Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Para, iktidar, güç


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 25 Mart 2016
Geçerli Tarih: 27 Nisan 2024, 13:35
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22818


Para, iktidar, güç
 
Türk dil kurumunun yayımladığı Türkçe sözlükte para bir "değer"aracı ve değer ölçüsü olarak kullanılmak için devletçe bastırılan maden yada kağıt akçe"olarak tanımlanmış yani klasik anlamında para değer birimi ve araç olarak değerlendirilmiş paranın sağladığı imkanlar her zaman önemliydi.
 
Anonim bir özdeyiş de dile getirildiği gibi, " paranın mutluluk getirmediğine inananlar nerede alış veriş yapacağını bilmeyenlerdir.Ancak geçmişte paranın anlamı ve yeri bu günkünden çok farklıydı. 
 
Eskiden paradan ulu orta söz edilmesi adaba Uygun görülmezdi,domatesin ya da patatesin pazarda daha ucuz olup olmadığı gibi konuların sohbet aracı olmaktan öte bir anlamı yoktu;mülk edinme isteği kitle histerisine dönüşmemişti,kiralar zaten makuldü.
 
Yoksullar bile paradan pek söz etmezdi,onurluydular.
 
Büyüklerimizin anlattığı ayakkabı pençelenir,giysiler yamanırdı sessizce;aristokrasinin olmadığı,zenginle fakirin aynı eğlenceyi,hatta bazen aynı sofrayı paylaşabildiği bir kültürden geliyorduk.  
 
İktidar o zamanda önemliydi ama para, iktidar ve güç bu günkü kadar birbirine geçişmemişti.
 
Arada bir miras çekişmelerinin duyulduğu olurdu ama yalnızca "yakınma kültüründen olanlar parasızlıktan şikayet ederdi ki; bu olgu genellikle duygusal dünyaların fakirliğinden kaynaklanır.Ancak gönül fukaralığından parayla ödünlenmeye çalışılması bugünkü kadar yaygın değildi.
 
Parasızlıktan yakınma daha çok dünyası sığlaştığı için parası olduğu halde yokmuş gibi davranan yaşlı insanlarda görülürdü.
 
Her şeyin fiyatını bilip değerini bilmeyen değerler ve erdemler sistemleri paradan başka gerçek tanımayan güruhlar ve avaneleri iktidar yakınları, ahlakı olmayanların dini argümanları referans göstererek oy devşirmeleri sonucunda iktidar olmaları her yerde ve her şeyde para gören zihniyet insani ilişkilere ticaret olarak bakarsa dün iktidara taşıyan din arkadaşını terörist yapmaz mı?
 
Tanığı değil miyiz!   
 
İktidar ile iş birliği,güç birliği yapmayan hangi müteahhit kar marjını artırabildi?  
 
Bakın AKP iktidarına getirdiği ahlak anlayışında ilerlediğimiz yol aldığımız mesafe Melih Gökçek'in çocuk yurdu müdürü iken yapılanlar ile Ensar vakfı arasındaki mesafe kadar!
 
Çocuk tecavüzünde ise bir kereye mahsus mübah gören zihniyet, benim malım artarsa bilin ki haram para katılmıştır diyerek siyasete başlayıp dünya zenginleri arasında yer alan şahsiyet, baldırdan zehiri olsada Kürt sorununu çözeceğim diyerek yatıp kalkan sonrada yaşam alanlarını dümdüz eden, şahsiyet elbetteki tutarsızlık ve dün dündür zihniyeti ile ilkesizlik, ahlak fakirliği, vefasızlık ve kar ortakları ile mutlu mesut şirket gibi yönetilen devlet...  
 
Güç iktidarda ve ne yazık ki halk edilgen, pasif ve sinmiş durumda iki bomba patlıyor onlarca masum, mazlum insan ölüyor,halk evinden korkudan çıkamıyor, gündemden hasıraltı edilen Reza Zarrab yolsuzluğu bataklığı gündeme getirilmiyor.
 
A.B.D deki savcı Türkiyede ki savcılardan daha mı duyarlı,üstünlerin hukuku olmasa ve halktan gerçekler saklanmasa bu kadar insanı itibarsızlaştıracağım bana muhalefet olanları hayvandan beter hale getireceğim demek suç değil mi?
 
Bir cumhurbaşkanı bu sözleri sarfetmeye utanmayacak, biz insanlık onur hakkımızı aramaya utanacağız...!
 
Kürtlerin kanı ile duş alacağım diyen çete lideri Sedat Peker ırkçılık yaptığı için yargılanmayacak bilakis vatanperver olarak sunulacak bizler sinip korkacağız...
 
Mazlum ve mağdur halkın yanında yer aldığımızda, kan dursun, barış sürsün dediğinizde terörist olma potansiyeli taşıyacaksınız.
 
Böylesi vahim durum yanmamıştı memlektimizde bizler kardeşlik ve barış projesinde yer almanın onurunu her daim taşıyacağız dün taşıdığımız gibi, ancak hep böyle mi gidecek pireler devleri hep mi yutacak ? 
 
Hep güçlü mü kazanacak! 
  
Hep para mı yenecek? 
  
İnsanlar ...insanlık bir kez olsun gülmeyecek mi ?   
 
Askari ücretlinin, emeklinin kaderi “ecelimle ölebilirsem, şükredeceğime mi dönüşmeli?
 
Barış isteyen öğretim görevlilerinin yeri tek kişilik karanlık hücre mi olmalı? 
 
Bizler siyaseti yarınlarımız,çocuklarımız,geleceğimiz için yapamayacak mıyız?
 
Ahlak,erdem,vicdan,namus,şeref,haysiyeti para ile takas etmeyenlerin ederi hiç mi kalmadı?
 
İnsanlık bomba kurbanı olmadığına şükreder durumda mı olmalı; yoksa istikrar dediğiniz bu muydu?
 
Şirket hissesi olmayanın yaşamaya hakkı kalmamalı mı?
 
Paradan anlamayan herkes ölmeli mi?     
 
Bu halk bunları hak edecek kadar kötü değil, bizler böyle yönetilmeyi hak etmiyoruz. 
 
İyilik kazanmalı,haklı kazanmalı, insanlık kazanmalı,kan durmalı,barış kazanmalı. 
 
Kalem utanıyor,kağıt utanıyor bunları yazarken ama yine de umudu büyütmeye devam edelim.

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster