Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Ben,ben olmaktan çıktım,evdeki altınları bile çaldım!


Açıklama: Antalya'da uyuşturucu batağından kurtulan 23 yaşındaki S.A.,yaşadıklarını anlattı
Kategori: Röportaj-Söyleşi
Eklenme Tarihi: 15 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 21 Kasym 2024, 11:47
Site: Görele Sol Platformu
URL: https://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19419


'Ben,ben olmaktan çiktim,evdeki altinlari bile çaldim.'

Antalya'da uyusturucu batagindan kurtulan 23 yasindaki S.A.,yasadiklarini anlatti.

Antalya'da lisedeyken, bir arkadasini uyusturucudan uzaklastirmaya çalisirken geri dönüsü çok zor batakliga saplanan 23 yasindaki S.A., yasadigi eroin krizlerinin ardindan okuldan atildi. Uyusturucu alabilmek için hirsizlik yapan ve annesinin altinlarini çalan genç kizin, hastaneye kaldirildiginda serum takilacak damari bulunamadi. "Ölsem de kurtulsam" dedigi anda narkotik ekiplerinin destegiyle yeni bir hayata baslayan ve tedavi olan S., simdi uyusturucu madde bagimliligiyla mücadele ediyor. Tiyatroda rol alan ve yasadiklarini yazan S.A., "Yolun sonuna gelmistim. Artik ya ölümü tercih edecektim, ya da yasamayi. Hayatim boyunca hep kolay olani seçtim. Ama bu kez zoru basardim" dedi.

S.A., Antalya'da taninmis bir ailenin iki kizindan küçügü olarak 1991 yilinda dünyaya geldi. Ilkokul ve ortaokul siralarindaki basarilarinin ardindan liseye basladi. Ailesinin gözbebegi olan ve basarisiyla gururlandiran dünyalar güzeli S., lise 2'nci sinifta sevdigi bir arkadasini uyusturucudan uzaklastirmaya çalisirken kendisini geri dönüsü çok zor batakligin içerisinde buldu. Alkolün de etkisiyle çok klise olan 'bir kereden bir sey olmaz' sözünün arkasina siginarak ilk eroin deneyimini yasayan S., 'Sadece bir kez denedim, zaten ben bagimli olmam' derken haftanin 7 günü eroin kullanan bir bagimliya dönüstü.

UYUSTURUCUNUN ESIRI OLDU

Esrar,eroin,kokain derken denemedigi uyusturucu kalmadi.5 liralik paketlerle alinan uyusturucuya para yetistiremez oldu. Vücudu her gün daha fazlasini isterken buldugu bütün parayi uyusturucuya harciyordu. Günde 200- 300 lira harcar hale gelmisti. Uyusturucu parasi temin etmek için yoldan gelip geçenden para dileniyordu. Buna 'sinyal çekmek' diyorlardi. Bazi genç kizlar uyusturucu için bedenini bile pazarliyordu. S. ise uyusturucu parasi için hirsizlik yapmaya basladi. Baslangiçta dumanini çekerken bir süre sonra bu yetersiz kaldi. Her gün onlarca kez kullandigi eroin nedeniyle damarlari delik desik oldu.Eroin almadigi zaman agrilar ve kan ter içinde kaliyor,kriz geçiriyordu.

'BEN,BEN OLMAKTAN ÇIKTIM'

Krize girdigi anda gözünün hiçbir seyi görmedigini söyleyen S.A.,yasadiklarini söyle anlatti:

"Esiri olmustum uyusturucunun. Artik içilmeyen günler bir kabus oluyordu. Gece yataga girdiginde o gün hiç içmemissem ve içme sansim da yoksa o çaresizlik hayatinin en kötü gecesini yasatiyordu. Öyle kötü anlar oluyordu ki 'ölsem de kurtulsam' diye düsünüyordum. Lise ögrencisiydim ve okulda bile uyusturucu almaya baslamistim. Hatta bir keresinde dersten izin alip tuvalette uyusturucu kullandim. Okuldaki arkadaslarim da uyusturucu bagimlisi oldugumu ögrenmislerdi. Nihayetinde okuldan atildim.Ailem ise ögrendiginde yikildi."

HASTANEYE SOKMAYA ÇALISTI

Ailesinin önerisiyle tedaviye olmayi kabul eden S., Manisa Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi'nin uyusturucu bagimlilarini tedavi eden bölümü AMATEM'e gönderildi. Burada 1 hafta yatan genç kiz, merkeze uyusturucu sokmaya çalisinca tedavisi sonlandirildi. Bu tedaviden ümitli olan ailesi için ikinci kez yikim olmustu. "Hastaneye yatirildigimda maddesiz yasayamayacagima kanaat getirmistim. Onca krize ragmen hiçbir sey, hiç kimse umurumda degildi. Sadece eroin istiyordum. Ve henüz 1 hafta yattigim hastaneden çikisimi isteyip kendimi tekrar eroinin kollarina attim" diyen S., o süreçte yasadiklarini ise söyle anlatti:

"Ben giderek,ben olmaktan çikmistim.Aynaya baktigim zaman kendimi taniyamaz hale geldim. 50 kilodan 38 kiloya düstüm. Çevremdekiler benden uzaklasmaya baslamisti. Hayati hem kendime hem de yakinlarima zehir ediyordum. Annemin karsisina geçip eroini onun gözleri önünde aliyordum. Kollarim morluktan ve sislikten igne yapilamaz hale gelmisti. Vücudumda igne yapilabilecek damar kalmamisti. Bacaklarim sürekli balon gibi sisiyor, yürüyemeyecek hale geliyordum. Kollarim, bacaklarim derken boynumdaki damarlara gelmisti sira. Boynumdakileri de bitirdikten sonra kasigimdan igne yapmaya basladim. Her gün eroini birakma karari aliyordum, ama ertesi gün krize girince tekrar sariliyordum"

EVDEKI ALTINLARI ÇALDI

Uyusturucu için para bulmanin zorlastigi dönemde evi talan edip annesinin zor günler için sakladigi dövizleri buldu. Her gün azar azar almaya basladi. Kisa sürede onlari da bitirdi. Geriye altinlar kalmisti. Bir gün hiç düsünmeden onlari da alip bütün esyalarini toplayip evden kaçti. Bu süre zarfinda sokaklarda yasamaya basladi. Kimi zaman kaçirilip dövüldü, kimi zaman hirsizlik yapti. Geçen yil Mart ayinda ise Zeytinköy'den aldigi eroini içmek için müstakil bir evin bahçesine girdi. Bir gazetecinin fotograflarini çekip haber yapmasiyla, S. için yepyeni bir sayfa açildi.

BIR HABERLE HAYATI DEGISTI

Gazetede yayimlanan haberden sonra Narkotik Büro'dan polislerin kendisini buldugunu ve 'Bir Bagimli Bir Hayat Projesi' kapsaminda tedavi ettirmek istedigini belirten S.A., "Yillarca illegal yasamim yüzünden kaçmak zorunda kaldigim polislerin bana ne derece yardimi dokunur ki diye düsündügüm için tedaviyi baslangiçta kabul etmemistim. Buna karsilik vücudum berbat durumdaydi. Igneler yüzünden damarlarim delik desik olmustu. Haliyle kol ve bacaklarinda enfeksiyon olusmaya baslamisti. Annemin de zoruyla hastaneye gittigimde kolumu kesmek zorunda kalacaklarini söylediler. Kolum umrumda degildi. Krize giriyordum ve sadece eroin istiyordum. Ailem beni ikna edip hastaneye yatisimi yaptirdi. Ilk hafta benim için ölümdü. Krizlerimi biraz atlattigimda doktorlarin karariyla ameliyata alindim ve bacagimdan alip koluma koyduklari ek parçayla artik hayatimi devam ettirmek zorundaydim" diye konustu.

'HAYATIMDA U DÖNÜSÜ YAPTIM'

Hastanede 1 ay kaldiktan sonra Antalya'da Narkotik Büro'ya tedavi için görüsmeye gitti. S., o süreci söyle anlatti:

"Yapilan görüsmelerde polis bana her türlü destegi verdi. Uyusturucu bagimlilarinin tedavi edilmesini öngören bir proje kapsaminda Istanbul'daki özel bir hastaneye yatirildim. Serum takacak damar bile bulamiyorlardi. Uzun süren bir tedavinin ardindan krizleri de atlatip normal bir hayata basladim. Hastaneden çiktiktan sonra artik bir seylerin farkina varabiliyordum. Hatalarimi geç de olsa idrak edip büyük hasarli bir 'U' dönüsü yaptim. Ve ben hayatimda ilk kez bir zaferi kutluyorum. Türkiye Uyusturucu ve Uyusturucu Bagimliligi Izleme Merkezi'ne (TUBIM) çok tesekkür ederim. Aileme ise yasattigim bunca seyden sonra pismanlik kelimesi eksik kalir."

HAYAT BÖYLE DAHA GÜZEL

Kendi ifadesiyle belki de dünyada uyusturucuya baslayacak en son kisi olan S., simdi Antalya'da narkotik polisle birlikte uyusturucuyla mücadele programlarina katiliyor. Yasadiklarini, "Yolun sonuna gelmistim. Artik ya ölümü tercih edecektim, ya da yasamayi. Hayatim boyunca hep kolay olani seçtim. Ama bu kez zoru basardim. Artik eski S. olamam. Hayat böyle çok daha güzel" diye özetleyen S., tedaviden sonra günlerini dolu dolu geçiriyor. Büro yönetimi ve makyaj kurslarina gidip sertifikalarini alan S.A., ardindan emniyetin uyusturucuyla mücadeleyi konu alan tiyatro oyununda rol aldi. Su siralarda uyusturucu madde bagimliligini önlemeyle ilgili 'Eger Bastan Baslasaydim' adli yeni bir oyun üzerine çalisiyorlar.

HAYATINI ROMAN YAZIYOR

S., günlerini nasil geçirdigini ise söyle özetledi:

"Haftanin 5 günü tiyatro çalismalarim var. Içinde bulundugumuz ekim ayinin sonlarina dogru ilk gösterimizi Antalya'da yapacagiz. Arkasindan Türkiye turnesine çikacagiz. Buna ilave olarak yazilar yaziyorum. Siir yaziyorum. Kendi hayatimla ilgili bir de roman yaziyorum. Bu kitabi tiyatro nedeniyle biraz ertelemek durumunda kaldim. Geri kalan zamanlarda narkotik büroda vakit geçiriyorum. Oraya gelen bagimlilara neler yapmalari gerektigini anlatiyorum. Ben uyusturucu bagimliligindan kurtulmak isteyenlere kendimi örnek gösteriyorum. Ben basardiysam siz de basarabilirsiniz diyorum."

ESKI DEFTERLERI KAPATTIK

Uyusturucu kullandigi dönemde kopan ailesiyle iliskileri de çok iyi. "Eski defterleri tamamen kapattik. Artik onlarin istedigi gibi bir evlat olmaya çalisiyorum. Yeterince aci çektirdim geçmiste onlara" diyor S.A.. Küçük yasina sayisiz dram sigdiran ve ölümün kiyisindan dönen genç kiz, uyusturucuya karsi gençlere de çagrida bulundu:

"Arkadaslara sunu söylemek istiyorum. Bu tarz maddelerden uzak durun. Bir kere kaniniza girdigi an size hükmediyor. Esrar ve hap kullanimi eroine basamaktir. Her basamak seni biraz daha karanliga iter. Bir kereden bir sey olmaz demeyin. Oluyor çünkü. Ola ki düstünüz, nereden dönerseniz kardir, unutmayin daima bir umut vardir."

BULASICI HASTALIK GIBI

Uyusturucuya erisiminin de çok kolay oldugunu anlatan S.A., sunlari söyledi:

"Uyusturucu kullanan bir arkadasi varsa ögrencinin nereden temin edebilecegini rahatça bulabilir. Çok da fazla kullanici var. Talep azaltilamadigi için saticiyla da mücadelede istenen sonuç alinamiyor. Polisin de elinden bir sey gelmiyor. Bütün is çocuklara sahip çikilmasinda. Talep olmaz ise bunun saticisi da kalmaz. Bulasici bir hastalik gibi, bir kisi bagimliysa en az 10 kisi de bagimli hale gelebiliyor. Kisirdöngü olusuyor. Asil yapilmasi gereken gençleri daha donanimli hale getirmek."

'ÇOCUGUM YAPMAZ' DEMEYIN

Anne ve babalara da seslenen S., "Benim çocugum yapmaz diye düsünmeyin. Belki de uyusturucuya baslayacak en son kisi dünyada bendim. Zeytinköy'de madde bagimlisi imam hatip lisesi mezunu da, 7 dil bilen psikolog da gördüm. Bagimlilarin arasinda piyanisti de var, sporcusu da, yazari da var. Uyusturucu için para karsiliginda bedenlerini pazarlayan abla- kiz kardesleri de gördüm. Bu nedenle su yapmaz, bu yapmaz denmemeli. Çocuklarinizin daima yaninda olun. Onlari dinleyin. Bagimliysa bile onlara sahip çikin, sokaklara atmayin. Onlarin size ihtiyaci var" dedi.

ÖGRETMENLER BILINÇLENMELI

Türkiye'de AMATEM'lerin tek basina yeterli olmadigini, yaninda rehabilitasyon merkezi gerektigini belirten S.A., söyle dedi:

"Kisilerin çesitli hobilerle vakit geçirebilecekleri, meslek edinebilecekleri ortam gerekli. Bunlar olmadigi için tedavi gören kisi hastaneden çikinca kosa kosa yine uyusturucu almak için torbacilara gidiyor. Okullarda ise ögretmenlere büyük görev düsüyor.Uyusturucu ile ilgili ögretmenlerin bilgisi olmadigi için uyusturucu krizine giren ögrenciyi ögretmen nezle olmus, grip olmus sanabiliyor.Krize giren kisinin burnu akar,üsür,terler,kas agrilarina tutulur.Bunlari bilmiyorlar.Uyusturucuya baslayan ögrencilerin basarisi zaman içinde büyük ölçüde düser. Derse olan dikkati dagilir. Derste uyur. Bunlara dikkat edilmesi gerekir"

cumhuriyet


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster