Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Sağlıklı Soygun
Kategori: Sağlık-Beslenme
Eklenme Tarihi: 20 Kasım 2014
Geçerli Tarih: 06 Mayıs 2024, 11:32
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19716
SAĞLIĞA 10 ÇEŞİT KATKI PAYI ÖDÜYORUZ
Sağlıkta dönüşümün anahtarı,kamusal alanın tasfiyesi,özel sermayeye para aktarımıdır.
Hükümetin en çok övündüğü alanlardan biri olan sağlıkta
sorunlar çığ gibi büyüyor.
Vatandaş sağlığı için 10 çeşit katkı payı ödüyor:
*İlaç bedelinin yüzde 10-20’si
*Muayene için 5-12 Türk Lirası
*Reçete için 3 Türk Lirası
*Eşdeğer ilacın en ucuzunun Yüzde 10’u
*İlaç kutusu başına 1 Türk Lirası
*Tetkik parası
*Öncelikli tetkik parası
*Özel hastane işlemlerinde liste fiyatından %200’e ulaşan
oranlarda ödeme
*İstisnai Hizmetlerde hastaneye göre değişen otelcilik
ücretleri ödemesi
*Telefonla randevu için 4.5 lirayı bulan harcama.
SAĞLIĞIN BÜTÇESİ - DR.CEM ŞAHAN
Sağlıklı Soygun
Dünkü Hürriyet’in manşetinde Dr. Eser Alptekin’in, sağlık
sektöründe nasıl soyulduğumuzu ortaya koyan müthiş açıklamaları vardı. Eser
benim en yakın arkadaşlarımdandır ve tıp alanında, halkı korumak için verdiği
uzun ve çileli mücadelenin en yakın tanıkları arasındayım. Biliyorsunuz, bu
ülkede leblebi çekirdek gibi MR çekiliyor. Neredeyse nezle şikâyetinizde bile
sizi hemen MR’a gönderiyorlar. Bir MR için yerine göre 700 liradan 4 bin liraya
kadar para ödüyorsunuz. Ama Eser’in -beni de- gönderdiği MR sadece100 lira
alıyor. Hem de çok kaliteli. Peki aynı işlem yapıldığı hâlde nasıl bu kadar
yüksek farklar ortaya çıkabiliyor? Herkes bu sorunun cevabı üzerine düşünmeli
bence.
Gereksiz Ameliyatlar
Bir başka konu da ameliyatlar. Bugüne kadar Eser Alptekin
sayesinde kaç dostumu bel, boyun, omurga ameliyatlarından kurtarmış olduğumu
hatırlamıyorum bile. Çünkü o 25 yıldır bize, bu alanda yapılan ameliyatların
çoğunun gereksiz hatta sakat bırakma ihtimali olduğunu anlatıyor. Gazeteden bir
arkadaşımın oğlu boyun ameliyatına girmek üzereydi. Bir kez de Eser’in fikrini
alalım diye çok ısrar ettim. Bana pek inanmadı, oğlunu dört ayrı profesöre
gösterdiklerini ve dördünün de ameliyat şart dediklerini belirtti. Ertesi gün
ameliyat olacaktı. Sonunda ısrarlarıma dayanamayarak, hatırım için hastayı Eser
Alptekin’e göstermeye razı oldu. Eser muyaneden sonra “Bu hastayı ameliyat
etmek cinayettir” dedi ve fizik tedavi uyguladı. O gün bugündür arkadaşımın
oğlu sapasağlam. Elbette ki ameliyat gereken vakalar olabilir, buradan bilir
bilmez ahkâm kesmeyelim ama çok güvendiğim Eser Alptekin bu alanda ancak yüzde
1 vakanın ameliyata ihtiyaç gösterdiğini söylüyor. Tam tersine, ben onun
kliniğinde ameliyattan sonra sakat kalmış birçok kişinin tedaviye geldiğini
gördüm.
Ya İndirim Olmasaydı!
Birçok kez söylediğim gibi Türkler ateşle imtihanı geçti ama
parayla imtihanı geçemedi. Kamu olsun, özel olsun her yanımız bizi kazıklamak
isteyenlerle dolu. Herkes vatandaşın cebindeki üç kuruşa dikmiş gözünü. Ama
içlerinde en çok sağlık ve gıda alanındaki hırslar canımı sıkıyor. Çünkü söz
konusu olan insan sağlığı. Kendimden bir örnek vereyim: Geçenlerde babam
Ankara’nın ünlü bir hastanesinde iki hafta yatmak zorunda kaldı. Yattığı oda ve
tedavi masrafları devlet tarafından karşılandı. Ama refakatçi için küçük bir
oda daha vermişlerdi. Birkaç koltuk, bir iki sehpa. Hepsi bu. İnanın o küçük
oda için bizden istenen ücret Hilton’dan Sheraton’dan çok daha pahalıydı. Hem
de yüzde 50 indirim yaptıklarını söylediler. Herhâlde o indirimi de yapmasalar
bir tek refakatçi odası Paris’teki Ritz fiyatlarını aşacaktı. İstanbul’daki
hastanelerin, Emekli Sandığı ve sigorta kapsamındaki hastalardan, katkı payı
adı altında aldıkları ücretler tavana vurmuş durumda. Kısacası canının derdine
düşmüş olan halk; sağlık sektörünün elinde oyuncak olmuş. Dr. Eser Alptekin,
servetler kazanmak yerine, bütün lobilere karşı mücadele ederek halkı uyarmak
istiyor. Ne mutlu ona. Belki banka hesabı daha mütevazı kalıyor ama yüreği ve
onuru büyüyor. (Zülfü Livaneli, Mart 2013)araştıralım.net
SAĞLIKTA KAÇ ÇEŞİT VE NE KADAR KATILIM PAYI ÖDENİYOR?
Son 12 yılda sağlıkta ödenen katılım paylarının toplam
sağlık harcaması içindeki payının %12’lerden %45’lere çıktığı ve adeta sağlık
hizmeti almak isteyen vatandaşların her aşamada katılım payı ödediği
iddialarından hareketle Sağlık Bakanının cevaplandırması istemi ile soru
önergesi verildi.
Konuyu gündeme getiren Milletvekili Özgür ÖZEL, verdiği soru
önergesinde;
“Son 12 yılda sağlıkta ödenen katılım paylarının toplam
sağlık harcaması içindeki payı %12’lerden %45’lere kadar çıkmış ve adeta sağlık
hizmeti almak isteyen vatandaşlarımızın reçete ücretinden, telefonla randevuya
kadar katılım payı ödemediği aşama kalmamıştır. Oysa dünyada katılım payı
maliyete ortak etmek amacıyla değil bir farkındalık yaratmak amacıyla genelde 1
ya da 2 çeşit olarak alınmaktadır ve bir tek ülkemizde hastayı maliyeti
karşılamaya ortak etmekte amacıyla alman tam 11 çeşit katılım payı bulunmaktadır.
Hastanede, eczanede ve maaşından olmak üzere farklı kanal aracılığı ile alınan
bu katılım paylan bir taraftan vatandaşlarımızın belini bükerken, diğer
taraftan da eczacı ile hastayı karşı karşıya getirmektedir.
Vatandaşlarımız AKP tarafından 12 yıldır tekrarlanan retorik
gereği ücretsiz muayene olacağım sanarak sağlık kuruluşuna gitmekte, muayene
olmakta ancak muayene katılım payını o sırada değil, ilacı alırken eczanede
ödemektedir.
Eczacılarımız da kanun gereği ilaç katkı payının yanı sıra
genelgeyle alınacağı bildirilen poliklinik muayene katılım payını da
vatandaştan tahsil etmek zorunda kalmakta ancak bunu hastalar bilmediği için
sanki eczacının aldığı bir ücret gibi algılanmaktadır.
Yani ücretsiz muayene ücretli hale gelmekte, devletin muayene
sonrasında almadığı muayene parası da eczacı tarafından devlet adına tahsil
edilerek, eczacılar adeta tahsildara, eczaneler vezneye dönüştürülmektedir.
Eczacı bir taraftan devletin vatandaşı bilgilendirmesi gereken bu hususu
hastaya bildirmekle uğraşırken, diğer taraftan muayene ücretlerini tahsil
etmektedir. Bu uygulama hayata geçirilirken AKP hükümetleri tarafından
hedeflenen “sağlıkta yıldırma politikası” nihayet başarıya ulaşmıştır ve
katılım paylarından bezen hastalar, muayene ücretlerini ödemeyerek, reçetesiz
ilaç alma yoluna gitmektedir. Şimdilerde ise vatandaşların ödemedikleri bu
ücretler 3 haneli rakamlara ulaşmıştır” diyerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk ÇELİK tarafından cevaplandırılmak üzere konuya ilişkin şu soruları
sordu:
1. Bugüne kadar vatandaşların ödemediği ve sistemde biriken
muayene ücreti tutarı ne kadardır?
2. 2013 yılında vatandaşların ödemediği ve sistemde biriken
muayene ücreti tutarı ne kadardır?
3. 2014 yılının ilk 6 ayında vatandaşların ödemediği ve
sistemde biriken muayene ücreti tutarı ne kadardır?
4. Vatandaşlarımızın borcu olan brikmiş muayene
ücretlerinden en yüksek rakamlardan ilk bin adedinin büyükten küçüğe tam
listesi nedir?
5. 2013 yılında Kurumun tahsil ettiği reçete katkı bedelleri
ve 3 kutu ilaçtan sonra her kutuya 1 lira olarak alınan kutu başı ücretlerin
ayrı ayrı olmak üzere tutarları nedir?
6. 2014 yılının ilk 6 ayında Kurumun tahsil ettiği reçete
katkı bedelleri ve 3 kutu ilaçtan sonra her kutuya 1 lira olarak alınan kutu
başı ücretlerin ayrı ayrı olmak üzere tutarları nedir?
7. Yıllardır söz verilen ama bir türlü yerine getirilmeyen
muayene ücretlerinin eczanelerde tahsil edilmesi uygulamasına ne zaman son
verilecektir?
Memurunyeri.com