Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Elif Çakır,hem Yiğit Bulut'a hem de eski patronu Ethem Sancak'a salladı
Kategori: Haber
Eklenme Tarihi: 21 Mayıs 2015
Geçerli Tarih: 02 Mayıs 2024, 10:34
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=21260
Yandaş mahalle karıştı!
Kabataş yalancısı Elif Çakır,hem Yiğit Bulut'a hem de eski patronu Ethem Sancak'a salladı.
Adı sürekli “Kabataş saldırısı”nın kahramanı Zehra
Develioğlu ile yaptığı röportajla anılan yandaş gazeteci Elif Çakır, Twitter
hesabından Yiğit Bulut ve Ethem Sancak’a çaktı.
Yiğit Bulut’un “son mermi”ye kadar Erdoğan’ı koruyacağına
dair sözlerine ve Ethem Sancak’ın Erdoğan için söylediği “gördükçe de aşık
oldum” sözlerine göndermede bulunan Çakır, bu söylenenlerin “kötü bir kabus”
olmasını diledi ve şunları yazdı: “‘Aşktı’ ‘Mermiydi’… Bütün bu şuursuzluklar
bir kabus olsun Allah’ım.. Uyanalım ve kötü kabustu diyelim…”
Erdoğan’ın fedaisi Yiğit Bulut
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomiden sorumlu
başdanışmanı Yiğit Bulut,fedailiğe soyundu.
Mısır’ın devrik lideri Muhammed Mursi hakkında verilen idam
kararı haberinin sunuluş tarzı üzerine Erdoğan ve çevresinin nefreti bitmiyor.
Diken’de yer alan habere göre Cumhurbaşkanı’na dün bir
başyazıyla seslenen Hürriyet’e son olarak ‘başdanışman’ Yiğit Bulut yanıt
verdi. Canlı yayında, iki ruhsatlı silahı yüzlerce de mermisi olduğundan dem
vuran Bulut, “Ben ölmeden, beni vurmadan, ben asılmadan bu ülkenini seçilmiş
cumhurbaşkanına kimse elini süremez” diye konuştu.
‘Milyonlar şehit olmadan cumuhurbaşkanı şehit olmaz’
Bunu ‘Yiğit Bulut’ olarak söylemediğini, kendisi gibi
milyonlarca vatandaş olduğunu savunan Bulut, şöyle devam etti: “Bırakın öyle
gazeteden sana sesleniyorum diye mektup yazmak, bırakın aşağılamak, bırakın
hakaret etmek, bırakın yurt dışında pazarlık yapmak, 2023 Türkiyesi’ne inanan
milyonlar şehit olmadan cumhurbaşkanı şehit olmaz.”
Bulut, “Varsa cesareti olan, varsa denemek isteyen hodri
meydan!” sözleriyle ekranlardan ‘meydan okudu’.
Ethem Sancak’tan Erdoğan’a ilan-ı aşk
ES Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak,AKP döneminde
‘medya’ya girdi.
Devletin el koyduğu Star, Akşam ve Güneş gazetelerini satın
aldı. Son olarak “Anam, babam, eşim ve çocuklarım Erdoğan’a feda olsun” diyen
Sancak, dün de kendi gazetesi Star’a tam sayfa röportaj verdi ve Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan’a olan aşkını bir kez daha anlattı. Erdoğan’ı ‘300 yılda bir
Allah’ın nasip ettiği liderlerden biri’ olarak niteledi. İmzasız olarak
yayınlanan röportajda, Erdoğan’la ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Siirt seçimleri vesilesiyle Siirt’ten başbakan çıksın diye,
dürüstlüğünü, yiğitliğini gördüm, gördükçe de aşık oldum. Doğrusu solculuğum
döneminde Mevlana ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan
sonra gördüm ki böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında oluyormuş. Türkiye’nin
13 yıldaki değişimine bakın. Bu liderin sayesinde oldu. 100 yıldır bu kadar
cesur lider geldi mi? ‘One Minute’i gördüm. 5 bin yıldır İsrailliler kimseden
özür dilemedi. Erdoğan onlara özür diletti.”
Yandaş yazardan Bulut'a sert tepki
Hayrettin Karaman
Yİğit Bulut'a çok sert ifadelerle yüklendi.
Yiğit Bulut'un
"son mermi"ye kadar Erdoğan'ı koruyacağına dair sözlerine ve Ethem
Sancak'ın Erdoğan için söylediği "Gördükçe de aşık oldum"
açıklamasının yankıları sürerken Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman dikkat
çeken bir yazı yayınladı.
"İktidarı ve gücü
temsil edenlerin istişare edecekleri insanları iyi seçmek gibi bir yükümlülük
ve sorumlulukları vardır" diyen Karaman yazısında,"Güç ve iktidar
sahipleri ısrarla yanlarına sokulan,her dediklerini ve yaptıklarını onaylayan
ve öven,bu arada yakınlıktan şahsı için çeşitli şekillerde faydalanan
insanlardan vebadan kaçar gibi kaçmalıdırlar" yorumunu yaptı.
İşte yazısını Başka
söze ne hâcet! cümlesiyle bitiren Karaman'ın yazısından çarpıcı bir bölüm:
Güçlülerle temas
halinde olan insanlar ikiye ayrılır: 1.Güçten ve güçlüden kendileri için
istifade etmek maksadıyla onlara yaklaşanlar (talip olanlar),
2.Hiçbir menfaat
beklemeden hakkı tavsiye ve yapılanları tenkit edenler. Bunlar güçlüye yakın
olmak, onunla temas kurmak için meşru olmayan veya şerefli insanlara yakışmayan
yollara ve aracılara tenezzül etmezler, güçlü isterse, onları arayıp bulursa,
onlarla temas kurarsa vazifelerini yaparlar (bunlar talip değil, matlup
olanlardır).Güçlü onları aramazsa,araya dalkavuk sineklerin ördüğü duvar
girerse onlar yine vazifelerini yaparlar ama güçlünün kulağına,kafasına ve
gönlüne ulaşamazlar.
Allah Teâlâ, iktidar
sahiplerine istişareyi, idareyi danışarak yapmayı emrediyor. İktidarı ve gücü
temsil edenlerin istişare edecekleri insanları iyi seçmek gibi bir yükümlülük
ve sorumlulukları vardır. Gözden düşme, uzaklaştırılma, yıpratılma,
dinlenmediği için nefsine ağır gelme gibi durum ve ihtimallere rağmen daima
hakkı söyleyen ve hakta sebat edilmesini tavsiye eden danışmanlar seçilmelidir.
Yönetici ve güç sahibi
emin kimselerle danışma yaptıktan sonra onların veya bir kısmının tavsiyesine
uymaz, diğer grubun veya kendinin içtihadını uygularsa buna hakkı olabilir, ama
tercihinin gerekçesini açıklamakla yükümüdür. “Size danıştım,ama ben
tavsiyenize uymayacağım,kendi bildiğimi ve tercihimi uygulayacağım,bunun daha
uygun (doğru,hak) olduğuna dair bir açıklama da yapmayacağım” diyemez; derse
istişarenin manası kalmaz,danışılan kişilere de itibar edilmediği anlaşılır.
Güç ve iktidar
sahipleri ısrarla yanlarına sokulan,her dediklerini ve yaptıklarını onaylayan
ve öven, bu arada yakınlıktan şahsı için çeşitli şekillerde faydalanan
insanlardan vebadan kaçar gibi kaçmalıdırlar.
Allah müminlere
dünyada ve ahirette başarılı olmanın dört sırrını açıklamış: İman,namaz (ibadet),hakkı tavsiye ve uygulama,sabrı (nefsin meşru olmayan meyillerine karşı
direnmeyi) tavsiye ve uygulama.
Başka söze ne hâcet!
sözcü