Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


TEKEL DİRENİŞİ (ya,da mesnet, değe nek,dayanak)


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 08 Mart 2010
Geçerli Tarih: 19 Mayıs 2024, 21:00
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=394


                  Tekel işçilerinin  4.c direnişi Ankara nın göbeğini salladı, titre ve kendine dön komutuna alışık (sol harekete),işçi sınıfına,nasıl yapmalı sorusunu Marks tan beri cevap arayan Türkiyeli Marksistlere , (anti emperyalist milliyetçi sosyal demokratlara) anti AKP .ci kızıl elmacılara ,sınıf ve kitle sendikacı lığına, partimin kütle sendikacılığına,aidat kes lüple sendikacılığına….Ve aklıma gelemediği için burada adı geçmeyen bilmem kaç nice kendini bilmez (harekete) bir çeşit titre ve kendine dön komutu  olmuştur

                Önce.  Ellerinde bayraklarla gazla tanışan ve biz terörist miyiz ki ? diye feryat eden tekel işçileri, sırayla devletin muhalefet partilerini ziyaret ederek onlardan destek, aramış bulamamış sonrada ilk titreme ve kendine dönmeyi yaşayarak TÜRK İŞ, in önüne yani kendi mevzisine çekilmiştir.

                Ne  olduysa işte tamda bu esnada olmuştur, medyada işçilerin havuza düşürülmüş halini gören cümle taraf ve karşı taraf olayı nasıl siyasi duruşuna mesnet edeceği kaygısıyla harekete geçmiş cümle solcular paralarının yettiği en büyük pankartları ellerine alarak, akıllarının kestiği en kestirme ifadeleri kullanarak sloganlar ata ata, çadırlarda yata yata, biri biri hakkında ata tuta tekel işçilerinin etrafını çevirmişlerdir. Öyle ki koskoca başbakan tekel işçilerini Ankara sokaklarına getiren kış ortasında gaz,a ayaz,a dayağa coluk çocuğundan ayrı kalmağa neden (mesnet) yada dayanak olan şeyin 4.c değil solcuların kışkırtması olduğunu idia etmiştir. Ve onun sözünden ilham alan bir Akp millet vekili durumdan vazife çıkararak işçilere saldırı da hedef büyütüp olayı  PKK.li ler destekliyor diyerek  her zaman tutacağını zannettiği ucuz  ırçı ve saldırgan yüzünü ortaya koyarak  tekel işçisinin özünde haklarını vermeme direnişini çarpıtmağa çalışmıştır. Ama kim nasıl yorumlarsa yorumlasın bu sefer hiç kimse bu ucuz ırkçı ajitasyonu yememiştir.

            Tekel işçileriyle dayanışma mı?  (Tekel işçilerinin yanan sakalından sıgarasını yakmamı) ne olduğu yoruma açık solcu halimiz sokaklarda arzı endam etmiştir. Ve muhakkak ki tekel işçilerinin eylemi topluma mal olmuştur, topluma mal olurken ilk defamı yoksa  1980 sonrası ilk defa mı yoksa nisan eylemlerinden beri ilk defamı yoksa Kızılay oturma eyleminden beri ilk defamı toplam olarak ve toplam olmadan kurtularak toplum olmuş ve toplumsal belleğimizde haklı olarak yerini almıştır. 1979 tekel,tariş, ant birlik eylemleriyle toplumsal belleğimizdeki bağı hatırlatmış sosyalist hareketin bu günlerde hala tartıştığı işçi sınıfına gidelimmi? Gitmeyelimi? Otuzyıl öncemi gidilmeliydi ? bugünmü hatırlanmalıydı? Kürtlersizmi gidilmeliydi? Kürtler üzerindenmi gidilmeliydi? Sorularına ve sorunlarına sanki tanrının sihirli eli değdi yada değin diki sınıf olma  sınıfsal eylem yapma sınıf eyleminin toplumsallaşması ama sınıf disiplinini kaybetmemesi  gibi birçok sorunun yanıtını içinde taşıya taşıya taleplerine sahip çıkmış ve anlayana gerekli dersi vermiştir.ders vermekte ders almakta çok ciddi iştir.M evlana celalettini rumi ( nekadar iyi anlatırsan anlat karşındakinin anlama kapasitesiyle sınırlıdır anlatacakların) demiş.ders almak gereken bu haklı eylemden şüphesizki kimileri bişeyler öğrenerek kimileri birşeyler hatırlayarak kimileri vazife çıkararak kimileri küçük çıkarlar sağlayarak kimileri deneyim kazanarak ama işçi sınıfımız kesinlikle yeni bir mevzi kazanarak çıkmıştır.Türkiyeli sosyalistlerde şüphesiz 79 da kaybettikleri  ütopyalarının ve kaybolan ütopyalarını gerçeğe dönüştürecek sınıf bağlarının izini 2010 yılında  tekel işçilerinin direnişi sayesinde yeniden bulmuş ve adeta iman tazelemişlerdir.

           Şüphesiz bu dersi alamayan solcularımızın sayısı da küçümsenmeyecek kadar çoktur ,  ben onların eylemin önünde,yanında,arkasında, büyük büyük pankartlarla büyük büyük sözlerle omuzlarında kalabalık kalabalık apoletlerle hava atar hallerini görür gibiyim tabii ki bu durumda ders alamama halimizi gösteriyor. Sahi dersten söz etmişken burada anlatmadan geçemiyeceğim 77 veya78 senesinde liseli talebeyken öğretmenlerimiz bizi Ayasofya müzesini görmeğe İstanbul a götürmüşlerdi müze gezisi bitince de kalan vaktimizi nasıl değerlendirelim derken tyatro ya gitmeğe karar verdik ve ömründe ilk defa tyatro ya giden Erzurum,ispir güllübağ köylü Emrah Durmuş orada hiç unutamadığı bir ders aldı oyun Devrik Süleyman dı oynayan dostlar tyatrosu  oyuncularıydı ama dersi veren sevgili Genco Erkal dı . Genco hoca oyunun başında elinde büyücek bir ramazan davulu sahneye fırladı,   davula vurmaya başladı        güm güm güm güm  hey ahali ! güm güm güm güm bu davul ! güm güm güm güm he gün ! güm güm güm güm bu yerde ! güm güm güm güm bu saatte ! güm güm güm gümyalnız ve yalnız ! güm güm güm güm anlayan için çalmaktadır !. Bitti ve oyuna geçildi. Dersimi aldım, unutmadım,unutamadım, unutmayacağım. Beni tyatroyla tanıştıran hocalarımın yaşayanlarının ve sevgili Genco hocamın ellerinden öpüyorum ölen öğretmenlerimi saygı ve hürmetle anıyorum. Yazımı burada noktalamak istiyorum ama hem bu yazıya mesnet hemde işçi sınıfına ve sosyalistlere dayanak olan tekel işçilerine 8 mart dünya emekçi kadınlar günü vesilesiyle değerli çevirmen, ozan Abdülkadir Meriçboylu nun bir şiirini paylaşmak ve dünya emekçi kadınlar gününü dün cibalide bugün Ankarada onurumuz olan kadın işçilerin gününü kutlamak  için şiirle ayrılalım.       

                                     

 

CİBALİ

   Cibali dendimi

Aklıma siz gelirsiniz kadınlar

Kiminizin beş cocuğu, kiminizin nargibi yanakları var

Kiminiz kocasız kalmış kiminiz ihtiyar

Kimniz daha körpe henüz

Bana umlmadık eskimiş türküleri düşündürür

Siyah başörtüsü altında yüzünüz

Parmaklarda tütün kokusu,tütünkokusu pazen entarilerde

Biriniz ekmek alır fırından,biriniz durmuş öksürüyor ilerde

Geçiyor bizim mahalleden biriniz

Cibali dendimi aklıma siz gelirsiniz kadınlar

Çarpık ayakkabılarınız gelir

Ve kahraman elleriniz.

                        A. Kadir


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster