Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Ücretsiz Kurslar Angarya Çalışmanın Bir Başka Biçimidir!
Kategori: Eğitim
Eklenme Tarihi: 23 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 04 Mayıs 2024, 10:46
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19513
Ücretsiz Kurslar Angaryadır
Ücretsiz Kurslar
Angarya Çalışmanın Bir Başka Biçimidir!
Milli Eğitim Bakanlığı hazırladığı "Örgün ve Yaygın
Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi" ile Eylül 2015`te
kapatılacak dershanelerin yaratacağı boşluğu, öğrencilere yönelik ücretsiz
destek kursları açarak doldurmak istemektedir.
Yayınlanan yönergeye göre ücretsiz olan kurslar, hafta içi
saat 22.00`ye kadar eğitim verilebilecektir. Ayrıca hafta sonu, yarıyıl ve yaz
tatillerinde de devam edecek olan kurslarda dönemlik en az 36 saat, yıllık ise
72 saat ders verilecektir. Hafta sonları yapılan kurslar ise her gün en fazla 8
saat olacak biçimde düzenlenmiştir. Okulunda kurs açılmayan öğrenciler ise
diğer okullarda açılan kurslara kayıt yaptırabilecektir.
Belirtmek gerekir ki ; esas olan kurs açmak değil, eğitimin
niteliğini artırmak olmalıdır. Elbette dezavantajlı öğrenciler için takviye
kurslar da açılabilecektir. Bu açıdan söz konusu kursların ücretsiz olması,
öğrencilerin kendi öğretmenlerinden eğitimlerindeki eksikliklerine dair destek
görebilmeleri şüphesiz çok önemlidir. Ancak yönerge, gerek öğrenciler gerekse
öğretmenler açısından bir dizi sorunu beraberinde getirmektedir.
Örneğin, hangi derslerden kurs açılacağına ve hangi
öğretmenin ders vereceğine dair konularda öncelikle veli ve öğrenci seçimleri
belirleyici olmaktadır. Bu durum öğretmeni performans değerlendirmesine açık
hale getirmektedir. Özellikle MEB`in performans değerlendirmesini,
güvencesizleştirme politikasının bir uzantısı olarak hayata geçirmeye çalıştığı
gözetilirse, durumun vahameti anlaşılabilecektir. Kaldı ki uzman öğretmenlik
uygulamasında olduğu gibi öğretmenleri ayrıştıran subjektif yaklaşımların bir
gerçekliği olmadığı iyi bilinmektedir. Yönergede açıkça "bilgi ve
tecrübesi ile branşında temayüz etmiş, çevresi ile iyi ilişkiler kurabilen
öğrenme ve öğretme yöntem ve tekniklerine hâkim, teknolojik araç-gereçleri
eğitim ortamında kullanabilenler" denilerek bu değerlendirmeye kapı
açılmıştır. Bu durum, öğretmenleri kategorize edecek ve öğretmenin başarısını
sınavlardaki öğrenci başarısına indirgeyecektir. Halbuki öğretmen, öğrencisinin
kendi yeteneklerini fark edebilmesinde ve geliştirebilmesinde, dünyaya başka
pencerelerden bakabilmesine yardımcı olan kişidir. Öğretmenin başarısı,
öğrencisiyle bu yönde kurduğu ilişkide ortaya çıkar ve bu başarı ölçülebilir
değildir.
Bir diğer sorun ise öğretmenin ders vermek istememesi
halinde ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık 10 lira olan ek ders ücreti yerine 18 lira
verilmesine rağmen, öğretmenlerin birçoğu kurslarda çalışmak
istememektedir. Bir öğretmeni, saatlik
18 lira gibi komik bir ücretlendirme ile günlük derslerinin ardından saat:
22.00`a kadar okulda kalmaya zorlamak, tam olarak angaryadır. Öğrenciler
açısından da bu saatlere kadar okulda kalmak kabul edilemezdir. İnsani olmayan,
öğretmenlerin özveri ve emeğinin karşılığını gözetmeyen bu koşullar, gerek
öğretmenlerin kişiliklerine ve özel yaşamlarına gerekse okul dışında bir hayatı
olması gereken çocuklarımıza büyük bir haksızlıktır.
Bir başka sorun ise kursta disiplini bozan öğrenciye
bulunduğu sınıf kademesinin ilgili mevzuatına göre işlem yapılacak olmasıdır.
Bu durum öğrencilerin sürekli bir denetim ve baskı altında olmasını beraberinde
getirebilecektir. Elbette okullarda kimi kurallar ve ilkeler olmalıdır. Ancak
disiplin yönetmeliklerinin baskıcı, cinsiyetçi, yasakçı mantığı bunun ötesine
geçmekte ve öğrencilerin özgürce kendilerini var edebilecekleri bir ortamı daha
baştan yok etmeyi hedeflemektedir.
Eğitim Sen olarak, eğitimin niteliğini artıracak ve eğitim sistemini sınav odaklı olmaktan çıkaracak politikaların hayata geçirilmesini; öğretmenleri basit iş gücü olarak gören, üç kuruş para verilince her şeyin hallolacağını sanan yaklaşımdan vazgeçilmesini; öğrencileri disipline edilmesi gereken değil, temel hak ve özgürlüklere sahip bireyler olarak gören politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz!
GİRESUN EĞİTİM SEN ŞUBE YÜRÜTME KURULU