Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 24 Mart 2015
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 16:05
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=20791
CHP ÜYELERİNİ TARİHİ BİR SORUMLULUK BEKLEMEKTEDİR
CHP’de ön seçim günü yaklaşıyor. 29 Mart Pazar günü üyeler, 11 aday adayına oy vererek sıralamayı belirleyecekler.
Söz,partinin asıl sahiplerinde olacak!
Ön seçimler parti içi demokrasi adına önemlidir. Yeter ki üyeler kendi özgür iradeleriyle, bilinçle ve ‘önce partim’ düşüncesi ile hareket edebilsinler…
‘Parti benim’, ‘patron benim’ anlayışının ürünü olan dar kadrocu anlayışlara karşı, partiyi büyütebilecek, halkla buluşturabilecek aday adaylarına destek vermeleri, ‘önce partim’ düşüncesinin bir gereğidir.
CHP’nin 12 Eylül sonrası ilimizde en başarılı olduğu seçim, 1989 Genel seçimleridir. CHP ön seçimde aynı dengeleri kurabilmek ve aynı çalışmayı gösterebilmek zorundadır.
Üye ve oy potansiyeline bakıldığında da bu gerçeklik ortadadır.
Sevilen bir merkez adayı ile hemen onun peşinde çalışkan bir ilçe adayı ve çalışan diğer adaylar ile örgüt, omuz omuza verdiklerinde yeni bir 1989 başarısını yaşamak olanaklıdır.
Ancak CHP’de ‘patron benim’ anlayışı ön seçim öncesi üye iradelerine etki çabaları ile 2019 hesapları yapmaktadır.
Bu aslında aday adaylarının ön seçim sürecindeki yarışında orantısız güç kullanımıdır! 1.ve 2. sıraya kontrol edilebilir isimlerin getirilmesine çalışmaları bunun kanıtıdır.
Oysa bulunduğu konum tüm aday adaylarına eşit mesafede durmasını gerektirmektedir. Bunu yapmak yerine; ilçelere göre iki isimden tekini öne çıkaran yönlendirmeleri, yardımcısı ile bu iki adayı destekleme konusundaki paslaşmaları kamuoyunun dikkatinden kaçmamaktadır.
Bazı adaylara da ‘mavi boncuk’ dağıtarak onları markajda tutmaları da dikkat çekicidir.
Destekledikleri aday adayından teki, kendi ilçesinde, şimdi mensubu olduğu partiye geçmişte yerel seçimleri kaybettirme başarısı (!) göstermiştir. Bu tabanın dikkatinden kaçmadığı için olsa gerek, genel seçimlerde ilçesi ona gereken desteği vermemiştir.
Hatta son yerel seçimlerde AKP li iki aday arasından kolayca sıyrılması beklenirken ancak 3. olabilmiştir. Partisine yine kaybettirmiştir…
Bu başarısızlık asla partinin değildir.
İlçe örgütünün de değildir.Sadece kendisinindir.
Ya ilçesinde parti örgütünü darmadağın etmesine ne demeli? Pek çok parti üyesini küstürmesine ne demeli?
Söylenecek tek söz; başarısızlıktır…
Ön seçimde 1.sıraya gelemezsem çalışmam anlamına gelecek sözler etmesi de gerçek bir partilinin etmemesi gereken sözdür.
“Bir dönem daha yetki istiyorum” açıklaması ise üzerinde düşünmeye değer bir açıklamadır!
Neden bir dönem daha?
2019 planları yapanlara mesaj mı verilmektedir.
Adeta bir “kazan kazan” ittifakı yapılmıştır…
CHP üyeleri, 29 Mart günü özgür iradeleri ile tüm bu oyunları bozacak tercihte bulunmaları oldukça önemlidir.
Oylarını kullanırken partiye en çok oy getirecek ismi tercih etmelidirler.
Halkçı,halka barışık, güler yüzlü,
Toplumda sevilen,
Partiyi büyütecek ve örgütleri güçlendirecek bir aday adayını özgür iradeleri ile tercih etmelidirler.
AKP’den kurtulmak için bu tercih, CHP üyelerine düşen tarihi bir görevdir.
Görev ve sorumluluk sizin sevgili CHP üyeleri…