Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Gizle
Açıklama: CHP İl Başkanı Murat Karayalçın,Bugün Gazetesi röportajı
Kategori: Siyaset
Eklenme Tarihi: 10 ?ubat 2015
Geçerli Tarih: 21 Kasym 2024, 19:07
Site: Görele Sol Platformu
URL: https://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20417
Murat Karayalçin: 89'daki 'Kürt
Raporu'nun bedelini ödedik
CHP Il Baskani Murat Karayalçin,Bugün
Gazetesi'ne verdigi röportajda, "Iktidar olmak için de, Türkiye’nin bekasi
için de, Kürt sorununun çözümü için de CHP’nin bölgede güçlü olmasi gerekiyor.
Kürt sorununun çözümü bizim projemiz. 1989 raporumuz var. Biz bu raporumuzdan
dolayi bedel ödedik. Vatan hainligiyle bölücülükle suçlandik" ifadelerini
kullandi.
Eski bakan ve basbakan
yardimcilarindan Murat Karayalçin, 90’li yillarin önemli siyasetçilerinden.
Karayalçin, simdi CHP’nin Istanbul Il
Baskani. Karayalçin’la 90’larin faili meçhullerini, bugün yasanan yolsuzluk
iddialarini ve CHP’nin hedeflerini konustuk. 1989’da SHP olarak hazirladiklari
Kürt Raporu için agir bedeller ödediklerini söyleyen Karayalçin, “Bölücülükle,
vatan hainligiyle suçlandik” diyor.
IL BASKANLIGI ILE VITES DÜSÜRMEDIM
*Siyaset kariyerinizde vites düsürme
olarak görüyor musunuz?
Siyaset adami siyaset sürecinin
herhangi bir yerinde günün ihtiyaçlarina göre, kosullarina göre yer alabilir.
Kosullar öyle bir gelisir ki, bir gün basbakan olan birisi baska bir gün
basbakan yardimcisi olabilir. Ben siyasi düsüncelerime katkida bulunmak için
genel baskan da olurum, muhtarlik da yaparim ifadesini kullanmistim. Bütün
bunlar birlestiginde ben CHP il baskanligini vites düsürme olarak görmüyorum.
ESIM IL BASKANLIGINA ÇOK TEPKI
GÖSTERDI
*Peki yakinlarinizdan bir tepki oldu
mu?
Mensubu oldugum partinin genel
baskani benden böyle bir istekte bulundu. Ben de kültür olarak elimde olanak
varsa, benden talep edilenleri karsilayan birisiyimdir. Bunu gögüsleyecek enerjiyi
kendimde gördüm. Esimin ve yakinlarimin çok tepkisi oldu. Hatta tepkinin
ötesinde tepki verildi. Ama sonra hepsi sag olsunlar destek verdiler.
20 YIL ÖNCE ‘HIKMET ABI’YDI,SIMDI
‘MURAT ABI’
*‘Agabey formülü’ dillendirildi sizin
isminiz gündeme gelince. CHP’ye Istanbul’da agabeylik etmeye mi geldiniz?
CHP’nin Istanbul’da baskaniyim. Ayni
zamanda agabey olarak da görülüyor muyum, görülmüyor muyum, bilmiyorum. Yasim,
kidemim ve geçmiste yaptiklarim itibariyle agabey olarak da görülüyorum. Bundan
20 yil önce ‘Hikmet Abi’ formülü vardi. 20 yil sonra ‘Murat Abi’ formülü
degisik bir sekilde geldi.
BIRKAÇ AYLIK IL BASKANLIGI OLMAMALI
*CHP’de son 5 yilda Istanbul’da alti
il baskani degisti. Bu kadar degisim saglikli mi?
Evet dogru bir gözlemi ifade ettiniz.
Iki aylik görev yapanlar oldu. Daha önce de birkaç aylik il baskanligi yapildi.
Mesela Hikmet abi 80’lerin basinda bir aylik il baskanligi yapmis. Partide,
parti hukukunun öne çiktigi ve göz ardi edildigi dönemler oluyor. Ben kayitsiz
kosulsuz hukuka uyulmasi gerektigine inaniyorum.Birisi tökezliyorsa hemen
gözden çikarilmamali. Onun koluna girilmeli, yardimci olunmali. Birkaç aylik il
baskanligi olmamali.
AK PARTI 40’IN ALTINA DÜSMELI, CHP
30’UN ÜSTÜNE ÇIKMALI
*Istanbul’da hedefiniz nedir?
2009’dan baslayarak simdiye kadar
yapilan seçimlerde ufak da olsa artislar oldu. Iktidar için beklediginiz oran
nedir? Öncelikle Türkiye için öngördügüm seyleri söyleyeyim. Türkiye’de yeni
bir siyasal ve yönetsel dönem baslamali. Sayin Erdogan’in degimiyle bu ‘Kazan
Kazan’ durumudur herkes için. Bunun için de AKP’nin devrilmesi gerekmektedir.
Bunun için AKP’nin yüzde 40 esiginin altina, CHP’nin de yüzde 30 esiginin
üstüne çikmasi gerekiyor. Istanbul’da ulasmamiz gereken potansiyelin gerisinde
oldugumuzu düsünüyorum. Oyumuzu artirma potansiyeline sahibiz. 40’in birkaç
puan üzerine çikmaliyiz. Is hacminin yükü degil de sürenin kisaligi beni
ürkütüyor.
IKTIDAR OLABILECEGIMIZI HALKA
GÖSTERMELIYIZ
*2009 Yerel Seçimleri ile birlikte
bir ‘açilim’ süreci baslatildi. Halka daha fazla dokunulmaya çalisildi. Ama
bunu sandiga yansitamadiniz. Neden halki ikna edemiyorsunuz?
Birtakim kirilmalarin yasanmasi
gerekiyor. Kirilmalar yasanmadan bu süreçler isletilemiyor. Bizim halkimizda
‘oyum ziyan olmasin’ diye bir anlayis var. Bu anlayis, kimin oyu yüksekse ona
oy verilmesi seklinde somutlasir. Yoksa niye ziyan olsun, ver git. Biz,
kendimizi iktidara gelebilecek bir parti oldugumuzu gösterebilmeliyiz. Böyle
olursa, insanlar da oylarinin ziyan olmayacagini görür. 80’lerde bunu yasadik.
Dört büyük ili aldik.
SEÇMENE SHP RUHU LAZIM
*O zaman bir SHP ruhu mu kazandirmak
lazim?
Seçmene böyle bir ruh kazandirmak
lazim. SHP ruhu benim için çok degerli bir ruh. SHP’nin son genel baskani ben
oldugum için o ruha çok bagliyim, o ruhu çok seviyorum. Yurttaslarda böyle bir
anlayis ve cosku olusturmaliyiz. Ön seçim yapilabilir. Yapilmasi durumunda
müthis bir enerji çikiyor. Ön seçim yapilmasini istiyorum ama genel merkez
karar verecek. Genel Baskan bu konuda benimle ayni fikirde.
VATAN HAINI ILAN EDILDIK
*CHP,Dogu ve Güneydogu’da birçok ilde
‘tabela partisi’ konumunda. Bunu asmaniz gerekmiyor mu iktidar olmaniz için?
Sart. Iktidar olmak için de, Türkiye’nin bekasi için de, Kürt sorununun çözümü
için de bunu mutlaka asmamiz gerekiyor. Kürt sorununun çözümü bizim projemiz.
1989 Raporumuz var. Biz bu raporumuzdan dolayi bedel ödedik. Vatan hainligi ile
bölücülükle suçlandik. 2004 yilinda HADEP’le birlikte diger partilerle de
yaptigimiz ittifak kapsaminda Diyarbakir Istasyon Meydani’nda bir araya geldik.
Her partinin baskani konustu, ben de konustum. Ben ‘Devletimiz birdir, ulusumuz
tümdür, yurdumuz bölünmez bir bütündür’ dedim. Bu ifadeyi Diyarbakir’da
HADEP’li ÖDP’li EMEP’li bir ittifakta söylemek olaganüstü bir seydi. Hatta bunu
söyledikten sonra orada alkis almak daha da olaganüstü bir seydi. Bazi yerlerde
Apo’nun resimleri vardi. Kameralar çekti. Ancak bu konusma faili meçhul kisiler
tarafindan montajlandi, parçalandi, kesildi, biçildi ve bir kaset üretildi. Bu
kaset 1 buçuk milyon adet üretildi. Bunun da kimin tarafindan yapildigi bilinen
bir sir olmakla birlikte ortaya çikarilamadi.
2009 ANKARA SEÇiMiNDE iHANET
ÖRGÜTLENMELERi VARDI
*Sizinle ilgili hazirlanan kasetle
ilgili Melih Gökçek’le 2009 Yerel Seçim sürecinde bir polemik yasadiniz.
Gökçek’in dahli oldugunu düsünüyor musunuz?
Bilmiyorum tabii, Melih Gökçek mi
yapti, baskasi mi yapti. Benim seçilmemi istemeyenler yapti. Tabii kuvvetli
süpheler var. Ama yine de ortaya çikarilamadigi için isim vermek istemem.
Bunlar toplattirilmadi. Bu söyle etkili oldu; 100 bine yakin CHP’li bana oy
vermedi. Mansur Yavas’a oy verdi. Mansur Bey, bir söylesisinde 200 bin olarak
açikladi bunu. Bu bir algi operasyonuydu. Türkiye’nin bence 2009’da Ankara’da
kaderi degisti. O kadar güçlü algi operasyonlari yapildi, o kadar güçlü ihanet
örgütlenmelerine gidildi ki, sonuçta Türkiye’nin kaderini etkileyecegi biline
biline 200 bin oy baska tarafa dogru kaydi.
DEVLET,UGUR MUMCU ILE ILGILI
YAPILMASI GEREKENLERI YAPMADI
*1993’ün Eylül ayinda basbakan
yardimciligi görevine geldiniz. Özellikle Ugur Mumcu suikastinin
aydinlatilmasina yönelik devlet nezdindeki eksiklikler var miydi? Bizim için
önemli bir konu. Bu konuda bir degerlendirme yaparken zorlaniyorum. Su eksikti
ya da su yanlisti demek çok güç. Sonuçta Ugur Mumcu’yu öldürenlerin, onlarin gerisindekilerin
kamu vicdanini tatmin edecek sekilde ortaya çikarilamamis olmasi önem tasiyan
konudur.Çok seyin eksik yapildigini, çok seyin yetersiz yapildigini, yapilmasi
gerekenlerin yapilmadigini görüyorum.
GÜVENLIKLE ILGILI BAKANLIKLAR
DYP’DEYDI
*O dönemdeki bir hükümet üyesi olarak
özelestiri yapiyor musunuz?
Tabii yani. O dönem bizim iktidarda
oldugumuz dönem. Gerçi güvenlikle ilgili bakanliklar DYP’deydi.Dolayisiyla SHP
olarak dogrudan bir sorumluluk tasimiyoruz. Sorumluyuz, degiliz ama Ugur Mumcu gibi
birisi gitti. Türkiye’nin yüregi yandi. Biz hâlâ gerisinde hangi güçler vardi,
kamuoyunu tatmin edebilecek sekilde ortaya çikarabilmis degiliz.
SUIKASTIN AYDINLATILMASINDA DEVLET
YETERSIZLIGI VAR
*20 yillik süreçte zaman asimi doldu.
Dünden bugüne bir devlet yetersizligi devam mi ediyor?
Yetersizlik var. Yetersizlik devletin
legal yapisindan mi kaynaklaniyor, devlet içindeki baska yapilardan mi
kaynaklaniyor bilemem. Ama bir devlet yetersizligi oldugunu söyleyebilirim.
ÖZAL’IN YÜZÜNÜ GÖRÜNCE DEHSETE KAPILDIM
*Özal’in süpheli ölümüne gelirsek?
Gözlemim var. Ben o dönem belediye
baskaniydim. Son Orta Asya gezisinden dönüste karsilayanlardan biri de bendim.
Yüzünü hiç öyle kötü görmemistim.Dehset içinde kaldim. Yani ürktüm. Belki de
baskalari da ürktü, kimse kimseye de söyleyemedi. Çok kötü bir görüntüsü vardi.
Daha sonra ortaya çikan öldürüldügü yönündeki iddialari bilmiyorum ama
sanmiyorum.
90’LARDA DA SIMDI DE EGEMENLIK KAYBI
VAR
‘Kürdistan kuruluyor’ algisinin insa
edilmesi için ciddi çaba harcandigini görüyoruz. Cizre’de ve Güneydogu’nun
baska yerlerinde görebiliyoruz. Kimlik kontrolü yapan sahislar var.
*Yavas yavas ülkenin sicak
gündemlerine geçelim.
Sizin de hükümet üyesi olarak görev
aldiginiz 90’larin basi, terörün yogun olarak yasandigi bir dönemdi. Su anda da
benzer bir sürecin oldugu dillendiriliyor. Bu karsilastirmaya katiliyor
musunuz?
Güneydogu’da devletlesmenin oldugu,
devlete benzer bir yapinin kurulmakta oldugu bizzat ilgililer tarafindan dile
getiriliyor. Bu tabii çok büyük bir olumsuzluk. Ama bu 90’larda yasananlardan
farkli. 90’larda yasananlar da çok büyük bir olumsuzluktu. Özellikle faili
meçhuller bir yüz karasi olmasi gerekir. Bir devlet faili meçhulleri
çikaramiyorsa, hatta devletin bazi görevlilerinin o faili meçhullere karistigi
iddiasi dile getiriliyorsa, bir devlet için düsünülebilecek en büyük kayip.
Orada da bir egemenlik kaybi var, burada da bir egemenlik kaybi var.
*Daha da açik sorayim, Kürdistan mi
kurulmak isteniyor?
Halkin algisi bu yönde. Böyle bir
alginin insa edilmesi için ciddi çaba harcandigini görüyoruz. Cizre’de ve
Güneydogu’nun baska yerlerinde görebiliyoruz. Kimlik kontrolü yapan sahislar
var.Süreci gizli sakli yürütürseniz, gördüklerimizden ve okuduklarimizdan
sonuçlar çikarmaya baslariz. Bunlardan bir tanesi de sizin dediginiz gibi
Güneydogu gitti sonucunun çikarilmasidir.
TAPELERE ARTIK IDDIA DEMEYIN,GERÇEK
*Hemen her dönem, her hükümet
döneminde yolsuzluk iddialari gündeme gelmistir. 17 Aralik’taki iddialara
bakinca nasil bir fotograf ortaya çikti?
Ben tapelerin iddia olmanin disina
çiktigini düsünüyorum. Adli Tip’in ‘bunlar dogrudur’ seklindeki açiklamasinin
ardindan artik ‘iddia’ sözü kullanilmamasi gerekir. Çok vahim buluyorum.
Derinden üzülüyorum. Bu, Türkiye tarihinin gördügü en büyük yolsuzluk olayidir.
Bunun piskin bir sekilde geçistirilmeye çalisilmasini demokrasi için de,
ülkenin gelecegi için de, ahlaki degerler için de son derece olumsuz buluyorum.
‘ÇALIYORLAR AMA ÇALISIYORLAR’DA Ki
‘ÇALISIYORLAR’ YANLIS
*‘Çaliyorlar ama çalisiyorlar’ sözüne
bakisiniz nasil?
Onun ‘Çalisiyorlar’ kismi dogru
degil. Çünkü bakiyoruz nelerin yapildigina, Türkiye’nin milli geliri geriledi.
Çalisiliyor lafi bununla ölçülecekse, ‘Çalisilmiyor’ derim. Bu degerlendirmeden
de baska nedenle çok derin bir üzüntü duyuyorum. Yakismiyor Türkiye’ye. Bunu
kim çikardi ve kim kullandi bilmiyorum ama çok yaygin oldugunu
sanmiyorum.Hirsizligin bir gerekçesi olabilir mi? ‘Çaliyorlar ama çalisiyorlar’
sözünü piskinler ve arsizlar yaymaya çalisiyor. Bütün bunlarin kararini yargi
verecek.
*Ama yargi 17 ve 25 Aralik
sorusturmalarina takipsizlik verdi?
Takipsizlik kararinin verilmesi veya Meclis’te
böyle bir oylamanin sonuçlanmasi aklama anlamina gelmeyecek.O yüzden biz
diyoruz ki, aklanin da öyle gelin.
‘PARALEL’ DENDi ORTAYA KONMADI
*Bu süreçte ‘paralel’ iddiasi ortaya
atildi. Ortaya atilan bu iddianin delilleri ortaya kondu mu?
Eger böyle bir yapilanma varsa bunun
AKP olarak bir gerekçe olarak kullanilmasini son derece anlamsiz buluyorum.
Hele hele Erdogan’in ‘Bos bulundum’ türü ifadeler kullanmasini çok komik
buluyorum. Böyle bir yapilanma varsa bu ortaya konmali. Bence konmadi. Bir
yildir bu dolasiyor ortada. O zaman çikarin bunu ortaya.
DEVLET ISTESE BAYKAL’A KOMPLOYU
AYDINLATIRDI
*Son olarak Deniz Baykal’la ilgili
komplo iddialari yeniden gündemde. Sizin bu olaya bakisiniz nasil?
Yüz karasi bir durumdur. Hem Deniz
Bey için hem de MHP’lilerin durumu için. Bunlarin sonuçlandirilmasi gerekir.
*Peki devlet gücüyle üzerine gidilse
bu olaylar sonuçlandirilamaz mi?
Tabii tabii tabii… Bana öyle geliyor. Istediklerini sonuçlandirabiliyorlar. Görüyoruz. O nedenle bunun da sonuçlandirilmasi gerekir diye düsünüyorum.
RÖPORTAJ / HÜSEYIN KELES - BUGÜN
GAZETESI