Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 15 Haziran 2017
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 21:39
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=24365
Hem de gözümüzün önünde. Biz de film seyreder gibi seyrediyoruz.
Kuzey Irak’ta kurulan Kürt özerk bölgesi gibi Kuzey Suriye’de de bir Kürt özerk bölgesi kuruluyor. Bu bölgelerin zaman içinde bağımsızlık ilan edeceklerini ve bu bölgeleri kurduranların tanımasıyla da bağımsız devletler olacağını herkes biliyor.
Nitekim Kuzey Irak’ta bağımsızlık için yapılacak halk oylamasının tarihi bile açıklandı; 25 Eylül 2017…
Artık Türkiye Irak’a komşu olmayacak, Suriye diye de bir komşumuz olmayacak
Tarih tekerrür ediyor; Kuzey Irak’ta nasıl bir Kürt devleti kurulmuşsa Kuzey Suriye’de de aynı yöntemler ve aynı söylemlerle bir Kürt devleti kuruluyor.
Irak’a demokrasi getireceğiz diye girenlerin diktatör ilan ettikleri Saddam Hüseyin’in kimyasal silah bulunduruyor iddialarıyla gerçekleştirdikleri savaş sonucunda oluştu Kuzey Irak… Ancak ne Irak’a demokrasi geldi ne de kimyasal silahlar ortaya çıktı.
Çıka çıka ortaya bir Kuzey Irak çıktı. Şimdi de bir Kürt devleti.
Türkiye bu süreçte çok tutarsız bir dış politika izledi. Irak’ın toprak bütünlüğünü savunurken Amerikan askerlerini kuzeyden girerek Irak’ı işgal etmesinin önünü açmak için 1 Mart Tezkeresini meclise getirdi. Yani Kuzey Irak’ın oluşması için işi kolaylaştırmaya çalıştı.
Irak’ın kuzeyinde bir Kürt bölgesinin kurulmasına izin vermeyiz demesine rağmen bunu önlemeye gücü yetmemiş olacak ki bu bölge kuruldu ve devletleşmeye doğru gidiyor.
Türkiye’nin de bu bölgeyle ilişkileri çok iyi.
Bağımsızlını da tanıyacaktır muhtemelen!
Bunları yaşadık… Bugün de Kuzey Suriye de yaşananları gözlemliyoruz.
Önce o bölgede bir terör örgütü yaratıldı. Yıllardır Suriye’yi yöneten ve İsrail’in genişlemesine engel olan Esat bir anda diktatör ilan edilerek devrilmesi yönünde çalışmalar başlatıldı. Suriye’ye de demokrasi getireceklerdi.
Adını Arap Baharı koydukları operasyonlarla Suriye’ye saldırdılar ancak bu o kadar kolay olmadı. Türkiye bu nokta da çelişkiler yaşadı. Türkiye’yi yönetenler kardeşim dedikleri Esat için bir anda zalim Esat demeye başladılar.
Hatta gidip biz devirelim diye öne bile çıkmaya çalıştılar.
Kuzey Suriye’de bir Kürt bölgesi oluşturmak isteyenler bölgenin başına bir terör örgütünü musallat ettiler. Sonra da bu örgütle mücadele edeceğiz diye bir başka terör örgütüyle işbirliğine gittiler. Daha önce gizliden yaptıkları silah ve maddi yardımı resmileştirerek Türkiye’nin söylemlerini dikkate bile almadılar.
Bugün o bölgede Kuzey Suriye Kürt Özerk Bölgesi’nin kurulmasına yönelik bir çalışma yapılıyor. Suriye merkezi yönetimi o bölgede zaten etkili değil. O bölge kuzey Irak’ta olduğu gibi bir Kürt bölgesi olacak.
Sınırlarımızda yeni bir devletin temelleri atılırken Türkiye’nin esamesi bile okunmuyor. Türkiye hem masada hem de sahada olacağız derken ne masada ne de sahada yer alıyor. Bol bol iç politikaya yönelik açıklamalar yapıyor.
Bu işin içinde olan dünya ülkelerine de teessüf ediyor.
Herhangi bir sınır tecavüzü olmazsa, o bölgeden bir saldırı gelmese müdahale etmeyeceğini açıklıyor. Bu saldırı bu aşamada gelmeyecektir.
Bir de “ Daha önce Kuzey Irak’ın oluşumuna karşı çıkmıştınız, bugün bakın nasıl da birlikte yaşayıp gidiyorsunuz; Kuzey Suriye’de oluşacak bölgeye de karşı çıkıyorsunuz ama gelecekte onlarla da birlikte de iyi ilişkiler kurabilirsiniz” söylemine inanmaya ve halkını inandırmaya çalışıyor.
Kuzey Suriye’de de gelecekte bağımsız bir Kürt devleti kurulacağını bile bile!
Özetin özeti: Tarih tekerrür ediyor; çünkü ibret alınmıyor. Ya da alınamıyor!
Biz de tarihe not düşmek düşüyor.