Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Engelli olmak kusur değildir.Asıl kusur,engellilere bakış açısındaki eksikliklerdir!
Kategori: Toplum-Yaşam
Eklenme Tarihi: 10 Ocak 2015
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 07:29
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20194
Beyaz Baston Körler Haftası kutlu olsun
Bugün hiçbir sağlık problemi olmayan kişinin,yarın çeşitli
nedenlerle engelli olmama garantisi yoktur.Bu nedenle engelli vatandaşlarımızın
yaşamlarını kolaylaştırmak,problemlerini çözmek,onlara sahip çıkarak
sorunlarına ortak olmak insani bir görevdir.Görme özürlü vatandaşlarımızın
yaşamlarında kalıcı çözümler üretmek,yaşama sevinçlerini canlı tutarak onların
hayata tutunmalarını kolaylaştırmak,insana ve topluma gösterdiğimiz saygının en
önemli göstergelerinden biridir.
Bu düşünce ile kentimizde görme engelli vatandaşlarımız için
hissedilebilir yüzey uygulamaları yapılmalıdır.Görele’yi engelli dostu bir kent
haline getirmek için çalışmalar yapılmalıdır.
Tüm görme engelli
vatandaşlarımıza sağlık,mutluluk ve başarılarla dolu engelsiz bir gelecek
diliyor sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
7- 14 Ocak Beyaz Baston-Körler Haftası
Engelli olmak kusur değildir.Asıl kusur,engellilere bakış açısındaki eksikliklerdir!
Beyaz Baston 20. y.y. başlarında Londra da trafik kazası
sonucu görme yetisini kaybeden bir fotoğraf sanatçısının, dış dünyanın
kendisini fark edebilmesi amacıyla bastonunu beyaza boyamasıyla oluşmuş ve
başarılı olduğu düşünüldüğünden Fransa'da Körler Örgütü tarafından 1931 yılında
simgeleştirilmiştir.
Dünyada her yıl Ocak ayının ikinci haftası ( 7-14 Ocak )
Beyaz Baston- Körler Haftası olarak anılmaktadır. Bütün çağlar boyunca beyaz
baston da körlerin bağımsızlaşmasını ve özgürleşmesini simgeleştiren en önemli
araçtır.
Körlük, görme yeteneğinin bulunmaması ya da yitirilmiş
olmasıdır. Körlük, beyindeki görme merkezinin ya da görme sinirinin zarar
görmesi sonucu ortaya çıkabildiği gibi, doğrudan doğruya gözlerden de
kaynaklanabilir.
Dünyada 10 milyon kadar kişinin, çoğunlukla önlenebilir
nedenler yüzünden görme yeteneğinden yoksun kaldığı sanılmaktadır.
İnsanlarda görme duyusunu kaybetme korkusu yaşam ile
eşdeğerdedir. Bu derece önemli bir duyu organı olan gözlerimizin sağlığı çeşitli
sebeplere bağlı olarak bozulabilir. Bu konuda en önemli noktalardan birisi,
birçok göz hastalığının zamanında teşhis ve tedavi edilmesi ile körlüğün
önlenebileceği gerçeğidir. Hastaların bu konuda duyarlı olması, en küçük bir
şikâyeti dikkate alması en kıymetli organlarımızdan biri olan gözlerimiz için
çok önemlidir. Özellikle periyodik göz kontrollerinin yapılması, birçok göz
hastalığının henüz belirtileri başlamadan önlenmesini ve gerekli tedbirlerin
alınmasını sağlayacaktır.
DOĞUŞTAN veya ÇOCUKLUK ÇAĞI KÖRLÜKLERİ
Doğuştan körlüklerin en önemli sebeplerinden birisi temel
göz dokularının oluşmaması veya eksik oluşudur. Bunun yanı sıra görme sinirinin
veya retina adını verdiğimiz görme tabakasının gelişme bozukluklar ve
hastalıkları söz konusu olabilir. Bu gibi bozukluklar az görme veya hiç
görmemeye neden olabilirler. Bu tip körlüklerin tedavisi mümkün değildir.
Bu gibi bozukluklara yol açan nedenler; kalıtım, akraba
evlilikleri, annenin hamileliğinde geçirmiş olduğu bir takım hastalıklar
olabildiği gibi, bazı bilinmeyen nedenlerden de oluşmuş olabilirler.
Her yaşı ilgilendiren göz kazaları; hafif görme
bozukluğundan, gözün tüm kaybına kadar yol açabilmektedir. Bu durumlarda en
yakın sağlık kuruluşuna veya göz merkezine başvurularak acil müdahalede
bulunulması, gözün tamiri, iltihabi olayların önlenmesi ve kalıcı zararların
oluşmasını engellemek açısından son derece önemlidir. Bu gibi kazaların göze
bıraktığı izlerin birçoğu günümüzde kornea nakli ve diğer modern cerrahi yöntemleri
ile tedavi edilebilmektedir.
“Kimse görmek
istemeyenler kadar KÖR değildir”
Körler Haftası nedeniyle, farkındalık oluşturma ve çözüm
amaçlı yürütülen etkinlikler ilegöz sağlığınınönemi vurgulanmakta, görme özürlü
kişilerin bu durumdan kaynaklanan sorunlarına çözüm yolları aranmaktadır.
Türkiye de yeterli olmamakla beraber 15 görme engelliler ilköğretim okulu
bulunmaktadır. Hukuk alanında da çalışmalar sürdürülmektedir. Engellilerin
eğitim hakkı 5378 sayılı “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” la düzenlemeler
yapılmıştır.
Muhakkak ki engelli kişi, diğer insanların sahip olduğu
olumlu ve olumsuz özelliklerin hepsine sahiptir. Bu durumdaki kişilere acımak,
çaresiz olarak görmek yerine, engelli insanların hayat kalitesini yükseltecek
ve kolaylaştıracak faaliyetlerin kurumlar kadar toplum tarafından sürdürülmesi
ve desteklenmesi gerekir.
Her sağlam bireyin potansiyel bir özürlü adayı olduğu
unutulmamalıdır.
Tüm engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek ve
bu vatandaşlarımızın tüm hizmetlerden eşit bir biçimde yararlanmasını sağlamak,
onlara sahip çıkarak onların sorunlarına ortak olmak, hepimizin insanı ve
vicdani görevidir.
Sadece özel gün ve haftalarda değil her zaman empati ile yaklaşabilmek dileğiyle.
Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar,Programlar ve Kanser Şube
Müdürlüğü