Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Yapılan denetimler sonucunda Ülker Hero GDO'lu çıktı
Kategori: Sağlık-Beslenme
Eklenme Tarihi: 03 Aralık 2014
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 14:43
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19825
Ülker Hero Baby GDO’lu çıktı
İstanbul Valiliği,İl Gıda ve Hayvancılık Tarım Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler sonucunda Ülker Hero Bayb GDO’lu çıktı.
Sendika değiştirdikleri için işçilerini işten atan Ülker
firmasının ürettiği “Hero Baby” adlı bebek mamasının GDO’lu olduğu ortaya
çıktı. Ülker yetkilileri iddiayı doğrularken, 2 parti ürünün piyasadan
çekildiği bildirildi.
2 ÜRÜNDE GDO
İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
çalışanlarının piyasa denetimleri sırasında aldıkları 23064 parti nolu “Ülker
Hero Baby Sütlü, Bisküvili, Muzlu, 8 Tahıllı Bebek ve Küçük Çocuk Ek Gıdası
6-36 ay” ile 07063 parti nolu “Ülker Hero Baby Sütlü 8 Tahıllı Bebek ve Küçük
Çocuk Ek Gıdası 6-36 ay” ürünlerinin incelemesi sırasında GDO tespit edildi. Bu
tespiti, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına ait Ankara Ulusal Referans
Laboratuvarı da onayladı.
ÜLKER: PİYASADAN ÇEKTİK
Olay üzerine iletişime geçtiğimiz Ülker Hero Baby firması
yetkilileri 2 parti üründe böyle bir tespite rastlandığını doğrularken,
ürünlerin piyasadan çekilerek imha edildiği ifade etti. İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürlüğünün rutin denetimlerinin sık sık yaptığını ve GDO tespit edilen 2
parti dışındaki ürünlerin piyasadan çekilmesinin söz konu olmadığını savunan
firma yetkilileri, ürünlerin üretimine devam edileceği bilgisini verdi.
MAMALARA DİKKAT!
Geçtiğimiz haziran ayında Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürlüğü elemanları “Milupa Aptamil Sütlü Tahıl Karışımı” ürünün incelemesi
sırasında GDO tespit etmişti. Aynı firmanın “Milupa Aptamil Sütlü Tahıl
Karışımı-Ekopaket” isimli ürününden ağustos ayında Zolguldak’ta alınan
numunesinde de GDO bulunmuştu. Milupa ürünlerinde GDO’nun varlığını yazılı bir
açıklamayla kabul eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının gelişmeler
üzerine mevzuat değişikliğine gitmesi “firmaları kurtarma planı” olarak
değerlendirilmişti. Gıda Güvenliği Hareketi değişikliğin iptali için Danıştayda
dava açmıştı. Gıda Kontrol Müdürü İrfan Erol’un çok sayıda firmanın ürününde
GDO tespit edildiği, ancak hiç birinin teşhir edilmediğini itiraf etmesi
üzerine Gıda Güvenliği Hareketi suç delilleriyle 7 Haziran 2014’de yürütmeyi
durdurma ve iptal davası açmıştı. Aradan 5 ay geçmesine rağmen Danıştay, Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının savunma vermediğini gerekçe göstererek
yürütmeyi durdurma kararı vermedi.
Tamer Arda ERŞİN – Ankara
Bebek mamalarında GDO serbest bırakıldı!
Bebek maması üreten Milupa'nın raflardan alınmış ürünlerinde
yapılan analizlerde GDO tespit edilmişti. Bu ürünlerle ilgili Tarım Gıda ve
Hayvancılık Bakanlığı, “söz konusu bebek mamasının ithalat kontrollerinde GDO
analizi yaptırılmış GDO tespit edilmediğinden ithalatına izin verilmiştir.
Ancak piyasa denetimlerinde GDO tespit edildiğinden bebek mamalarının
toplatılması sağlanmış ve ilgili firma hakkında hukuki süreç başlatılmıştır.”
denilmekteydi. 29 Mayıs 2014 günlü Resmi Gazete’de ise GDO yönetmeliğinde değişiklik
yapan Bakanlık, tüm bebek mamalarında GDO kullanımını serbestleştirdi.
Biyogüvenlik Kanunu’nun yasaklar başlıklı 5. Maddesinde, GDO
ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam
formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması
yasaklanmıştır. Kanundaki bu açık düzenlemeye rağmen, bugün yapılan yönetmelik
değişikliğiyle bu yasak yönetmelikle delinmiştir.
Kanun’daki bu yasağı delmek için Bakanlık, Kanunda tanımı
olmayan bir kavramı yönetmeliğe koymuştur. Bu kavram şu şekilde
tanımlanmıştır, “GDO Bulaşanı: Genetik
modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil
üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma,
ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel
faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak
bulaşan GDO’ları,” piyasa denetimi sırasında ya da Türkiye’ye girişi
sırasında, “Yüzde 0,9 ve altında GDO
tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak” kabul edileceği de bu
yönetmeliğe işlenmiştir.
“GDO bulaşanı olan ürünlerde bulaşan olarak tespit edilen
genlerin Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanmış olması durumunda ürünler
onay amacına uygun olarak kullanılabilir.” Denilmiştir. Kısaca Bakanlık şunu
demek istemektedir, Türkiye’de Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar sadece hayvan
yemi ihtiyacına yönelik ürünlerde bulunan GDO’lara izin vermiştir. Bu GDO’lara
Biyogüvenlik Kurulu izin verdikten sonra, aynı gen insan ürünlerinde de
çıkarsa, ürünün piyasada kullanılmasına izin verilecektir. Bu düzenleme Biyogüvenlik
sistemine tamamen aykırıdır. Biyogüvenlik Kanunu’nu yok saymak demektir.
Kanun’un yasaklar başlıklı 5. Maddesinin ç bendinde, “GDO ve ürünlerinin Kurul
tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanımı”
Yasaktır. Oysa bu yönetmelikle hayvan yeminde bulunan gen, eğer ki çocuk maması
dahil diğer insan gıdalarında da bulunursa bunlar tüm ürünün binde dokuzunun
altındaysa bu ürünlere izin verilecektir. Hem de ister üretim aşamasında
isterse de paketleme, nakliye, ambalaj aşamasında gdo bulaşmış olmasına
bakılmaksızın. GDO’lu olarak üretilen bir ürünü bile, binde dokuz eşiğinin
altında denilerek, GDO’lu olmaktan çıkarmanın yolu bulunmuştur.
Oysaki Biyogüvenlik Kanunu’na göre “Bulaşan” kavramıyla kast edilen, gıda
veya yeme kasten ilave edilmeyen ancak, gıdanın birincil üretim aşaması dâhil
üretimi, imalatı, işlenmesi, hazırlanması, işleme tabi tutulması,
ambalajlanması, paketlenmesi, nakliyesi veya muhafazası ya da çevresel bulaşma
sonucu gıdada bulunan, hayvan tüyü, böcek parçası gibi yabancı maddeler hariç
olmak üzere her tür maddeyi kapsar. Oysa bu yönetmelikteki düzenlemeyle, GDO’lu
bulaşan kavramı icat edilmiş ve kasten olup olmadığına bakılmaksızın Kanun’daki
yasaklar delinmiştir. Bu durumda şunu söylemek mümkündür: Gıda piyasasında suç işleyen firmaları
kurtarmak için, tüm ürünlerde ve en başta bebek mamalarında GDO serbest hale
getirilmiştir.
MİLUPA'NIN MAMASINDA GDO TESPİT EDİLMİŞTİ
Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü elemanlarının
piyasa denetimleri sırasında aldıkları "Milupa Aptamil Sütlü Tahıl
Karışımı" ürünün incelemesi sırasında GDO tespit edilmişti.
Gidahareketi.org'un haberine göre; yetkililer, GDO'nun varlığından emin olmak
için Milupa Aptamil Sütlü Tahıl Karışımı'na ait şahit numuneleri Ankara Kontrol
Laboratuarı'nda gönderdi. Ankara Kontrol Laboratuarı'nın yaptığı analizlerde
Milupa'nın GDO içerdiği kesinleşti. Bunun üzerine GDO'lu Milupa'ların ürünlerin
toplatılması için, 80 il Valiliği'ne yazı gönderildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada olay doğrulanırken, sorumlular hakkında
hukuki süreç başlatıldığı bildirdi. 5977 Sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun 15.
maddesi, gıdalarda GDO bulunduranlara 5 ila 12 yıl arasında hapis cezası
öngörüyor.
Bakanlık da gidahareketi.org'un haberini şu ifadelerle
doğrulamıştı:
"İnternet sitenizde yer alan bir bebek maması firmasına
ait ithal bebek mamasında GDO tespit edilmesine yönelik bilginin kamuoyuna
açıklanmasına ihtiyaç duyulmuştur; söz konusu bebek mamasının ithalat
kontrollerinde GDO analizi yaptırılmış GDO tespit edilmediğinden ithalatına
izin verilmiştir. Ancak piyasa denetimlerinde GDO tespit edildiğinden bebek
mamalarının toplatılması sağlanmış ve ilgili firma hakkında hukuki süreç
başlatılmıştır. Bilgilerinize arz ederiz"
BAKANLIK: AMACIMIZ BULAŞMAYA AÇIKLIK GETİRMEK
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son çıkarılan yönetmeliğin,
GDO’nun bulaşmasına yönelik mevzuatta bulunan tereddütleri gidermeye yönelik
bir düzenleme olduğunu iddia etti. Açıklamada, “Dünyada birçok ülkede ve Avrupa
Birliği'nde onaylanmış GDO ve ürünlerinin insan gıdası olarak tüketilmesi
serbest olmasına rağmen, ülkemizde GDO içeren gıda üretimine ve ithalatına izin
verilmemiştir. Dolayısıyla, Türkiye’de GDO ve ürünlerinin gıda amaçlı olarak
kullanılması ve GDO’lu üretim yapılması da tamamen yasaktır." denildi.
Türkiye’de GDO ile ilgili işlemlerin, Biyogüvenlik Kanunu ve
bu kanun kapsamında oluşturulan Biyogüvenlik Kurulu’nun almış olduğu kararlar
çerçevesinde yürütüldüğüne işaret eden Bakanlık, “Söz konusu Yönetmelik
değişikliği, Biyogüvenlik Kurulu’nun önerisiyle, üniversiteler, bakanlıklar ve
ilgili meslek kuruluşlarından alınan görüş ve öneriler doğrultusunda hazırlanmıştır.”
cümlesine dikkat çekti.
Yönetmelik’te yapılan değişikliklerin ise aşağıdaki
nedenlerle yapıldığı belirtilerek, şunlar aktarıldı: "Biyogüvenlik Kurulu,
geçtiğimiz yıllarda, ‘sadece yem amaçlı alarak kullanılmak üzere’ 3 soya ve 14
mısır geninin ithalatına izin vermiştir. Ancak, sadece yem amaçlı ithal edilen
bazı ürünlerde, mer’i mevzuatımızda bulaşma ve bulaşma miktarının ne olduğu
hususu yer almadığından, GDO’lu olmadığı halde, bulaşmadan kaynaklanan
mağduriyetler yaşanmıştır. Yapılan bu değişiklik ile ‘Bulaşma’ kavramına
açıklık getirilerek bu tereddüt, eksiklik ve mağduriyetlerin giderilmesi
amaçlanmıştır."
GDO'YA HAYIR PLATFORMU,HALKA ÇAĞRI YAPTI
GDO’ya Hayır Platformu da konuya dair yazılı bir açıklama
yaptı. Açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğinin, GDO'lu
gıdaların bugünden itibaren sofralara geleceğinin net bir ifadesi olduğu
belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yerildi:
"Yönetmelikte yapılan düzenleme Biyogüvenlik Kanunu'na
aykırıdır. Zira, kanunun "Yasaklar" başlıklı 5. maddesinin (d)
fıkrasında "GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam
mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde
kullanımı" yasak olduğu açıkça belirtilmektedir. Buna karşın yönetmelikte
hiçbir ayrım yapılmadan "GDO bulaşanı" kavramı getirilerek gıdalarda
%0,9 ve altında onaylanmış GDO bulunmasına izin veriliyor olması kanuna
aykırılık teşkil etmektedir. Kanunun izin vermediği bir konu yönetmelikle
izinlendirilmiştir. Biyogüvenlik Kurulu'nun gıda amaçlı izin verdiği hiçbir GDO
yoktur.
Son derece büyük üzüntülerin üst üste yaşandığı ülkemizde,
daha geçtiğimiz hafta bebek mamalarında bile GDO tespit edilmişken, yapılan bu
yönetmelik değişikliği ile halkımızın yine bir tedirginlik ve sıkıntı içerisine
sokulmuştur. Bu tür davranışlar halkımızın gözünde Bakanlığı tek bir sözüne
dahi inanmayacağı bir kurum haline getirmektedir.
Halkımıza sesleniyoruz! GDO'ya prim tanıyanlara tepkinizi
belirtiniz! Sakın tepkisiz kalmayınız! Tarım Bakanlığına, İl Müdürlüklerine,
İlçe Müdürlüklerine GDO istemediğinizi belirtiniz!"
'BİNDE 9 KRİTERİ BİLİMSEL DEĞİL'
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet
Atalık, yönetmeliğin, kesinlikle Biyogüvenlik Kanunu’na aykırı olduğunu işaret
etti. Atalık, son günlerde gündeme gelen bebek maması olayını hatırlatarak
“Biyogüvenlik Kanunu’nun izin verdiği hiçbir GDO’lu ürün yok. Kanun özetle,
bebek maması ve ürünlerinde ve küçük çocuk ek besinlerinde kesinlikle
yasaklıyor. Bu yönetmelikle, yediklerimizin tamamında GDO bulunmasına yol
açıyor. Üstelik binde 9’luk kriterin de hiçbir bilimsel yanı yok” dedi.
DANIŞTAY’DA DAVA AÇILACAK
Tüketici Hakları Derneği avukatı Emre Baturay Altınok, bu yönetmelikle birlikte ‘GDO var-yok’ analizinin bir hükmünün kalmadığına işaret etti. Av. Altınok, GDO’lu ürün ithalatı yapanlara hapis cezası verildiğini ve bu cezanın paraya çevrilmediğine işaret ederek, yapılan son değişiklikle bu cezada önemli bir yumuşamaya gidilmiş olduğunu işarete etti. “Yönetmelik ithalatçılara nefes aldırmış oldu. Bu yönetmelik, kanun hükmünü aşan bir boyutta” diyen Av. Baturay yönetmeliğin iptaline karşı pazartesi günü Danıştay’da dava açacaklarını kaydetti.
Av. Fevzi ÖZLÜER - www.evrensel.net