Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 04 Ağustos 2015
Geçerli Tarih: 06 Mayıs 2024, 06:29
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=21763
OL DEMEKLE OLMUYOR MUŞ!
Demek ki ferman
buyurmakla olmuyormuş; Anayasa Mahkemesi dershanelerin kapatılmasıyla ilgili
yasayı iptal etti. Kapattım demekle kapatılamıyormuş.
Ülkemizde eğitimin her
alanında sorun var, dershaneler de bunlardan birisi.
Türkiye’de eğitim tam
bir yaz- boz tahtası.
Dershaneleri başlı
başına tartışabiliriz ancak paldır kültür kapatamayız. Öncelikle var oluş
nedenlerini iyi analiz etmeliyiz.
Dershanecilik neden
bir sektör haline geldi? Dershaneleri yaşatan gerçeklerimiz nelerdir? Neden
veliler, gerektiğinde boğazlarından kısarak bu kurumlara avuç avuç para
yatırırlar?
Çocuğunu dershaneye
vermek nasıl bir sosyal baskı haline geldi?
Bu ve benzeri
soruların cevaplarını gerçekçi bir analizle değerlendirmeden dershaneleri
kapatamazsınız.
Kapatırsınız,
kapattığınızı sanırsınız ancak bu kurumların faaliyetleri bir şekilde devam
eder. Bu defa özel dersler, özel hocalar devreye girer ve bu çarpık işleyiş bir
şekilde devam eder.
Başbakanlığı döneminde
dershaneleri kapatan Erdoğan’ın yaptığı televizyon konuşmalarında bu konuda
söyledikleri görüş olarak doğru olabilir ama ülke gerçekleri açısından tutarlı
değildir.
Veliler, bu kurumlara
dünya kadar para veriyorlar. Dünya kadar para veriyorlar ancak çocukları yine
de üniversiteye giremiyor. Okullar varsa dershaneler neden var, dershaneler
varsa okullar neden var?
Çok doğru bir soru
ancak bu sorunun cevabı dershaneleri kapatmak değil.
Siz okullarınızda
yeterli eğitimi verip o çocuklara ve ailelerine yeterli özgüveni sağlayın, bakın
bakalım bir öğrenci dershaneye gidiyor mu?
Dershaneler
kendiliğinden kapanır zaten…
Ama bu gerçeği
görmezlikten gelerek, tez zamanda kapatıla diye ferman buyurursanız dershaneler
kapatamazsınız.
Yani liselerin kapısına Anadolu lisesi
yazmakla o okullar bir gecede Anadolu lisesi olmuyor.
Her ile üniversite
açtık demekle o illere açtığınız kurumlar üniversite olmuyor.
Adalet ve Kalkınma
Partisi’nin başarısız olduğu alanlardan birisi de eğitim alanıdır. Onlar ol
demekle her şeyin olacağını sanıyorlardı.
Şimdi ne yaparlar
bilmiyorum ama öncelikle dershanelerle ilgili neden- sonuç ilişkisi üzeride
gerçekçi bir çalışma yapmalılar. Dershanelerin varlığını sağlayan nedenleri
ortadan kaldıracak politikalar üretmeliler.
Dershanelere ihtiyaç
duyulmayan bir eğitim düzeyi ortaya koyarak velilerin dershanelere oluk oluk
para akıtmalarının önüne geçmeliler. Bunu özellikle devlet okullarındaki eğitim
kalitesini yükselterek yapmalılar.
Üniversite giriş
sistemini değiştirerek sağlamalılar.
Devlet bunları
sağladığında o kurumlar zaten kendilerini dönüştürme yoluna gideceklerdir.
Gereksiz kavgalara ve sürtüşmelere gerek yok, devlet okullardaki eğitim
kalitesini artıracak önlemleri alır ve gerekli yatırımları yaparsa sorun kökten
çözülecektir.
Bundan hem öğrenciler,
hem aileler hem de ülkemiz kazançlı çıkacaktır.
Geçmişte benzer
uygulamaları çok yaşadık ancak bunların bazıları yargıdan döndü, bazılarını da
yine aynı hükümet değiştirmek zorunda kaldı. İktidarın en büyük yanlışı ise
kendilerini her şeyin üstünde görmeleri oldu.
Ol deyince her şeyi
olacak zannettiler. Demek ki olmuyormuş!