Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Tonya'lılardan Ankara'da Çimento Mitingi


Açıklama: Tonyalılar,mücadeleyi Ankara'ya taşıdı
Kategori: Çevre
Eklenme Tarihi: 16 Nisan 2013
Geçerli Tarih: 22 Kasym 2024, 04:17
Site: Görele Sol Platformu
URL: https://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=14097


Tonya'lilardan Ankara'da Çimento Mitingi

 

Çevre katliamina direnen Tonyalilar, mücadeleyi Ankara’ya tasidi

16-Nisan-2013

Trabzon’un Tonya Ilçesinde, Kurulmak istenen Çimento Fabrikasi ve Tasocagina karsi halkin bir araya gelerek olusturdugu “Tonya Çevre Platformu”, yaygin olarak yürüttükleri faaliyete ragmen seslerini vekillere duyuramayinca bu kez Ankara’da, ‘vekillerin kulaginin dibinde,’ Meclisin Dikmen kapisi önünden seslendi.

Sabahin erken saatlerinde Ankara’ya gelen Tonya Çevre Platformu aktivistleri, saat: 10:00’da, Kizilay Güvenpark’ta Ankara’da yasayan hemserileriyle bulusarak Çimento Fabrikasi ve Tasocagina karsi seslerini daha da yükselttiler. Mücadeleyi Ankara’ya tasiyan Tonya’lilar, Güvenpark’tan TBMM Dikmen Kapisi önüne yürüyerek burada kendileriyle dayanismak için gelen; TBMM Çevre Komisyonu üyesi BDP Mardin M.vekili Erol DORA, BDP Mersin M.vekili Ertugrul KÜRKÇÜ, CHP Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan CANALIOGLU, HDK Temsilcileri Orhan ÇELEBI ve Hüseyin TAKA ile Birgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Yasar AYDIN’la birlikte basin açiklamasi yaptilar.

Hükümetin insan ve canlilarin yasadigi çevreyi tamamen gözden çikaran, neredeyse katliam olarak ifade edilen pratikteki uygulamalardan derhal vazgeçmesini isteyen Tonyalilar, “Çevre ve Sehircilik Bakani Sayin Erdogan Bayraktar’a, sirket ortaklarina onlarca mektup yazdik. Tonya’ya gelin, katledeceginiz dogayi yerinde görün dedik. Tonyalilarin derdini dinleyin dedik. Gelmediler. Hep basin yoluyla bizi suçladilar. Tonyalilarin hakli tepkisini önemsemediler, yok saydilar. Biz de Ankara’ya, onlarin yakinina geldik ve meclis kapisindan sesleniyoruz. Tonya’nin sesini duymayan kulaklar duysun.” dediler.

Çimento fabrikasi ve Tonya-Düzköy ilçelerinde kurulmasi planlanan tas ocaklarinin çevre, insan ve canlilarin sagligini dogrudan etkileyecegini belirten Tonyalilar, ormandan yüzbinlerce agacin kesilerek tam bir yesil katliam gerçeklestirilecegini dile getirerek tepkilerini gösterdiler.

Gelecek nesillere miras olarak temiz bir çevre birakmak istediklerini ifade eden Tonyalilar, her geçen gün daha fazla kirlenen ve küresel isinma sonucu bir sürü olumsuzluklari da beraberinde tasiyan dünyamizda Dogu Karadeniz bölgesinin yaylalari, ormanlari, siril siril akan dereleri, serin ve bol oksijenli temiz havasiyla çöldeki bir vahadan daha degerli oldugunu belirterek, bu konuda kararli mücadelelerinin sürecegini bildirdiler.

Tonya Çevre Platformu sözcüsü, Trabzon Barosu üyesi Avukat Nedim Senol ÇELIK tarafindan okunan açiklama söyle;

Belli ki bölgemiz ve yasam alanlarimiz yeni rant alani seçilmis. Insan yasami için vazgeçilmez temel ihtiyaçlarimiz birilerinin istahini kabartiyor. Daha çok kar etmek amaciyla insan sagligini tehdit eden pis yatirim saldirilarinin ardi arkasi kesilmiyor. Derelerimiz, daglarimiz, meralarimiz ve yaylalarimiz elimizden alinmaya çalisiliyor. Son olarak Tonya ilçe merkezi, belde, köy ve mahalleleri, komsu Düzköy ilçesi, belde, köy ve mahalleleri gündemde…

Tonya ilçe merkezinin hemen üstünde kurulmak istenen çimento fabrikasi ve 16 adet tasocagi projesiyle karsi karsiyayiz. Tüm ilçenin su kaynaklarinin bulundugu ve heyelan sahasi olan bölgelerde açilmasi düsünülen tasocaklari 7900 dönüm alani kaplayacak. Her gün onbin ton tas çikartilacak. Yogun bir nüfusun yasadigi köylerimiz ve hayvanlarimizi otlattigimiz meralarimiz dinamitlerle havaya uçurulacak. Ormanlarimizdan yüzbinlerce agaç kesilecek. Su kaynaklarimiz yokolacak…

Dakikada iki agir tonajli araç yetersiz yollarimizi harap edecek ve trafigi kilitleyecek. Essiz dogasiyla turizm yatirimi bekleyen ilçemizin temiz havasi; fabrikada bir günde yanacak 727 ton kömürden, hurda araç lastiklerinden, geri kazanilan atik yaglar ve bunun gibi kirleticilerden kaynaklanip fabrika bacasindan salinacak zehirli gazlardan ve yogun tas tozundan dolayi kirlenecek.

Biz Tonya ve Düzköy halkiyiz; Istiyoruz ki gelecek nesillerimiz temiz bir dogada yasasin. Gurbetçilerimizin özlemini çektigi silalari özledikleri gibi kalsin. Çocuklarina kendilerinden daha iyi bir gelecek saglamak için madenlerde çalisan ve tas tozuna bagli hastaliklardan genç yasta ölen madencilerimiz, mezarlarinda rahat uyusunlar.

Halkimiz bu nedenlerle yasam alanlarina siki sikiya sariliyor ve bu mücadeleyi kararlilikla sürdürüyor. Dayanisma aglarini genisleterek hukuk mücadelesini devam ettiriyor. Bilinmelidir ki asla pes etmeyecegiz. Bunun için baskentteyiz. Sesimizi yetkililere duyurabilmek için çaba sarfediyoruz.”

“Sizler yalniz kazanç pesinde kosan sirkete degil yöre halkina da hizmetle yükümlüsünüz” diyerek ülkeyi yönetenlere tepki gösteren ÇELIK, yöre halkinin sesini duymamakta neden inat ediyorsunuz diye sordu.

Dokuz aydir ayakta olduklarini belirten ÇELIK, buna ragmen ülkeyi yönetenlerin yöre halkina dönüp de rahatsizliklarinin nedenlerini sormadiklarini, taleplerinin neler oldugunu ögrenmek istemediklerini bildirdi.

Çevre ve Sehircilik Bakanina seslenen ÇELIK sunlari söyledi; “Her firsatta Çimento fabrikasi ve tasocaklarini öven ve destekleyen demeçler veriyorsunuz. Hükümetin yetkisini ve gücünü yöre halkinin üzerinde baski araci olarak kullaniyorsunuz. ‘Eczaneler kadar temiz Çimento Fabrikasi Kurulacak’ diyorsunuz oysa bilim öyle demiyor. Bilim insanlari çimento fabrikasi ve tasocaklarinin zararlarini gerçek verilerle ortaya koyuyor.”

“Bulundugunuz makam geregi çevreye en çok sizin duyarli olmaniz gerekirken neden bu kirli yatirimin ve yikim projesinin arkasinda kararlilikla duruyorsunuz?” diyerek Çevre ve Sehircilik Bakanina tepki gösteren ÇELIK konusmasina su sözlerle devam etti;

“Halkimizin büyük çogunlugu dogacak felaketin farkindadir. Sesimizi size duyurabilmek adina bakanliginiza davet mektuplari gönderdik. Binlerce faks, dilekçe ve imza gönderdik. Basin açiklamalari, bilgilendirme toplantilari ve mitingler yaptik. Halkimizin bu çigligini hiç duymadiniz Ve inatla birkaç yagmacinin destekçisi oldunuz. ‘Bu baca mutlaka tütecek’ dediniz. Halkin iradesini neden yok sayiyorsunuz?”

“Sayin bakan bu karliliginizin nedeni ne? Dogayi mahvedecek, turizm potansiyelini tamamen yok edecek, çöldeki su kuyusunu zehirleyecek projeyi bu kadar çok istemenizin gerçek nedenini Tonya halkina ve kamuoyuna niçin açiklamiyorsunuz?” diyerek tepkilerini yükselten ÇELIK konusmasina söyle devam etti;

“Son günlerdeki açiklamalarinizda ‘Tonya’dan gelecek hiçbir yaziyi imzalamam’ diyorsunuz. Tonya ve Düzköy halkinin çevre ve yasam alanlari için verdigi bu onurlu mücadele Türkiye Cumhuriyeti Çevre Bakanina gurur vermesi gerekirken elinden sekeri alinmis çocuk gibi küsüyorsunuz, yöre halkini cezalandiracaginizi açikliyorsunuz. Projeye karsi çikanlarin, çevre savunucularinin elimine edilmesi gerektigini söylüyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti Çevre Bakani olarak insanlari suça tesvik ediyorsunuz. Yasam alanlarini, çevreyi savunan yöre halkinin yok edilmesini istiyorsunuz. Çevrecilerin yok edilmesi gerektigini savunan bir kisinin Çevre Bakani olarak görev yapmasi mümkün olmadigindan derhal istifa etmelisiniz.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seslenen ÇELIK, sunlari söyledi;

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi’nin 56. maddesi herkesin saglikli ve dengeli bir çevrede yasama hakkini teminat altina almistir. Anayasa’nin 169. maddesinde yeralan ‘ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez’ düzenlemesi ile ormanlar koruma altina alinmistir. Avrupa insan Haklari Sözlesmesinin sekizinci maddesi ile herkesin keskenine saygi gösterilmesi hakkina sahip oldugu belirtilerek insanlarin meskenlerine ve yasam alanlarin saygi gösterilmesi teminat altina alinmistir. Tonya ve çevresinde bu temel haklarin tamami ihlal edilmek istenmektedir. Avrupa Insan Haklari Mahkemesi, Bergamalilarin basvurusu üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devletini 8. madde kapsaminda mahkum etmistir. Bu nedenlerle ve toplumsal baris ve huzur için, her seyden önce insanimizin onuru için, mevcut Çevresel Etki Degerlendirme sistemi degistirilmeli, çevreye zarar verecek, çevreyi kirletecek, çevre kirliligi yaratabilecek olan madencilik dahil tüm sanayi yatirimlarinin planlanip ruhsatlandirilmasinda idari sinirlarla bagli kalinmaksizin yöre halkinin onayi yasal zorunluluk haline getirilmelidir. “

Konusmasinin devaminda Basbakana seslenen ÇELIK, “Bizim için hayati önem tasiyan bu konuyu nasil degerlendiriyorsunuz? Bu konuda siz ne düsünüyorsunuz? diye sordu ve konusmasina su sözlerle devam etti;

“ Konusmalarinizda bir baligin bile yasam hakkindan, bir agacin öneminden bahsediyorsunuz. Acaba hiçbir zorunluluk olmadan ormanlik alanda açilmasi düsünülen tasocaklari için halkin gözü gibi baktigi, büyüttügü yüzbinlerce agacin kesilecegi, Anayasa ve uluslararasi sözlesmeler ile korunan insan haklarinin çignenecegi bilgisi size ulastirilmiyor mu?”

ÇELIK, “Dünyada yasayan hiç kimse bana ne baskalarindan deme hakkina sahip degildir. Bu hirs böyle devam ederse çocuklarimiza birakacagimiz bir Dünya kalmayacaktir. Bu dünyayi bu hirsla tüketmeye devam edersek bizlere içecek bir damla su kalmayacaktir” diyerek konusmasini sürdürdü.

ÇELIK, “Son agaç kesildiginde, son nehir kirlendiginde, son balik avlandiginda beyaz adam paranin yenmeyen bir sey oldugunu anlayacak” diyerek meshur Kizilderili atasözünü hatirlatarak, büyüme ve kalkinma denen sürecin böyle devam etmesi halinde yasanabilir bir dünyanin kalmayacagina dikkat çekti.

Basbakana BM Ormancilik Forumunda çevreye iliskin yaptigi önemli konusmayi hatirlatan ÇELIK, çevre için, yasanabilir bir dünya için söyledigi o güzel sözleri söyleyen Basbakanin, eger konusmalarinda samimi ise, ormanlari ve çevreyi korumak amaciyla mücadele edenlerin yok edilmesi gerektigini savunan Çevre Bakanini görevde tutamaz dedi.

Tonya Çevre Platformu sözcüsü, Trabzon Barosu üyesi Avukat Nedim Senol ÇELIK konusmasina su sözlerle son verdi;

“Gözlerini para hirsi bürümüs, kisisel kazançlarindan baska sey düsünmeyenler! Bilmelisiniz ki bizler yasadigimiz dogayla bütünlesmis insanlariz. Yasam alanlarimizi asla terk etmeyecegiz. Sagligimizi pazarlik konusu yaptirmayacagiz. Insanlarimizin issizligi bahane edilerek ortaya konulan ölüm projelerine asla razi olmayacagiz. Bizler Can Derdindeyiz. siz vazgeçmedikçe, biz vazgeçmeyecegiz.”

Yapilan basin açiklamasinin ardindan Tonya Çevre Platformu’ndan bir heyet TBMM Çevre Komisyonu Üyesi BDP M.vekili Erol DORA ve Ertugrul KÜRKÇÜ esliginde meclise geçti. Basin açiklamasi yogun yagmur altinda gerçeklesti ve açiklamanin ardindan kemençe esliginde horon çekildi.

Tonya Çevre Platformu, TBMM Dikmen Kapisi önüne ulastiginda burada YÖK’ü protesto eden bir açiklama yapilmisti. GENÇ – DER tarafindan yapilan basin açiklamasi sonrasinda devletin silahli güçlerinin 6’si erkek 5′i genç kadin olan gençlere müdahale ederek zorla gözaltina aldi ve güvenlik subeye götürdü. Bu gözalti sirasinda Tonya’lilarin bir kismi “bizimle ilgisi yok” sözlerine itibar ederken, bazilarinin ise, “simdi onlara biraz sonra bize” diyerek tepki gösterdiklerine tanik olundu.

Saat: 12:15’de biten Tonyalilarin eyleminde; “YA TONYA’DAN ÇIKACAGIZ, YA DA SIZI TONYA’YA SOKMAYACAGIZ” pankarti tasinirken, ellerde, çimento fabrikasi ve tasocagini protesto eden, yasanilabilir çevreyi ifade eden çok sayida dövizler göze çarpiyordu. 

.

.

.

.

 

Kizilirmak Haber


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster