Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Eğitim-İş Sendikası anket sonuçları
Kategori: Eğitim
Eklenme Tarihi: 28 Aralık 2015
Geçerli Tarih: 30 Nisan 2024, 23:07
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22385
ÖĞRETMENLER BORÇLU
Eğitim-İş’in 24 ilde 833 öğretmenle görüşerek yaptığı
“Öğretmenlerin borç durumlarına ilişkin öğretmen görüşleri” adlı araştırma
sonuçları öğretmenlerin ekonomik açıdan yaşadığı sıkıntıları ortaya koydu.
Ankete katılan öğretmenlerin
yüzde 71’i kredi kartına, yüzde 74’ü bankaya, yüzde 43’ü esnafa, yüzde 36’sı
ise şahıslara borcu olduğunu belirtirken, yüzde 46’sı annesinden ve babasından
maddi destek alıyor. Borçla geçinmek zorunda kalan öğretmenlerin yüzde 29’u ek
iş yapıyor, sinemaya, tiyatroya, tatile gidemiyor, yüzde 7’si maaşına en az bir
kez icra geldiğini kaydediyor. Araştırma sonuçları öğretmenlerin yüzde 73’ünün
gelecekten ümitli olmadığını ortaya koyarken, yüzde 80’i özgürce fikirlerini
açıklayamadığını, yüzde 70’i de siyasi baskı hissettiğini söylüyor.
Araştırmanın dikkat
çeken sonuçları şöyle:
SONUÇLAR
1. Araştırmaya katılan
öğretmenlerin %70’i il merkezinde, %24’ü ilçe merkezinde, %6’sı ise belde ya da
köyde çalıştığını belirtmiştir.
2. Araştırmaya katılan
öğretmenlerin %48’inin kadın, %52’sinin ise erkek olduğu görülmektedir.
3. Öğretmenlerin %29’u
ek iş yaptığını belirtmiştir.
4. Öğretmenlerin
%46’sı annesinden, babasından, birinci derece yakınlarından ya da
arkadaşlarından maddi yardım aldığını belirtmiştir.
5.Öğretmenlerin %77’si
tatilini evinde ya da köyünde geçirdiğini belirtmiştir.
6. Öğretmenlerin %74’ü
herhangi bir bankaya borcu olduğunu, borcu olanların %68’i borcunun 10.000
TL’den fazla olduğunu belirtmiştir.
7. Öğretmenlerin %71’i
kredi kartı borcu olduğunu, borcu olanların %69’u borcunun 0-5.000 TL arası
olduğunu belirtmiştir.
8. Öğretmenlerin %43’ü
esnafa borcu olduğunu, borcu olanların %51’i 0-5000 TL arası, %28’i ise
5000-10.000 TL arası borcunun olduğunu belirtmiştir.
9. Öğretmenlerin
%36’sı şahıslara nakit borcu olduğunu, borcu olanların %45’i 0-5000 TL arası,
%27’si ise 5000-10.000 TL arası borcunun olduğunu belirtmiştir.
10. Öğretmenlerin
%40’ı ev kredisi ödediğini belirtmiştir.
11. Öğretmenlerin
%27’si taşıt kredisi ödediğini belirtmiştir.
12. Öğretmenlerin %3’ü
maaşında icra olduğunu belirtmiştir.
13. Öğretmenlerin
%7’si maaşına en az bir kez icra geldiğini belirtmiştir.
14. Öğretmenlerin
%32’si her ay borç para bulması gerektiğini belirtmiştir.
15. Öğretmenlerin
%21’i çocuklarının eğitimi için kredi çektiğini ifade etmiştir.
16. Öğretmenlerin
%49’u maaşının düşük olması nedeniyle son bir yıldır tiyatroya gidemediğini
belirtmiştir.
17. Öğretmenlerin
%42’si maaşının düşük olması nedeniyle son bir yıldır sinemaya gidemediğini
belirtmiştir.
18. Öğretmenlerin
%72’si haftada bir kez ailesi ile birlikte yemeğe gidemediğini belirtmiştir.
19. Öğretmenlerin
%80’i herhangi bir otele tatile gidemediğini belirtmiştir.
20. Öğretmenlerin
%66’sı maaşının düşük olması nedeniyle gazete, dergi ve kitap alamadığını
belirtmiştir.
21. Öğretmenlerin
%73’ü gelecekten ümitli olmadığını belirtmiştir.
22. Öğretmenlerin
%80’i özgürce fikirlerini açıklayamadığını belirtmiştir.
23. Öğretmenlerin
%70’i siyasi baskı hissettiğini belirtmiştir.
24. Öğretmenlerin
%82’si okul yöneticilerinin siyasi iktidarın etkisi ile atandığını belirtmiştir.
Araştırma sonuçlarını
değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir’in açıklaması şöyle:
Ulu Önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri’nin kendisine
verdiği “Başöğretmen” ünvanını kabul etmesinin de yıldönümü olan 24 Kasım
tarihi, 1981 yılından itibaren Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu
vesileyle Başöğretmenimiz Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerimizin
Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz.
Atatürk, ulusal
bütünlüğümüzün kurulmasında ve geliştirilmesinde, Türkiye’nin çağdaşlaşmasında
en önemli görevi öğretmenlere vermiştir. O’nun; “Ulusları kurtaranlar, yalnız
ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus
adına alma yeteneğini kazanmamıştır. Ona basbayağı bir topluluk denir, ulus
denemez. Bir topluluğun ulus olabilmesi için kesinlikle eğiticilere,
öğretmenlere gereksinimi vardır” sözleri bunun en güzel örneğidir.
Ancak öğretmenlerin
toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden
bugüne geçtiğimiz yıllar içinde sürekli gerilemiştir. Özellikle AKP iktidarı
döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim
yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi
kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesi, eğitimin dini referanslara göre
şekillendirilmek istenmesi öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da
derinleştirmiştir.
Aday öğretmenin
yetiştirme süreci siyasallaştırılarak çökertilmiş, öğretmenliğin saygınlığı da
bundan büyük zarar görmüştür. Son yıllarda siyasi iktidar tarafından
öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve tutumların süreklilik
kazanması, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının kurulması, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini
artırmıştır. Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık
problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır. Yine siyasi iktidar 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu’nda yapmayı planladığı değişiklikler ile iş
güvencesinden yoksun bir kamu istihdamı oluşturmayı amaçlamakta, esnek ve
kuralsız çalışma uygulanmak istenmektedir.
Tamer Özlü Eğitim-İş
Trabzon Şube Başkanı