Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 16 Aralık 2014
Geçerli Tarih: 28 Nisan 2024, 22:05
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=19949
BARAJ DARBE ÜRÜNÜ DEĞİL Mİ?
Asıl komik olan,bir yandan darbecileri yargılarken öte
yandan darbe ürünü yasalarla ülkeyi yönetmektir.Hemen ifade eldim ki seçim
barajı da darbe yönetiminin getirdiği bir düzenlemedir.
Bu yazı hazırlandığında Anayasa Mahkemesi’nin kararı
açıklanmamıştı.Tartışmalar sürüyordu.Ancak sonucun açıklanması tartışmaları
bitirmeyecektir.
Neredeyse uçan kuştan darbe yapacak kuşkusuyla koltuğunda
hâlâ rahat oturamayan Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti darbe ürünü olan
yüzde 10’luk seçim barajını düşürmeye hiç yanaşmadı.
Ve bunu da istikrarla açıklamaya çalıştı. Seçim barajı
düşerse küçük partiler de Meclise girermiş ve tek parti iktidarı gerçekleşemez,
koalisyon hükümetleri iş başına gelirmiş.
Ne var bunda? Daha demokratik değil mi? Ülkede yaşayan her
siyasi görüşün Mecliste temsil edilmesinin kime ne zararı olabilir? Bunlar
hükümetlerde de yer alabilmeli, bakanlık da yapabilmeli.
Mozaik diyorsunuz ya işte ülkenin her renginden temsilcilerin
yer aldığı demokratik bir mozaik. Her kesim temsil ediliyor, fena mı?
Hükümet Anayasa Mahkemesi’nin buna karar veremeyeceğini,
Meclis’in üzerinde bir gücün olamayacağını söylüyor. İyi de Meclis neden
halledemiyor bu sorunu? Bir torba yasaya bir madde koyarsınız olur biter.
Ama yapmıyorsunuz! Darbecilerin getirdiği baraja sımsıkı
tutunmuşsunuz, hem darbeyi eleştiriyorsunuz hem de darbecilerden medet
umuyorsunuz.
Öte yandan biz barajdan falan korkmayız diyorsunuz ama
Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karardan da ödünüz patlıyor.
Elbette buna Anayasa Mahkemesi karar vermemeli, elbette
sorun parlamentoda çözülmeli ama çözmüyorsunuz! İsteseniz bir saatte
halledersiniz.
Halk iradesi çok önemli ancak halkın yüzde 36 oyuyla
parlamentonun yüzde 65 ini ele geçirmek halk iradesi mi Allah aşkına!
Demokratik bir sonuç mu bu?
Halk öyle istedi,öyle mi?
İstikrar palavrasına gelince; seçim barajının bu kadar
yüksek olması istikrarlı bir hükümetin kurulmasını sağlamıyor. Tek parti
hükümetlerinin oluşum nedeni baraj değildir. Koalisyonların olmayışını barajın
yüksekliği sağlamaz.
Hatırlayınız 1991 yılından 2002 yılına kadar 49, hükümetten
57. hükümete kadar 9 koalisyon hükümeti kurulmuş. Neredeyse bir yılda bir
hükümet…
Peki, baraj bu dönemde neden istikrarı sağlamaya yetmemiş.
Yüzde 10 barajı o yıllarda yok muymuş? Olmaz olur mu?
Ama siyasi istikrarı yakalamaya yetmemiş. Demek ki neymiş?
Barajın yüksek oluşu siyasi istikrar sağlamıyormuş. Siyasi istikrarın, tek
parti iktidarlarının başka nedenleri var.