Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz
Kategori: Eğitim
Eklenme Tarihi: 05 Ekim 2016
Geçerli Tarih: 23 Nisan 2024, 23:58
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=23842
Giresun Eğitim Sen
Şube Yürütme Kurulu,5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü üzerine bir açıklama
yaptı;
5 EKİM DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NÜ HUKUKSUZ İHRAÇLAR VE AÇIĞA
ALMALARLA KARŞILIYORUZ!
5 Ekim, Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında
Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilmiştir. 1994’ten bu yana her yıl 5 Ekim
tarihi yüzden fazla ülkede “Dünya Öğretmenler Günü” olarak kutlanıyor. Eğitim
Sen, yıllardır 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali’ne
üye ülkelerle eş zamanlı olarak kutlamaktadır.
Dünya Öğretmenler
Günü’nün geçmişi, uluslararası öğretmen örgütlerinin katkılarıyla 5 Ekim 1966
tarihinde ILO ve UNESCO tarafından “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye
Kararı”nın alınmasında yatmaktadır. Tüm dünya öğretmenleri için önemli olan
tarihi kararla öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik önemli bir adım
olmuştur. Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine
getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen,
öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile
düzenleyen kararın yıldönümü olması nedeniyle 5 Ekim tarihinin öğretmenlik
mesleği açısından evrensel bir önemi vardır.
Öğretmenlerin Sorunları Çözülmüyor
“Öğretmenlerin Statüsü
Tavsiye Kararı”, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını
geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış
bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. 145 paragraftan oluşan belge,
öğretmenlik mesleğinde işe alınma, işe alınmada seçme ve formasyon, mesleğe
hazırlık, değişik düzeydeki öğretmenlerin mesleki sorunları, iş güvencesi,
öğretmenin hak ve sorumlulukları, disiplin işleri ve mesleksel bağımsızlık gibi
konuları kapsamaktadır. Ayrıca ücret, çalışma süreleri ve koşulları, özel
izinler, araştırma izinleri, tatil, eğitim-öğretim yardımcı personelleri, sınıf
mevcutları, öğretmen değişimi, uzak bölgelerde ve kırsal kesimde çalışan
öğretmenler ile ilgili özel düzenlemeler, aile yükümlülükleri olan
öğretmenlerle ilgili düzenlemeler, sağlık, sosyal güvenlik ve emeklilik gibi
konular da bu belge kapsamındadır.
“Tavsiye Kararı”,
Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına
karşın, Türkiye’nin yıllardır yukarıda belirtilen konulardaki yükümlülüklerini
yerine getirdiğini söylemek mümkün olmadığı gibi, bugüne kadar geçen zaman
dilimi içinde öğretmenlerin ve diğer eğitim ve bilim emekçilerinin sorunları
çözülmek bir yana daha da artmıştır. Türkiye’nin öğretmenleri 5 Ekim’i kamuda
yanan ihraçlar ve açığa almaların gölgesinde ciddi anlamda işsizlik tehdidiyle
ve sözleşmeli/güvencesiz istihdam uygulamaları ile karşılamaktadır.
Öğretmenlerimiz 5 Ekim’i Hukuksuz İhraçlar ve Açığa Almalarla
Karşılıyor
Yıllardır ülkenin dört
bir yanında fedakarca görev yapan öğretmenlerin önemli bir bölümü Dünya
Öğretmenler Günü’nü darbe girişimi sonrası yaşanan ihraçlar, açığa almalar,
gözaltı, tutuklama, soruşturma ve sürgün gibi anti demokratik uygulamalar ile
karşılamaktadır. Türkiye’de on binlerce öğretmen sadece sendikalı olduğu,
sendikalarının aldığı eylem kararlarına katılarak demokratik haklarını
kullandığı için cezalandırılmak ve sindirilmek istenmektedir. Sendikal
faaliyetleri yasa dışı bir şekilde şuç kapsamına almaya çalışan MEB’in
zorlaması ile 20 bine yakın Eğitim Sen üyesi cezai yaptırımlar üzerinden
yıldırılmaya çalışılmaktadır.
12 Eylül darbesi
sonrasındaki süreç dahil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun
ve kapsamlı öğretmen kıyımı yaşanmamıştır. 12 Eylül darbecileri 3700 öğretmeni
ihraç ederken,15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen öğretmen sayıyı 28
bin 163’tür. 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde yaşanacak ne
varsa, geçtiğimiz 2,5 ay içinde bire bir yaşanmakta, kamuda ve eğitimde yaşanan
ihraçlar ve açığa alma uygulamaları ile 1 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkı
Hükümet-MEB işbirliği ile fiilen engellenmektedir.
Sözleşmeli/Güvencesiz İstihdam ve Mülakat Uygulamasından
Vazgeçilmelidir
Yıllardır genelde kamu
istihdamında, özelde ise eğitimde güvencesiz, esnek ve performansa dayalı
istihdam politikalarını hayata geçirmek isteyen hükümet, 15 Temmuz darbe
girişimi sonrasında ilan edilen OHAL kapsamında çıkardığı 668 sayılı KHK ile
mülakat uygulaması üzerinden “sözleşmeli öğretmenlik” uygulamasını başlatmıştır.
Yapılan mülakat sınavlarında sorulan sorular tam bir kara mizah örneği olarak
karşımıza çıkmıştır. Mülakata alınanlar öğretmenlik mesleği ile uzaktan ve
yakından ilgisi olmayan sorulara muhatap olmuştur. Sorulan sorular arasında
“Reis denilince aklınıza kim geliyor?”, “Oruç tutuyor musunuz?”, “Yılbaşı
kutlaması yapıyor musunuz?, “Gezi’ye katıldınız mı?” vb gibi öğretmenlik
mesleği ile hiç ilgisi olmayan, tamamen siyasi içerikli sorular bulunması,
iktidarın mülakat uygulamasını daha önce yaptığı gibi “siyasi torpil” olarak
işlettiğini göstermektedir.
Yapılan mülakat
sınavlarının öğretmen yeterliliklerini ölçmekten çok siyasal beklentileri
karşılama amacına hizmet ettiğini yaşayarak bir defa daha görmüş olduk. Bu
nedenle torpile ve önceden hazırlanmış listelere dayandırılma endişesi yaratan
mülakat sınavları iptal edilmeli öğretmenler KPSS puan üstünlüğü sıralamasına göre
kadrolu olarak atanmalıdır.
Sonuç;
5 Ekim Dünya
Öğretmenler Günü’nü hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar nedeniyle okullarından
ve öğrencilerinden fiilen koparılan on binlerce eğitim emekçisi büyük bir
burukluk, endişe ve gelecek kaygısı içinde karşılamaktadır. Bir taraftan
ihraçlar ve açığa almaların yarattığı mağduriyetler artarken, sözleşmeli
öğretmen atamalarında yapılan mülakat sınavlarında sorulan siyasi içerikli
sorular üzerinden yapılan adaletsiz değerlendirmeler, darbe soruşturmalarında
yandaşlar kollanıp korunurken, yandaş olmayanların ötekileştirilip dışlandığı
tehlikeli bir süreç yaşanıyor.
Ömürleri darbelere
karşı mücadele ile geçmiş, her darbenin ardından en ağır bedelleri ödeyen
eğitim ve bilim emekçileri yeniden büyük bedeller ödemeye mahkum edilmek
isteniyor. Yanlış eğitim politikalarına karşı muhalefet eden eğitim
emekçilerine, darbecilerin başarılı olması halinde yapılacakların bizzat sivil
iktidar eliyle hayata geçirilmesini onaylamamız mümkün değildir.
Emek, demokrasi, hak,
özgürlük ve barış talebini örgütlü mücadelesinin olmazsa olmazı olarak gören
Eğitim Sen’li eğitim emekçileri, darbe girişimine karşı dik duruşlarını her
dönem ortaya koymuştur. Örgütlü mücadelesi boyunca laik, bilimsel ve anadilinde
eğitimi savunan, her fırsatta demokrasiye, temek hak ve özgürlüklere sahip
çıkan eğitim ve bilim emekçilerinin darbeci zihniyetle hareket edenlerin hedefi
olması kabul edilemez.
Baştan sona hukuksuz,
somut hiç bir belgeye ve yargı kararına dayanmayan, manipülasyon, iftira ve
yalan haberlere dayanarak örgütlü mücadelemize saldıranlar, darbe girişimini
gerçekleştirenlere karşı yürütülen mücadeleyi sulandırmaya son vermeli,
hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ya da açığa alınan herkes görevine iade
edilmelidir.
5 Ekim Dünya
Öğretmenler Günü, bizler için sadece “kutlanan” bir gün değil, tüm eğitim ve
bilim emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü
mücadelenin simgesi olan evrensel bir gündür. İçinde bulunduğumuz bütün olumsuz
koşullara, sendikal faaliyetlerimizi baskı alıntına alma girişimlerine, darbeci
zihniyetin eğitime yönelik dayatmacı politikalarına karşı örgütlü mücadelemizi
sürdüreceğimiz bilinmelidir.
Giresun Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu olarak, dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Giresun Eğitim Sen