Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Arka plan değerlendirmeleri


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 21 Aralık 2014
Geçerli Tarih: 05 Mayıs 2024, 21:41
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=19988


Arka plan değerlendirmeleri

Uzun süredir devam eden “İmralı görüşmeleri” ve o görüşmelerde ele alınan konular hakkında kamuoyu ne kadar bilgi sahibi?
Bırakalım kamuoyunu TBMM ne kadar bilgi sahibidir?
Ne konuşuluyor? Hangi planlar yapılıyor? Hangi ödünler veriliyor? Ülkemizin geleceği konusunda iktidar ile terör örgütü lideri arasında hangi pazarlıklar yapılıyor bilen yok!
Bazen yeni ödünler alabilmek, ya da el güçlendirmek adına söylenen sözler kamuoyuna yansıyor o kadar…
Öcalan, “sabrımız taştı” diyorsa, iktidarı örgüt militanları ile tehdit ediyor ve isteklerinin kabul edilmesini istiyor demektir!
Güneydoğuda örgüt militanlarının hareketlenmesinin de, “sabrımız taştı” benzeri açıklamalar sonrasına denk gelmesinin anlamı budur.
İktidar yetkililerinin bazen sert açıklamalar yapmalarının arkasında da, talepleri kamuoyuna kabul ettirememe durumunun baskısı ya da başka stratejik hesaplar vardır.
Zaman zaman yaşanan restleşmeler, “İmralı görüşmeleri” sürecindeki siyasal satranç hamleleridir…
Bazen Öcalan hamle yapmaktadır.
Bazen iktidar yetkilileri…
Ara sıra BDP den ya da Kandil’den de hamle girişimleri gelmektedir…
Bu süreçte ülkemizin geleceği ile ilgili çoklu bir siyasal satranç oynanmaktadır…
Bu sürecin taraflarından olan BDP, 2015 Genel Seçimleri için üzerinde durulmaya değer bir karar aldı.
Bu zamana kadar seçimlere bağımsız adaylarla giren BDP, 2015 seçimlerine parti olarak katılacaklarını açıkladı!
Hem de %10 seçim barajına rağmen…
Bu karar bir özgüvenden mi kaynaklanıyor? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ın aldığı %9,5 civarındaki oy, bu kez sandıkta BDP ye gider mi?
Pek olanaklı göremiyorum…
Cumhurbaşkanlığı seçiminin koşulları farklı idi. BDP’ nin kamuoyu anketlerinde de % 10 barajını geçeceğine dair bir sonuç çıkmamaktadır.
O zaman neden seçimlere bağımsız adaylar ile katılmaktan vazgeçtiler?
Yoksa bir özgüven duygusuyla, %10 barajını aşarız iddiası ile yola çıkarak, BDP’yi baraj altında mı bırakmak istiyorlar?
Güneydoğuda milletvekilliklerinin tümünü AKP’ni mi kazanmasını istiyorlar?
BDP ve öncüsü partilerin ‘talimat’ ile hareket ettikleri bir gerçektir. “İmralı görüşmelerinde” böyle bir karar mı alındı?
Gizli, örtülü bir seçim ittifakı mı planlanıyor?
AKP, baraja takılması kuvvetle muhtemel BDP nedeniyle 35-40 milletvekili daha fazla kazanabilir. Bu da genel seçimler sonrası AKP’nin en büyük hedefi olan 367 sayısını aşmasına neden olabilir.
Hatta AKP, Güneydoğuda listesine, ismi çok öne çıkmamış BDP li ılımlı isimleri de alabilir.
367 vekil sayısına ulaşılması, AKP’yi “Yeni Türkiye” konusunda harekete geçirecektir. Bunun için ilk adım yeni bir anayasa olacaktır.
“İmralı görüşmeleri” ile kamuoyunun bilmediği, TBMM de muhalefetin hatta pek çok iktidar vekilinin de bilmediği bir mutabakata mı varıldı?
Yeni anayasa ile federal bir yapımı amaçlanıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük hayalinin başkanlık sistemi olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Hatta mevcut anayasaya aykırı da olsa fiilen bu sistemi uygulamaktadır…
Başkanlık sistemine göre yeni bir anayasayı bu nedenle dile getirmektedir.
İmralı’da federatif yapı ve özerklik istemektedir.
“Yeni Türkiye” için yeni anayasa ile her iki istek gerçekleştirilebilir…
Bunun için fedakârlık da yapılabilir…
BDP, genel seçimlere parti olarak girer. Baraj altında kalır. AKP bölgeden alacağı 35-40 daha fazla vekil ile de “Yeni Türkiye” için gerekli olan yeni anayasayı yapacak kadar vekile sahip olur!
“Kazan kazan” stratejisi hedefine ulaşır…
Denilebilir ki, iki parti TBMM çatısı altında anayasa ittifakı yapsa daha iyi olmaz mı?
Elbette olur…
Ancak sanırım “İmralı görüşmelerinde” planlanan strateji bunu gerektiriyor.
Ya da arka planda henüz bizim bilemediğimiz başka gerekçelerde vardır…
Örtülü seçim ittifakının kurulmasının nedeni de budur…
Bu genel seçim ülkemiz için gerçekten yaşamsal derecede önemlidir.
Ana muhalefet, halka bunu anlatabilecek stratejileri oluşturmalıdır. Bunu yapmak yerine içe dönük sıkıntılar yaşaması, bu planın ekmeğine yağ sürmektir…
Yarın atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacaktır!


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster