Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Küçükk!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü?
Kategori: Toplum-Yaşam
Eklenme Tarihi: 09 Nisan 2016
Geçerli Tarih: 26 Nisan 2024, 02:48
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22896
TEK AYAKKABI
Ayakkabıcı, yeni
getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi
mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en
güzelini öntarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir
koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle.. Adam ona bir kez daha göz attı.
Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de
sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden
geçirmişti.Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda,
adam dükkandan dışarı fırlayıp:
- Küçükk!. diye
seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!.
Çocuk, ona dönerek:
- Gerçekten çok
güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik.
- Bence önemli değil!.
diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki!. Kiminin eli eksik,
kiminin de bacağı. Kiminin de aklı ya da vicdanı.
Küçük çocuk, bir şey
söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
- Keşke vicdanımız
eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi.
Çocuğun kafası iyice
karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
- Anlayamadım!. dedi.
Neden öyle olsun ki?
- Çok basit!. dedi,
adam. Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa, problem değil. Zaten
orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha
fazla mükafat görecekler...
Küçük çocuk, bir kez
daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi. Adam,
vitrine işaret ederek:
- Baktığın ayakkabı,
sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?
Çocuk, başını yanlara
sallayıp:
- Üzerinde 30 lira
yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!.
İndirim sezonunu,
senin için biraz öne alırım!. dedi adam. Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen
bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder. Çocuk biraz düşünüp:
Ayakkabının diğer teki
işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?
- Amma yaptın ha!.
diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım.
Küçük çocuğun aklı, bu
sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
- Üstelik de
öğrencisin değil mi? diye sordu.
- İkiye gidiyorum!.
diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.
- Tamam işte!. dedi
adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık
payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!.
Ayakkabıcı, çocuğun
şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği
modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp
döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı
eskiyi göstererek
- Benim satış işlemim
bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum.
- Şaka mı
yapıyorsunuz? diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir
ayakkabı, para eder mi?
- Sen çok câhil
kalmışsın be arkadaş.. dedi, adam. Antika eşyalardan haberin yok her halde. Bir
antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az
30- 40 lira eder.
Küçük çocuk, art arda
yaşadığı şokları, üzerinden atabilmiş
değildi.Mutlaka bir
rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen
avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık
banknotu geri vererek:
- Bana göre 20 lira
yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya!..
Adam onu kıramayıp
parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.
Her nedense içi içine
sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu
bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç
duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:
- Babam haklıymış!.
dedi. 'Sakat olduğum için, üzülmeme hiç gerek yok!'
demişti.
* Her Rüzgar Savuracak
Bir Toz bulur,
* Her Hayat Yaşanacak
Bir Can Bulur,
* Her Umut
Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
* Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir
Abdulhakim Fırat