Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Ey benim MHP'li kardeşim.Türklüğü sadece "bacak arasına" indirgediğinin farkında değil misin!..
Kategori: Güncel
Eklenme Tarihi: 05 Temmuz 2015
Geçerli Tarih: 05 Mayıs 2024, 18:11
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=21631
Bozkurt mu? Mankurt
mu?
Türk Bayrağı’nın
yakılmasını, göklerden/direklerden indirilmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Türk kimliğinin-kavramının Anayasa’dan
çıkarılmak istenmesini protesto ettin mi?
Hayır!..
Devlet nişanından, devlet kurumlarından
Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Andımızın kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Atatürk heykellerinin parçalanmasını protesto
ettin mi?
Hayır!..
23 Nisan, 19 Mayıs milli bayramlarının
kaldırılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Bu ülkenin parsel parsel özelleştirme adı
altında satılmasını protesto ettin mi?
Hayır!..
Soma katliamını protesto ettin mi?
Hayır!..
Doğa katliamlarını protesto ettin mi?
Hayır!…
Kaçak Sarayı protesto
ettin mi?
Hayır!..
Kuzey Irak’ta Türkmenlerin katledilmesini
protesto ettin mi?
Hayır!..
Süleyman Şah Türbesi’nden kaçılmasını protesto
ettin mi?
Hayır!..
Ülkenin parçalanma
projelerini protesto ettin mi?
Hayır!…
Peki neyi protesto
ettin?
Sadece… Bu ülkenin yüz
akı sanatçısı Bedri Baykam‘ı protesto ettin..!
Beyoğlu Piramid Sanat Galerisi’nde Almanya,
Fransa, Japonya ve ABD’den sanatçıların eserlerinin de yer aldığı “Çırılçıplak”
başlıklı sergiyi “ahlaki değerlere” aykırı bulup Taksim‘e sokağa çıktın!
“Bizler; Türk
Milliyetçileri, Türk İslam Ülkücüleri, Türk milletinin ahlak değerleri ile ters
düşen ve sanat adı altında perdelenmek istenen bu çirkin sergiyi kabul
edemeyiz.”
Demek:
Türk kavramının yok
edilmesi, Türk bayrağının yakılması, Atatürk heykelinin parçalanması,
Andımız’ın- ulusal bayramlarımızın kaldırılması, “ahlaki değerlere” uygunmuş ki
sesin çıkmadı!..
Ey benim MHP’li
kardeşim…
Türklüğü sadece “bacak
arasına” indirgediğinin farkında değil misin!..
Bak sana ne anlatacağım..?
Kimin ahlakı?
Bu yazacaklarımı
MHP’nin “parti okulu“nda bulamazsın.
Unutturdular sana çünkü…
Gagavuz Türk‘ü,
Hıristiyan’dır.
Yunanistan’daki Karaman Türk’ü de,
Hıristiyan’dır.
Karaim ya da Hazar Türk’ü, Yahudi‘dir…
Altaylar,
Tengrici’dir.
Saha-Yakut Türkleri Şaman‘dır.
Uygur Türk‘ünün kimi
Budist’tir.
Azeri Türk’ü ya da İran Türk’ü Şii‘dir.
Anadolu Türkmen‘i
Alevi’dir.
Ne sandın?
“Türk milliyetçisi”
denilince aklına sadece Müslüman Sünni mi geliyor?
“Türk milliyetçiyiz”
diyerek kimin ahlakını kime dayatıyorsun?
Bak kardeşim!
Dünyada ilk “Türk Derneği”,
Macaristan-Budapeşte’de 1908 yılında açıldı. Üniversitelerde ilk Türkoloji
kürsüsü 1870 yılında Budapeşte’de kuruldu.
Macar Türklerini bilir misin? Turan fikrinin nereden doğduğunu sanıyorsun?
Bugün…Sadece Devlet Bahçeli‘yi bilmekle olmaz
Gabor Vona‘yı da bileceksin!
Hâlâ Necip Fazıl mı okuyorsun; oysa Attila
Jozsef‘i okumalısın!
Hadi Yusuf Akçura’yı, Sultan Galiyev’i
bildiğini düşüneyim; Turar Rıskulov‘u ya da Ethem Nejat‘ı bilir misin?
Sahiden “sağ” nedir, “sol” nedir hiç kafa
yordun mu?
Tarihindeki Türk milliyetçi hareketler
sömürgeciliğe karşı çıkarken, senin neoliberalizme/ vahşi kapatilizme karşı
neden hiç sesin çıkmıyor?
Evet sen kardeşim!..
“Türk milliyetçileri”
adını kullanarak kimin ahlakını dayatıyorsun?
Kızma bana…
Bak sana bir Türk efsanesini hatırlatayım.
Aytmatov uyarısı
Cengiz Aytmatov’u
bilirsin.
Kırgız Türk’ü…
Türk birliğinin yılmaz
savunucusu.
Dünya edebiyatına armağan ettiğimiz Lenin
ödüllü usta bir kalem…
1980 yılında yazdığı
bir romanı var: “Gün Olur Asra Bedel”
Okudun mu? Kişinin, öz
köküne yabancılaşmasını anlatır. Bunu Türk “Mankurt Efsanesi”ne dayandırır.
Şöyle….
Juan-Juan adlı barbar
bir toplum, tutsak ettiği kişileri işe yarar köleler haline getirmek için
belleklerini silerek “mankurt” haline getirirmiş..!
Bir insanı “mankurt”
yapmak istediklerinde bak ne yaparlar:
- Tutsak kişinin
saçları iyice kazınıyor,
- Kafasına devenin
boyun derisi gerdirilerek geçiriliyor,
- Tutsak başını
yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanıyor,
- Yürek parçalayan
çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde sıcak
güneş altında dört beş gün aç susuz bırakılıyor,
- Sıcağın etkisiyle
deve derisi büzülüyor ve bir mengene gibi kafayı sıkıştırıyor,
- Deve derisinin artık
kafa derisiyle bütünleşmeye başlamasıyla kazınan saçlar yeniden uzamaya
başlıyor,
- Fakat, deri kafaya o kadar yapışıyor ki,
zaten sert olan deve derisi sıcağın etkisiyle iyice sertleşiyor ve uzayan
saçlar deriyi delip uzamasına devam edemiyor,
- Bu nedenle saçlar kafanın dışı yönünde
değil, içine doğru uzamaya başlıyor,
- Sıcaktan büzüşen
deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan
saçların kafatasını delip, beyne doğru ilerlemesiyle tutsak büyük acılar çekiyor,
- Beşinci günün
sonunda tutsakların çoğu ölüyor,
- Sağ kalan tutsak
zamanla kendine geliyor; yiyip içerek gücünü toparlıyor.
- Ama o artık bir
insan değildir; ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan “mankurt” olmuştur. Artık
hafızası yoktur…
Kim olduğunu, hangi
soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmez hale geliyor.
Düşünememektedir…
İnsan olduğunun
farkında değildir. Ağzı vardır, dili yoktur; kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir
tehlike arz etmeyen bir köledir sadece.
Bilinci,benliği olmadığı için, sadece
efendisine boyun eğen bir köle…
Evet… Mankurt, için
önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmektir…
Hikaye budur…
Akıl yoksunluğunu
ifade eden “mankurtlaşma” artık bir
kavram olarak kullanılmaktadır.
Anadolu’da “mankafa” derler!..
Kimbilir…
Belki de…
Cengiz Aytmatov
“Bozkurtları” uyarmak istemektedir…
Anlayana…
Bir kardeş mektubudur bu…
Haber : Soner Yalçın - Sözcü