Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Yrd. Doç.Dr.Enver Mahir GÜLCAN yazdı
Kategori: Sağlık-Beslenme
Eklenme Tarihi: 21 Ekim 2015
Geçerli Tarih: 19 Mayıs 2024, 18:22
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22132
Balık yağının
faydaları!
Yağ asitleri, yağın
doymuşluk derecesini gösteren farklı uzunluktaki karbon zincirinden oluşan
trigliseritler olduklarından hem kompleks yağların önemli bir parçası hem de
kendisinden kolayca enerji sağlanan bir kaynaktır. Doymuş ve doymamış yağ
asitleri olarak iki çeşittir. Doymamış yağ asitleri de tekli ve çoklu doymamış
yağ asitleri (ÇDYA) olarak iki gruba ayrılır. Linoleik ve linolenik asit
ÇDYA’dir. Vücutta yapılmadıklarından mutlaka dışardan besinlerle alınmaları
gerekir. ÇDYA omega-3 ve omega-6 yağ asitleri olmak üzere iki ana grupta
toplanır. Omega-3 yağ asitlerinin çoğunluğu alfa-linoleik asittir. Alfa-linoleik
asit vücutta eikosapentaenoik aside (EPA) ve dokosaheksaenoik aside (DHA)
dönüşür.
Omega-3 yağ asitleri
soğuk su balıklarında bol miktarda bulunmaktadır. Balık yağlarının esasını
oluşturan EPA ve DHA besin zinciri yoluyla deniz ürünlerinde birikmektedir.
Karada yetişen bitkiler genellikle omega-6 yağ asitleri üretmekle beraber,
belirli bazı deniz ve tatlı su bitkileri (özellikle algler ve soğuk su
bitkileri) omega-3 yağ asidi üretirler. Beş veya daha fazla çift bağ içeren
onega-3 ÇDYA, yüksek doymamış yağ asitleri (YDYA) olarak isimlendirilir ve
balıklar temel olarak insanlar tarafından tüketilen YDYA’nin tek kaynağıdır.
Omega-3 yağ asitleri
vücutta sentezlenmedikleri için mutlaka besinlerle dışarıdan alınmalıdır.
Balıklardaki yağ oranı ile yağ asitlerinin dağılımı türlere, vücut bölgelerine,
beslenmeye, avlanma avlanma mevsimine ve cinsiyet gibi çeşitli faktörlere bağlı
olarak değişebilir. Buna göre balıklardaki yağ oranı % 1 ile % 20 arasında
olabilir. Kabuklu deniz ürünlerinde ise yağ oranı % 1’den daha az miktarda
bulunur. Balık türüne göre omega-3 miktarı da farklılık gösterir. Özellikle
derin denizlerde yaşayan ve siyah etli olan balıklarda bu oran daha yüksektir.
Somon, sardalya, uskumru, ton balığı gibi balıklar omega-3 yönünden oldukça zenginken,
kültür balıklarında omega-3 miktarı biraz daha düşüktür. Ancal omega-3 yönünden
zenginleştirilmiş yemlerle beslenen kültür balıklarında doymamış yağ asit miktarı
da yüksek bulunmaktadır.
Balık yağı ve ana
içeriğini oluşturan omega-3 yağ asitleri sayesinde;
Trigliseritler ve
kolesterol düşer, böylece ateroskleroz ve buna bağlı kalp hastalıkları, kalp krizi
ve akut inme riski azalır.
Bağışıklık sistemi
güçlenir
Kansere karşı koruma
sağlanır
Beyin, retina, sperm,
cilt hücreleri güçlenir
İnsülin kullanımını
artar (diyabet için faydalı)
Kanı inceltir ve
akışını kolaylaştırır, kanın pıhtılaşmasını önler
Yangı önleyici
etkisiyle romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar
Anne-bebek sağlığında
rolü:
Omega-3 yağ asitleri,
anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimine aşağıdaki şekillerde yardımcı
olabilir:
Bebeğin beyin ve retina
gelişiminin desteklenmesi
Erken doğum riskini
azaltılması
Hamilelik süresinin ve
bebeğin doğum ağırlığının artırılması
Doğum sonrası
depresyonundan korunulması
Omega-3 yağ asitleri
ayrıca çocuğun matematik zekasının geliştirilmesine, okuma, telaffuz ve yazma
beceresini artırılmasına yardımcı olabilir.
Zihin sağlığında rolü:
Omega-3 yağ asidinin
beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasındaki etkileri yapılan pek
çok araştırmada ortaya konmuştur. Omega-3, beyin ve sinir sisteminde başlıca
aşağıdaki şekillerde yardımcı olabilir:
Depresyon tedavisini
desteklemesi
Bunama ve Alzheimer
hastalığı riskinin azaltmasına yardımcı olması
Ruh hali,
konsantrasyon, bellek, dikkat ve davranış bozukluklarına karşı yardımcı olması
Saldırganlık azaltmaya
ve sakinleştirmeye yardımcı olması
Mizaç, tepkisellik ve
kişilik üzerinde olumlu etkisi olması
Göz sağlığında rolü:
Yüksek doz omega-3
alımı gözde yaşa bağlı olarak gelişen sarı nokta hasarları riskini
önleyebilmektedir. Omega-3 yağ asitleri eksikliğinde, retinada görme fonksiyonunun
azaldığı tesbit edilmiştir.
Kemik-eklem sağlığında
rolü:
EPA ve DHA’nın
antienflamatuar etkisi vardır, ayrıca kas-iskelet sistemi ve bağışıklık sistemi
üzerinde faydalı etkileri bulunmaktadır. Omega-3 kemik ve eklem sağlığında
başlıca aşağıdaki şekillerde yardımcı olabilir:
Kemiklerde kalsiyum
toplanmasına destek olarak güçlenmelerinin sağlanması
Eklem iltihabı ve
kıkırdağa zarar veren enzim aktivitesinin azaltılması
Eklemlerde hassasiyet
ve sabah sertliğinin azaltılması
Romatoid artritli
hastada ilaç ihtiyacının azaltılması
Kalp-damar sağlığında
rolü:
Yapılan
araştırmalarda, omega-3 yağ asitlerinin dengeli alımının özellikle kalp ve
damar hastalıkları açısından yararlı olduğu vurgulanmaktadır. Omega-3
tüketenlerde koroner kalp hastalığına bağlı ölümler daha düşük bulunmuştur.
Omega-3, kalp ve damar sağlığında başlıca aşağıdaki şekillerde yardımcı
olabilir:
Kalp damar hastalığı
riski olanların ya da bu hastalığa yakalanmış olanların kalp sağlığını korumaya
yardımcı olması.
Damar sertliği
oluşumunun yavaşlatılması
Trigliseritlerin kan
düzeyini düşürülmesi
Kalp hastalıklarında
"kötü kolesterol"ün (LDL) düşürülüp, "iyi kolesterol"ün
(HDL) artırılması.
Kalp krizi sonrası
felç, ikinci bir kalp krizi ya da ölüm riskinin azaltılması
ÇDYA’leri olan omega-3
ve omega-6 yağ asitleri, insan sağlığı için belli bir oran içinde
kullanılmalır. Omega-6 yağ asitlerinin çoğunluğu linoleik asittir ve mısır özü,
soya fasülyesi, pamuk ve ayçiçeği yağı omega-6’dan zengin besinlerdir. Linoleik
asit vücutta serbest radikal oksidasyonuna, yani hücreleri yıpratan, eskiten
serbest oksijen radikallerinin oluşumuna eğilimli olduğundan günlük toplam
kalorinin % 10’unu geçmemelidir. Omega-6 ve omega-3 yağ asitlerinin hangi
oranlarda alınması konusu halen tartışmalı olmakla birlikte mümkün olduğunca
omega-3’ü artırıp omega-6’yı azaltmak günümüzde kabul gören görüştür.
Balık yağının temel içeriğini oluşturan EPA ve DHA, omega-3 yağ asitlerinin ana komponenti olan alfa-linoleik asidin vücuttaki metabolitleri yani son ürünleridir. Bu nedenle balık yağı kullanımı pratikte omega-3 yağ asidi kullanımı ile eş anlama gelmektedir ve vücut gelişimindeki rolleri ve sağlığımız üzerine etkleri de balık yağı ile aynıdır. Bunun dışında uzun zincirli ÇDYA (UZÇDYA) içinde en önemlilerinden biri de DHA’dır. Özellikle prematüre bebeklerde hem UZÇDYA depoları azdır hem de yapımları yetersizdir. Bu nedenle bebek mamaları ile beslenen çocuklardaki UZÇDYA düşük saptanmıştır. Anne sütü ile beslenen prematüreler anne karnındaki gereksinimlerini karşılayacak kadar DHA alırlar. Bu nedenle özellikle prematüre bebeklerin beslenmesi kendi annelerinin sütleri ile yapılmalıdır. Son yıllarda UZÇDYA’lı mamalar da üretilmeye başlanmış ve içerikleri anne sütüne yakınlaştırılmaya çalışılmıştır. Anne sütündeki UZÇDYA annenin beslenme şekliyle yakından ilişkilidir. UZÇDYA ile bebeklerin zihinsel fonksiyonları arasında yakın bir ilişki bulunmuştur.
Yazan : Yrd. Doç.Dr.Enver
Mahir GÜLCAN