Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat |
Resimleri Göster
2012'de Dünya Ekonomisi: Metropol
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 20 Ocak 2013
Geçerli Tarih: 03 Aralyk 2024, 21:35
Site: Görele Sol Platformu
URL: https://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=12960
2012’de Dünya Ekonomisi: Metropol
Korkut Boratav'in “2012'de Dünya Ekonomisi: Metropol” baslikli yazisi 15 Ocak 2013 Sali tarihli soL Gazetesi'nde yayimlanmistir.
Emperyalist sistemin merkezinden, metropolden baslamak uygundur. Asagidaki tablo metropolün “agababalari” (ilk bes satir) ile “garibanlari” (sonraki bes satir) için 2007-2012 döneminde milli gelir hareketlerini özetliyor. Kriz öncesinin son yili olan 2007=100 alinirsa, toplam ve kisi basina milli gelir endeksleri tabloda sunuluyor (Sütün 2 ve 3). 100’ü asan degerler, 2012 milli gelirinin 2007’nin üstüne çikmis oldugunu gösteriyor.
Bes baslik altinda degerlendirelim:
(1) Ülkelerin çogu bes yilda küçülmüstür.
Toplam milli gelir bakimindan 2012’yi 2007 ile karsilastirdigimizda, bir ülke (Fransa) yerinde saymis; yedi ülke küçülmüstür. Bes yil sonunda büyüyen sadece iki ülke vardir: Almanya ve ABD… Kisacasi, 2008-2012 yillarinda metropolde ana egilim küçülme dogrultusundadir.
(2) Almanya disinda bütün ülkeler yoksullasmistir.
Toplam milli gelirlerdeki degisimleri, bes yillik nüfus hareketleriyle karsilastirirsak, kisi basina milli gelirin artip artmadigini belirleriz. “Düsme” varsa, ekonominin genel olarak “yoksullastigi” ortaya çikmis olur. Tablonun son sütunu bu bulguyu veriyor. Ve ortaya çikiyor ki, Almanya disindaki tüm ülkeler son bes yilda yoksullasmistir. (Bu dönemde Almanya ve Japonya’da nüfus azalmis, digerlerinde artmistir.) Dahasi da var: Çok sayida bulgu göstermektedir ki, ortalama nüfus yoksullasirken, gelir dagilimi dev sermaye, finans kapital ve rantiyelerden olusan küçük bir azinlik lehine degismistir. Bu da, halk siniflarina özgü daha da agir bir toplumsal bunalimin varligini göstermektedir.
(3) Yoksullasmanin yayginlasmasinda, “kemer sikma” belirleyicidir.
Britanya’da banka krizi yok; ucuza borçlanabiliyor. Yüksek finansal itibarina ragmen, hemen hemen Portekiz ve Ispanya oraninda yoksullasmasi nasil açiklanabilir? Yanit açiktir: Hükümet kamu harcamalarini kisan insafsiz bir programi uyguladigi için…
Avro Bölgesi’nin “garibanlari” da, banka krizleri bahane edilerek ve Almanya’nin baskisi altinda abartili “mali disiplin” programlarina teslim olduklari için yoksullasmislardir. Kisi basina milli geliri bes yilda yüzde 19 oraninda düsen Yunanistan, “tarihsel bir yoksullasma rekoru” için 1990 sonrasindaki Rusya ve 2000 sonrasindaki Zimbabwe ile yarismaktadir.
(4) “Kemer sikma çilginligi”nin ABD’ye de bulasmasi gündemdedir.
Bati’da “mali disiplin” saplantisina kismen direnen ekonomi ABD olmustur ve son bes yilini, “küçülmeden, fakat yoksullasarak” geçirebilmistir. Yil basinda “mali uçurum kâbusu”nu atlatmistir; ama Subat sonunda Kongre’nin belirledigi borçlanma sinirina ulasilacak ve devlet harcamalarinda büyük boyutlu kisintilar gündeme gelecektir. 2013 ortalarinda ABD ekonomisinin yeni bir küçülme ivmesine savrulmasi beklenebilir.
Avrupa Merkez Bankasi, Avro’nun çöküsünü önlemis görünmektedir; ama “borçlarin bütçe fazlasi yaratarak ödenmesi”, AB’nin kati önceligi olarak kalmaktadir. “Halki yoksullastirarak rantiyeleri ve bankalari yasatma” stratejisi, tüm Bati’yi durgunlasma ve yoksullasmaya mahkûm kilmaktadir.
(5) “Aykiri sesler” çikiyor; ama yeterli degil.
Küçülme ve yoksullasma israrla süregeldikçe, sagduyu belirtileri artiyor. Son zamanlarda güç odaklarinda üç farkli ses duyuldu.
Birinci ses ABD Merkez Bankasi’ndan (FED’den) geldi: Enflasyon hedeflemesine issizlik orani da eklendi: “Enflasyon yüzde 2.5’in üzerine çikmadikça ve issizlik yüzde 6.5’in altina inmedikçe gevsek para politikasina devam…”
Ikinci yenilik Japonya’dan… Çiçegi burnunda basbakan Sinzo Abe, bütçe açigini 120 milyar dolar genisletiyor ve yillardan beri deflasyon (fiyatlarda düsme) içinde yasayan ülkesinde Merkez Bankasi’nin fiyatlari yükseltmesini istiyor. Kabul edilirse bu yil enflasyonun yüzde 2’ye çikarilmasi hedeflenecek; rantiyelerin kayiplari göze alinacaktir.
Üçüncü olarak, IMF, “kemer sikma” reçetelerinde ölçünün kaçtigini belirledi. Kamu harcamalarindaki gerilemelerin, milli gelirleri (“çogaltan” etkisiyle) öngörülenden çok daha fazla daraltacagini kabul etti ve örnegin Yunanistan’a yapilan insafsizligi itiraf etmis oldu.
Ne var ki, merkez bankalarinin bol kepçe likidite genislemesi, bugünkü ortamda üretimi degil, spekülasyonu ve (bizim buralara) sicak para akimini pompalamaktadir. Abe’nin Japonya’da “kemer gevsetmesi”nin ise, ABD Kongresi ile Avrupa hükümetlerince izlenmesi söz konusu degildir.
Kissadan hisse: Emperyalist sistemin merkezi hastadir ve bir türlü ayaga kalkamamaktadir.
Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat |
Resimleri Göster