Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Köy Enstitüleri hakkında ne biliyorsunuz?


Açıklama: Köy Enstitüleri,Türkiye Cumhuriyeti'nin temelidir.
Kategori: Eğitim
Eklenme Tarihi: 20 Mart 2015
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 15:47
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20761


KÖY ENSTİTÜLERİ HAKKINDA NE BİLİYORSUNUZ?
 

Çoğumuzun bilgisi yarım yamalaktır.Belki de bazılarımızın adından başka bildiğimiz bilgisi yoktur.
Köy Enstitüleri,Türkiye Cumhuriyeti'nin temelidir.Bugünkü var oluşumuzun başlangıcıdır.
Bu konuda 400 sayfaya yakın bir kitap yazdım.Pek çok yayın evi kitabı basmak için talepte bulundu. Ancak ilk kitabımdan
yediğim (af edersiniz) kazık sonucu yayın evlerine güvenmediğimden bastırmadım..
Şimdi sizinle paylaştığım şu fotoğrafa iyi bakın.
"Ne var bunda? Bir diploma işte" demeyin.Özellikle derslere bir bakın.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Ekonomi Politikasının Anayasası "İzmir İktisat Kongresidir."
Tamamı 12 maddedir.
Ve Türkiye işte bu 12 maddelik "Milli Ekonomi" politikası ile 1923 ile 1938 yılları arasında adeta uçmuştur.(İnkar edenlere belgeler ile ispat edebilirim)
Ve işte Türkiye Cumhuriyetinin "Milli Eğitim Politikasının Anayasası da,Köy Enstitüleridir. 
Köy Enstitülerinin temeli atılmadan önce Mustafa Kemal Atatürk'e soruyorlar:
"- Paşam.Halkımız cahil.Köylerimiz perişan.Yeterli öğretmenlerimiz yok.Olanı da şehirlerde.Türkiye Cumhuriyetinin "eğitim" işini nasıl halledeceğiz?
Atatürk'ün verdiği cevap bugünlere ışık gibi:
"Bu millet köylüdür.Çiftçidir.Ömrü hayatı toprakla iştigal olmakla geçer.Bu milleti toprağından ayıramayız.Her birini köyünden toprağından ayırsak,şehirlere taşısak ilk bir kaç gün gelir.Sonraları okullarımızda bir tek talebe (öğrenci) bulamayız.O vesileyle biz köyden şehre eğitim için taşıyacağımıza, köylerimize okul yapalım.Günün yarısında okula gelen,eğitimini alan çiftçilerimiz eğitim sonrasında yine toprağında çalışır"
İşte Türkiye Cumhuriyetinin "Milli Eğitim" politikasının anayasası da Atatürk'ün bu sözleridir.
Köylere okul yapma seferberliği başlar.Okullar yapılır.İlk etapta ihtiyaç duyulan öğretmenler yetiştirilir. O öğretmenler yine köylerdeki okullara öğretmen olarak gönderilir.
Türkiye Cumhuriyeti,"vatan aşkı" ile yanan-kavrulan öğretmenleri ile köylerde eğitim vermeye başlar.
Böylece hem eğitim alarak cehaletten kurtulan köylülerimiz,hemde tarlasında çalışarak Milli Ekonomimizin kalkınmasında mihenk taşı olmuştur..
Çünkü eğitim,"Türk"tür ve "Milli"dir..
Türkiye'nin "milli ekonomi" ve milli eğitim" ile hızla kalkındığını ve dönemin önemli ülkeleri arasında hızla yükselmesi, düşmanlarımızın dikkatinden kaçmaz tabii.
O düşmanların başında İngilizler vardır.İngilizler daha sonra Amerika ile birleşecek ve bütün emperyalist çalışmaları Amerika'ya bırakacaktır.
Amerika,Atatürk'ün sağlığında Köy Enstitülerine ilişememiştir.Atatürk zamanında Köy Enstitüleri bugünkü Yüksek Okul seviyesine kadar gelmiştir.
İşte bu hızlı yükseliş,Amerika tarafından Atatürk sonrasında müdahale görmüş ve öncelikle Köy Enstitüleri "Milli" Olmaktan çıkarılmıştır.
Sonraki aşamalarda Köy Enstitüleri,Talim Terbiye Kurulları içine alınmış,Başkanlığını Amerikalı bir üyenin yaptığı kurul da 3 Türk 3 te Amerikalı üye yer almıştır.
Kısaca. 
Milli olan Türk "eğitimi" öncelikle "milli" olmaktan çıkarılmıştır.Köy Enstitülerinin Türkiye için gerekli olmadığı öne sürülerek 1950'li yıllarda tamamen kapatılmıştır.
Atatürk sonrasında Amerika'nın güdümüne devredilen Türk "milli" Eğitimi ne yazık ki hala o günlerde temeli atılan Talim Terbiye Kurulu ile yönetilmektedir.
Ve Türk eğitimi,"Türk ve Milli" olmadığı için bugün en kalitesiz bir dönem yaşamakta adeta çökmektedir..
 
 
Haber : Ali Kaya

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster