Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Vatandaş için vatanın sınırı


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 22 Kasım 2014
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 03:21
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=19733


VATANDAŞ İÇİN VATANIN SINIRI

Ülkemizde büyük bir gelir dağılımı adaletsizliği var. Bir eli yağda, bir eli balda olan mutlu bir azınlık var. Ancak ülke nüfusunun büyük bölümü yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veriyor. İşsizlik oranlarında ciddi artışlar var. 24 Ocak 1980 kararları ile başlayan süreç, ülkemizde hem ucuz emek yaratmış, hem de emeği örgütsüzleştirmiştir.
Taşeronlaştırma bu duruma örnektir…
Ülkeyi yönetenler; “sosyal devlet” yerine “ sadaka devlet” modelini uygulamayı tercih etmekte ve yoksulluğu siyaseten sömürmektedir.
Kendileri için dünyanın en büyük ‘kaç-Ak Saray’ ı yapılırken, madenci babanın, oğlunun cenazesindeki yırtık lastik ayakkabısı ile verdiği görüntü de neo-liberal sürecin görüntüsü idi…
Ya madenci babasına, yeni bir ayakkabıyı çok gören, o babaya yeni bir lastik ayakkabı hediye eden valiye ne demeli?
Sözün bittiği yerdeyiz!
Kart borçları giderek artmakta, vatandaş bankalara borçlu hale getirilmektedir. Öte yandan düşük ve orta gelir sahiplerinin alışveriş yapabilmeleri için her türlü özendirme yapılmaktadır.
Alt ve orta gelir sahipleri harcamaya teşvik edilmektedir.
Kredi kartları bunun için vardır. Tüketici kredileri bunun için vardır.
Bu yolla vatandaş, sistemin egemenlerine borçlandırılmaktadır. Gelecek aylardaki gelirleri de çoktan cebinden alınmış olmaktadır.
Ve vatandaş geçinmek derdine düşürülmüştür!
24 Ocak 1980 neo-liberal ekonomik kararları ile başlayan dönem, orta sınıfı yok etme ve yoksullaştırma amaçlı kararlardır. 12 Eylül darbesinin baskıları ile toplumsal direncin yok edilmesi, topluma “ılımlı İslam” anlayışının verilmesi ile de ‘şükretme’ ve yaşadıklarının ‘kader’ olarak algılamasının sağlanması, yeni sürecin başarılı olması için uygulamaya sokulmuştur.
Bu süreç hedeflenen noktaya gelince, planın ikinci adımı sahneye konulmuştur. AKP bu ikinci adımın ürünüdür.
İkinci adımda devreye Büyük Ortadoğu Projesi sokulmuştur!
Bu siyasal proje ile uygulanmakta olan neo-liberal politikalar birlikte devreye sokulmuştur. Yanına destek amaçlı yan projeler monte edilmiştir.
Yoksullaştırma ve borçlandırma politikaları hız kazanmıştır.
Dindarlaştırma hız kazanmıştır.
Geçmişle hesaplaşma devreye sokulmuştur. Ulusal duyarlılıklar yok edilmeye, ‘ulusalcılık’ yerine ‘küreselleşme’ ve bu anlayışın ürünü olan ‘çok kültürlülük’, ‘çok dillilik’ ve diğer uygulamalar devreye sokulmuştur.
Ana hedef için de ; “Oslo süreci” , “açılım süreci” veya “barış süreci” diye isimlendirilen siyasal proje başlatılmıştır!
Uzun süredir planlı şekilde uygulanan toplum mühendisliği devam ediyor. “Yandaş medya” bunun için var.
Vatandaş soğuk suya atılan kurbağa gibi olmuştur…
Geçim derdine düşmüştür. ‘Aman başıma bir şey gelmesin’ kaygısı ile hareket etmeye başlamıştır.
Artık vatandaş için vatan sınırı Misak-ı Milli değil, evinin mutfağı olmuştur!..
Kendi yaşam derdine düşmüştür… Düşürülmüştür!
O nedenle;
‘Kaç-Ak Saray’ içinde bunca yoksulluğuna rağmen ses çıkaramamaktadır.
“Oslo Süreci” ile başlayan ve günümüzde “açılım süreci” ya da “barış süreci” adı ile sürdürülen siyasal projeye de ses çıkar(a)mamaktadır…
Başka pek çok olumsuzluğa da gereken tepki veril(e)memektedir!
Vatandaşın ses çıkarmasını örgütleyecek olan her kuruma gerekli ‘ayar’ verilmiştir.
‘Kaset operasyonları’ ile siyasi partilerde de ‘yeni’ süreç başlatılmıştır. Muhalefet partilerinin içine yönelik adımlar bugünde devam etmektedir.
Tüm bu adımlar ne içindir?
Büyük planın gerçekleşmesi içindir…
“Hedef 2023” ya da ‘Yeni Türkiye’ diye sloganlaştırılan nihai sona ulaşabilmek içindir.
O son ile hedeflenen, ‘2.Cumhuriyet’ olarak da dillendirilen federatif bir devlet yapısına geçmektir.
‘İmralı görüşmeleri’ bu amaçla yapılıyor.
‘Sekretarya’ bu amaçla kuruluyor.
‘İzleme Komitesi’ bu amaçla oluşturuluyor…
2015 seçimleri planın başarısı için son derece önemlidir. O seçimlerde, iktidar partisi ve ona destek olabileceklerin TBMM de yeterli sayıya ulaşması ile yeni aşamaya geçilecektir.
Bu aşama, federatif yapıya uygun yeni bir anayasa süreci olacaktır.
2.Cumhuriyet için ‘kaç-Ak Saray’ ile mesaj verildi!
Çankaya Köşkü devre dışı bırakıldı.
Federatif yapıya uygun yeni anayasa ile de; 2.Cumhuriyet için son nokta konulmak istenmektedir.
“Siyasal irade” ile görüşmelerin başkaca bir anlamı yok…
Muhalefet partileri kendi derdine düşürülmüş.
Vatandaş için vatan sınırı evinin mutfağı yapılmış…
Plan tıkır tıkır işletiliyor…
Planı bozacak bir şey yapmalı… 2015 seçimleri bu nedenle hayati önem taşımaktadır.
Tüm olumsuzluklar(ın)a rağmen gözler CHP’dedir.
2015 seçimleri, CHP’ye ağır bir sorumluluk yüklemektedir. CHP, o sorumluluğunun gereğini yapmak zorundadır.
Doğru adımlarla, doğru politikalarla, doğru söylemlerle ve etkin eylemlerle…
Vatan için vatandaşı arkasına alabilmelidir.
Vatan sınırının evin mutfağı olmadığını gösterebilmeli ve anlatabilmelidir…
Gecenin en karanlık zamanını, gündüzün aydınlığına, güneşe çevirebilmelidir.
Hem kendi varoluşu için hem de ülke için…


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster