Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Durum Sosyolojisi


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 06 Kasım 2016
Geçerli Tarih: 27 Nisan 2024, 22:45
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=23906


Durum Sosyolojisi - Zeki Şahin

Ülkemizde, elindeki her türlü imkana rağmen bir üniversite tahsilini başaramamış lise mezunu ve köylü kasketli BülentEcevit'in; "Toprak işleyenin su kullananın" ve "Halklara özgürlük" ve "Halka ineceğiz" sloganları ile başlattığı sınıf mücadelesini, "müstemleke mültezimi" sıfatıyla ülkeyi yönetmeye talip olanlar sahiplenerek sürdürmüş ve temel hareket noktaları olan, halkı şehirleştirmek ve medenileştirmektense, medeni şehirlileri cahil halk kesiminin ezici baskısına maruz bırakmak hedefini gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapmışlardır.

Bu amaca hizmet ederken, önceki dönem "müstemleke mültezimlerinin" uyguladığı, hakkı ve hukuku hiçe sayan, eşitlik ve adaleti ayaklar altına alan ve çiğneyen "ayırımcılık ile kayırımcılık" esasına dayalı "oligarşik dikta" ve "bürokratik oligarşi" zulmüne karşı mücadele ettiklerini öne sürmüşlerdir. 

Öncelikle "burjuva" kelimesini "Vikipedi" nasıl tanımlamış ona bakalım;

Burjuva; köylü, işçi ya da soylu sınıfına dahil olmayıp, sosyal statüsünü ve gücünü, eğitiminden, işveren konumundan ve zenginliğinden alan kentli kişi.[1] Bu kimselerin oluşturduğu sosyal sınıfa burjuvazi denir. Bu kavram Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto'da "kapitalist orta sınıf"[Not 1] anlamında kullanılmıştır. Zaman zaman eleştirel olarak "materyalist veya basmakalıp uygulamalara sadık" anlamında kullanılır.[1]

Etimoloji

Burjuva sözcüğü Türkçeye 19. yüzyılda Fransızcadan geçmiştir.[2] Türk Dil Kurumu burjuvaya karşılık olarak kentsoylu sözcüğünü önermiştir.[3]


Bence "müstemleke mültezimleri" tarafından hedef alınan ve alaşağı etmek için uşraşılan esas olarak hedef kitlenin "sosyal statüsünü ve gücünü eğitiminden alan kentli-şehirli" kimseler olduğunu görüyorum. Daha açık bir anlatımla; global kapitalist sistem ile entegre olmuş liberal ya da islami görünümlü "yeni zengin" sınıf; "ayakları baş ve başları ayak yapma" gayreti ile tüm "meritokrasi" ilkelerini ayaklar altına alan bozuk düzenler geliştirerek, ülke halkını "efendi/köle düzeninde" formatlayarak bir orta çağ karanlığına doğru yuvarlandığımızı görmek ve ülkenin selameti için, bu gidişat durudurulmalıdır.

Bu "yeni zengin sınıf" tüm eğitim sistemini alt üst ederek, "tevhidi tedrisat" ve "eğitimde eşitlik" ile sağlanan "doğal seleksiyon" yani toplumun hangi sosyal ve ekonomik kesimine mensup olursa olsun; zeki, çalışkan ve kabiliyetli olanları öne çıkaran, "meritokrasi" için temel olan düzeni, "açık öğretim" ve  "paralı özel okullar" ile yıkarak, layık olmayanları da "diploma" sahibi kılan, sadece parası olanların okuyabileceği, parası olmayanların, "zeki, çalışkan ve kabiliyetli" de olsa ezileceği yepyeni ve haksız bir düzen kurmıuşlardır.

Bürokrasi "Akrabaları Kayırma Partileri" aracılığıyla bunlarla doldurulmuş, gerçekten mevki sahibi olması gerekenlerin yönetici ve yönlendirici olmaları engellenerek, ülkenin kaderi "alt orta zekalı" ve "köylü" zihniyetli "hoyrat" ellere  teslim edilmiştir.

Bunların ilk işi, devlet kurumlarının halkla temasını keserek, "gizli-kapaklı" bir düzen kurmak olmuştur. "Ayırımcılı ve kayırımcılık" ile her türlü "yolsuzluk" ise "dar-ül harp" ve "yolsuzluk hırsızlık değildir" gibi alçak zihniyetin fütursuzca dışa vurumunu yansıtan fetvalarla "meşru bir hak" gibi görülmüştür.

Bu "gayrimeşru" gidişata "dur" demek zorundayız.

Saygılarımla.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster