Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Biri Başbakan'a "kamu yararı"nı anlatmalı
Kategori: Haber
Eklenme Tarihi: 17 ?ubat 2010
Geçerli Tarih: 22 Kasym 2024, 04:04
Site: Görele Sol Platformu
URL: https://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=234
Biri Basbakan'a "kamu yarari"ni anlatmali
AKP Hükümeti tarafindan özellestirilen TEKEL arazileri yok pahasina dagitilmaya devam ediliyor. 4046 Sayili Özellestirme Uygulamalari Hakkinda Kanun’un 2. maddesi i. bendine uydurularak, “kamu yararina” oldugu iddiasi ile yapilan bu arazi devirlerine dair Basbakan Tayyip Erdogan her ne kadar “peskes çekmedik, yasal yetkimiz” dese de akademisyenler ve hukukçular söz konusu yasanin mevcut kullaniminin “yasanin maksadini asan” ve “iyi niyetli olmayan” bir kullanim olduguna dikkat çekiyor.
“Kamu yarari” kavrami hangi niyete yeniyor?
Söz konusu madde ile ilgili gerçeklestirilen, “kamu yarari” gerekçesi ile Maliye Bakanligi’na devredilen arazilerin neredeyse tamaminin AKP’li belediyelere ya da AKP yandasi kurum ve vakiflara “tahsis edilmesi”.
Bir diger nokta “kamu yarari” gerekçesi kullanilarak bu araziler özel üniversitelere devrediliyor ki, yillik on binlerce dolar ücretle ögrenci alan özel üniversitelerin hangi kamunun yararini gözettikleri sorusu cevapsiz kaliyor.
Son olarak eger kamu yararina bir arazi tahsisi yapmak söz konusu ise bunun neden öncelikle “gerçek” kamu kurulusu olan devlet üniversiteleri ya da devlet hastanelerine yapilmadigi bilinmiyor. 'Binlerce insan devlet hastanelerinde yer olmadigi gerekçesi ile tedavi göremez ve ögrenciler devlet üniversitelerinde derslik sikintisi çekerken kamu yarari Unkapani’nda ya da Cevizli’de bir devlet üniversitesi kampüsünü ya da bir devlet hastanesini gerektirmiyor mu?' sorulari hükümet tarafindan yanitsiz birakiliyor.
Unkapani’ndaki TEKEL arazisi Metropolitan Saglik Grubu'na
TEKEL'in Unkapani binasi ve arsasi Özellestirme Yüksek Kurulu'nun 22 Mayis 2009 tarihli karari ile Maliye Bakanligi'na "egitim ve ögretim hizmeti" yoluyla kamu yararina kullanilmasi kaydi ile devredilmisti. Maliye Bakanligi da 3 bin metrekareyi bulan arsayi ve binayi Medipol Hastaneleri’ni bünyesinde barindiran Metropolitan Saglik Grubu'nun kurmus oldugu vakif üniversitesine tahsis etti. 49 yilligina Istanbul Medipol Üniversitesi’ne devredilen arazinin devri için belirlenen ön izin bedelinin miktari ise bilinmior.
Cevizli’deki TEKEL arazisi Fethullah’in üniversitesine
TEKEL’in cevizli’deki 300 dönümlük arazisi de geçtigimiz sene basinda 49 yilligina Fethullahçilarin oldugu bilinen Istanbul Sehir Üniversitesi’ne devredilmisti. Satis bedelinin yaklasik 250-300 milyon dolar oldugu hesaplanan arazinin Sehir Üniversitesi’ne devri için ön izin bedeli yalnizca 1.6 milyon dolar olarak belirlenmisti.
Cevizli’deki arazinin de AKP yandasi bir özel üniversiteye devri sirasinda Unkapani arazisindekine çok benzer bir süreç yasandi. Öncelikle Özellestirme Yüksek Kurulu tarafindan Kartal’daki arazinin Maliye Bakanligi'na devri yapildi. Ardindan da arazi, Maliye Bakanligi'ndan, üniversite kampusu için irtifak hakki yoluyla hazine arazisi talebinde bulunan Sehir Üniversitesi’ne tahsis edildi.
“Bu iste bir terslik var”
Tek Gida-Is adina TEKEL’in Cevizli’deki arazisinin Istanbul Sehir Üniversitesi’ne tahsisine kasi açtigi davanin avukatligini da yapan Gökhan Candogan soL’a konu ile ilgili yaptigi degerlendirmede bu tahsislere gerekçe olarak gösterilen 4046 Sayili Özellestirme Uygulamalari Hakkinda Kanun’un 2. maddesi i. bendinin kullaniminda bir terslik olduguna dikkat çekiyor. Candogan, Kamu Iktisadi Tesekkülleri’nin kötü yönetildigi ve zarar ettigi gerekçesi ile özellestirilerek, bu yasa ile baska bir kurulusa bedelsiz ya da çok az bir bedel ile devredilmesinin mantiksiz bir islem oldugunu belirtiyor.
Avukat Candogan 4046 sayili kanunun esasen kamu kuruluslarina arazi tashihi için getirilmis bir kanun olmadigini, bu maddenin mevcut kullaniminin da suistimallere ve keyfi uygulamalara yol açtigini söylüyor.
Neye göre satis? Neye göre tahsis?
Bu madde kullanilarak yapilan arazi tahsislerinin nedense agirlikli olarak siyasi iktidara (bakanliklar gibi) ya da tasradaki siyasi iktidarin elindeki belediyelere yapildigina dikkat çeken Candogan örnegin Izmir’de özellestirilen KIT arazileri ile ilgili benzer bir karar bulunmadigini, buradaki arazilerin ihale usulüyle satisa çikarildigini ancak Malatya’daki Türk Seker’e ait arazinin ise belediyeye devredildigini kaydediyor.
Kamu yarari ne demek?
Candogan’in bir diger elestirisi de dogrudan “kamu yarari” kavramini hedef aliyor. Maliye Bakanligi’nin söz konusu arazileri talep ederken bu talebini “kamu yarari” ile gerekçelendirmesi gerektigini hatirlatan Candogan, özel üniversite söz konusu oldugunda bunun “kamu yarari” oldugunun söyelenemeyecegini ifade ediyor ve su soruyu soruyor: “Ondan fazla özel üniversitenin bulundugu Istanbul’da bir özel üniversitenin daha kurulmasinda kamu yarari var midir ki?”
“Ihale yapilsa fiyat yükselecek”
Daha önce orman arazilerinin Koç ve Sabanci gibi özel üniversitelere tahsis edilmesine karsi açilan davalarla gündeme gelen, Kamu Isletmeciligi Gelistirme Merkezi yöneticisi Ilter Ertugrul da soL’a yaptigi degerlendirmelerde “kamu yarari” kavraminin kilif olarak kullanildigina isaret ediyor ve bu kavramla ve söz konusu yasa kullanilarak, Maliye Bakanligi üzerinden hükümetin kendi yandaslarina kaynak aktardigini kaydediyor. Ihaleye çiksa, bu arazilere bir sürü insanin talip olabilecegine ve böylece fiyatin yükselecegine, o zaman da "yakin çevre"nin bu inayetten yararlanamayacagina dikkat çeken Ertugrul niye bazi illerdeki tasinmazlarin satilip da bazilarinin da tahsis edildigi sorusunu gündeme getiriyor.
"Erdogan AKP yokken ise baslamisti"
Konuyla ilgili soL'a konusan Prof. Dr. Rifat Okçabol, Recep Tayyip Erdogan'in kamu mallarini partisi kurulmadan önce Belediye Baskanligi döneminde dagitmaya basladigina dikkat çekerek su ifadeleri kullandi: AKP özellestirmede gösterdigi hovardaligini, kamu mallarini-KIT’leri yok pahasina birilerine peskes çekerken gösterdigi cömertligi, vakif üniversitelerine bina ve arazi tahsis ederken de gösteriyor. Daha AKP dogmadan ve bu partinin kurulma olasiligi bile ortalarda yokken Erdogan’in belediye baskanligi sirasinda, vakif üniversitelerine orman arazisini tahsis etmekle ise basladigi biliniyor. Ilgili mahkeme bu orman tahsisini iptal etmis olsa da, tahsis edilen ormanda Koç Üniversitesi gelismeye devam ediyor.
Kamusal üniversitelere ve okullara çok cimri davranan ve merkezi yerlerdeki kamu okullarini satmaya hazirlanan AKP’nin is özele gelince birden elinin açildigi biliniyor ve görülüyor. Bu vakif üniversitelerinin, ÖSS’de düsük puan alan varsil aile çocuklarina hizmet ettigi de biliniyor. Vakif üniversitelerinin burs vererek yoksul çocuklara firsat verdikleri söylemi de gerçegi yansitmiyor. Arastirmalara göre, ÖSS’de vakif üniversitelerinden burs alacak puan tutturan ögrenciler genellikle parali okullarda okumus ve dershanelere yüksek bedeller ödemis ögrenciler oluyor. Vakiflardan burs alacak düzeyde puan tutturan yoksul/dar gelirli ögrencinin, “burs alsa da, vakif üniversitelerindeki tüketici ortama ayak uyduramayacagi için” bu bursu istemeyip kamu üniversitesini seçtikleri de biliniyor.
Arazi tahsisleri de, parali egitim de, sinavlar da, sinavlara bagli olarak artan dershanecilik de varsillarin yararina isliyor. AKP’nin tahsisleri yasal mevzuata uygun olarak yapmasi, tüm yurttaslarin hakki olan toplumsal varliklarin varsil kesimlere peskes çekildigi gerçegini gidermiyor. Ayrica, AKP’nin vakif üniversitelerini, “kâr amaçli” özel üniversitelere dönüstürmek istedigi de göz önüne alininca tahsislerin özel sektöre kiyak çekmek oldugu açikça görülüyor.
Kamuya sordunuz mu?
Hukukçular ve akademisyenler eger “kamu yarari” söz konusuysa devletin görevinin kendi üniversitesine kaynak aktarmak olduguna isaret ediyorlar. Bu nedenle de özellestirme ile devletin eline geçen bir arazinin tahsisi söz konusu oldugunda ilgili bakanligin öncelikle ilgili kamu kuruluslarina böyle bir arazi tahsisine ihtiyaç duyup duymadiklarini sormasi gerektigi ifade ediliyor. Bu durumda Maliye Bakanligi’nin Unkapani ya da Cevizli’deki degerli arazileri özel bir üniversiteye tahsis etmeden önce devlet üniversitelerine böyle bir araziye ihtiyaç duyup duymadiklarini sorup sormadigi da yanit bekleyen sorular arasinda.
(soL-Haber Merkezi)