nedeni ise baskisi yapilan ve illere gönderilen kitaplarin FETÖ baglantili yayinevlerinde basilmis olmasi! 

Bu kitaplarin ögrenciye dagitimi yasaklandi. (05/09/2016 tarih ve 82865 sayili yazi ile) Simdi kitaplar yeniden inceleniyor ve bazilari yeniden basilacak.

Yapilan uygulama devleti zarara ugratmaktir.

Ayrica bir gerçegi de ortaya koymaktadir. Demek ki 17/25 Aralik sonrasinda da bakanlik FETÖ baglantili yayinevlerine ders kitabi bastirmaya devam etmis.

Bunun karsiliginda da yüklü miktarlarda ödeme yapmis!

Peki, bunun hesabinin sorulmasi ve verilmesi gerekmiyor mu?

Elbette gerekiyor.