Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Tavuk etinde arsenik bulundu


Açıklama: Test edilen tavukların %50'sinin karaciğerinde inorganik arsenik bulunmaktadır
Kategori: Sağlık-Beslenme
Eklenme Tarihi: 17 Kasym 2015
Geçerli Tarih: 22 Kasym 2024, 02:45
Site: Görele Sol Platformu
URL: https://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22236


"Tavuk etinde arsenik bulundu"

'Test edilen tavuklarin % 50’sinin karacigerinde inorganik arsenik bulunmaktadir ve bu madde kanserojen kimyasallar arasinda en zehirli olanidir.'

Marketlerde satilan tavuk eti analizleri sir gibi saklansa da, Amerikan Gida ve Ilaç Dairesi’nin bir açiklama yaptigini söyleyen Bahçesehir Üniversitesi’nden Dr. Ümit Aktas, “Test edilen tavuklarin % 50’sinin karacigerinde inorganik arsenik bulunmaktadir ve bu madde kanserojen kimyasallar arasinda en zehirli olanidir” dedi.

Ntv’nin haberine göre, sadece Türkiye’de degil, tüm dünyada tavuk etiyle ilgili tartismalar bitip tükenmek bilmiyor, bazi otoritelere göre tavuk eti zararli ve kesinlikle uzak durulmali, bazilarina göre ise zararsiz ve gönül rahatligi ile yenebilir. Tüketicinin kafasi ise uzun zamandir karisik. Vatandas, önemli beyaz et kaynaklarindan biri olan tavuk etini tüketip tüketmeme konusundaki soru isaretlerinden bir türlü kurtulamiyor. Konuyla ilgili son açiklama ise Bahçesehir Üniversitesi Fitoterapi Egitim Koordinatörü Dr. Ümit Aktas’tan geldi. Aktas, Amerikan Gida ve Ilaç Dairesi’nin nisan ayinda yaptigi açiklamaya dikkat çekti.

Fitoterapi Uzmani Dr. Ümit Aktas

“FDA TAVUKLARDA ARSENIK BULUNDUGUNU DUYURDU”

Marketlerde satilan tavuk eti analizlerinin genellikle bir sir gibi saklandigini söyleyen Dr. Aktas, “Ancak Amerikan Gida ve Ilaç Dairesi sonunda bir açiklama yapti. FDA’nin bulgularina göre, test edilen tavuklarin % 50’sinin karacigerinde inorganik arsenik bulunmaktadir ve bu madde kanserojen kimyasallar arasindaki en zehirli olanidir” dedi.

Arsenik içeren ürünleri çok miktarda tüketenlerde kanser gelisimine neden olan hücre degisikliklerinin görüldügünü vurgulayan Dr. Aktas, arsenige maruz kalmanin yaratacagi sonuçlari, “Cilt kanserlerine ve son raporlara göre akciger, böbrek, mesane ve karaciger gibi iç organlarda da görülebilen kanser çesitlerine yol açabilmektedir. Arsenigin tipki civa ve kursun gibi, ceninde ve çocuklarda son derece zehirli etkileri bulunmaktadir” seklinde özetledi.

“AMAÇ DAHA FAZLA PARA KAZANMAK”

Fitoterapi Uzmani Dr. Ümit Aktas’a göre, buradaki en büyük problem, arsenigin tavuk yemlerine kasten karistirilmis olmasi. Peki arsenik tavuk yemlerine neden karistiriliyor? Dr. Aktas’in yaniti: “Tabii ki daha fazla para kazanmak için. IATP’nin (Institute for Agriculture and Trade Policy) 2006 raporunda, daha az gidayla daha hizli büyüyebilmesi ve etinin daha saglikli görünen bir rengi olmasi için tavuk ve hindilerin % 70’inden fazlasinin arsenikli ilaç karistirilmis yemlerle beslendigi belirlenmistir. Arsenik içeren ve yemlere karistirilan bu ilaç (3-Nitro), antiparaziter etkiye sahip ve arsenik içeriyor. Tavuk etinin daha dolgun, güzel ve pembe bir renkte görünmesi için tavuklarin yemine katiliyor. Yapilan analizlerde, bu ilacin karistirildigi yemlerle beslenen tavuklarin karacigerinde yüksek seviyelerde inorganik arsenik tespit edildi. Inorganik arsenik, arsenigin en zehirli formudur.”

Aktas’in verdigi bilgiye göre, tüm bu gelismeler üzerine üretici firma, söz konusu ilacin üretimini gönüllü olarak durduracagini açikladi.

“ARSENIK HER HALÜKARDA ZEHIRDIR VE ZARARLIDIR”

“Bu ürünün Amerika’daki tüm satis noktalarindan toplatilmasi gerçegine ragmen, FDA tavuklarin hala güvenli miktarda arsenik içerdigini ve bunu yemenin güvenli oldugunu iddia etmektedir. Yani her zamanki ilkeli (!) FDA tutumu…” seklinde konusan Dr. Aktas, Türkiye’deki durum hakkinda ise sunlari söyledi: “Arsenik, her halükarda zararli ve zehirdir. Türkiye’deki ilgili mevzuatlara ve Türk Gida Kodeksi’ne göre, sadece bulaskanlik kabul edilip tahammül edilebilir limit konuluyor. Yani kullanimina izin vermek diye bir durum yok.”

“GDO’LU YEMIN 1 GRAMINA BILE IZIN VERILMEMELI”

Geçtigimiz günlerde Türkiye Biyogüvenlik Kurulu’nun, GDO içeren 6 çesit misir ve 2 çesit soyanin tavuk yemlerinde kullanilmasina onay verdigini hatirlatmamiz üzerine, “GDO’lu yem kesinlikle kabul edilemez” ifadesini kullanan Dr. Aktas’in bu konudaki yorumu ise söyle:

“GDO’lu yemin 1 gramina bile izin verilmemelidir. Üstelik, bu yemlerin hayvanlarin etine ve sütüne geçmedigine dair bir açiklama da yaptilar, böyle bir sey mümkün olabilir mi? Zaten bu yemler hayvan daha hizli büyüsün diye veriliyor, hayvanin etine geçmiyor da, hayvanin et agirligi nasil artiyor? Aldigi nefes sayesinde mi büyüyor bu hayvan? GDO’lu yem, hayvanin etine, sütüne, yumurtasina tabii ki geçiyor ve onlari yiyen insanlar da GDO’lu ürünleri vücutlarina dolayli yoldan almis oluyor. Bu, son derece büyük bir tehlike.

“PATRON FAZLA KAZANSIN DIYE TOPLUM SAGLIGI TEHDIT EDILIYOR”

AB’de GDO’lu yeme izin verildigi savina gelince: Eger söz konusu olan Bulgaristan veya Hirvatistan ise, evet, GDO’lu yeme izin var ama Almanya, Fransa gibi büyük ülkeler, asla GDO’lu yeme izin vermedikleri gibi, ithal ettikleri üründe kullanilmis olmasina da izin vermiyor, gümrükten içeri almiyorlar. Bizim ülkemizde de asla GDO’lu yeme izin verilmemelidir. Nihayetinde, GDO’lu yemler bir tek amaç için kullaniliyor: Para! Patronun daha fazla kazanmasi için tüm bir toplumun sagligi ve gelecegi tehdit altinda tutuluyor. Baska bir amaç ya da fayda yoktur bu uygulamada.”

ntv


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster