Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 01 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 17:03
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=19282
Açılmak, yenileşmek...
Köy Enstitüleri ülkemizin en öenemli eğitim projesidir.Cumhuriyete
ve onun değerlerine uygun genç yetiştirme projesidir.
Ne yazık ki bu eğitim projesi,soğuk savaş dönemi politikalarına
kurban edilmiştir.Truman Doktrini ve Marshall Yardımları ile enstitülerin
kapatılması istenmiştir.
Sovyet Bloğuna karşı başlatılan “Yeşil kuşak” planı ile
ülkemiz 'batıcı' politikalara yönelmiş ve ABD limanına demir atmıştır.
Bu sağcılaşma süreci giderek CHP'yi de etkilemiştir.Hasan
Ali Yücel ve ekibinin tasfiyesi, Şemsettin Sirer'in Milli Eğitim Bakanlığına
getirilmesi,o dönem için “sağa açılma” olarak değerlendirilmektedir.
Bu “sağa açılma” CHP'yi iktidara taşımamıştır.Ama DP'ye
politik alan kazandırmıştır.Çünkü aslı varken kimse taklidine destek vermez!
“Yeşil Kuşak” ile başlayan dönemin eğitim ayağı
önemlidir.Eğitim alanı,bu dönemde kurulan Türk-Amerikan Eğitim İşbirliği
komisyonuna bırakılmıştır.
Ve Cumhuriyete, onun değerlerine yönelik insan yetiştirme
yerini,“yeşil kuşağa” uygun insan yetiştirmeye bırakmıştır.
MC hükümetleri döneminde de bu anlayış devam ettirilmiştir.Ama
en önemli hamle 12 Eylül ile yapılmıştır.
Bu dönemde “Yeşil Kuşak”, projesi yerini “ılımlı islam”
anlayışına bırakmıştır!
12 Eylül'ün lideri Kenan Evren, bir elinde Atatürk resmi,
bir elinde Kuran-ı Kerim'i alarak, “dinini diyanetini bilen insanlardan ülkeye
zarar gelmez” demeye başlamıştır.
Bu söylemler,yeni dönemin gençlerinin, yine eğitim ile
yetiştirilmesi ve 24 Ocak kararlarına ses çıkarmayacak bir toplumun var olması
amaçlanmıştır.
“Ilımlı İslam” anlayışına yönelik yeni eğitim modeli ile
yetişen kuşaklar, ülkemizi hızla muhafazakar ve sağ bir anlayışa doğru
sürüklemiştir.
Bu nedenle AKP, bir sonuçtur!
Bu sürecin sonucudur...
Şimdi AKP politikaları ile muhafazakarlık toplumda daha da
yaygınlaştırılmaktadır. Bir yandan siyasal Kürtçülük, öte yandan da dinsel
muhafazakarlık giderek güçlendirilmektedir.
Bir başka ifade ile, Kürt Teali Cemiyeti ve Teali İslam
Cemiyeti anlayışları beslenmektedir.
İktidarın eğitim alanında attığı adımlar ve “açılım”
politikaları ile siyasal alanda ettığı adımlar da bu durumun göstergesidir.
Toplumun bu yöne doğru savrulduğu bir dönemde, uzunca
süredir iktidar olamamış CHP'nin ne yapacağı ise önemlidir.
Cumhuriyeti kuran parti, cumhuriyetimizin bu iki yöne
savrulmasına karşı ne yapmalıdır?
AKP iktidarının “Yeni Türkiye” söylemleri ile gittiği hedef,
yeni anayasa ile federal bir Türkiye Cumhuriyetidir.
Haziran 2015 seçimleri sonrasında bu konu daha yüksek sesle
toplumun önüne getirilecektir.
CHP, bu sürece nasıl “dur” diyebilir?
CHP içinde bir süredir tartışılıyor. “yenileşme” ve “sağa
açılma” kavramları... 1946 'da CHP, “sağa açılma” politikalarını denemiştir.
Alınan sonuç ortadadır ve ders alınması gerekir.
Bu nedenle yeni bir “sağa açılma” politikasının gereği
yoktur.
CHP aslında özüne dönmeli ve halka açılmalıdır. “altıok”
ilkelerinden olan halkçılığı, ülke gündemine yeniden taşımalıdır.
Yoksulluğun,işsiziliğin, adaletsiziliğin ve yandaş
kayırmacılığının bu kadar arttığı bir dönemde, halkçılık, halkımıza umut
olacaktır!
AKP, her zor durumda kaldığı dönemde türban ve dinsel
konuları ülke gündemine taşıyarak, asıl konuları örtmeye çalışıyor!
Bu gündeme de takılmadan iktidarın hataları, doğru politik
söylemlerle halka anlatılmalıdır.
Hem de “çarıklı aydın” olacak ve Anadoluyu adım adım
dolaşacak, kamuoyunda sevilen etkin isimler ile..
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'in, 2015 seçimi için bayram
sonrasında seferberlik başlatacaklarını söylemesini önemsiyorum.
Bu seferberlikte tüm “çarıklı aydın” olabilecekler gönüllü
görev almalıdır.
Ve Altıok anlayışı inançla, kararlılıkla savunulmalıdır.
Unutulmasın aslı varken kimse taklidine destek vermez. Bu
nedenle “sağa açılma” ya da iktidarın içeriği belli olmayan , nereye kadar
gideceği bilinmeyen “açılım” programına destek vermekle, ancak 1946 da ki
tarihi hata tekrar edilmiş olur!
Başkasının değirmenine su taşınmış olunur...
Oysa CHP,suyu kendi değirmenine taşımak zorundadır!